41.Bölüm

Bu ara bölüm sayısının düştüğünü biliyorum kusura bakmayın,seviliyorsunuzz❤️

“Mehmet Ali’den”

Ömer’le beraber evden çıkıp askeriyeye gittiğimizde dediğim gibi ona eğitimi kitleyip,kendimde odama geçmiştim.O sırada içerde Binbaşıyı görmemle kısa bir baş selamıyla yerime geçicekken ayağa kalkmasıyla durdum.

Arda”Yüzbaşı 5 dakika içimde eğitim sahasında hazır ol”diyip odadan çıkmıştı,anlaşılan Ceylan kaybolduğunda hastaneden erken çıkıp emrini dinlemediğim için olan cezayı şimdi vericekti.

Onun ardından bende Hızla aşağı indiğimde eğitim sahasında çalışan Ömer ve onun başında dikilen bir Binbaşıyı görmemle tekmil verip karşısına geçtim.

Arda”Sahada 70 tur koşu 40 dakikan var”dediğinde koşmaya başlamıştım,anlaşılan bugün tek cezayı Ömer çekmiyicekti...

”Arda’dan”

Yüzbaşıya zaten emre itaatsizlikten ceza verecekken birde kardeşimle bu kadar yakın olması ona vericeğim cezanın değerini fazlasıyla arttırmıştı.

Onların bu kadar yakın olması fazlasıyla sinirimi bozarken Ceylan’ın yüzündeki gülüş herşeyin gitmesine sebep oluyordu,Ceylan’la aralarında böyle bir durum olduğunu öğrendiğimde yüzbaşının geçmişini araştırmıştım.

14 yaşında ailesinden ayrılıp askeri liseye gitmiş,okulu başarıyla bitirmiş,sicil kayıtlarında zaten bir sorun olmaması gereksede yinede bakmıştım ve gerçekten pek bir olay yoktu.

Bunların dışında başkalarından öğrendiğim şeylerde vardı,ailesi askeri liseye gitmesini daha doğrusu asker olmasını istememiş ve bu konuda onu vazgeçirmeye çalışmışlar fakat bunlar başarısız olunca Mehmet Ali’yle olan ailevi bağlantılarını kesmişler.

Ailesiyle her ne kadar araları bozuk olsada bildiğim kadarıyla onları fazlasıyla seviyormuş,üniversitedeyse Ömer’le tanışmış onun ailesiyle ise fazlasıyla yakınlar en azından ona ve ailseine Ceylan’ı ve küçük bir bebeği emanet edicek kadar güveniyor.

Onunda ne kadar sorunları olduğunu bilsemde bende bir abiydim...Tabi bundan şuan için kimsenin haberi olmasada Ceylan benim kardeşimdi ve sevdiği adamın askerim olması onunla uğraşmayacağım anlamına gelmiyordu hatta onu durmadan görmem ona daha çok ceza verme hissi uyandırsada bu hissi kontrol altına almaya çalışıyordum.

Aradan geçen sürenin ardından koşuyu bitirip karşıma dikilmişti.

”Şınav pozisyonu al ve başla”dediğimde Hızla şınav çekmeye başlamıştı,en azından şimdilik lafımı ikiletmiyordu,yaklaşık bir kırk şınav çektikten Sonra yanına yaklaştım.

”Kaç oldu asker”

”0 Komutanım”dediğinde bir ayağımla sırtına baskı uygulamaya başlamıştım,anlaşılan bugün böyle geçicekti...

”İlahi Bakış Açısı”

Arda tüm gün Mehmet Ali’yi canından bezdirirken Ömer’de bundan nasiplenmiş ve o da fazlasıyla eğitime dahil olmuştu bir süre Sonra timinde yanlarına gelmeleriyle Binbaşı hepsine birden eğitim yaptırmış ve gün böyle geçmişti.

Bu sırada Ceylan ise Efe’yle beraber kek yapmış,daha sonrada Ayşe’nin onu yatıp dinlenmesi konusunda uyarmasıyla biraz dinlenmişti Eve Ömer’in babasının yani Rıdvan’ın gelmesiyle hep beraber yemeğe otururlarken Ömer ve Mehmet Ali ise yemeğe yetişememişti.

Mehmet Ali eğitimlerden Sonra dosya işini halletmek için askeriyede kalırken Ömer’de Eve beraber dönmek ve işlerin çabuk bitmesi için onun yanında kalmıştı.

Onlar dosya işleriyle uğraşırken Efe ise tüm gün Ceylan’ın yanından ayrılmamış ve onla uyumak istemişti,Ceylan’la bu kadar az vakit geçirip nasıl bu kadar hızlı bağlandığını kimse anlayamasada Ceylan Efe’yi kırmayıp birlikte yatmayı kabul etmişti.

Ceylan ilaçların verdiği etkiyle beraber misafir odasına yatmaya giderken Ayşe ve Rıdvan ise salonda oturuyorlardı.Efe uykunun verdiği sersemlikle yatağa yatmış onun ardından Ceylan’da yanına kıvrılmıştı.

Askeriyedeki işler uzun bir süre daha devam ettiğinde saat gece 11-12 gibi askeriyeden çıkıp eve dönmüşlerdi evdeki tüm Işık’ların kapalı olmasıyla Ömer anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğinde evde sessizlik hakimdi.

”Abi istersen sen benim odaya geç ben burada yatıyım”Dediğinde Mehmet Ali’de konuşmuştu.

”Gerek yok sen yat hadi”

”Abi geç işte benim odaya”

”Lan gerek tok diyorum hadi yat uyu yoruldum demiyor muydun?”

”Aman iyi be hadi Allah rahatlık versin”diyip odasına geçtiğinde Mehmet Ali’yse misafir odasına gidip hafifçe kapıyı tıklattığında içerden ses gelmemesiyle yavaşça kapıyı aralayıp içeri girmişti.

Ceylan’ı her ne kadar görmeyi beklesede yanında hatan Efe ise onun için büyük bir şaşırma nedeniydi.Efe ve Ceylan’ı birbirlerine sarılmış bir halde uyuyorken görmek kalbinin fazlasıyla hızlı artmasına sebep olmuştu.

Koltuğa yönelmek için hareket ettiği esnada yerdeki parkelerin ses çıkarmasıyla Ceylan hareketlenmiş,ardından tekrar hareketsiz kalmıştı fakat sessizlikten kaynaklı hızlanan nefesleri onun uyumadığını fazlasıyla belli ediyordu,daha fazla korkmasını önlemek için kısık bir sesle konuşmuştu.

”Ceylan benim”diyip yatağa yaklaştığında Ceylan duyduğu sesle gözlerini açıp o tarafa yöneldiğinde nefesleri biraz daha düzene girmişti.

”Sen ne zaman geldin?”diye uykulu bir şekilde konuştu.

”Yeni geldim,uyuyalım mı?”dediğinde Ceylan’ın kafasını onaylar anlamda sallamasıyla o da rahatlayıp onun yanına uzanırken bir elinide yaralarına dikkat ederek onun beline sarmıştı.

Yatağın tek kişik olması ve onların üç kişi sıkışık bir şekilde bu yatakta yatması dışında pek bir sorun yoktu,aslında bu pekte sorun sayılmazdı,sevdiği kadının saçlarından gelen o koku her nerde olursa olsun onun rahatlamasına sebep oluyordu,Efe her ne kadar az yer kaplasada üçü için bu yatak fazlasıyla dar geliyordu.

Herşeye rağmen kollarında sevdiği kadın,diğer yanında ise oğlunun olmasının verdiği derin huzurla uykuya daldı...