24. Bölüm

Acı, Hesap

Özlem Özcan
ozican

Belen, bu kez de baş aşağı sallandırılmıştı. Kısıl Han, Ah! Kötü tanrı!

Zavallı Belen'e acıması yoktu. Mesele neydi?

 

Kısıl Han, insanlar aleminde var olmuştu. Garip ve kimsesiz bir çocukluk döneminden geçti. Annesi daha o bebekken dünyaya gözlerini yummuştu. Babası zalim devlet adamlarından biriydi. Herkese yaranmak için kendi evladına gözünü kırpmadan işkence ederdi. Kısıl Han, üvey anne zulmüne uğruyordu. Babası üç cariyesi olan bir adamdı. Kimse onu içten sevmemişti. Hep gerçek sevginin peşinden gitmişti. Doğduğundan beri hastalıklı bir vücuda sahipti. Üvey anneleri, onun ölmesini dört gözle bekliyordu. O, fısıltıyla konuşurdu. Hayvanlardan özellikle yılanlar ve kargalarla arası iyidi. Onların dilini çok iyi bilirdi. Başlarda bu durumu kimse önemsemedi. Ona da inanmadı. Bir gün düğün öncesi yemek toplantısı yapılmıştı iç avluda. Görgüsüz akraları, onu iteleyip işkence ediyorlardı. Buna daha fazla dayanamayan Kısıl Han, Kargaları çağırdı. Avlu içinde kendisiyle uğraşan her bir çocuk şimdi cığlık cığlığa koşuyordu. Yardım çığlıklarının ardı arkası kesilmiyordu. Her biri domino taşlatı gibi yere düşmeye başladı.

 

Kısıl Han, sadece zevk alarak etrafa alaycı gülümsemelerini gösteriyordu. Kargalar toplandıkça kendi içinde daire oluştudu. Gök, birden onların varlığıyla kararmaya başlamıştı. Aslına bakılırsa avlunun tamamı öyle olmuştu. İnsanlar kalabalık ve kargaşadan bir şey anlamıyordu.

 

...

 

Kısıl Han, bir cümle daha kurdu. Kargalar kendi arasında dönerken hızlıca kendini insanların üstüne bıraktı. İntihar ediyorlardı. Bu fedakarlık onun içindi. Onun mutlu olması içindi.

 

İnsanlar yalvarıyordu. Bu kargaşa artık durdun istiyorlardı. Ama iş işten geçmişti. Birden kargalardan biri, genç bir kıza uçmaya başladı.

Evet, şimdi zevkle onun ölmesini izleyecekti.

Kız, Kısıl Han'a doğru koşuyordu. Elinde kılıç vardı.

Kılıç kalktı...

Bölüm : 03.12.2024 21:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...