KENDİNE GÜZEL BAK HARiKA İNSAN

Bazen ne yaparsak yapalım bazı insanlara karşı yaranamayız. Deyim yeri deyse ağzında kuş tutsan bile yaranamazsın. Sorun sende değil güzel insan sorun karşındaki insanda ,kendini sevmememsinde ,senin kna verdiğin harika değer onun egosunu küçük düşürüp ,seni üzmesine ve aşağılamasına sebebiyet veriyor .

Çok sevdiğim bir psikoloğu sözünü yazmak istiyorum ."Sen melek olsan ,kanat sesinden rahatsızlık duyacak insanlar olacaktır ".

Bu söz sana ne hisetirdi? Bana aslında kendim gibi olup iyiliğe devam etmem gerektiğini ve sorunun bende değil insanların çözülmemiş yaralarında olduğunu, korkusuzca iyiliğe ve güzelliğe devam etmem gerektiğini hisedirip ,düşündürdü.

Hiçbir Mutluluk ve acı kalıcı değildir

Hayat kimse için düz bir çizgiden ibaret değildir, Bazen inişler bazen çıkışlar olur .Ancak sen sadece yaşadığın olumsuz ana hapsolunca ,hayatının tamamını içinde bulunduğun olumsuz durum zanedebilirsin .

Sana bir hikaye anlatmak istiyorum.

Dervişin biri ,uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkan insanlara ,kendisine yardım edecek ,yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar .köylüler, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Sadi diye birinin çiftliğine tarif edip oraya gitmesine salık verirler. Derviş yola koyulur, birkaç koyluyedaha rastlar onların anlattıklarından ,Saldırın bölgenin enzengin kişilerinden biri olduğunu anlar.Bolfedeki ikinci zengin ise Haddad adında biri olduğunu anlar. Derviş Sadi'nin çiftliğine varır. Çok iyi karşılanır, iyi misafir edilir ,yer içer, dinlenir .Yola koyulma zamanı gelip Derviş Sadiye teşekkür ederken ,"Böyle zengin olduğun için hep şükret " der .

Sadi ise şöyle cevap verir :" Hiçbir şey oldugu gibi kalmaz .

Bazen görünen gerçeğin kendisi değildir. Buda geçer...

Derviş Sadinin çiftliğinden ayrıldıktan sonra bu söz üzerine uzun uzun düşünür. Birkaç yıl sonra Dervişin yolu yine ayni bölgeye düşer. Sayıyı hatırlar, bir uğramaya karar verir .Yolda rastladığı köylülerle sohbet ederken Sadiden söz eder. "Ha o Sadi mi ? Der köylüler. O iyice fakirleri, şimdi Haddd'ın yanında çalışıyor. Derviş hemen Haddad 'ın çiftliğine gider ,Sadiye bulur .Eski dostu yaşlanmış ve üstünde eski püskü kıyafetler vardır.Üç yıl önce sel felaketinden dolayı bütün evi ve malar telef olmuştur. Mecburen sığınacak tek yer olarak Haddad'ın yaninda hizmetkarı olarak çalışmaya başlamış ailesiyle birlikte .Sadi bu kez Dervişi son derece mütevazi olan evinde hizmet eder.Dervis vedalaşırken Sadiye olup bitenlerden ne kadar üzgün olduğunu söyler ve Sadiden şu cevabı alır: üzülme... Unutma bu da geçer.

Farkındamısınız, Sadi gibi bölgenin en zengini bir anda fakir oluyor ,sonra Başka bir Zenginin evinde kalıp Dervişe tavsiye veriyor ve buda geçer diyor ,öykünün devamını şöyle bitirelim .

Derviş yedi yıl sonra yine o bölgeye yolu düşer. Şaşkınlık içinde olan biteni köylülerden öğrenir. Haddad bir kaç yıl önce ölmüş, ailesi olmadığı için de bütün mal varlığını eski hizmetkarı ve eski dostu Sadiye bırakmış.

Sadinin yükselişi tekrar oldu ve Sadi buda geçer sözüyle aslında her durumun geçtiğini kendi inancı doğrultusunda kendine felsefe edinmiş.

Bu hikayeyi anlatma sebebim bazen çok iyi giden ilişkilerin dostlukların ve aile bağlarının bir anda kötü bir hal alabildiği gibi duruma ve ana odaklı kalıp olumluyu düşünüp Sadi gibi buda geçer felsefesini benimsemek olmalıdır. Zira anda kalmayı geçmişe takılı kalıp olumsuza geçişte kalırsak buda geçer olmaz buda kalır ve ben bitik bir hal alırım olur .Kanat sesinize rahatsız olmayan insanlar olsun hayatınızda .