Mert odadan çıktıktan sonra Ege dikkatli bir şekilde Atlas'ın üstünü değiştirdi. Kanlı kıyafetleri ise poşete doldurup geçici süreliğine köşeye sakladı. Serum biter bitmez Atlas'ta diğerleri gibi Arya'yı beklemeye başladı. Kolunda yarası vardı Atlas'ın ama pek umursamıyordu. O sırada Beray yani Arya'nın çocukluk arkadaşı geldi. Oda yıkılmış bir haldeydi. Ege ise kayıptı. Ege nefes nefese koridora gelip aniden Atlas'ın omzundan tutarak kendine çevirdi. "Naptını sanıyorsun Atlas!" Diyerek Ege Atlas'a ayar çekmeye başladı. "Hemşireler kurşun sıyrığı olduğunu biliyor polisler ifade almaya gelicek sende burda direk gibi dikiliyorsun!" Diyerek Atlas'ı lavaboya doğru sürüklemeye başladı. Lavabodan içeri girdiklerinde Ege Atlas'a siyah bir kapşonlu verdi. "Ne bu?" Dedi Atlas. "Kapşonlu onu üstüne geçir ve şapkasını tak. Cebindede numarasız Arya'nın süs gözlüklerinden var onu tak." Dedi. Atlas kapşonluyu üstüne geçirir geçirmez Arya'nın kokusu burnuna hücum etti. Kalbi sızladı. Ama kaybedecek vakitleri yoktu. Alel acele Ege ve Atlas dışarı çıktılar ve siyah kiralık bir arabaya binerek ortadan kayboldular.
"Aren oğlum eminmiyiz burdan geçtiklerine?" Aren Batıray'a dönerek "Bilmiyorum." Dedi. Batıray sızlanmasına devam etti. "Bilmiyorsak adamları nasıl bulucaz?" Dedi ve 'of'ladı. Aren gözlerini devirerek yola devam etti. "Of kardeş ben daha fazla dayanamıyorum çok yoruldum. Daha adam akıllı kardeşimin acısını bile yaşayamadan burda oturduk adam arıyoruz." Dedi ve kendini bir ağacın dibine bıraktı Batıray. "Hastanede boş boş oturup etrafında ağlayan insanlara, koşuşturan doktorlara bakıp piskolojini bozmak yas tutmaksa ben almayım." Dedi Aren yüzünü buruşturarak ve elindeki feneri yanındaki çalılara doğru tuttu. Bulundukları alanda ağaç seyrekti. Çalılıkların arasında çalılara takılmış bir bez parçası gördü Aren. "Lan oğlum kalk lan orda!" Dedi Batıray'ı sarsarak. Batıray ise yüzünü buruşturup "Ne orda lan adam akıllı söylesene!" Diyerek sızlandı. Aren, Batıray'ın kafasına bir sille indirip "Lan kalk işte orda birşey var!" Diyerek kolundan tutup sürümeye başladı. Batıray yerden hemen kalktı ve "Hani oğlum nerde? Ne var? Ben mi körüm acaba!" Diye söylenerek Aren'i takip etmeye başladı. Aren çalıların önünde durdu ve yerden bir çubuk alarak bez parçasını çubukla aldı. "Bak burda." Dedi Aren. Batıray dikkatle bakınca bez parçasının üstündeki 'B' harfini gördü. Sertçe yutkundu. "B-bu.." dedi ama cünlenin devamı gelmedi. Aren, Batıray'a döndü. "Evet bu? Konuş oğlum susma! Sabahtan beri başımı nasıl şişirdiysen öyle konuş!" Dedi. "B-bu..Arya'nın!" Diyebildi Batıray.Bu bez parçası Arya'nın cropunun bir parçasıydı. Batıray ile beraber almışlardı. Arya kendi baş harfinin sol göğüs tarafına minikçe işlenmiş olduğu cropu alacakken Batıray abisi araya girip zorla bunu aldırmıştı. 'B' harfi sol göğüs hizasında minik fakat özenli bir şekilde işlenmişti cropa. Bez parçasında kan vardı. Bu Atlas, Arya veya o adamların kanı olabilirdi. Batıray zoraki yutkundu. Aren onun bu halini görünce "Onun mu?" Dedi korkuyla. Bartıray kafasını aşağı yukarı salladı. Aren çubuğu bez parçasıyla beraber yere bıraktı. Derin bir nefes alıp çalıların ilerisine yürümeye başladılar. Yerlere dikkatle bakıyorlardı. Aren biranda yere eğilerek birşeye baktı. Ayağa kalkıp bir elini cebine atarak yürümeye devam etti. Bu bir bileklikti. Üstünde 'A' harfi vardı. Birazdaha ilerlediklerinde baraj gibi uzun ince dar bir yer gördüler. Fakat içinde su yoktu. "Sence doğru yoldamıyız Aren?" Dedi Batıray. Aren kafasını sallamakla yetindi. Birazdaha yürüdüler. Baraja benzer yerden uzaklaşmışlardı. "Kendimi iyi hissetmiyorum biraz şu ağacın altında oturalım." Dedi Batıray. Aren ise yine kafa salladı. Batıray sırtını ağaca dayayarak oturdu. Aren ise Batıray'ın tam karşısına oturduğu esnada altında soğuk birşey hissetti. Elini altındaki şeye götürünce soğuk bir demir geldi eline. Soğuk metali kavrayıp hemen ışık tuttu. Bu bir silahtı. "Lan Aren! O nerden çıktı?" Dedi Batıray oturduğu yerde dikleşirken. Aren hemen ışığı etrafa tuttu. Etrafta gördükleriyle yutkunma ihtiyacı duydu. Fakat boğazına bir yumru oturdu. Etraf kan gölü gibiydi. Arkasında bir kan gölü vardı ve oturduğu yerin hemen dört adım ilerisindede bir başka kan gölü vardı. Aren, Atlas'ı buradan biraz ilerde biryerde bulduğunu hatırlayınca adamlarla burada karşı karşıya geldiklerini anladı. Ama adamlar yoktu. Alel acele etrafa bakmaya başladı. Kimse yoktu. "Batıray kalk oturmak için hiç iyi bir vakit değil!" Dedi. Biraz etrafı gezdikten sonra adamları bulamadıkları için tekrar hastaneye doğru yol aldılar..
Ege ve Atlas bir oteldeydi. "Ege böyle yaparak beni suçlu piskolojisine sokuyorsun kardeşim." Dedi Atlas. Ege ise "Bizi hastanede bulamadıkları an senin evine geleceklerdi sondada bizim. Burası en güvenli yer şuanlık." Dedi. Atlas göz devirmekle yetindi. Ege oturduğu koltuktan ayağa kalkarak masadaki telefonunu aldı ve birini aramaya başladı. Telefonu hoperlöre alıp Atlas'ın karşısında dikildi. "Alo Ege abi?" Telefonu açan Aren'di. "Alo Aren buldunuzmu adamları?"
"Bulamadık abi fakat Arya'nın cropunun bir parçasını bulduk birde fazlasıyla kan." Dedi Aren. "Arya'dan bir haber varmı Ege abi Batıray soruyor." Dedi Aren sonrasında. "Bilmiyorum şimdi Beray'ı arayacağım." Dedi Ege. "Anladım abi." Dedi Aren. "Biz şimdi hastaneye geçiyoruz ozaman." Dedi Aren. "Atlas ile biz hastanede değiliz." Dedi Ege. "Konum at abi yanınıza gelelim." Dedi Aren. Ege "Tamam atıyorum." Dedi. "Fazla dikkat çekmeyin sakin gelin." Diye eklemedende edemedi. Sonrasında telefonu kapadı. Atlas yerde bir bölüme dalmıştı. Birşey düşünüyordu. Stresli olduğunu koltukta oturuduğundan beri aralıklarla titrettiği bacağından anlayabiliyordu Ege. "Ne düşünüyorsun?" Diyerek bir soru yöneltti bu sefer Ege. Atlas, gözlerini yerden kaldırıp Ege'ye bakmaya başladı. "Orda sadece bizle beraber dört kişiydik." Dedi. Sonra Ege'nin uzattığı suyu aldı. "Ve adamlardan birinin yürüyecek durumu yoktu. Diğeri gitmiş olabilir fakat dizine kurşun saplanan gidemez." Dedi. Sakince elindeki suyunu yudumladı Atlas ve devam etti. "Kafasından yaralanan ise onu taşıyamaz çünkü Arya çok sert bir şekilde vurdu silahın kabzasını." Dedi. Ege biraz düşündü. "Kafasından yara alan gidip yardım çağırmış olabilir mi?" Dedi sonra. Atlas kafasını sağa sola salladı. "Zor.Kafasından yara alan ayılsa bile dengesini toplayamaz çünkü düştüğünde silahın kabzasından ayrı kafasını taşa vurdu." Dedi. Atlas birazdaha düşündü. Cinayet işleyen adam. O kurtarmış olabilir miydi? "Ege cinayete tanık olduk demiştim hatırladın mı?" Ege düşünceyle kafasını salladı. "Cinayeti işleyen adam onlara yardım etmiş olabilir mi?" Ege bakışlarını Atlas'a çevirdi. "Mantıklı söylüyorsun." Dedi sadece. "Bu konuyu Batıray ve Aren gelince daha detaylı konuşalım." Dedi Ege ardından Aren ve Batırayı beklemeye koyuldular..
Okur Yorumları | Yorum Ekle |