
Uyandığımda beyaz tavan karşılaşırken hastanede olduğumu anladım Sabaha göre daha iyi hissediyordum Yanıma baktığımda Ilgaz'ı sandalye de otururken gördüm Böylece kapıyı kırarcasına çalanın kim olduğunu anlamıştım Ona arkamı dönüp gözlerimi kaparken bir damla göz yaşım düştü
Tekrar uykuya dalıp uyandığımda kendimi daha iyi ve toparlamış hissediyordum Doktor son kontrolleri yaptıktan sonra basit bir soğuk algınlığı olduğunu ve çıkabileceğimi söylemişti Ilgaz sürekli etrafımda dolaşıp, sorular sorsa da o yokmuş gibi davranıyor, ne verirse red ediyorum
Sonunda toparlanıp çıkarken bahçe de Ilgaz'a doğru döndüm "Beni getirip, ilgilendiğin için teşekkür ederim Sana da zahmet verdim Hoş çakal" diye dönüp gidecekken Ilgaz durdurdu "Evine bıraksaydım en azından Hem konuşmamız da gerekiyor" kolumu elinden kurtarırken "eve kendim gidebilirim Ayrıca konuşacaklarımızı o gün yitirdik biz" dediğimde Ilgaz'ın gözlerinden acı geçti "Böyle olmaz Ada Seninle konuşmama, kendimi açıklamama izin veremez misin" yüzümde sahte bir gülümseme belirirken "çok geç Ilgaz Sen bana güvenmeyi seçmediğin an biz bittik" diyerek büyük adımlarla oradan uzaklaştım
Ilgaz'ın beni takip ettiğini hissetsem bile sesimi çıkarmadım Evimi nasıl olduysa öğrenmişti zaten Hastane yakın olmasına rağmen kendimi yorgun hissediyordum Hava buz gibiydi ama içim yanıyordu Sonunda eve vardığımda kapıyı kapatıp yere çöktüm
Şimdi başladığım noktaya çok ağar bir şekilde geri dönmüştüm Nasıl yapacağımı, nasıl toparlayacağımı bilmesem bile benim sorumluluklarım vardı Depresyona girip aşk acısı çekebileceğim bir zamanım yoktu Telefonuma baktığımda Batu, Deniz ve kızlardan sayısız çağrı ve mesaj vardı Hepsine tek tek dönüş yaptım Deniz'e mesaj attığımda ise hemen aramıştı Ilgaz onun yanında olduğumu düşünüp onu da aramıştı Bu düşüncesi beni bir kez daha incitirken Deniz'i geçiştirip telefonu kapatmıştım
Artık okula ve işe dönmem gerekiyordu Uzun zamandır çalıştığım için bu izni alabilmiştim Daha fazlası olmazdı Şuan tüm harcamalarıma dikkat etmem gerekirken işimi kaybedemezdim
Okulda da son dönemin son sınavları yaklaşıyordu Ayrıca büyük sınav da kapıdaydı Boşa geçirecek zamanım yoktu Pazartesi okula gittiğimde kendimi Enes ve Tuğba nın yanında bulmuştum Onları çok özlemiş ve kaldığımız yerden devam etmiştik Deniz'in gelmesiyle gerilsem de ortamı germemeye çalışarak sohbete katılmaya çalışmıştım Dersliğe giderken Deniz yanıma gelerek " Ilgaz'ın evinden ayrılmışsın doğru mu" diye sordu "Evet geçici bir süre için yerleşmiştim zaten Anlaşmamız bitti ayrıldım" diyerek durumu geçiştirdim Ama Deniz'e bu yeterli gelmemişti "Ayrıldınız mı" diye sorduğunda ne Deniz'e malzeme vermek ne de durumu yok saymak istemiyordum Ama hislerim bitmediğime göre ayrılmış sayılmaktık Sonuçta ayrılanlar hala sevgili diye bir söz bile vardı "Hayır Deniz ayrılmadık Kalplerimiz hala birbirimiz için atıyor" diyerek dersliğe doğru adımlarımı hızlandırdım Sonuçta bu yalan sayılmazdı
Ders bitiminde Sahra hoca Deniz ve beni odasına çağırmıştı Beraber gittiğimizde daha Deniz ile her şey bitmişken ne çok bir araya geldiğimizi düşünmeden edemedim Eskiden karşılaşmamız için kırk takla atardım Sahra hoca yaptığımız staj yerinin dönem sonunda bize iş teklif etme ihtimalinden bahsetti İleride Deniz ile birlikte çalışmanın kalıcı olması beni korkutmuştu Bunu teklif geldikten sonra düşünmeye bırakarak Sahra hocanın odasından teşekkür ederek çıktık
İşe geç kaldığımı bahane ederek Deniz'in yanından uzaklaştım İşe Batu'yu görmek için erken gittim Onu görür görmez koşarak kocaman sarıldım Benim tek ailem oydu ve bu çok iyi gelmişti O da tükenmiş görünüyordu "Kızım Ilgaz beni aradığında korkudan ölecektim Allahtan mesajın tam zamanında yetişti Yoksa ne yapardım bilemiyorum Ne oldu da evden kaçtın Nerede kalıyorsun şimdi" dediğinde gizli köşemize kahvelerle gittik Her şeyi bir bir anlatılırken Batu'nun yüzündeki değişimi izledim Bittiğinde Ilgaz'ı dövecek kıvama gelse de zorlukla sakinleştirdim Yine kocaman birbirimize sarılıp güç toplamaya çalıştık İkimizde aynı yerden vurulmuştuk İkimize de güvenilmemişti Bu akşamı depresyon günü ilan ederken iş çıkışı Batu'ya gidecektik
İş ve okul arasındaki yoğun tempoyu özlemiş beni kendime getirmişti Oradan oraya koşuştururken zaman nasıl geçti anlamamış, bir ara Deniz'in geldiğini görsem de umursamamıştım Sonunda günü bitirip Batu'ya gittiğimizde dağınıklıktan yıkılan bir evle karşılaşmıştım Bunu umursamadan yığınlardan yer açarak cola cips çikolata ve acılı aşk filmlerimizle dibi görmüş ve birbirimize tutunarak yeniden çıkmıştık Geç olduğu için Batu da kalmıştım Artık Ilgaz da kalan eşyalarımı da almam gerekiyordu Ama ne o eve tekrar girecek cesaretim ne de Ilgaz ile konuşacak gücüm vardı Bu konuda da Batu imdadıma yetişirken Ilgaz ile görüşmüş Ilgaz'ın kolileyerek getireceğini söylemişti Özel eşyalarımı aldığım için bunu önemsememiştim
Günler aynı rutinde geçerken kendimi işe ve okula vermiştim Yaptığım ağır egzersizler sayesinde de vermem gereken kilodan çok daha fazlasını vermiştim O gün hastane çıkışından sonra Ilgaz'ı görmemiştim Nasıl olduğunu, ben bu kadar acı çekerken hayatına nasıl devam ettiğini, hatta eski sevgilisiyle bir arada olup olmadığını deli gibi merak etsem de sessiz kalmıştım Günü yoğun tempoda çok iyi geçirirken akşam evde yalnız kaldığımda ağlama krizlerime engel olamıyordum Yaram kabuk bağlasa bile seçtiğim şarkılarla tekrar tekrar kanatıyordum
Cafe de bana göre gecenin son servisini yaparken Ilgaz kapıda göründü Görmemle kitlenip kalırken göz göze geldik O da bitmiş gözüküyordu Dağılmış, göz altları çökmüştü Masalardan birine geçtiğinde siparişini almak için gittim Belli bir süre gözlerimin içine bakarak beklerken sonunda sade kahvesini sipariş etti İçine tükürmek ya da tuz katmak arasında kalırken tam tersi çok tatlı bir kahve yapmıştım E kan şekerinin yükselmesine ihtiyacı vardı
Kahveyi götürdükten sonra içmesini bekledim Bilerek yavaştan alıyordu İlk yudumu aldıktan sonra yüzü değişse de bir şey demeyip içmeye devam etti O günden sonra her geldiğinde daha tatlısını daha tatlısını götürmeye başladım Belli bir süre sonra "sana bırakıyorum" dedi zaten Karamel, beyaz çikolata, çikolata, krema Allah ne verdiyse ekliyordum Eşyalarımı da Batu yardımıyla alırken kolileri öylece kenara yığdım
Bugün cafe de çiftler için düzenlenen bir etkinlik vardı Okulda, yolda, iş yerinde, çiftleri görmem yetmezmiş gibi onlar için bir de hazırlık yapacaktım Cafe de resmen bir sevgililer günü yaşıyorduk Her şeye rağmen sevgililere hazırlarken bir yanım heyecanlı, öbür yanım kırıktı Hediyeler, pastalar havada uçuşurken iç ısıtan içeceklerimiz kapış kapış gidiyordu Batu ile bir o yana bir bu yana yetişmeye çalışsak da yaralı kalplerimizi sarmayı ihmal etmiyorduk
Sonunda gece bittiğinde biz de bitmiştik Cafeye yığılırken Esma sıcak içeceklerimizle imdadımıza yetişti İçeceklerimizi içerken içimiz ısındı Günün sıcak hisleri hepimizi sararken, günü bitirdik
Eve gelip üstümü değiştirdikten sonra kendimi yatağa attım Biraz takıldıktan sonra kapım çaldı Kapıyı açtığım bir kurye ile karşılaştım İsmimi teyit ettikten sonra elindeki kutuyu vererek dönüp gitti
Bana kimin ne göndereceğini merak ederek kapıyı kapattım Yatağıma yerleşerek hızlıca kutuyu açtığımda bizim resimlerimiz vardı Çalışırken, uyurken, film izlerken an ve an görüntülenmiş altına minik notlar yazılmıştı Aralarında odayı dağıtıp gittiğim zamanda vardı Ben bu kızla ne yapacağım, bu kadarı fazla değil mi diye yazmıştı
Beraber böyle güzel günleri geçirdikten sonra şimdi yapayalnızdım Bu ceza bana mıydı Ilgaz'a miydi
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 12.1k Okunma |
751 Oy |
0 Takip |
39 Bölümlü Kitap |