8.Bölüm Bale Ayakkabısı

Yarışma günü gelip çatmıştı.Mirza'yı o günden sonra hiç görmemiştim.Kendimi baleye vermiştim.Son günler çok çalışmıştım.Tüm açıklarımı kapatmak için resmen gecemi gündüzüme kalmıştım.Umarım başarabilirdim.Yarışma neredeyse başlamak üzereydi.Sahne neredeyse dolmak üzereydi.Mirza ve aileside gelmiş miydi acaba? Annem benimle beraber geldiği için onu beni yakından görmesi için ön koltuğa otutturmuştum.Cansu çalıştığı için gelememişti.Ama beni hiç yalnız hissettirmeyip bir sürü mesaj atmıştı.Tabiki kazanırsam akşam beraber kutlama yapacağız diye kararlaştırdık.Tek tek sahneye çıkmaya başlayınca bende son hazırlıklarımı bitirip elime bale ayakkabılarımı aldım.Mirza'nın benim için tasarladığı o ayakkabı.Muhteşem rengi ve görüntüsü tüm ihtişamını gözler önüne seriyordu.Ayağıma giyip bacaklarıma kadar olan iplerini bağlanmıştım.Dizlerime kadar gelen ipler farklı bir hava katıyordu.Rengi ayrı güzelliğiyle ve üzerindeki ışıltıyla göz alıyordu.Önümde iki kişi kalmıştı sonra sıra bendeydi.Aklımdaki tüm düşünceleri bir kenara bırakıp kendimi daha çok adapte etmeye çalışıyordum.Sahnede zorlanmıyordum.Sahnede olmak beni mutlu ediyordu.Umarım bu sefer ilk üçe girmeyi başarabilirdim.Juriler tek tek izleyip en son karar veriyorlardı.Beşten geriye doğru tek tek kazananları sahneye alıyordu.Geçen sene beşinci olmuş olsam da kazananlar arasında olmak ayrı bir gurur vericiydi.İnşallah bu sefer de ilk üçte olacaktım.İnanıyordum.Yapabilirdim.

Kendime güveniyordum.

-Deniz Yücel sıra sende.

Benim sıramın gelmesiyle ayağa kalkıp sahneye çıktım.Işıklar sönmeden annemi görüp ona gülümsemiştim.Kalabalıktan dolayı Mirza'yı fark etmemiştim.Gelip gelmediğini bile bilmiyordum.Işıklar sönünce benim zamanım gelmişti.Kendimi dansa bırakıp hazırlandığım gibi teker teker sakince figürlerimi sergilemeye başlamıştım.Ayağımdaki ayakkabı gerçekten çok rahattı.Canım hiç acımadan hareket edebiliyordum.En son selam verip dansımı bitirmiştim.Işıklar yandıktan sonra sahneden arkaya doğru geçmiştim.Hiç hata yapmamıştım.Her şey istediğim gibi ilerlemişti.Bir kaç kişiden sonra kazananları açıklama zamanı gelmişti.Beşinci olmayı başaran arkadaş çıktıktan sonra dördüncüyü çağırdılar.İçimden dua ederek beklemeye başladım.Üçüncüyüde çağırdıklarında sessizlik hakimdi içeride.Sahneden gelen tebrik sesleri tüm sessizliği dağıtıyordu.Sıra ikinciye gelmişti.İsmimi duymamla kendime gelip sahneye ilerlemem bir olmuştu.Mutluluktan neredeyse ağlayacaktım.İkinci olmuştum.İlk üçe girmek benim için çok önemliydi.Çok mutlu olmuştum.Tek tek ellerimize plaketlerimizi verip bizi tebrik etmişlerdi.İlk üçe girenlere tablo hediye etmişlerdi.Üzerinde bale yapan kadın figürü olan fotoğraf hepimizde vardı.Sırayla para ödüllerimizi vermeye başlamışlardı.Birinci olan arkadaş 500.000 TL kazanmıştı.Bana ise 350.000 TL vermişlerdi.Üçüncü de 150.000 TL alırken dördüncü ve beşinci de 75.000 TL kazanmışlardı.Fotoğraf çekindikten sonra annemin yanına gitmiştim.Annem bana sarılıp gözyaşlarını tutamamıştı.

-Tebrik ederim canım kızım.Ömrün boyunca böyle güzel başarıların olsun inşallah.

-Annem benim hepsi senin ve babamın sayesinde.Sen hep yanımda kal olur mu?

Annem bana sıkıca sarılırken yanımızdan gelen sese şaşkınlıkla bakmıştım.

