5. Bölüm

SU SAVAŞI

Odaya girdiğimizde Erva ile üzerimizi değiştirdik. Erva turuncu bir bikini takımı ve onun üzerine de kırmızı bir elbise, bende lacivert bir bikini takımı ve üzerine de mavi bir elbise giydim. Plaj çantamızı aldık. Çantayı ikimiz ortak kullanacaktık. Güneş gözlüklerimizi de taktık ve aşağıya indik. Saat 13:00 olduğu için biz kahvaltıyı kaçırdık. Bu yüzden direk öğle yemeği yiyecektik. O da kahvaltıya benziyordu. Poğaça, börek, salata, hamburger vb. şeyler vardı. Ben su böreği ve meyve suyu aldım kahvaltı yapmayı sevmiyordum. Şu an her ne kadar kahvaltı yapmasam da kahvaltı gibiydi. Neyse ben bir masaya oturdum 4 kişilikti karşımada Erva oturdu. Onun tabağı maşallah bayağı doluydu.

"Hadi afiyet olsun Ervacığım." Erva ağzını doldurmuştu bile.

"Sana da sana da." dedi. Beraber konuşarak yemeklerimizi yedik. Tabii benim yemeğim Erva'dan önce bitti. Erva ise hâlâ yiyordu. Bir an da yanımdaki sandalye çekildi. Tolga abi benim yanıma oturdu, tabağını da masaya koydu. Abim ayakta kaldı. Sonra o da Erva 'nın yanına oturdu. Burada ne oluyordu tam olarak. Niye Tolga abi benim yanıma oturuyordu abim varken. Tolga abi konuşmaya başladı.

"Afiyet olsun kızlar."

"Hadi size afiyet olsun." diyip masadan kalktım. Plaj çantasını da alıp havuza doğru yürümeye başladım.

"Lara nereye gidiyorsun?" diye sordu Erva.

"Havuz başına gidiyorum hem yüzerim biraz siz gelene kadar hem de şezlong tutarım size." diyip havuz başına yürümeye başladım. Annem ve babam hâlâ uyanmamış galiba. Neyse havuz başına geldiğimde 4 tane şezlong tuttum. Sonra üzerimdeki elbiseyi çıkarıp güneş kremi sürmeye başladım. Tam sırtıma sürüyordum ki arkamdan bir ses geldi.

"Papatyam" Bu tabi ki de abimin sesiydi.

"Ne var Alkan" Abim şaşırdı.

"Alkan, Alkan. Ne zaman bu kadar mesafeli olduk. İsmimle seslendiğine göre bayağı sinirlenmişsin." Diyip yanıma oturdu. Elimden kremi alıp sırtıma sürmeye başladı.

"Sinirlendim tabii. Neyse bu konuyu konuşmayacağım. Hem sürme bana krem sen ben kendim sürerim."

"Abinin sürmesini istemiyorsan ben sürerim." Bu Tolga abiydi.

"NE HADDİNE LAN." Diye tabi ki de çıkıştı abim.

"Tamam ya sadece şakaydı." Abim kremi sürüp çantaya attı. Elini çenemin altına koydu. Yüzümü kendine çevirdi.

"Güzelim hâlâ mı ya. Kaç defa özür diledim. Artık affetsen olmaz mı?? Tamam anladım sende istersen küsebiliyorsun. Ama yeter artık."

"Evet Lara. Bu sefer biraz fazla uzadı." Hızla Tolga abiye döndüm.

"Sana ne oluyor ya. Ben abimle konuşuyorum. Hep işin olmayan şeylere burnunu sokuyorsun." Abim gülmeye başladı.

"Aldın mı cevabını Tolgacık. Diyordun bana niye küstü diye al cevap."

"Evet ben cevabımı fazlasıyla aldım." Abim bana döndü. Bir mutlulukla.

"Abim dediğine göre barıştık mı?"

"Barıştık." Abim bana sarılmaya başladı.

"Tamam abi yeter abartma bu kadar." Tolga abide bir hevesle sordu.

"Peki ya benimle barıştın mı." Düşünür gibi yaptım.

"Hayır."

"Öyle mi yer cücesi barışmadın mı hâlâ."

"Evet barışmadım ne var bunda. Hem ben yer cücesi de-" diyordum ki bir anda Tolga abi beni kucağına aldı ve havuz kenarına gitti.

"Şimdi de mi küssün??" Yüzünde eğlenen bir ifade vardı.

"Evet" dedim ve bir elini bıraktı. Elim otomatikman boynuna gitti.

"Bırak beni yaaa." diyip çırpınmaya başladım.

"Bırakmam önce barış."

"Barışmayacağım." dedim ve artık havuzdaydım. Süper zeka kendi de atlamıştı. Biliyordum tabi gönlü el vermedi. Bari bunu fırsata çeviriyim diye düşündüm ve en dibe dalıp gidebildiğim kadar gitmeye başladım. Ne de olsa havuz çok büyüktü. Tam yüzmeye devam ediyordum ki bir el beni tuttu ve yüzeye çıkardı. Bu Tolga abiydi. Bana bakıp;

"Korktum bi an boğuldun diye."

"Onu beni havuza atmadan önce düşünecektin."

"Ama bak gönlüm el vermedi tek atla-" derken tam ortamıza biri atladı bu abimdi.

"Napıyonuz oğlum bekliyorum sizi çıkarsınız gelirsiniz diye." Tolga abi, abimi görünce gülüşü soldu." Sen benim en güzel anılarımın katilisin Alkan." diye bir şeyler geveledi ağızının içinden. Abim Tolga abiye döndü.

"Bir şey mi dedin canım arkadaşım."

"Yok demedim"

"İyi bari." Son 2 saatimiz böyle geçti. Erva da bize katıldı sonra. Sonunda yemeğini bitirebilmişti bir zahmet.

İKİ BUÇUK SAAT SONRA

Havuzdan çıktıktan sonra odalarımıza geçtik. üzerlerimizi değiştirdik ve Erva ile biz bir buçuk saat uyuduk. Uyandığımızda saat 17:30 'tu. Akşam yemeğine kadar odada beraber takıldık. Saat 19:00 olunca üzerimizi değiştirip hazırlanmaya başladık. Ben mavi kelebekli beyaz bir etek, beyaz bir crop ve beyaz topuklu ayakkabı giydim. Erva 'da siyah bir elbise ve siyah bir topuklu ayakkabı giymişti. Biraz makyaj yapıp aşağıya indik. Abimler annemgilin bir arka masasında oturuyorlardı. Koşa koşa gidip annemle babamın yanaklarından öptüm sonrada masaya geçip abimin yanına geçtim. Çantamı koyup.

"Ben yemek almaya gidiyorum gelen var mı?" Bizim masadaki herkes ayağa kalktı ve yemeklerimizi almaya gittik. Yemeklerimizi aldık. Masaya oturduk. Hem yemek yedik hem konuştuk. Güldük, eğlendik. Abim, Erva’ya havuzda kaçırdıklarını anlattı. Gece 1 'e kadar oturduk. Sonra hep beraber odalara çıktık. Erva ile pijamalarımızı giydik, makyajımızı sildik ve yataklarımıza girip uyumaya başladık.