11. Bölüm

10. Bölüm

priwkitapaşkı
priwkitapaski

Saat gece 2ydi ve ben yatağımda öğlen parkta olanları düşünüp kendi kendime eriyordum. Sevgili olduğumuzu bir süre kimseye söylememe kararı almıştık. Çünkü ben ne kadar kıskançsam abim benden de beterdi ve sevgili olduğumuzu öğrenirse egemenin burnundan getireceğini söylememe gerek yok sanırım. Eh tabi biricik sevgilime kıyamazdım.

Sevgilim. Egemen artık sevgilim.

Aklıma gelen düşüncelerle iki elimi yüzüme kapatıp eridikçe eridim. "Kızım ayça ilk defa senle gurur duyuyorum bee" kendi kendimi tebrik ederek yatakta doğrulup telefonumu elime aldım ve kaç dakikadır yaptığım gibi egemenin whatsapp profiline girdim. Cesaretimi toplayıp mesaj yazmaya başlıyordum ki onun zaten çevrimiçi olduğunu görünce kaşlarım çatıldı "bu kimle konuşuyor şimdi" tamam gereksiz kıskançlık yapıyor olabilirim ama sevgilimin gece 2 de kiminle konuştuğunu merak etmek hakkımdı yanii!

Sinirle mesaj yazmaya başlıyordum ki ekrana düşen mesajla bir anda telefonu kapatıp yere fırlattım. Bir kaç saniye şok içinde durduktan sonra yaptığımın farkına varıp yataktan iniyordum ki bu seferde dürüm misali yorgana dolandığım için tepe üstü düştüm. İnleyerek doğrulup telefonumu aldım ama köşesinin hafif çatladığını görünce söve söve whatsapp a girdim.

Yakışıklım kişisinden 1 yeni mesaj*

Uyuyor musun?

02.56

Yüzümde engelleyemediğim bir tebessümle hemen cevap yazdım.

Siz: Hayır uyuyamadım

Sen neden uyumadın

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Bende uyuyamadım sevgilime yazayım dedim

 

 

 

 

 

 

Kötü mü yapmışım

Siz: Yok canım iyi yapmışsın

Aslında ben yazacaktım ama biraz

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Biraz?

Siz: Utandım galiba

Yani uyumuşsundur rahatsız olursun falan diye

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Ayça ben senden rahatsız olmam

 

 

 

 

 

 

İstediğin zaman yazabilirsin

 

 

 

 

 

 

Sonuçta sevgilimsin dimi

Siz: Sevgilinim

O zaman bir şey sorabilir miyim

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Sor tabi güzelim

Siz: Şey

Hani bana yazmadan önce çevrimiçiydin ya

Kiminle konuşuyordun

Yani tabi söylemek zorunda değilsin ama

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Neden sordun ki

Siz: Hiiç merak ettim sadece

Yani özelse söyleme tabi ama

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Sen beni mi kıskandın

Siz: Tabi ki hayır!

Seni niye kıskanayım

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Sevgilinim ya

 

 

 

 

 

 

Kıskanabilirsin bence

Siz: Doğru sevgilimsin

Tamam kıskandım

Hem de deli gibi kıskandım

Kimle konuşuyor olabilirsin diye

Delirdim oldu mu?

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Çok tatlısın

 

 

 

 

 

 

Ama kimseyle konuşmuyordum

 

 

 

 

 

 

Senin profil fotoğrafına bakıyordum

 

Siz: Profil fotoğrafıma mı bakıyordun

Neden ki

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Seni özledim

Siz: Yaa özledin mi gerçekten

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Özledim

 

 

 

 

 

Ayça

Siz: Efendim

 

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Müsaitsen görüntülü arasam

 

 

 

 

 

 

