7. Bölüm

0.6

Rapunzel✨
poltasia

 

 

Canlarım ben geldim. Yıldıza basmayı unutmayın. Sınır geçilmedi ama 2 hafta olmayacağım için atıyorum. Diğer bölümlerde sınır eçilmeden atmayacağım.Neyse ben sizi tutmayayım.

 

 

Sol ayakla girelim please✨

 

***

 

 

 

Yanımda yeniden Umay'ı sürüklüyorum. Neden mi?

 

 

Canımız Elamız bugün okula gelmemeyi tercih etmişti!

 

 

Ve biz de şuan Umay'la tamamen kendi isteği ile yemek yemek için dışarı çıkıyorduk. Okuldan kaçtığımızı düşündünüz değil mi? Ama hayır, sadee öğle arasına girmiştik.

 

 

Canımız müdürümüzle kısaca konuşarak tehdit falan etmeden babamı falan kullanmadan düzgünce konuştuğumda beni kırmayarak Umay'ı bizim sınıfa almıştı. Müdürün odasından çıktığımızda Umay bana ağzı açık bir şekilde bakmayı seçmişti. Bende uslu uslu fizikçi şahsını çekerek paşa paşa dersimi dinlemiştim. En arka sırada oyun oynamak asla bana göre değildi.1

 

 

Bahçede oturan, gezinen veya dedikodu yapanların arasından geçtik. Yanından geçtiğimiz bir grup "Defne yeni oyuncağını bulmuş galiba." deyince durakladım. Ama birşey çaktırmadan ilerlemeye devam ettim. "Baksana, köpek gibi arkasında gezdiriyor." diye benim duyamadığımı sandığı sesiyle arkamızdan dedikodumuzu yapmaya devam etti.

 

 

Son söyledikleriyle durdum. Benim durmam ile Umay da durmuştu haliyle. Yüzüme bir kilometre öteden fark edilen 'ben sahteyim' diye haykıran gülümsememi kuşandım ve yavaşça arkama döndüm. Kızın 12/B'den Aslı olduğunu gördüğümde hiç şaşırmamıştım. Çünkü zaten onun gibi bir kızdan da ancek bu beklenirdi. Aslıyı da gördüm ya Umay'ı o sınıftan kurtarmanın çok yerinde bir karar olduğunu bir kez daha anladım.

 

 

"Ay Aslı," diyerek sanki çok kötü birşey olmuş gibi ona iyice yaklaştım. "Senin sevgilini gördüm ben gelirken." dediğimde az önceki dediklerini duymadığımı farz ederek heyecanla bana yanaştı. "Ne yapıyordu?" diye sorması yok mu merakla.

 

 

İki yüzlü,

 

 

Bu kıza sevgili derseniz artık sizin kontrolünüzdedir aklınızda bulunsun.

 

 

Ne mi yapıyordu? Kızlara sarkıyordu. Senin gibi birini seven kişiden de ancak bu beklenirdi." dediğimde bozulan suratını gördüğümde keyfim yerine geldi. Elimle kafasının arkasından tuttum. Kafasını geriye çekmesini istemeyiz değil mi?

 

 

"Köpek ha," dalga geçer gibi çıkan sesim istemsizce yüksek çıkmıştı. Etrafımızda ki gözlerin üzerimize çevrildiğini pekala görabiliyordum. Umursamadan Aslı'nın şokla açılan gözlerine gözlerimi diktim. "Bir de yüzüme söylesene sen o cümleyi."

 

 

Attığım yumrukla kafasını geriye çekmek istedi ama sol elimle tuttum. Tabii ki de geriye düşmemesi içindi. Şimdi bu kız ona göre narin vücudunu yere düşürerek zarar verdiğimi falan iddia eder diye. Ama bahaneydi. Düşerse düşsündü.

 

 

Aklımdaki tilkileri doğru bularak kafasının arkasından kafasının arkasında bulunan elimi çektim. Yeniden Aslı'ya vuracağım esnada bir el kolumu tutarak vurmamı engelledi. Ne cüretle edasıyla başımı çevirmiştim ki beni tutanın Umay olduğunu farkettim. Kolumu hadi gidelim buradan diyerek çekiştiren kızın bir an önce buradan kurtulmak ister gibi bir hali vardı. O anda kolumu daha uzun süre tuttuğunu ve etrfaımıza üşüşen kalabalığı farkettim. Bizi daire içine alanlara keskin bir bakış attım. "Dağılın!"

 

 

Birer tavuk misali yanımızdan ayrıldılar. Arkamı dönerek Umay'ı yanıma aldım ve bahçe kapısına doğru sürükledim. "Gidelim."

 

 

Giderken arkamda bir kıkırtı sesi duydum. "Ne o? Yoksa beni yenemeyeceğini anladın da, küçük bir kızı bahane ederek kaçıyor musun?" dediği gibi hızla arkamı dönerek yüzüne yumruk attım. Birkaç adım geriye sendeledi ve elini kanayan dudağına götürdü. İki parmağının ucundaki kanı gördüğünde sinirle üzerime doğru yürüdü. Umay bile yanımdayken ne olduğunu anlamamıştı.1

 

 

Bana atmaya çalıştığı yumruğunu tutup ters çevirdim. Ağzından çıkan haykırışı umursamadan diz kapağına tekme attığımda inleyerek önümde dizlerinin üzerine düşmüştü. Olması gerektiği gibi. İki elini de başının üzerinde sabitledikten sonra başımı kaldırdım. Bize doğru gelen iki hocayı gördüğümde Aslı'yı serbest bırakarak geri çekildim.

 

 

Aslında hocalar bana birşey yapamazdı. Babam, annem ve abim her zaman beni korurdu ve bir adım arkamdaydılar. Abimle her ne kadar birbirimizi sevmesekte diğerlerine karşı hep birlik olup, birbirimizi savunurduk.

 

 

Umay'a döndüm. Az önce Aslı'nın dediklerini daha yeni çakmış bir şekilde Aslı'ya sinirle bakıyordu. Sonra pişmanlık dolu bakışları bana döndü. Neden seni onun üzerinden aldım der gibi. Bu sefer gerçek anlamda Umay'ı sürükleyerek çıkışa ilerledim. Malum kalsaydık kızı dövebilirdi. Aslında vurmasına karşı da değildim de şimdi abisiyle falan arası kötüydü. Bı de tutanakla falan uğraşmasındı.

 

 

En sonunda bana razı gelerek çıkışa ilerledi. Bakışları yerde ilerliyordu. Okulun ilk gününden oyuncak muamelesi yapılması hoşuna gitmemişti anlaşılan.

 

 

Başını yerden kaldırdığında gözleri çıkış kapısının yanındaki grubu buldu. Gözleri nefretle birine kilitlenmişken kime baktığını anlamaya çalıştım. Umay beni içeri çekmeye çalışıyordu ama kime böyle nefretle baktığını bulmadan gitmeyecektim. "Hadi gel yemekhane de de yiyebiliriz."

 

 

Beni yerinden oynatamayacağını anladığında pes ederek yanımda ki yerini aldı ve omuzlarını dikleştirdi. Ellerimi çapraz şekilde göğsümde bağladım. Çenemle grubu gösterdim. "Hangisi?"

 

 

Aynı şekilde ortada duran uzun boylu çocuğu gösterdi. "Abim."

 

Yakışıklıymış vesselam. Ama bu bir piç olduğunu değiştirmiyor.

 

Arkadaşıyla birşey konuşurken gözleri kısa bı an Umay'a takıldı. Ardından yanlış görmüş gibi yeniden Umay'ı buldu. Umay yerinde dikleşti. Çocuğun Umay'ı incelemesi bitince gözleri bana kaydı. Dudağının sağ üst köşesi yukarı kıvrılırken gözlerinden haylaz bir parıltı geçti.

