Şimdi müzik listenizden, 🎶Erence "Beethoven's Silence"🎶 açın. Kendinizi müziğin ritmine kaptırarak okumaya başlayın. :)
🧚🏻♀️
Nefes nefese yataktan birden uyandım hemen etrafıma bakındım. Odamdaydım, yatağımdaydım. Neyse ki rüyaymış. Of bu nasıl bir rüya böyle.? Rüya mı? Rüya demek bile saçma olur. Kabus bu Kabus! Bir süre kendime gelmeyi bekledim. Gördüğüm kabus yüzünden aşırı susamıştım, mutfağa insem mi? inmesem mi? kararsızdım. Halen kabusun etkisindeydim. Kendimle çelişirken mutfağa inmem gerektiği konusunda kendime cesaret verip yataktan kalktım.
Mutfağa gitmeden önce annem ve babamın odalarına gidip onlara baktım onlar da uyuyordu. Artık gönül rahatlığıyla mutfağa su içmeye gidebilirdim. Ahşap merdivenlerden inerken gacır gucır ses çıkartıyordu ve buda bana yeni bir korku demekti. Buna fazla takılmadan hemen mutfaktan suyumu alacağım esnada sokağın ışıklarının gerçekten yanmadığını aynı rüyamdaki görsel gibi olduğunu fark ettim. Hemen suyumu alıp hızlıca odama geçtim.
Bir an önce sabah olmasını dileyerek uykuya tekrardan daldım. Sabah alarmımın sesiyle uyandığım esnada odamın kapısının "pat" diye açılmasıyla yerimden sıçradım. Annem elinde ekmek bıçağıyla odama gelmişti, ona uykulu gözler ile baktığım da elindeki bıçağı sallayarak;
"Neden hâlâ hazır değilsin birazdan çıkacağız ve sen kahvaltını yapmadan dışarı çıkmayacaksın!" dedi. "Alarmım yeni çaldı anne saat daha..." saate gözlerimi çevirdiğimde saatin 7.55 olduğunu görmemle şoka girdim. "Ben bu alarmı bu saate kurmamıştım ki. Hemen hazırlanıp geliyorum anne."
Annem bana kızgın dolu bakışlarını atarak odadan çıktığında hemen üzerimi giyinmek için valizimi açtım. Dün akşam valizimi boşaltmamıştım. Kıyafetlerimi küçücük valizin içinde iki saat aradıktan sonra giyinip aşağıya indim. Kahvaltı masasına oturduğumuzda, " eşyaların hazır götüreceğin başka bir eşyan var mı?" diye sordu. Annem bugün ayrı bir sinirli, ayrı bir gergindi sanırım. Ya da ben öyle hissetmiştim.
Ben kendi eşyalarımı neden hazırlamamışım da annem hazırlamış ve ayrıca hemen her şeyi nasıl halletmişlerdi? Hiç anlamazken babam; "Ben kapıdayım her şey hazır olduğunda çıkalım artık" dedi, bıkkınlıkla. Bugün herkes ters tarafından uyanmıştı anlaşılan.
Evden çıkmadan önce odama girip gitmeden okuma kitaplarımı alıp çantamın içerisine atarak odadan ayrıldım. Babam ve annem kapıda arabada beni bekliyorlardı. Okula doğru gitmek için babam arabayı çalıştırdı. İlk başlarda yolculuğumuz çok sessizdi ve bende kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım. Kulaklığımı takmak için sırt çantamda kulaklıklarımı arayıp bulduğumda kulağıma takmak için hamle yapmıştım ki babamın dikiz aynasından bana bakan gözleriyle karşılaştım.
Kafamı ne oldu? anlamında salladım. Gözlerini yola çevirip tekrar bana baktığında annem yolda ki sık orman ağaçlarını izlemekteydi. "Dün gece neredeydin Lina?" Annem bakışlarını ormanlık alandan çevirip dik oturarak bize kulak verdi. Arkasını dönüp bana baktı. Durup düşündüm en son rüyadaydım. Annem babama baktığında, "Lina gece dışarıya mı çıktı?"