5 dakika yüzünü görsem olur mu

Siz: Olur

Arayabilirsin

Telefon çalmaya başladığında hızlıca saçlarımı düzeltip boğazımı temizledim ve aramayı cevapladım. "Alo" egemenin sesini duyunca dudaklarımın iki yana kıvrılmasını engelleyemedim "efendim" gözleri yüzümün her zerresinde gezinirken içli bir nefes verdi "çok özlemişim" alt dudağımı dişleyerek gözlerimi kaçırdım. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Egemen de fark etmiş olacak ki "utandın mı sen" dedi eğlendiğini belli eden bir tonda. Gözlerinin içine bakıp kaşlarımı çattım "utanmadım bir kere!" egemen kahkaha attı "sen böyle kaşlarını çatıyorsun ya aklıma bir şey geliyor" kaşlarımı daha çok çattım "ne geliyor ki" egemen daha büyük bir kahkaha attı "küçük civciv dehşet saçtı" dedi. Benle baya dalga geçiyordu! Sinirle bir nefes verdim "ben kapatıyorum ya sen benle dalga geçiyorsun!" tam kapatacakken egemen hemen gülüşünü sildi "valla gülmüyorum kapatma biraz daha göreyim yüzünü" dudaklarımı büzdüm "sende dalga geçme o zaman benimle" derin bir nefes alırken gözleri dudaklarıma kaydı "büzme şu dudaklarını" daha çok büzdüm "neden ki" gözlerini kapatıp yeniden derin bir nefes aldı "çok pis öpesim geldi acaba ben size falan mı gelsem" gözlerimi kocaman açtım "saçmalama istersen sabah öpersin" çapkın bir gülüş belirdi yüzünde "ha öpmemi istiyorsun yani" tam cevap verecektim ki odamın kapısının aniden açılmasıyla telefonu hemen yorganın altına soktum.

Abim hala uyumadığımı görünce kaşlarını çattı "sen ne yapıyorsun bu saatte" bir kaç kere göz kırpıştırdım "ne yapıyorum" abim daha çok kaşlarını çattı "biriyle konuşuyorsun" bende kaşlarımı çattım "saçmalama be kiminle konuşcam" abim sinirle gözlerini kapatıp derin bir 'ya sabır' çekti "Ayça abiciğim odandan erkek sesi geliyordu kiminle konuşuyorsun" bütün kelimeleri mala anlatır gibi teker teker söylemişti. Gözlerimi devirdim "ne erkeği be saçmalama uyku tutmadı hayal kuruyordum" kaşlarını çatarak gözlerini kıstı "o hayallerin içeriğinde umarım erkek yoktur canım kardeşim" yeniden gözlerimi devirdim ama öyle bir devirmiştim ki umarım gözlerim malum bir yerlerime kaymazdı yani. "Abi hayallerime de mi karışıyorsun artık hayırdır" derin bir nefes alırken yanıma gelip alnıma ufak bir öpücük kondurdu "artık uyu ama gözlerine bak kıpkırmızı olmuş" bende kollarımı hemen beline sardım "tamam abiciğim yatıyorum şimdi" dedim ve abim iyi geceler dileyip odadan çıktı. İşte bizde abimle böyle gariptik beş dakika içinde kavga edip sonra bir anda sarılabiliyorduk.

Abim çıkar çıkmaz derin bir oh çekip telefonu yorganın altından çıkardım "yakalancaz diye çok korktum valla" ses gelmeyince gözlerimi kısıp ekrana baktım. Gördüğüm görüntü karşısında gülmeden edemedim. Sırtı yatak başlığına yaslı kafası yana düşmüştü ve uyuyordu. Uyurken ayrı bir tatlıydı. Bu görüntü karşısında içli bir nefes alıp aramayı sonlandırdım ve kısa bir mesaj yazdım.

Siz: İyi uykular sevgilim

Seni seviyorum...

Yatağımda cenin pozisyonu alıp yorganı üstüme çektim ve yüzümden silemediğim bir tebessümle kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım.

