Özel Bölüm

Özel Bölüm

⏳️

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız

Keyifli okumallar

Doğuma haftalar kala kasılmallarım gittikçe artıyor hareket kabiliyettim azallırken Arel beni sinir edebilecek her haltı yiyordu. Sağa yattığım yatağımdan bir türlü destek almadan kalkamadığımdan dolayı oflayıp pıfluyor ayağımla Areli dürtüyordum ama Arel asla uyanmıyor üstünede horluyordu. Bu adam son bir kaç haftadır horluyordu.

"Kalk artık Arel, uyan" yüksek çıkan sesimle eşlik eden Areli dürtmelerim nafileydi.

Artık uyanması lazımdı ypksa altıma edecektim. Horlayan kocama kızgın bir ifadeyle bakarken bu şüşman halümin suçlusu o olduğu için bir kez daha ayağına vurdum. Sert vurmaya çalışsamda olmuyordu. Hamile bir kadın fazla atik olamıyormuş.

"Sana kaç kez korun diye uyardım" haplar tüm hormon dengemi bozduğu için ben korunmuyor Arel korunuyordu. Ben korunmayı bıraktığım zaman ise o korunmaya başlamıştı. 3 yıl planladığımız gibi hamile kalmamıştım. Taki Evlilk yıl dönümüzü otel odasında kutladığımız geceye kadar. Benleyken yanında prezetif bulundurması gerekiyordu. Brni her gördüğünde üstüme atlama huyu varsa korunması zorunluydu dimi?

"Uyan artık Arel, uyan" asla uyanmıyordu. Bir şeyler düşünmem gerekiyordu yoksa altıma yapacaktım ve kocam bir ömür benimle dalga geçecekti bununla kalmaz Heline bile anlatırdı. Kızım gelip baa anne sen altınamı yaptın derse.... hayur bunasla olmamlıydı. Bebeğime rezil olamazdım.

Boğazımı temizleyip bir kaç lez öksürdükten sonra bağırdığım kadar bağırdım "Arel suyum geldi!" Diye avazım çıktığı kadar bağordım. Bunca upraşlarıma kıpıdayıp uyanamayan pislik kocam tek bir başorışımla yerinden fırlayıp ayağa kalkmıştı. Yazıklar olsundu. Hiç güzelliklten anlamıyormuş.

Arel uyku mahrumu gözler ve korku dolu ifadeyle ne yapacağını bilemediğimi halde odanın etrafında bir sapa bir sola koşturuyor "doğum çantası nerede?" Aşağı katta. Ani doğum herçekleşir dite kapıya yakın bir dolabta tutuyorduk. Bu onun fikriydi üstelik.

Dokapları tek tek arayıp "önce doktorumu arayacaktık?" Telefonu komidinin üzerindeydi ve o göremiyordu.

" sikeyim tatbikatların hiç birç işe yaramadı" daha bu akşam bir tatbikat gerçekleştirmişti. Allah aşkına her gece tatbikat yapan adam neden öyle toy olur ki.

"İyimisin kiraz çiçeğim?" Bakışları beni bulduğunda gülmemek için kendimi zor tutum.

"Beni kaldır Arel"

Arel yanıma gelip beni sırt üstü döndürdü ve ardından kaldıracaktı ki tedirginlikle bana bakıp "hayır tekrar yan dön ve bacaklarını kapat şu an hazır değilim. Doğurma güzelim" ne! Delirmiş olmalıydı. Daha nelerdi.

"Arel kaldır beni" sinirlenmemek elde değildi. Hazır değilim doğurma da neydi?

Korkan bakışları karnıma ardından gözlerim arasında gelip giderken istemeye istemeye beni yataktan kaldırdığında ona sert bir ifaddyle baktıktan sonra tuvallete girerken Arelin transa geçmiş bir şekilde "tuvallettemi doğuracan!" Ya havle.

"Evet, itirazınmı var!" Dedijten sonra kapıyı sertçe kapattım. Manyak herif.

Arel kapıyı defalarca çalıp korku ve affalandığı belli olduğu tınıyla "kızımı sıçtığımız yerde doğurmayacaksın güzelim hadi çık oradan da hastaneye gidelim"

"Defol başımdan Arel"

"Hadi güzelim çık" defalarca kapıyı tıklatırken ben işimi bittirip ellerimi yıkadıktan sonra aynaya baktım. Şeytan çok feci dürtüyordu.

İki havluyu üst üste koyup rulo haline getirdikten sonra kapıyı açıp havluları Arelin kucağına bastırıp "al kızın" diyip önünden geçerken Arel durmp olmuştu. Yerinden asla kıpordamıyor kucağındaki rulo haline getirdiğim havluya dolu gözlerle bakıyordu.

"Kı- kızım" bu defa şoka gşren ben olmuştum. Hamişe olan ladınların kocalarının IQ sevileri düşüyordu. Benim kocam öyle değildi. Çok zeki biriydi.

"Arel kendine gel" dedim teselşide bulunan bir sesle. "Bebeğimi sıçtığım yerde doğurmana inanamıyorum" şakanın tadı kaçmıştı artık. "Hayatım o bizim bebeğimiz değil" bunu söylediğim an Arel kaşlarını çatmış bana yazıklar olsun gözüyle bakarak elindeki havluyu gösterip "nasıl öyle dersin kiraz çiçeğim" dedi sesindeki ağırlık ve acıyı anlıyordum. Yaramız vardı kızımızında öyle bir yara açılacak diye ödü kopuyordu.

Ona doğru yaklaşıp beline sarıldım ve gözümden akan yaşlarla ona aşağıdan baktım. Hamilelik çabuk ağlatıyordu. "Bizim bebeğimiz karnımda sevgilim" pütürlü çıkan sesim boğazımı yakmıştı. Arelin elini karnımın üzerine koydum. "Kızımız hala burada" dedim.

Arelün gözleri kocaman açılırken bakışlarını kucağında tutuğu havluya çevirdi. " ama bu?" Yeni yeni farkına vardığı gerçeklile gözlerimin içine bakarken kahkaha atmıştım. "Bu bir havlu Arel" derken kucağındaki havluları alıp açıp iki yana salladım. "Bok gibi şaka kiraz çiçeğim" diyip salladığım havlulara baktı. "Bence çok yaratıcıydı" diyip gülmeye devam etniştim

"Üstelik hak etmiştin. Hazır değilim, şimdi doğurma da nedemek?" Daha nelerdi

"Demek sen benden intikam aldın ha?"

Başımı evet anlamında aşağı yukarı sallayıp pişkin pişkin "hak ettin" dedim. Arel beni belimden tutup beni kendine doğru çektiğinde kolarımı boynuna doladım.

"Hak ettim demk" dedi hınzır bakışlarla. Başımı evet anlamında bir kez daha sallarken Arel kıvrıomış dudaklarla bakışlarını göğüslerime durdurup. "Kiraz çiçeğim" dedi. Sesinden ne ima ettiğini net bir şekildr anlıyordum. "Kiraz çiçeğim" diyip dudaklarını dudaklarıma kapatmıştı. Nefesiz kalana kadar dudaklarımız ritmik hareketlerle birbirini bulmaya ara verim soluklanırken boynumdan öpüp kokumu ciğerlene çektikten sonra anlımı anlına yaslayıp "bebdğimiz doğduktan sonra bu günlerin acısını istediğim kadar alacam güzelim" diyip beni kucağına aldı ve tekrar yatağa yatırıp bedenimi baştan aşağıya süzerken önündeki şişliğin farkında değildi.

"Ah kiraz çiçeğim" dedikten sonra dudaklarımda oyalanan bakışlarka "soğuk bir duş almam gerekiyor" diyip banyoya girdi.

Nasıl buldunuz???