57. Bölüm

57.Bölüm

Nisa
papatyaninuzuntusu

İki haftadır yokum biliyorum Ve sizden çok özür diliyorum,sadece yazmak içimden gelmiyordu,sizi beklettiğini için özür dilerim.Bu durumu toparlamaya çalışıcam,seviliyorsunuzz♥️

“İlahi Bakış Açısı”

Bu güzel anı bölen şey Mehmet Ali’nin telefonunun çalmasıydı,bu nedenle genç çift birbirinden ayrılmıştı.Genç adam telefonu açarken aynı zamanda kendini toplamaya çalışıyordu,genç kız ise gözlerindeki yaşı sildi.

“Ne oldu Ömer?”diye hafif sinirli bir şekilde konuşan Mehmet Ali ile karşı taraftan ses Hızla gelmişti.

“Abi,bugün senin için çok önemli biliyorum ama...Görev çıkmış.”

“Tamam kapa geliyorum ben”diyip telefonu cebine atan adam,derin bir nefes aldı ve karşısındaki kadına döndü.

“Görev çıkmış”diyen adamın içindeki huzursuzluk kendini yiyip bitirmesine sebep olurken bunu belli etmemeye çalışıyordu,sevdiği kadınla küsler miydi?Kendisine kızgın mıydı?Bunların hiçbirini bilmiyordu.

Üstelik en mutlu günlerini mahvettiğini düşünüyor Ve daha bunu düzeltemezken başka bir sorun çıkıyordu.Kafasını kaldırıp genç kızın ne diyeceğini bekledi.

“Pekala,gidelim o zaman.”diyip Arabaya ilerlemesi ile o da peşinden gitti.Bu sefer şoför koltuğuna Mehmet Ali otururken Ceylan ise kendini mutsuz hissediyordu,birşeyler her zaman ki gibi ters gidiyordu,genç kız bugünün mutlu sonlanacağını düşünürken bu yaşananlar da neydi böyle?

Yolculuk boyunca ikisi de konuşmadı,sessiz ve fazla uzun sürmeyen bir araba yolculuğunun sonucunda evin önüne gelmişlerdi.Peki şimdi ne olucaktı?Birbirlerine dargın mı ayrılıcaklardı?Ceylan kapıyı açmak için yöneldiğinde genç adam elini kavradı.

“Ceylan birkaç saniye dinler misin?”dediğinde genç kız tekrar koltuğa kuruldu ve yanındaki adamı dinlemeye başladı.

“Bu gecenin berbat geçtiğini biliyorum ama göreve giderken aramızda soğukluk kalmasını da istemiyorum,orada ne olur geri dönebilecek bunların hiçbirini ön göremem.Sadece...Bilmiyorum beni sadece göreve gidiyorum diye affetmeni istemiyorum,kendimi anlatabiliyor muyum?”

“Ali ben seni anlıyorum sana karşı sinirli hissetmiyorum,yaşadıkların zor şeyler sadece dediğin bazı şeyler biraz ağır sözlerdi.”dediğinde içindeki kırgınlığı ne kadar saklamak istesede,cümlesi bittiğinde bunu yapamadığını anlamıştı.

Genç adamın ise o an ki konuşmada karşısında ki kadına neler söylediği bir bir aklında dolaşıyordu,sevdiği kadına nasıl böyle şeyler söylemişti.İçinde birikmiş tüm yükü nasıl onun yüzüne vurabilmişti sanki tüm olanlar onun suçuymuş gibi nasıl davranabilmişti.

“Ceylan’ım ben gerçekten özür dilerim,biliyorum çok anlamsız gelicek gerçekten ben çok ama çok pişmanım,bir anda oldu Fakat bu asla bahane olamaz olmamalı da biliyorum.Bu öfkeyi sana kusmamalıydım sadece bir daha böyle birşey yapmayacağıma emin olabilirsin...”Cümlesi bittiğinde karşısındaki kadına umutla bakıyordu.

