

"Bir bedenin dönüşümü, bir kalbin çığlığına dönüşür."
Genç kız, bedenindeki değişimlere anlam veremiyordu. O filut sesi… Hiçbir şekilde tahammül edemediği bir şeydi, ama her şeyin başladığı yer, Şahmeran Mahallesi’nde yılanların krallığına ait bir yerdi. Korku içinde, yavaşça gerçek kimliğine doğru ilerliyordu. Bacakları yılan derisine dönmeye başlamıştı, acı içinde kıvranırken farkında bile değildi.
Bir anda gerçeği öğrendi: O, yılanların kraliçesiydi. Ailesinin katillerinden intikam almak için doğmuştu. Ama yılanların zehiriyle savaşmak, yılanların güçlerini içselleştirmek kolay bir şey değildi. Özellikle de o sırada Tanrı’nın ona verdiği eşin kim olduğunu bilmeden.
“Hayır, bu ben olamam. Ben yılan olamam!” diye bağırıyordu, ama içindeki güç uyanıyordu. Yılanların Şahı ona doğru yaklaşırken, cesurca, "Ailemin intikamını alacağım. Ateş asla benim eşim olmayacak," diyordu. Yılanların gücü ve ailesinin intikamı için yemin etti. O, Şahmeran’ın gerçek kızıydı.
Fakat bir düğün gecesinde, en beklenmedik anda gerçeklerle yüzleşecekti. Her şey mükemmel gibiydi, ama bir an, dans ettiği sırada… Ailesinin katillerinin yüzleri ona birer hayalet gibi göründü. Kendi ailesinin çığlıkları, içinde yankı yapıyordu.
“Gerçekleri öğrenmek beni mahveder mi?” diye düşünüyordu. Kocasıyla olan her şey karmaşık hale gelmişti. Tanrı ona mı gönderdi, yoksa bu intikam, onun kendi elinden mi gelecekti? Ateş Kaya’yla kaderinin kesişmesi, her şeyin dönüm noktasıydı. Onunla birleşmek, intikamının başlangıcıydı.
“Her şey değişecek, ateşin içinde bile olsa. Ama hiç kimse, hiçbir şey, onun öfkesine engel
olamayacak."
Herkese merhaba aranıza yeni katıldım desteklerinizi eksik etmeyin canlar...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |