53.Bölüm

İyi okumalar,seviliyorsunuzz,yeni bölüm muhtemelen bir daha ki haftasonu veya hafta içi gelicek,seviliyorsunuzz❤️

“Ceylan’dan”

Üstüme Ayşe teyzenin verdiği elbiseyi giymiştim,elbise krem rengi,kollarında hafif fırfırları olan,uzun bir elbiseydi ve gerçekten aşık olunucak kadar güzeldi.

Odadan çıkıp salona gittiğimde ise yerimde duramıyordum,içimde çok garip bir his vardı ve bunun yanında aşırı heyecanlıydım,kesin birşeyi yanlış yapıcak ve bugünü berbat edecektim.

Ben heyecandan yerimde duramazsın Selin ve Halime abla birşeyler söylesede şuan onları dinletemiyordum,en son Ayşe teyzenin de sesini duysamda onun ne dediğinide anlıcak durumda sayılmazdım.

Bacağıma dolanan küçük kollar ile dikkatin dağılırken kafamı oraya çevirmiştim Efe’ye görmemle gülümserken onu da kucağıma almıştım.

”Pyenses olmuşsun”dediğinde yüzümde bir gülümseme belirmişti,

”Öyle mi beyefendi sende prens olmuşsun”dediğinde gülmüş ve tekrar konuşmuştu.

”Ben pyens oldum,bak ben pyens oldum”dediğinde ise kapı çalmıştı,o hızlıca kucağımdan inerken ben ise hemen kapıya yönelmiştim,hemen mi açıcaktım,birşey dememe gerek var mıydı,direk açmam mı gerekiyordu?

Benim boş bakışlarımı ilk farkeden Selin olucak ki konuşmuştu.

”Kızım açsana kapıyı,sen kapıyı açıcaksın o da sana çiçek vericek aç şu kapıyı”dediğinde Hızla kapıyı açmıştım.Kapıyı açtığım an bir anda onunla göz göze gelmek beklediğim birşey olsa da bir an için afallamıştım.

Kapıyı tam aralayıp içeri girmelerini beklediğimde,ilk önce Ali onun ardından Rıdvan amcayla beraber tüm tim içeri girmişti.Bir de bu vardı Rıdvan amca ben erkek tarafıyım diyip Aliler ile geliceğini ve beni Ayşe teyzeden istiyeceğini söylemişti,ne kadar saçma bir durum olsa da şuan çok mutlu olduğum gerçeği herşeyi doğru kılıyordu.

Herkes Eve girdiğinde hep beraber salona geçmiştik,Ayşe teyze ile Rıdvan amca baş köşeye otururken Efe ise Ömer’in kucağına oturmuştu.Ali benden uzakta kalmış olsada bu iyiye işaretti Yanımda olsaydı şuan bile yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimin ne durumda olucağını düşünmek zordu.

Konuşmalar çok monoton ilerlerken sanki Ayşe teyze hiçbir şey bilmiyormuş gibi konuyu”Eee damat oğlumuz ne iş yapıyor?”Getirmişti,bir anda tüm dikkatler Ali’ye dönerken boğazını temizleyip konuşmaya başlamıştı.

”Askerim ben”dediğinde Ayşe teyze onaylar anlamda kafasını sallamış tekrar rıdvan amcaya dönmüştü,o sırada Ömer ve Cem’in konuşmasını duymuştum.

”Asker adamında ciddiyeti bir başka oluyo be”diyen Cem’in ardından Ömer konuşmuştu.

”Ya lojmanda götü tutuşan bendim sanki”diye kısık sesle konuşan Ömer’i duymamla bir an gülücük gibi olsam da kendimi tutarak başımı sağa çevirdiğimde Ali’yle göz göze gelenim durumu daha da kötü bir hale sokarken beni kurtaracak o ses Rıdvan amcadan gelmişti.

”Hadi o zaman kızımız bir kahve yapsında sebebi ziyaretimize gelelim artık.”dediğinde ben ayaklanırken Selin’de arkamdan gelmişti.

Hızlıca mutfağa geçtiğimizde kahve ve cezbeyi çıkarmıştım.

”Kız ben bile heyecanlandım muratla nişanladığımız güne gitti aklım”

”Sen bir de bana sor,şu kahveleri sağ Salim versem rahatlıyıcamda aşırı heyecan bastı.”dediğimde gülmüştü.Kahveleri hazırlayıp tepsiye yerleştirdiğimde içeri geçmiştik.

Maalesef heyecandan titreyen elim yüzünden kahve biraz tabağa dökülmüştü,bu rezillik dışında pek birşey olmaması ise iyiye işaretti.

”Artık gelelim sebebi ziyaretimize çocuklar birbirlerini görmüş sevmişler,aralarında konuşup anlaştıklarına göre de bizede onları desteklemek düşer,sizin de izniniz varsa biz de bu birlikteliğe destek olup çocuklarımızın arkasında durmak isteriz”diyen Rıdvan amcanın ardından Ayşe teyze de konuşmaya başlamıştı.

”Çocuklar birbirlerini bu kadar severken destek olmamak gibi bir şansımız Yok,ayrıca ben kızımın arkasındayım dediğiniz gibi bize de onları desteklemek düşer.”diyip ayaklandığında bizde Ali’yle ayaklanıp yanlarına gitmiştik.

İkisinin de elini öptükten sonra sora yüzükleri takmaya gelmişti,Rıdvan amca yüzükleri taktıktan sonra”Allah hep yüzünüzü güldürsün,hep mutlu olun inşallah”diyip kurdeleyi kesmiş,onun ardından da bir alkış tufanı kopmuştu.

O sırada Ali’yle bir anda sarılırken şuan bunun doğru olup olmadığı pekte umurumda değildi,”Seni çok seviyorum,Ceylan Gözlüm”diyen sesi beni ortamdan tamamen soyutlamış gibiydi.

Bu büyülü anı bozan kapının alacaklı gibi çalması olmuştu,gülüşmeler kesilirken bende Mehmet Ali’den ayrılmıştım...