"Emin misin?" İnanmayan bakışları dikiz aynasından belli olurken, "Dışarıya çıkmış olsam bilirdim. Herhalde." diyerek kulağıma kulaklığımı takıp başımı cama yasladım ve yolu izlemeye başladım. Aklıma dün gece gördüğüm rüya geldiğin de acaba ben gece farkında olmadan dışarıya mı çıkmıştım? diye düşünceler geçtiğinde bakışlarımı babama çevirdim. Halen dikiz aynasından bana baktığını görünce... Araba tümsek gibi bir engelin üzerinden atladığında sarsılarak kulaklığımı çıkarttım. Annem camdan arabanın geride bıraktığı yola bakarken babam arabayı ani frenle durdurdu. Öne doğru sarsıldığımızda babama bakmaya başladık.
"O neydi öyle?" Emniyet kemerini çıkartarak arabanın kapısını açtı, arabadan inerken bakarak onu sürücü koltuğuna oturttu. Arabanın arkasına doğru giderek ne olduğuna baktı. Yerde kanla yatan bir beden gördüm. Ne olduğuna bakmak için kapımı açarak inecektim ki annemin seslendi. "Lina dur. Baban baksın tatlım." Üç saniye kadar bakıştıktan sonra onu dinlemedim ve arabadan indim.
Babam yerde kanlar içerisinde yatan bir canlıya bakıyordu. Ancak bu çok garipti. Toprakla bütün olmuş bir et parçasına benziyordu. Kanlarıyla kıvranıyordu. "Baba, buda ne böyle?" Gözünü topraktaki yaratıktan ayırmadan gözündeki gözlüğünü düzeltti. Elini sırtıma koyarak, "Ah, bir şey değil Lina hadi arabaya geçelim de gidelim bir an önce." diyerek beni oradan uzaklaştırmaya çalıştı. Toprakla bütünleşen canlı toprağı emiyordu adeta.
İkimiz birlikte arabaya doğru gittik kapıları açarak içeriye bindik. Annem sürücü koltuğunda arabayı çalıştırdığında, kuş sesleri geldi. Bulunduğumuz yerin gökyüzünü kuşlar kaplarken, annem arabayı çalıştırarak sürmeye başladı. Çok hızlı gittiğimiz yolda kuşlar bizi takip ediyorlardı. Annem ve babam birbirleriyle bakıştıklarında annem gaza daha çok yüklendi, çok kısa bir vakit sonra önümüze koskocaman bir arazi çıktı. Çok katlı bir okulun önündeydik.
Sağ tarafımızda bir tabela gördük.
-KORLİS OKULUNA HOŞGELDİNİZ.-
Demek korlis. Okula bakmak için camdan kafamı eğdim. Aklıma dün markette konuşan çalışanların sözleri yankılandı. - Yarın korlise yeni öğrenci gelecek. Yemekhane için yeterli miktarda malzemeler... Onların kendi marketleri var....-
Ben düşüncelerimle baş başa kalırken arabadan ilk önce annem, sonra babam ve en sonda ben... teker teker inmiştik. Krem tonlarında olan okulun dış cephesini incelerken babamın sesi duyuldu. "Lina daha fazla burada durup bakacak mısın yoksa içeri girecek miyiz canım?" dedi.
Kendime gelip hemen onları takip ettim. Okula girebilmek için, bayağı uzun bir yoldan geçtik. Okulun etrafında çam ağaçları, havuz, bolca yeşil bir arazi ve kayalıklı olan bir yer vardı ve etrafında bir sürü taşlı kayalar koyulmuş sanki birileri orada oturuyormuş gibiydi adeta. Okul kapısının önüne geldiğimizde kapı kendi kendiliğinden açılınca ürkmedim değil. İçimden bir rüzgar esintisi geçtiğinde, annem ve babam birbirlerine baktılar ve kafalarını sallayarak içeriye önce beni sokarak girdiler.
"Lina bu okul eski okulun gibi değil burada çok dikkatli olmanı istiyorum kızım. Kendine çok dikkat et ve kimseye güvenme. Seni gece dışarıya çıkarmak isteyenler olabilir onlara güvenip de sakın dışarıya çıkma". dediler.
Bana neden böyle dediklerini anlamıyordum. Biliyorum bu okul görüntüsüyle ve büyüklüğüyle hiç eski okulum gibi değil ama gece beni neden dışarıya çıkartmak istesinler? Hem gece gece ben dışarıya çıkıp bu ıssız yerde ne yapacaktım? biz konuşurken birden yanımıza kırmızı kısa saçlarıyla, kırmızı gözlükleri olan, orta boylu bir kadın geldi. Annem ve babama bakarak;
"Merhabalar Bayan Selin, ve Bay Aydın okulumuza hoş geldiniz". dedi. Ve ardından bana bakarak; "sizde Bayan Lina olmalısınız. Seni gördüğüme çok sevindim tatlım" dedi.
Bu samimiyet nereden geliyor ya? gelişimiz daha on saniye oldu hemen otuz yıllık tanışıklığımız varmış aile dostumuzmuş gibi tavır sergiledi bide müdür yardımcısı, yani diye annemle konuştuğum sırada, Babama bakarken müdür yardımcısı ile baya bir yakın olduklarını görünce şaşkınlığım iki kat daha da arttı. Ben onları izlerken birden bana dönerek;
"Ah, sana kendimi tanıtayım tatlım. Ben Olivia. Seninle tanıştığımdan mutluluk duyduğumu bilmeni isterim. Bu okula hazır mısın"? Duyduklarımın doğru mu olup olmadığı hakkında şüpheye düşerken, Annem; "Tabii ki de hazır hiç öyle soru olur mu Olivia?"
Ne yani annem ve bu kadın arkadaş mıydı? Kafam iyice allak bullak olmuştu Adının Olivia olduğunu öğrendiğim kadın bize, "Odama geçip konuşalım." diyerek yürütmeye başladı. Uzun bir koridordan geçerken bulduk kendimizi. Koridorun duvarlarında yanan mumlar, ve ayağımızı bastığımız zeminde bordo bir halı vardı.
Ne garip bir okuldu burası böyle. Türkiye'deki okulum da floresan lambalar filan vardı. Burası çok loş bir ortam hem de gündüz vakti. Bu okul gerçekten de çok garip diye düşünürken yanımıza koşmakta olan bir kız geldi. Kızın üstünde balolarda gördüğümüz o şaşaalı abartı duran kıyafetler vardır ya, aynı onların ki gibi kıyafet vardı. Ve bu kız onu nasıl taşıyor? onu böyle görünce ben bile yoruldum. Kızın yüzünde ki ifade ise baloda kavalyesini başka bir kıza kaptırmış da annesine söylemeye geliyor gibiydi.
- Bayan Olivia!
Olivia sesin geldiği yöne doğru bakarak; "Isabella? senin burada ne işin var!" diye sordu.
İsabella telaşla, "Yemekhanede kavga ediyorlar Bayan Olivia. Gruplar birbirine girdi ve güçlerini uygulamaya başladılar çok geçme-
"AAOW, Selam, yani şey memnun oldum ben Isabel. Sen yeni gelen kızsın değil mi? Adında Lina olmalı."
"Lina." dedim tebessüm ederek. Bende memnun oldum ama galiba ben gelmeden önce ismim gelmiş."
" İsabella hemen yemekhaneye! görmüyor musun yeni öğrencimiz geldi.!"
Kız mahcup olmuş bir ifadeyle ; Özür dilerim bayan Olivia, fakat bu sorunu çözmezseniz birazdan yeni öğrencimizin de olacağı bir okul kalmayacak efendim. Olivia bıkmış bir ifadeyle elini çekil işareti yaparak isabella'yı yanımızdan göndertti. (Göndertti diyorum çünkü bayan Olivia bu işareti yapınca yanımıza tam olarak sekiz takım elbiseli muhafız gelmişti. )
Peki madem bu kadar kolaydı muhafız çağırmak da neden kavga edenleri onlar ayırmak yerine bayan Olivia'nın gelmesi gerekiyordu?
İç ses: Lina, sence de takıldığın tek nokta bu mu? kızım okulda MUHAFIZ'lar var MUHAFIZ!
-İç ses sence de böyle bir yere geldiysek ve kızın üstündeki elbiseye de baktıysan okulda muhafız olması sana garip mi gelmekte?
İç ses: Ben bundan sonra ağızımı dahi açarsam var ya..
Bayan Olivia benim bu şaşkınlığımı görünce birden,
- Ah tatlım odama geçelim lütfen her şeyi ayarladık senin için. Diyerek bizi odasına götürdü. Biz odasına giderken geçtiğimiz yollar da sanki arkamda birileri varmış gibi hissettim. Hemen arkamı döndüğüm esnada kimsenin olmadığını görmemle annem ve babamı takip ettim bir süre sonra bayan Olivia'nın odasına girmiştik. Odanın içi simsiyah bir renk ve her yerinde mumdan şamdanlıklarla doluydu. Bu okulda neden ışık adına bir şey yok da mum ile aydınlatıyorlarsa.
Bayan Olivia beni düşüncelerimden uzaklaştıracak cümleyi kurduğunda kendime gelmiştim. "Lina sana belli bir süre vereceğiz, o zamana kadar tek bir odada kalacaksın gün içinde seni derslere götüreceğim ve kendini keşfetmeni bu süre zarfında neler yapabildiğini göreceğiz. Tek başına kaldığın zamanlarda seninle gelip arkadaş olmak isteyenlere sakın aldanma kendini bulduğunda zaten diğerlerini tanımaya fırsatın olacaktır." dedi.
Tam cevap vereceğim sırada odadaki bütün ışıklar söndü ve herkesin sessizce durduğu zaman odanın içindeki cam açıldı. Hemen annem ve babamın yanına gideceğim sırada, odanın içinde kırmızı bir çift göz görmem ile çığlık atmam bir oldu.
Annem beni susturmak için sarıldığı esnada birden mumlar tekrar yanmaya başladı ve annem benim bu şaşkınlığımı babama bakarak bulduğunda hemen onu dürterek kendine hakim olması gerektiğini söyledi. Ne olduğunu anlamaz bir vaziyette iyice korkmuştum. Bu benim babam mıydı? ne oluyordu? biz bu okula neden gelmiştik? biz aslında neden buradaydık? bütün bu saçmalıkların bir açıklaması olmalıydı.!
- "Bayan Olivia burada neler oluyor ve neden buradayım ben? Sevgili ailem beni layık gördüğünüz okul burası mı gerçekten de? Beni neden buraya yazdırma kararı aldınız?"
"Linacığım sadece camlar açık olduğu için mumlar söndü hayatım bunda abartılacak hiç bir şey yok neden bu kadar fazla tepki veriyorsun hem lütfen bu kadar agresif olma bak Olivia hanıma ayıp oluyor." Gözleriyle Olivia hanımı göstererek susmam için ima yapıyordu.
-"Anne! babamın gözlerini görmedin mi? gözleri kıp kırmızıydı hani biz bir ara film izlemiştik de adamın gözleri kıp kırmızı olup vampire dönüşüyordu. Aynı oradaki gibiydi hem sende gördün, gördün ve ona kendine hakim olması gerektiğini söylemedin mi ? Sence de bütün bunlar normal mi yoksa ben mi abartıyorum sence de? ben bu okulda kalmak istemiyorum. Başka okul buluruz hadi çıkalım buradan çok karanlık burası ya buraya okul denmesi için bence çok fazla şahidimizin olması gerek." diye söylenerek odanın kapısını açacağım sırada odanın içinde;
" BURASI BİR OKUL ZATEN LİNA,"
"EVET EVET HATTA BİZ DE ŞAHİDİZ BALKABAĞI!"
"PEKİ SEN BURANIN HÂLÂ OKUL OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR MUSUN??"
diye odanın içinde sesler yükselmeye başlamıştı birileri bana fena halde kızıyordu. Fakat bu ne annemden ne babamdan ne de Bayan Olivia'dan gelmekteydi..
En son hatırladığım şey korku ve panik.
🧚🏻♀️ yorum, gt ve kvote yapmayi unutmayın askimlar bir sonraki bölümde görüsürüüzz💗😋🎀
instagram; geceninfirtinasimaviay
Okur Yorumları | Yorum Ekle |