4. Bölüm
Özge Mikaelson / Queen Heda / 4–Savaş

4–Savaş

Özge Mikaelson
ozgefanfic

Kutunun içindeki kılıcın keskin yüzüne dokundu.Altınla kazınmış olan ismin üzerinde parmaklarını gezdirdi.Anya...

Robert içeri girip " Çok güzel düşünülmüş bir hediye.Eminim Anya çok beğenirdi " dedi.Lexi gözlerini kılıçtan ayırmayarak " Doğum günüydü..." dedi "Doğum gününde öldürdüler.Bu hayatta en değer verdiğim kişilerden biriydi,onu benden aldılar baba.Ben de onun sevdiklerini teker teker öldüreceğim.Tüm halkını öldürüp önüne atacağım onların." Robert kızını kendine çevirerek " Biliyorum canım anlıyorum seni ama düzgün düşünmelisin.Hırsına yenik düştüğün her an sen kaybedersin " dedi.Babasına sarılarak taht odasına ilerledi.

İçerde Lexa ve Clarke savaş için plan yapıyorlardı.Lexi içeri girince herkes durup selam verdi.Octavia Lincoln'a dönüp " Neden Lexa sürekli askeri kıyafetler giyiyorken Lexi kraliyet üyeleri gibi giyiniyor?" dedi. "Çünkü büyüme tarzları farklı.Lexa burda natbilda olarak büyüdü,Lexi ise Kraliçe Nia'nın yanında bir prenses olarak büyüdü.Ordan bakıldığında Lexi daha iyi büyümüş olarak gözükür ama tam tersi.Kraliçe Nia onu bir canavara dönüştürdü.Neyseki içinde hala bir miktar iyilik kaldı.O da biz ölünce biter muhtemelen."

 

                                      ***

Muhafızlar sanki bir hayvanı sürüklermiş gibi Lexi'yi sürükleyerek Kraliçe Nia'nın önüne attılar. " Kraliçem,bu size Shedieda'nın bir hediyesidir.Kendisi Helena kom Trikru'nun kızıdır." Kraliçe Nia kızı baştan aşağı iğrenerek süzdü.Yanına yaklaşıp saçlarından tutarak kaldırdı başını. "Saçlarını annenden almışsın.Shedieda'nın beni görmezden gelip aşık olduğu o kancıktan." Lexi öfkeyle "Burdaki tek kancık sensin! " dedi.Kraliçe Nia bir tokat attı. "Alın atın bunu zindana.Bundan sonra onun odası orası.Orda kalacak." Lexi askerlerin kollarından kurtulmaya çalışarak "Ben bir natbildayım.Sarayda eğitim almam gerek" dedi. "Alıcaksın zaten ama sarayda değil burda alacaksın.Senin için bir sürü hoca getirttim.Hepsi işinde oldukça iyi." Lexi şaşkınlıkla "Bunu niye yapasın?Ne çıkarın var da beni bu kadar iyi yetiştireceksin?" dedi. "Çünkü bana güçlü bir asker lazım.Azgeda'da olan askerlerin hiçbiri beş para etmez.Sen hem soylusun hem de bir natbildasın.Natbilda savaşında hepsini öldürecek ve tahta çıkacaksın.Böylelikle sadece Azgeda'yı değil tüm ülkeyi yöneteceğim." Lexi bundan sonra hayatının kabus gibi geçeceğini anlamıştı.

 

Zindan karanlık ve nemliydi.Fareler birer ekmek kırıntısı bulabilmek için ordan oraya koşturuyordu.Askerler Lexi'yi içeri atıp kapıyı kapattılar.Demir parmaklıklar üzerine kapandığı an soğuğu hissetmişti.Askerlerden biri gelip bir parça ekmek fırlattı önüne.Zindanın zemini çamur olduğu için ekmek yenmiycek duruma düşmüştü.Lexi ekmeğe hüzünle bakarken omzuna birinin dokunduğunu hissetti.Çığlık atıp arkasını döndü.Kıvırcık saçlı siyahi bir kız ona bir ekmek uzatıyordu. "Korkma sana zarar vermem.Bir şeyler yemelisin." Lexi uzattığı ekmeği alırken "Sen kimsin? Kraliçe Nia'nın kız çocuklarına alerjisi var galiba.Başka ne sebepten burda tutuluyo olabilirsin ki?" dedi. "İsmim Costia.Ben de senin gibi sayılırım aslında.Tek farkımız ben natbilda değilim.Kraliçe Nia'nın kocası Kral Marcus onu aldatıp benim annemle beraber olmuş.Bunun sonucunda da ben doğdum.Sen nasıl Helena ve Robert'ın yasak aşkının meyvesiysen ben de öyleyim.Tabi seninki gibi mutlu bir sonumuz olmadı.Nia annemi boğdurttu ve bunu babama izlettirdi.Daha sonra babamı da zehirledi.Onların günahlarının bedelini de bana ödettiriyor." Lexi kıza bakıp içini çekti. "Bizim sonumuzun da çok iyi olduğu söylenemez"

 

                                      ***

 

Lexa elindeki taşı alıp Weather dağının önüne koydu. " Ben ordunun başında burda olacağım,kardeşimde birkaç metre yanımızda olacak böylece ordu ikiye bölünüp hem sağdan hem soldan saldırabilecek.Clarke sen benim yanımda olacaksın.İçeriyi gördün,bizi yönlendirebilirsin.Hem benim yanımda olursan güvende olursun ki bu benim için en önemlisi.Marcus kom Skaikru askerler içeri girdiğinde sen de gidip halkını kurtaracaksın dışarda hekimler sizi bekliyor olacak.Saray muhafızları savunmada olup rütbelileri koruyacak,askerler komutanlarla beraber saldırıda olacak.Savaşın gidişatını Prens Roan,Komutan Robert ve Komutan İndra yönetecek.Herkes hazırsa atları hazırlayın yola çıkıyoruz" Herkes başıyla onayladı ve harekete geçtiler.

 

Meşaleler gecenin karanlığında birer yıldız gibi parlıyordu.Roan Lexi'ye doğru yaklaşıp alnından öptü. " Karşıdakilerin kim olduklarını bilmiyoruz,Clarke çok ağır silahlarının olduklarını söyledi.Eğer kaybedersek–" derken Lexi sözünü kesip "Kaybetmeyeceğiz.Öyle bir ihtimal yok.Burdaki herkesin kafasını kesip derileriyle elbise diktiricem kendime" dedi. " Kaybetmeyeceğimizi ben de biliyorum ama eğer senin saçının teline zarar gelirse ben o zaman kaybederim.Lütfen dikkatli ol.Sana bişey olursa benim savaşım sonsuza kadar biter." Lexi biraz olsun sakinleşirken gönderdikleri elçi önlerinde diz çöküp " Heda'm liderlerine teslim olmaları gerektiğini söyledim ama kendisi kabul etmedi.Teslim olacaklarına ölmeyi tercih edeceklerini söyledi" dedi.Lexi sığınağa doğru gülümseyerek baktı. "O zaman ölsünler." Askerlerin hepsi kapılara saldırmaya başladı.Lexi büyük bir hayranlıkla izlerken askerlerden birinin Octavia'yı tuttuğunu gördü.Ağlayarak liderlerin yanına doğru ilerlemeye çalışıyordu.Lexi askeri geri iterek Octavia'nın elini tuttu. " Octavia sakin ol.Noldu yaralandın mı? " Octavia hıçkırarak " Lincoln... " dedi.Lexi donakaldı.Octavia ağlayarak konuşmaya devam etti. " Bodrumdaki madenlerin ordan saldırmaya başlamışlardı.Ben size haber vermemiz gerektiğini söyledim ama haber verene kadar ordunun arkasından saldıracaklardı.Lincoln birkaç askerle onları durdurmaya gitti.Hepsini öldürdüler ama sonra takviye bir ekip daha geldi.Askerler beni dışarı çıkardı ama Lincoln'ı aldılar." Lexi olanları telaşla dinlerken kötü düşünmemeye çalışıyordu. " Tamam sakin ol bişey yok.Onun önemli biri olduğunu biliyorlar.Öldüremezler. " Octavia kafasını hayır anlamında salladı. " Anlamıyorsun.İçerdekileri öldürmüyolar zaten.Dışarda korunmasız olarak yaşayabilmek için hepsinin kemiklerini kırıp DNA'larını ve kullanabilecekleri tüm organları canlı canlı alıyolar.Lincoln Skaikru değil.Dünyaya daha çok adapte olmuş vücudu.İlk ondan başlarlar."

Lexi derin bir nefes alarak arkasına baktı.Kardeşi ve sevgilisi dimdik ordunun başında duruyordu.Bir seçim yapmalıydı.Eğer içeri girerse kendi canını tehlikeye atardı ve planları bozulurdu ama burda plana uyup beklerse Lincoln için çok geç olacaktı.Lincoln'ın gülüşü gözünde canlandı.Biricik ağabeyi içerde ölüyordu ondan başka ne önemli olabilirdi ki?

" Takip edin beni." Üç tane asker hemen kılıçlarını çıkarıp harekete geçtiler.Mağaraya doğru ilerlerken Octavia şaşkınlıkla peşinden koşuyordu.Karanlık mağarada ilerlerken önlerinde yoğun bir ışık belirdi.Askerler yaklaşıyordu.Lexi askerlere doğru emin adımlarla ilerlerken Octavia kolundan tutup çekti. " Ne yapıyorsun? Aklını mı kaçırdın sadece dört kişisiniz adamlar sizi öldürür." Lexi elindeki kılıcı Octavia'ya doğru sertçe iterek "Haklısın.O zaman al şunu ve dövüş Octavia.Şuan sana bile ihtiyacım var" dedi.Octavia kılıcı tutmaya çalışırken askerler üzerlerine atladı.Octavia bir adım geri çıkarak korku içinde olanları izliyordu.Lexi iri yarı adamları birer birer indiriyordu.İyi eğitim aldığı belliydi.Askerleri öldürdükçe akın akın daha fazlası geliyordu.Lexi'nin askerleri bir bir ölmeye başlıyordu.Askerler diğerlerine ölümcül darbelerle vururken Lexi'yi sadece yaralamaya çalışıyorlardı.Octavia " Onun Heda olduğunu biliyorlar.Demekki burda bir kamera var.Liderleri her şeyi burdan izleyip emir veriyor" diye düşündü.Tüm duvarlara göz gezdirirken kamerayı gördü.Kameraya defalarca vurarak kırdı.Tam o esnada adamlardan biri Octavia'ya doğru gelirken askerlerden biri onun önüne atladı ve yediği kılıç darbesiyle yere yığıldı.Bu ölen son askerdi.Artık sadece Lexi ve ikisi kalmıştı.Lexi'ye yardım etmek için koştu fakat o çoktan yaralanmış yerde yatıyordu.Adamlardan biri başında dikilip kılıcı boynuna doğru tutuyordu. "Liderin emri umrumda değil.Seni ölü götüreceğim ona kancık" derken birden adamın başı kesilip yere düştü.Lexi ne olduğunu anlamadan kafasını kaldırıp baktı.Octavia yere düşen kafaya bakıp donakalmıştı.Hemen kendini toparlayıp Lexi'yi kaldırmaya çalıştı. "Bak Octavia öğreniyorsun.Hayatımı kurtardın." Octavia ona destek çıkarak "Çok kan kaybediyorsun konuşarak kendini yorma.Lincoln'ı bulana kadar dayanman lazım" dedi.

 

 

 

Bölüm : 11.02.2025 09:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...