21.Bölüm

Marsel, Ceren geldiğinden bu yana bana daha bir yakın davranıyordu. Mesela sürekli kulağıma fısıldıyordu. Bedeni bedenime yakındı ve ben bunu garip bir şekilde hoş buluyordum.

Teneffüs zili çaldığında koridora çıktım. Peşimden geliyordu. Kızlar tuvaletinin önünde durdum. "Benimle gelmeyeceksin, öyle değil mi?" Diye sordum. Marsel "Tabi ki geleceğim." Dedi ve sonra ekledi. "Burayı kullanan sen, Beliz ve Ceren var. Yani sıkıntı yok."

Benimle birlikte içeri girdi. Bu hiç beklediğim cevap değildi. Ama bir şey demedim. Sadece tuvalete girdim. O sırada Ceren'in sesini duydum. Kızlar tuvaletine gelmişti.

"Demek buradasın. Tuvaletleri mi karıştırdın Marsel?" Seklinde laf soktu. Ama laf sokma gibi değil. Sesinin tonunda farklı bir hava vardı. Çözemediğim, hiç denk gelmediğim değil sanırım bu tonu yasak elma gibi dizilerde duymuştum. Sonra ağzım açıldı. Kıskançlık tüm bedenimi ele geçirdi ama mantığımı değil. Mantığım fevri hareket etmemi engelledi. Aramızdaki ilişkinin ne olduğunu tam olarak bilmiyordum. Sahte mi gercek miyiz emin değildim. Tek bildiğim bu iliskinin benim için gerçek ilişkiye döndüğü ama Marsel için ne anlama geldiğini bilmediğim bir ilişkiydi. Bu yüzden tuvaletten çıkmak yerine onların konuşmalarını dinlemeye karar verdim.

Marsel'in sesi "Sevgilimi bekliyorum." Dedi.

Tabi ki de. Böyle bir hataya S sınıfı öğrencisi hele ki Marsel gibi zeki biri düşmezdi. Ceren "Ah, demek sevgilin...zavallı kız." Dedi.

Neden zavallı kız dediğini anlamamıştım. Ben neden zavallıydım ki? Fakir olduğum için mi? Eh, bu mantıklı bir nedendi. Ama Marsel ile çıkmamın, fakir bir kız olarak nasıl bir zavallılığı vardı.

Düşüncelerimden dolayı tuvaletim gelmiyordu harika. Marsel "Tuvaletin içine mi düştün?" Diye sorduğunda kaşlarımı çattım ve kendi kendime 'Hayır, düşüncelerime sıçtım... Yani düştüm.' şeklinde içimden geçirdim.

Tuvaletten çıktığımda Marsel "Nihayet." Şeklinde homurdandı.

"Ceren neden zavallı dedi bana?" Diye sordum. Tabi ki Marsel ilk tahmin ettiğim cevabı verdi.

"Fakir olduğun için."

"Ama seninle çıkıyorum... Yani sana zavallı demesi gerekmiyor mu? Hani dizilerde oluyor ya."

Marsel tek kaşını kaldırdı. "Çok fazla dizi izliyorsun. Hadi sınıfa gidelim. Bir saat sonra deneme sınavı olacakmış."

"Ya deme öyle!"

"Dedim bile."

Sırf S- Sınıfı olduğumuz için diğerlerinden daha fazla sınava giriyorduk ve bu da sürekli çalışmak demekti. Eğer şu limitsiz kart olayı olmasaydı...

Beliz yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Marsel hemen Beliz'in yanına çömeldi. Uzay asönsörden indiğinde Beliz'i yerde görmesiyle yüzünün rengi atmıştı.

"O neden öyle?"

Marsel "Nefes alıyor?"

Uzay "Ambulansı arayalım."

Marsel "Hayır, o kadar ciddi değil."

Uzay telaşlı bir sekilde sesini yükselterek "Nereden biliyorsun?" Dedi.

Marsel cevap veremeyince Uzay ambulansı aradı. Bana gelince o anki olayın şokundan ambulansın numarasını unutmuştum.

Beliz neden yerde baygın?

Neşe boşu boşuna mı evhamlanıyor yoksa Marsel hakkında bilmediği bir şey mi var?

Bu sorularının cevabını öğrenmek için kitabı takip etmeyi unutma!