-Tebrik ederim Denizciğim.

Ayşe abla bana sarılıp tebrik ederken Mirza'nın babası da elini uzatıp tebrik etmişti.

-Çok güzel dans ettin.Tebrikler kızım.

Mahçup olduğumu belli ederek onlara gülümsedim.Mirza babasının arkasında sessizce duruyordu.Annem Mirza'nın annesiyle konuşup tanışırken babasıda dışarıya doğru çıkmıştı.Mirza yanıma yaklaşıp kulağıma fısıldadı.

-Ayakkabılar ayağına çok yakışmış.

Şaşkınlıkla yüzüne bakmıştım.Hatırlıyordu gerçekten hatırlıyordu.

-Sen.

-Evet seni hatırlıyorum.Her şey aklıma geldi.Seni bu ayakkabıyla dans ederken görünce her şey tekrar hafızamda canlandı.Umudumu kaybettiğim anda her şeyi hatırladım.Sana değer verdiğimi biliyordum.Her şeyi hatırlayınca daha çok emin oldum.

-Ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin.

Şaşkınlıkla sadece ona bakıyordum.Onunda bana bakarken bal rengi gözleri ışıldıyordu.Bana doğru yaklaşıp kulağıma sessizce fısıldamaya başladı.

-Çok güzelsin.

Daha ne kadar ileri gidebilir diye düşündüm.Sevinçten elim ayağım titriyordu.Sanki konuşsam kırılıp düşecek gibi hissediyordum.Kelebekler içime sığmayıp kendilerini belli edecekler diye düşündüm.Mirza yavaşça geri çekilip gözlerini benden kaçırdı.Annesine seslendikten sonra yüzüme baktı.

-Tebrik ederim.Seni izlerken resmen büyülendiğimi hissettim.

Çok sesli konuşmasıyla utançtan yerin dibine girmiştim.Eminim ikimizinde annesi bu söylediği cümleyi net bir şekilde duymuşlardır.

-Gidelim mi anne daha abimgile uğrayacağız.

-Tamam oğlum.

Mirza arkasına dönüp elimize kaldırarak dudaklarını kıpırdatmıştı.Sessizce söylediği cümleyi ben bile zor duymuştum.

-Tekrar görüşeceğiz balerin.

Ben bişey demeden arkasını dönerek uzaklaştı.Annemgilin konuşmasını duymak için onlara yaklaştım.İkiside birbiriyle çok eski dostmuş gibi sıcak ve samimi konuşuyorlardı.

-Mutlaka bizede beklerim.Tanıştığıma çok memnun oldum.

-Bende canım sizde bize buyrun gelin.Haberleşelim mutlaka ben Deniz'den isterim, o Mirza oğlumdan alır numaranızı.

-Tabi canım ara mutlaka beni haberleşelim.

Gerçekten kırk yıllık arkadaş gibi beş dakikada nasıl bu kadar kaynaşmayı başarmışlardı.Ayşe abla beni tekrar tebrik edip öperek yanımızdan uzaklaştı.

-Gidelim mi kızım bizde eve.

-Tamam annem sen geç arabaya ben üzerimi değiştirip geleceğim.

Anneme yeni aldığım arabanın anahtarını verip bende kulise geçtim.Yarışmacıların hepsi burada hazırlanmışlardı.Üzerimi değiştirip eşyalarımı çantama koydum.Odadan çıkıp arabaya gittim.Eşyalarımı bagaja koyup şoför koltuğuna oturdum.Radyodan şarkı açıp beğenene kadar değiştirdim.

Meftun anacım, yorgunu

Bzararı ziyanı sorma

Perişanım âyan, solduma

Sana el pençe durmam

Bunu da beğenmeyip tekrar değiştirdim.

Bir gönül davası anlatsam ağlarsın

Şişelere deniz koy gemiler batsın

Bir gönül davası anlatsam ağlarsın

Şişelere deniz koy gemiler batsın boğazımıza

-Yeter kızım dursun artık birisi de dinleyelim.

-Dalmışım anne kusura bakma.

-Daldığın şeyin sebebini bilmiyorum galiba ben.Gerçi pek yakışıklı oğlan.

-Makbule Sultan!

Anneme şakayla karışık söylediğim sözlerle annem gülmeye başladı.

-Tamam bir şey demiyorum ama ne olursa olsun benden gizli olmasın olur mu kızım?

Annem çok anaç bir kadın olduğu için ondan bir şey gizlememi sevmezdi.Bende o anlayışlı olduğu için genelde çoğu şeyleri anlatırım.

-Tabi Sultanım.Anlatırım merak etme sen.

Eve geldiğimizde arabadan inip bagajdaki eşyalarımı aldım.Bu kostümüm özel olduğu için eve koyuyordum.Annem evin kapısını açınca içeriye geçip eşyalarımı odama bıraktım.Mesaj sesiyle telefonumu elime alıp kimden geldiğine baktım.Mirza mesaj atmıştı.

-Dışarıya çıkalım mı?

Maalesef Mirzacığım geç kaldın.Cansu senden önce davrandı.Beraber kutlama yapmak için dışarıya çıkacaktık.

-Cansu'yla beraber dışarı çıkacağız.Yakın arkadaşımla.

Çok geçmeden Mirza cevap vermişti.

-Kutlama mı yapacaksınız?

Tabiki kutlama Cansu mutlaka özel günleri kutlamayı sever.Bende her zaman ona ayak uydururum.Kutlama yaptığımız her zamanki yere gidecektik muhtemelen.

-Evet Cansu kutlamak istiyor.

Mirza mesajı okuyup hemen yazmaya başladı.

-Kutlama için bende gelebilir miyim? Böyle bir olayı kutlamazsam hatrı kalır.

Mirza'nın mesajına gülümseyip önce Cansu'ya sormak için onu aradım.Cansu açar açmaz kısa kesmek için hemen her şeyi hızlıca anlattım.

-Mirza her şeyi hatırladı.Ben dans ederken bale ayakkabısından hatırlamış.Şimdide bize katılmak istediğini söyledi.Seninle çıkacağımı söyledim ama rica etti ne diyeyim?

-Ayy Deniz neden soruyorsun hemen kabul et gelsin bende tanışırım eniştemle.

-Cansu bak bir şey yok daha aman diyim.

-Hadi hadi çabuk haber ver ben hazırlanıyorum.

Cansu cevap vermeme fırsat vermeden suratıma kapatmıştı.

-Tamam ben sana yeri mesaj atarım.Bir saat sonra orada oluruz.

Mirza'ya mesaj atıp telefonu bıraktım.Dolabıma bakıp içinden payetli kısa siyah elbisemi çıkardım.Üzerimi değiştirip makyajımı yaptıktan sonra saçıma da hafif bukleler yaptım.Aynadan kendimi inceledikten sonra inci taşlı küçük çantamı da elime aldım.Anneme haber verdikten sonra evden çıktım.Arabayla gitmeyecektim çünkü alkol alırsam süremezdim.Taksi çağırıp Cansu'nun evine geçtim.Cansu'da aşağı inince mekana doğru ilerlemeye başladık.Cansu üzerine lacivert bir elbise giymişti.Saçlarını düzleştirmiş hafif makyajıyla kombinini tamamlamıştı.

-Cansu'm süper olmuşsun.

-Sen kendine bak asıl afetsin.

Cansu'ya böyle şeyler söylememesi gerektiğini hep söylerdim.Utandığımı bilse de hep bunu yapardı.Telefonumu alıp Mirza'ya konumu attım.Çok geçmeden mesaj atmıştı.

-Şimdi çıktım evden 10 dakikaya ordayım.

Taksi durunca kafamı kaldırıp baktım.Dışarısı bu kadar kalabalıksa kim bilir içerisi nasıldır diye düşündüm.Taksiden inip Cansu'yla yan yana içeriye geçtik.İçeride ki yoğun müzik sesinden dolayı birbirimizi duyamıyorduk bile.Barmenin yanına doğru ilerleyip kendimize şarap söylemiştik.Cansu heyecanla ayağa kalkıp dans ederken ben tabiki sakinliğimi koruyordum.Cansu ne kadar güzel dans ettiğimi söylesede her zaman utanmışımdır.Cansu'ya sen devam et der gibi elimi sallayıp şaraptan bir yudum aldım.Kapıya doğru baktığımda Mirza'yı görmüştüm.Ayağa kalkıp elimi kaldırdım beni görebilmesi için.Beni fark edince kalabalığın içinde durakladı.Gözlerini ayırmadan yanıma doğru gelmişti.Ellerimle elini birleştirip kulağıma eğildi.

-Sen böyle olursan ben kendimi tutamayabilirim deniz gözlüm.

Evet arkadaşlar bölümümüz sona erdi.Yeni bölümde bizi neler bekliyor bakalım.Heyecan dorukta.

Sevgiyle kalın.