
Azna Han, kaybolduğundan bu zamana uzun bir vakit olmuştu. Herkes onu aramaktaydı. Yüce güzellik nereye kaybolmuştu? Farklı diyarlara baktılar ama ses soluk yoktu.
...
Azna sabah uykudundan odun veremesdi. Uykuya fazlaca düşkündü. Derse girmek zor olacaktı. Hatta gitmeyi de düşünmüyordu. Alas Han ilk günden gizlice Azna Han'ın kaldığı odaya girdi. Azna üzerindeki örtüyü iyice örtmüştü. Alas kadar fena birisi olamazdı. Azna uyurken örtüyü gizlice üstünden çekmeye başladı. Zavallı Azna farkında değildi. Uyku arasında oflayıp pofluyordu.
Alas biraz sonra örtünün içerisine girdi ve Azna'ya baktığı esnada Azna, gözlerini açtı. Bir an nefesler ve soluklar unutuldu. Azna şaşırdı. Çok sürmeden üstünden attı ve Alas'ı tekmeyle yere attı.
_Aaaaaa! Bu ne Alas! Ne yapıyorsun sen!
_Seni uyandırmaya geldim yaa!
_Hadi sayın uykucu! Kalk! İlk günden geç kalmak istemezsin.
_Seni var yaa! Neyse çık giyinmem lazım!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |