39. Bölüm

38. Bölüm

🦋🦋
portakal_4448

 

 

 

 

 

GERÇEKTEN Mİ?

ALKAN'IN ANLATIMIYLA

Tolga'yı kaçırmıştım. Ama tabiki de mantıklı bir sebebim vardı. Çünkü kardeşimle nişanlandı. Ben o kadar engellemeye çalışmama rağmen. Çocukken Tolga'nın Lara'ya abayı yaktığı belliydi. Ama sürekli gördüğü için geçici bir şey olduğunu sanmıştım. Ama gel gör ki hiç öyle bir şey değilmiş. Asla geçmedi ve şuanda da evlenme yolunda ilerliyorlar. Bu yüzden daha geç olmadan biraz gözünü korkutmam lazım. Pek korkacak biride değil. Tolga şuan karşımda bağlı bir şekilde oturuyordu.

"Kim kaçırdı lan beni. Birde içeceğime ilaç atıp kaçırmış. Kesin şu Alkan'ın husumetlilerinden biri. KİMSİN LAN!!" Geldiğinden beri bağırıyor. Adamlara işaret yapmamla Tolga'nın gözündeki kumaşı çıkardılar. Tolga gözlerinin açılmasıyla karşısında olduğum için ilk bana baktı. Sonra gözlerini birkaç kez kırpıştırdı.

"Alkan gerçekten mi?" Niyeyse şaşırmış duruyordu.

"Gerçekten Tolga."

"Aptal mısın oğlum sen? Amacın ne lan." Bir yandan da iplerden kurtulmaya çalışıyordu. "Anlıyorum seni. Kardeşin, kardeşin gibi gördüğün kişiyle evlenme yolunda ilerliyor. Haklısın kıskanıyorsun. Çok normal. Çünkü bende bir abiyim. Erva, Mert ile takılırken bende kıskanıyorum. İlk başlarda çocuğun çok az gözünü korkutmaya çalıştım. Ama senin yaptığın gibi kaçırarak ya da döverek değil. Sadece konuşarak. Sen ise konuşmak harici her şeyi yapıyorsun. İlk başlarda bir şey demiyordum ama yeter artık. İnsanın bir süre sonra kalbi kırılıyor." Durup derin bir nefes aldı. "Şimdi diyeceksin ki erkek adamın kalbi kırılır mı? Kırılır Alkan herkes gibi erkeklerinde kalbi kırılır. Çünkü onlarda bir insan bazıları tam insan olmasada. Sürekli ayırmaya çalıştın olmadı. Başımıza Emir ile Pusat'ı saldın yine olmadı. Yetmedi bir kere Lara'nın odasından çıkmama rağmen atmadığın dayak kalmadı. Ama ben sana ilk başta olayı anlatmıştım ve yinede olmadı ayıramadın bizi. Bu seferde bana olduğundan daha ters davranmaya başladın. Ama yeter Alkan bu son damlaydı. Kaç kere konuştum senle, duygularımı açık açık anlattım sana. Kızdın evet haklısın. Fakat sonra Lara'ya açıldığım gün hiçbir şey demedin. Sonra ne oldu hiçbir fikrim yok. Lakin şunu bil Alkan Lara'dan ayrılmayacağım." Adamlara işaret verdim ve Tolga'yı çözdüler. Tolga hemen ayağa kalktı ve karşıma geçti.

"Bu kadar konuştun ama bana çok bir etki etmedi desem. Bana ne dersin?" Tolga yüzüme büyük bir öfkeyle baktı.

"Hani daha demin dedim ya Alkan. Erkeklerde insandır bazıları tam insan olmasada diye. Sen işte ikinci kategoriye giriyorsun. Lara sana hep diyor ya dağ ayısı diye. Çok haklı." Daha fazla bana bakmadan odadan çıktı. O kadar şey anlattı bana ama ben gram etkilenmedim. Belkide gerçekten dağ ayısıyımdır ya da odun. Olabilir ama benim tek zararım Tolga'ya. Olayı çok dramatize etti. Evet bence de kaçırarak biraz ileriye gitmiş olabilirim ama diğerlerinde haklı olduğumu düşünüyorum.

LARA'NIN ANLATIMIYLA

Sabahtan beri Tolga'ya ulaşmaya çalışıyordum ve üstelik abimde evde yok. Telefonumun çalmasıyla hemen açtım.

"Tolga"

"Güzelim." Sonunda aramıştı.

"Nerdesin ya. Sabahtan beridir sana ulaşmaya çalışıyorum."

"Hepsini anlatacağım sana. Sen bize geç bende en fazla yarım saate oradayım."

"Tolga korkutma beni. Bir şey mi oldu?" Kesin bir şey oldu ve bana anlatmıyordu.

"Olmadı bir tanem. Sen sadece bizim eve geç ve beni bekle. Tamam mı?"

"Tamam." Ardından telefonu kapattı. Bende üzerimdeki pijamalardan kurtuldum ve bir eşofman takımı giydim. Gidelim bakalım ne anlatacak.

"Anne ben Tolgalara gidiyorum. 2-3 saate dönerim."

"Tabii git kızım. Nişanlını gör." dedi annem cevap olarak. Anneme gözlerimi devirdikten sonra terliklerimi giyip yan eve geçtim. Kapı Erva açtı.

"Lara hoş geldin. Geç içeri buyur." Terliklerimi çıkarıp içeriye geçtim. Koltukta Mert oturuyordu. Erva da benim gibi sadece nişanlanmıştı. Çünkü daha ailelerimiz daha küçük olduğumuz kanısına varmasından dolayı evlenmek için üniversitenin bitmesini bekliyorduk.

"Hoş geldin baldız." dedi Mert. Bende tekli koltuğa oturdum.

"Hoş buldum enişte. Rahatsız ediyorum ama kusura bakmayın demek çok isterdim. Fakat Tolga beni aradı ve bir şey konuşmamız gerektiğini söyledi o yüzden buradayım."

"Allah Allah ne olmuş ki acaba? Bana bir şey söylemedi." diyen Erva Mert'in yanına oturdu.

"Hiç bilmiyorum kanka. Ama inşallah kötü bir şey yoktur." dedim. "Ben Tolga'nın odasına çıkıyorum. Gelirse odasında olduğumu söylersiniz." Ayaklandım ve yukarıya çıktım. Tolga'nın odası her erkekte olduğu gibi siyah duvar karşılamıyordu. Onun yerine beyaz duvar ve beyaz perdeler vardı. Ferahtı odası. Komodinin üzerinde bir tarafta benim papatya bahçesinde çekildiğim fotoğraf vardı. Diğer tarafta ise sarıldığımız bir fotoğraf vardı. Kapıyı arkamdan kapatım yatağa oturdum ve Tolga'yı beklemeye başladım. 15 dakika sonra odanın kapısı açıldı.

"Aşkım." diyen Tolga içeriye girdi. Ayağa kalktım ve ona sarıldım. Sarılmam bitince ondan uzaklaştım.

"Neredeydin? Çabuk bana anlat." Tolga elimden tuttu ve benimle birlikte yatağa oturdu.

"Peki anlatıyorum. Abin beni kaçırdı. Kardeşimden uzak dur demek için. Ona bayağı şey anlattım. Onu anladığımı ama artık bu kadarının fazla olduğundan bahsettim. O ise bana söylediklerin beni hiç etkilemedi dedi." Ne?? Abime dağ ayısı diyordum da. Ayılar bile laftan anlar bazen abim direkt kalas, odun çıktı.

"Nasıl yani tam olarak böyle mi söyledi!? Ama siz kardeş gibiydiniz. Nasıl söyler bunu sana. Hayır bir düşüneceğim bu sözlerini falanda dememiş. Kütük ya bildiğin kütük." Allah akıl fikir versin diyeceğimde doğduğu zaman vermeliydi.

"Sana aslında bunu anlatmayacaktım Lara ama abinin o son sözlerinden sonra daha fazla dayanamadım. Benim tanıdığım Alkan bu değil. O ne kadar soğuk görünse de merhametli biriydi. Artık duygudan yoksun birine dönüşmüş." İsteme günü abim böyle biri değildi. Ne oldu da birden değişti.

"Tamam Tolga bunu ben halledeceğim." Hemen ayağa kalktım.

"Sakın abinle aranı bozma. Böyle bir durum olsa bile. Ne kadar duygudan yoksun gözükse de sen gidersen daha bir değişir." Hala abimi düşünüyordu. Onaylarcasına başımı salladım ve koşarak eve gittim. Kapıyı annem açtı.

"Anne abim eve geldi mi?" diye sordum eve girerken.

"Geldi kızım odasında." dedi annem.

"Tamam anne ben onu yanına gidiyorum. Biraz bağırabilirim ona göre." Koşarak yukarıya çıktım. Kapıyı çalmadan hemen açtım.

"N'oluyor lan!" diyerek yükseldi kütük.

"Onu sen söyleyeceksin kütük. Bunu gerçekten yaptın mı abi? Lütfen yapmadım de. Tolga'yı kaçırmadım. Bu kadar saçmalamadım de. Lütfen abi. Ben duygusuzlaşmadım de. Tolga o kadar anlattı bende dinledim ve düşündüm de." Abim sadece yüzüme bakıyordu. Bu sefer bağırmaya başladım. "DESENE ABİ. BEN YAPMADIM ÖYLE BİR ŞEY TOLGA YALAN SÖYLÜYOR!!" Abimin bu halini ve kabullenişini gördükten sonra Tolga'nın yalan söylemesini çok istedim. "Sen çıkardın o gün bizi yemeğe. Tolga duygularını anlatırken sesini bile çıkarmadın. Ne oldu da değişti abi. SÖYLESENE!!"

"Çünkü iş ciddiye bindi. Ben sadece sevgili olursunuz en fazla bir yıl sonra ayrılırsınız diye bekliyordum. Baktım ayrılmadınız Emir'i erken çağırdım Türkiye'ye. O da geldi salak arkadaşına aşık oldu çekildi aradan. Dövdüm gitmedi Tolga. Sövdüm yine gitmedi. Tersledim olmadı. Bırakmadı seni. Anlattı bugün tüm içinde biriktirdiklerini. Belki bana gram dokunmadı dersem devam edeceğimi sanıp seni bırakır sandım. Bu seferde gitmiş sana anlatmış şerefsiz." Şerefsiz ha. Bu hikayede şuan Tolga mı şerefsizdi.

"Sen benim abim değilsin. Benim abim böyle biri değildi. Ne zaman o mafya işlerine girdin o zaman değiştin. Kardeşindi o senin abi. Benden daha çok vakit geçiriyordun onla. Bir kalemle sildin ha onu. Benide silersin sen şimdi. Kolay ne de olsa senin için." Daha fazla o oda da kalmadan kendi odama geçtim ve kapıyı kilitledim. Abim her abi gibi belli etmese de herşeyden çok seviyordu beni. Onun için ailesi, arkadaşları bir yana ben bir yanaydım. Ama bu eskidendi sanırım.

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 23.08.2025 12:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...