Ceylan ise o an kırgınlığını unutmak sanki böyle birşey yaşanmamış gibi davranmayı o kadar çok istiyordu ki,bunda Mehmet Ali’nin göreve gitmeside büyük bir rol oynuyordu.Sevdiği adamın ona dönüp dönemeyeceğini bile bilmiyorken bu soğukluğa gerek var mıydı?Genç kız o an gerçekten içinden gelen şeyi yaptı Ve karşısındaki adama yaklaşarak dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

Onun bu hareketinin üstüne ise adam ondan ayrılmak istemiyor,onu bırakırsa kötü birşey olacağına inanıyordu.Bu inanç tekrar dudaklarına kapanmasına neden olurken birbirlerini hiç ayrılmamak üzere öpüyor gibiydiler.

İkisi birbirlerinden ayrıldığında alınları birbirlerine yaslıydı,arabada ikisinin nefes seslerinden başka ses yoktu,sokak bile sessizliğe bürünmüştü.Tüm bu sessizliğin içinde sadece ikisinin nefes alış sesleri duyuluyordu.Sanki bir tek onlar var gibiydi...

En azından kısa bir süreliğine böyleydi telefonun çalmasıyla beraber Mehmet Ali sinirle elini cebine atarken aramayı yanıtladı.

“Abi neredesin Arda Binbaşı seni soruyor”

“Geliyorum Ömer geliyorum”diye sinirle söylenen adam telefonu Ömer’in yüzüne kapatmıştı,telefonu arka koltuğa atarken eli ise torpidoya gitmişti.

“Ali ben artık gitsem mi?Daha fazla geç kalma”dediğinde genç adam torpidodan bir kutu çıkarmıştı.Kutuyu açtığında genç kızı siyah bir zinciri olan,üzerine motifler işlenmiş ve aynı zinciri gibi siyah olan bir hilal sembolü karşılamıştı

Genç kız şaşkınlığını gizleyemezken karşısındaki adam ise konuşmuştu.

“Bu gece vermek için almıştım,daha romantik bir ortamda olmasını istesemde şuan için şartlar bu kadarına erk veriyor maaalesef”derken genç kız boynuna kollarını dolamıştı.

“Teşekkür ederim,gerçekten çok teşekkür ederim.Çok güzel...”dediğinde sesi büyülenmiş gibi çıkıyordu.

“Takmamı ister misin?”diye soru yönelten genç adamla beraber hızlıca kafasını salladı,saçlarını tek omzuna toplarken aynı zamanda genç adama sırtını dönmüştü.

“Bu kolye hep boynunda kalsın olur mu?Hep yanında olduğumu bil,sen istemedikçe hiçbir güç bu kolyeyi boynundan çıkaramasın.”derken genç kızın boynuna bir öpücük kondurmuştu.

Genç kız son bir kez daha ona sarılırken konuşmuştu.

“Sağ Salim gel yüzbaşı seni bekliyor olucağım.”diyip ayrılan genç kızla beraber karşısındaki adam ona ümit vermek ister gibi baktı.

“Seni çok seviyorum Ceylan Gözlüm”demesiyle beraber genç kız tebessüm ederek arabadan inmişti.O Ceylan’ın eve girmesini beklerken telefonu çalmıştı,aynı zamanda da Ceylan eve girmişti.

“Abi şey Arda Binbaşı biraz sinirlide nerede kaldığını soruyor.”

“Ömer geldiğimde o telefonu sana yedireceğim aslanım müthiş fikir öyle değil mi?!”demesiyle sinirle telefonu kapatmış Ve kafasını camdan ona bakan sevdiğine döndürmüştü.Bunu hep yapıyordu Ve insanın bir bekleyeni olduğunu hissetmesi bu dünyadaki en güzel duygulardan biriydi.

Artık sonunda sevdiğinden ayrılabilmiş ve yola çıkmıştı...

Ayyy o kadar çok vedalaşır gibi konuştular ki içim sıkıldı ama çok tatlı değiller mi??

Bölüm : 15.02.2025 22:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...