 

GÖzlerimi gözlerinden çekmeden Umay'a "Abinin adı ne?" sordum. Umay daha cevap veremeden yanımıza geldi, Umay'ı yanına alamayacağını anladığı için ikimizinde karşısında durarak aynen bizim gibi kollarını göğsünde bağladı.

 

Umay kafasını yana yatırdı. "Abi."

 

Çocuk gözlerini benden çekerek kardeşine baktı. "Umay."

 

"Görüyorum da ilk günden iyi arkadaş edinmişsin." Bunun altında yatan imayı yanlış anlamadıysam bana laf sokuyordu.

 

Dalalım dedi içimdeki ses. Hemen savuşturdum.

 

"Ne o?" dedi Umay ima ile. "Diğer okulumda yaptığın gibi burada da mı asollaşmemi isterdin? Pardon, şuan saygısızlık mı yapıyorum yoksa?" Çocuğun suratında ki ifade de gram bozulma olmadı. Gözlerinde bana bakarken olan parıltılar kardeşina bakarken geçersizdi anlaşılan.

 

"Saygısızlığın ne demek olduğunu en iyi sen biliyorsun. Benim anlatmama gerek yok sanırım."

 

Umay bozuldu ama çaktırmadan başını düzeltti.

 

Umay'ın bozulduğunu anladığım için araya girdim. "Tanışmadık biz." dediğimde Umay'ın mal abisinin gözleri bana döndü. Umay'a gözlerimi açıp kapattım. "Defne ben. Gerçi siz biliyor gibi duruyorsunuz." Gözleri sanki sen beni bilmiyorsun der gibiydi ama hayır. İlk defa görüyordum. "Ayaz ben. Daha önce tanıştık mı?" diye kendini tanıtarak sorusunu yöneltti. Böyle deyince yeniden beynimi bir dolaşarak tanışıp tanışmadığımızı kontrol ettim. Ama hayır. Ayaz denen çocukla daha önce göz göze bile geldiğimizi hatırlamıyordum. "Hayır. Karşılaşmadık bile."1

 

Cevabımla dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Aklı hain planlar üretiyorum demiyor. Resmen haykırıyordu. Bunu fark edince kaşlarımı çattım.

 

Bir şeyler planlıyordu.

 

Karşımda türkiye güzeli birisi olsa ben onu yatağa atmayı düşünürdüm. Oda aynılarını düşünüyor olabilir.

 

Sus beynimden gelen ne olduğunu anlamadığım ses.

 

Ayaz yüz ifadesini düzelterek kardeşine döndü. "Çıkışta hiçbir yere gitmeden eve geliyorsun. Söyleyeceklerim var." diyerek arkadaşlarıyla birlikte okula doğru gitti. Arkasından bakarken sırtına tekmeyi geçirsem neler olacağını düşündüm.

 

"Siliyiciklirim vir." diyerek yanımda abisini taklit etti ve koluma girdi. Bu sefer o beni çıkışa sürüklüyordu. "Çıkısta bir şeyler yapalım mı? Eve gitmeyeceğim."

 

Biz bu kızla tam aynı kafaydık ha. Cevap vermediğimi görünce azarlar gibi bir ifade ile bana baktı. "Zil çalacak ve ben derse aç girmek istemiyorum. Seninde aynı şeyleri düşündüğünü varsayarak yemek yemeye gidiyoruz."

 

Aynı fikirde olduğumuz için ona ayak uydurdum. Aç ayı oynamazdı değil mi?

 

***

 

 

Sınır' 5 oy

 

Oy vermeyeceğinizi biliyorum ama bu sefer gerçeken sınır geçilmeden yb gelmeyecek2

 

İyi günler dilerim ifindim.1

 

Seviliyorsun✨❤️1

 

 

Bölüm : 31.12.2024 09:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş