49.Bölüm

İyi okumalar,seviliyorsunuzz❤️

“Mehmet Ali’den”

Ömer’in yanındayken Cengiz’i Ceylan’a evlenme teklifi ederken görmek tabi ki de sinirlerimi fazlasıyla oynatmıştı,anın etkisiyle Ceylan’a fazla mı yüklenmiştim?Bilmiyorum...

Ceylan’a biraz ağır konuşmuş olabilirdim Fakat Cengiz’in uzun zamandır ondan hoşlanması ve benim hiçbir şeyden haberimin olmayışı olayı daha da harlamıştı.Ceylan’la konuşmalıydım ve bunu o yarın okula gitmeden önce yapmalıydım.

Cengiz yarın tüm yaşananlara rağmen okula gidip Ceylan’la konuşur muydu?Belki,onda o yüzsüzlük vardı ve böyle birşey yapma olasılığı da fazla yüksekti.Ceylan yanımızdan gittikten Sonra Muratlara kısa bir veda etmiş ve bende düğün salonundan uzaklaşmıştım.

Ne yapmam gerektiği hakkında bir fikrim yoktu Ceylan’ı bu olay hakkında tabi ki suçlayamazdım fakat konu sadece bu değildi.Cengizin kendinden hoşlandığını bildiği halde gelip bana söylememesi,beni olaydan uzak tutması aşırı derecede saçma geliyordu.Ben arabayı tenha bir yere çekmiştim,aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum tahmini bir saate yakın bir süre sonra yanıma başka bir araba yaklaşmıştı.

Yanıma gelen araba binbaşınındı...Arabamın kapısı açılıp sağımdaki koltuğa binbaşının oturması ise fazla uzun sürmemişti,ben birşey demeden konuşmasını beklerken o da fazla uzatmayıp konuşmaya başlamıştı.

”Cengiz kimdir,necidir az çok birşeyler öğrendim...Cengiz’in gelipte Ceylan’a abuk subuk şeyler söylemesine sinirlen tabii,sinirlenmen en doğal hakkın ama Ceylan’ın seni ne kadar çok sevdiğini bilmiyor olamazsın,tabi benim bundan pek hoşlandığım söylenemez ama konu bu değil...”

”Ceylan seni çok seviyor,senin sinirlenip kendine veya mesleğine zarar vermeni istemeyecek kadar çok seviyor,görevde olman veya başka birşey önemli değil.Ceylan korkuyor gidersin kendine zarar verirsin diye korkuyor,sen onu benden daha çok tanıyorsun Enes’i nasıl sevdiğini biliyorsundur,ondan Sonra birinin daha kendinden uzaklaşmasını istemiyor...Sevginizi,aşkınızı,birbirinize olan bakışlarınızı saçma bir herif yüzünden harcamayın...Bak bunları sana ne Ceylan’ın abisi ne de komutanın olarak söylüyorum,şuan sadece bir abi olarak söylüyorum bunları sana bir abi tavsiyesi olarak veriyorum...Üzmeyin işte oğlum birbirinizi,şimdi git kızın gönlünü al,gece gece uyandırma tabi ama sabah erkenden konuşun,sakin kafayla”

Cümlelerini arka arkaya duralamış ve Sonra elime adresi tutuşturup gitmişti,dediklerinde haklıydı...Yani Sanırım,daha fazla düşünmedim ve elimde tuttuğum adrese sürdüm...

”1buçuk saat önce Ceylan’dan”

Uyumak için kafamı koyduğum sırada kapım tıklatılmıştı,herhangi bir görevlinin geldiğini düşünsemde karşımda binbaşıyı daha doğrusu abimi görmeyi hiç beklemiyordum.

”Selam,aşağıdakilere rica ettim de onlar da kaldığın odayı söyledi.İçeri girebilir miyim?Fazla durmıyıcam.”dediğinde kapıyı aralayı içeri girmesini bekledim.

İkimizde içeri girdiğimizde o tekli koltuğa otururken bende yatağa oturmuş ve ne diyeceğini beklemeye başlamıştım.Aradan geçen kısa bir sessizliğin ardından ilk konuşan ben olmuştum.

”Şey neden geldin?Yani şey sebep ne,Cengiz mevzusu yüzünden mi?”Dediğimde bu sefer o da konuşmuştu.

”Bir bakıma öyle,Cengiz ne zamandan beri senden hoşlanıyor.”

”Eğer sende neden bana söylemedin diye azarlamaya başlıcaksan hiç konuşmayalım”dediğimde yüzünde bir tebessüm belirsede fazla uzun sürmemiş ve konuşmaya başlamıştı.

”Buraya seninle tartışmaya gelmedim,kardeşimsin ve abin olarak beler yaşadığını öğrenmeye çalışıyorum.”

”Abimsin diye böyle bir sorumluluğun olmadığını biliyorsundur umarım,bunu yapmana gerek yok.”

”Pekala,bak ben senin abinim ve bunun benim için bir sorumluluk olmadığını sende biliyorsun,sen her ne kadar beni kabullenemesende,sen benim kardeşimsin ve bu bir gerçek,o yüzden şimdi herşeyi bana anlat ki bende ne yapmam gerektiğini öğreniyim”Dediğinde cümleleri fazlasıyla ikna ediciydi,en baştan herşeyi özetleyerek anlatmaya başlamıştım.

Ona Cengiz’le ilgili herşeyi anlatırken aslında Cengiz’in bana olan bazı tavırlarının nedenini daha yeni anlayabiliyordum,durmadan beni odasına çağırması ve çocukları da bu işe bahane etmesini yeni yeni idrak ederken Arda ise konuşmaya başlamıştı.

”Bak Cengiz’in niyetinin hiçte iyi olmadığı ortada sende bunu fark ediyorsun,bunu neden Mehmet Ali’ye söylemedin az çok anlayabiliyorum ama ya başına daha büyük bir olay gelseydi...O zaman ne olucaktı?Mehmet Ali her ne kadar tepkilerini biraz fazla sinirli versede Cengiz’in sana olan tutumu çocuğu doğal olarak sinirlendirdi onu da anlamaya çalış...”

”Bu küslüğü uzatmayın birbirinizi ne kadar sevdiğiniz,ne kadar aşık olduğunuz bakışlarınızdan belli ikinizinde birbirinizi ne kırmasına ne de kırılmasına değer,yarın sabah okula gitmeden bir şekilde konuş,daha sakin bir kafayla...Ayrıca burada kalma bana gel desem gelmiyeceğini biliyorum o yüzden ilk önce bunları ye daha Sonra da poşettekileri giy,yarın içinde kıyafet var”

Diyip elindeki iki poşetinde bana uzattığında istemsiz bir şekilde ellerim öne doğru uzanmıştı poşetleri alıp kenara koyarken anlık bir cesaretle konuşmuştum.

”Teşekkür ederim”diyip Hızla ona sarıldığımda ilk başta afallayan kolları belime dolanmış ve daha Sonra sessizce odadan çıkmıştı.