
"Ah, sadece etrafından dolaşacaksın Uzay!" Dedim. Özel Zirve Koleji'nde Uzay'ı tanıdığım için öncekinden farklı bir cevap vermiştim.
"Uzay mı? Lord Uzay diyecektin herhalde." Dedi küçümseyen bir ses tonuyla. Bu sefer tamamen gotik bir tarza sahip uzun elf kulakları ve keçi boynuzu ile Beliz "Ya da majesteleri...hımm... Bu kadar küstah olabilmenin tek bir yolu var. Üstünlük sıralamasında beni geçen sen olmalısın!" Dediğinde ağzımdan bir "Ne?" çıktı.
Uzay bana küçümseyen bir ifadeyle baktı. "Yoksul tayfadan mı? Hadi canım..." Derken gözleri Beliz'e baktı imalı bir şekilde.
Kıvırcıklı sarışın yani Marsel'in aşırı beyaz orta çağ zengin kıyafetini gördüğümde ona bu kıyafetin uymadığına kanaat getirdim.
"Eminim akrabalarından birinden soylu kan gelmiştir. Yoksa bu kadar üstün olması imkansız olurdu... Söylesene ailende hiç prenses falan var mıydı?" Soruyu sorarken nefesi yüzüme değiyordu. Ona gözlerimi kısarak baktım. "Yoktu." diye cevap verdim. Marsel "Ya da sen bilmiyorsun." diyerek sözlerime karşı meydan okudu. İçimden müdire hanımın nerede kalmış olabileceğini sorguluyordum. Şu ana kadar gelmeliydi. Fakat gelmemişti.
Hatta Marsel ve diğerleri benim etrafımı sarmış ve arkadaşlarımdan beni ayırmışlardı. Bu durum gerçekten benim sorgulamama neden oldu. Dejavu değil miydi? Neler oluyordu? Beni cümlem birden olayları mı değiştirmişti? Peki ya önceden ne demiştim ki? Alya Hanım neredeydi? Neden o gelmemişti.
[Ece'nin Ağzından]
Gözlerim doktorun ağzına kitlenmişti. Yüreğim Neşe'nin iyi olmasını dilemekteydi.
Doktor "Ameliyat başarılı geçti. Şimdi sadece uyanmasını bekliyoruz."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |