4. Bölüm

4. Bölüm

Nisa
olurenkler

Nefes nefese kalan minho yeniden Jisung'un kafesinin önüne gelmişti. Ellerini beline koyarak bir soluk aldı. Bir adım daha attı ve kapıyı açtı. Kapıyı açınca büyük bir titizlikle işini yapan jisungu gördü. Jisung kahve bardağını kendi halinde süslüyor ve arkadan da hoş bir müzik dinliyordu. Kendince ritme uyarak dans ediyordu. Minho o an duraksadı.

Kalbi nedensiz bir şekilde hızla atmaya başladı. Artık midesi bulanıyor ve yavaşça terliyordu. Vücudunun hazmedemediği bu hisse anlam veremiyordu. Gözlerini kısarak izlemeye devam ederken sağ kulağından bir ses duydu.

"Hay yapacağın işe! Orayı daha yeni sildim,"

Korkudan zıplayan minho hemen sağ tarafını baktı. Kızgın bir ifadeyle ona bakan Chan'a dönmüştü. "Üzgünüm," diyerek eğildi. Chan'ın yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. "Madem üzgünsün al bakalım," diyerek sileceği Minho'nun eline tutuşturdu. Ardından Jisung'a seslenerek "Ben çıkıyorum," dedi ve gözleriyle Minho’yu işaret ederek "seninki.." diyerek sinsice gülümsedi. Minho ve jisung bu lafın üstüne göz göze geldiler. Jisung utançtan gözlerini kaçırmıştı. Minho da hızla yerleri silmeye başlamıştı.

...

Saatlerdir kafeye hiç müşteri gelmemişti. Jisung oturmuş, kenarı masada kitap okuyan Minho'yu izliyordu. Dakikalarca onu seyretti. Minho'nun baktığını bilmemesi bakışlarının kalıcı olmasını sağlıyordu. Jisung bir elini masaya koyup çenesine götürünce bakışları daha da anlamlaştı. Kestane renginde ki saçlarına güneş vuruyordu. Teni öylesine pürüzsüzdü. Dudakları pembenin garip bir tonuydu. Sıra gözlerine gelmişti. Daha önce kahverengi gözler dikkatini hiç bu kadar çekmemişti. Gözlerini kısarak baktı. Sanki yüzü bir kediyi andırıyordu. Belki bir o kadar da hırçındı.

"Gözün çıkacak biraz daha bakarsan," dedi minho sessizce. Jisung bir anda düzeltmeye çalıştı.

"Saçın, saçında bir şey vardı ona baktım—" minho elini saçında gezdirdikten sonra tekrar jisung'a baktı.

"Aynen saçım, hiç bir şey yok," dedi kötü bir bakış atarak.

"Seninle alakalı—" jisung demeye kalmadan minho hemen lafını böldü ve sözü devam ettirdi.

"Benimle alakalı? İyi şeyler düşünmüyorsun. Öyle mi?" Jisung hemen toparlamaya calıştı.

"Hayır hayır, yanlış anladin. Sadece... burada pek arkadaşın yok belki yardımcı olabilirim ," dedi ve sözüne devam etti.

"Akşam Felix'lerin terasında içeceğiz. Sende gel herkesle kaynaşmış olursun," minho için bu fikir yeteri kadar cezbediciydi. En azından eski itibarını geri kazanana kadar burada insanlarla kaynaşabilirdi.

"Pekala! Gelirim elbet..." dedi ve küçük bir tebessüm ekledi yüzüne....

 

  ...

 

 

Pek yazamadım amaa ileriki bölümlerde güzel şeyler olacak.

Bölüm : 08.03.2025 20:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...