"LAN AYÇA KALK!" abimin bağırışıyla homurdanarak gözlerimi araladım. Başucumda dikiliyordu ve üzerinde keten beyaz bir gömlekle siyah kumaş pantolon vardı. Ne yalan söyleyeyim oldukça yakışıklı gözüküyordu. Gözlerimi ovuşturarak esnedim "hayırdır bir yere mi gidiyorsun" saçlarımı karıştırdı "ben değil sen gidiyorsun kızım" kaşlarımı çatarak saçlarımı düzelttim "pardon ben nereye gidiyorum" rahat bir şekilde ellerini havaya kaldırdı "işte ben ona karışamam nereye gidersen git Aslı gelecek" o kızın ismini duyunca istemsizce gözlerimi devirdim "eve kız atcan yani" kaşlarını çattı "lan bir kerede bir dediğimi ikiletmeden yapsan ne oluyor ya" esneyerek yataktan kalktım "hadi tamam bugün iyi günümdeyim çıkarımda annemi ne yapcan" omuz silkti "annemle Ayşe teyze pazara gitti" başımı sallayıp banyoya geçtim.

Sıcak bir duşun ardından odama girdiğimde hızlıca üzerime beyaz bol bir tişört ve siyah kargo pantolonumu giyindim. Saçlarımı tarayıp, maskara, allık ve kırmızı rujumu sürdükten sonra Egemene mesaj atmak için telefonumu aldım.

Siz: Günaydıınn sevgilimm

Abim eve aslıyı çağırmış beni evden kovdu ühühü

Bende dedim ki sevgilimin yanına gideyim

Olur muuu

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Günaydın güzelimm

 

 

 

 

 

Senin sevgilim diyen ağzını yerim

 

 

 

 

 

Tabi ki gel bende seni özlemiştim zaten

Siz: Tamaamm ben geliyorum o zaman

Bir şey ister misin gelirken

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Güzelim aslında

 

 

 

 

 

Benim canım senin havuçlu tarçınlı kekinden çekti

 

 

 

 

 

Yapabilir misin zahmet olmazsa

Siz: Tabi ki yaparım

Evde bir kaç malzeme eksik o zaman ben markete uğrayıp

Keki yapıp 1 saate geliyoruumm

 

 

 

 

 

Yakışıklım: Tamam bebeğim ben seni bekliyorum o zaman

 

 

 

 

 

Öptüm;)

Siz: Bende öptüümm:)

Gülüşümü silmeden üzerime deri ceketimi geçirdikten ve abime çıktığımı haber verdikten sonra beyaz ayakkabılarımı giyip kendi anahtarımı da aldıktan sonra çıktım. Markete gidene kadar neşeli şarkılar mırıldanmıştım içim kıpır kıpırdı.

Marketten gerekli malzemeleri alıp eve geldiğimde kapının önünde Aslının ayakkabıları görünce göz devirerek yüzümü buruşturdum. Bu kızı hiç sevmiyordum be! Sessizce kapıyı aralayıp mutfağa geçtikten sonra kulaklıklarımı takıp müzik açtıktan sonra dans ederek keki yapmaya başladım

Çırptım çırptım karıştırdım

Kendimi onla yarıştırdım

Kimse kimseye benzemez

Kendimi kekle yatıştırdım

Oturdum ellerimle sana kek yaptım

Kek bittikten sonra fırına koydum ve derecesini ayarladıktan sonra ellerimi yıkamak için şarkı mırıldana mırıldana mutfaktan çıktım. Banyonun önüne geldikten sonra içerden Aslının sesini duyunca kaşlarımı çatıp kulağımı kapıya yasladım. Telefonla konuşuyordu. Ayıptı ama ne yapayım yani! İyice dikkatimi verdim.

"Aynen kanka Aytacın evindeyim" bir süre sessizce dinledi "ooff baya bana aşık oldu be ama Egemene baya yaklaştım" Egemenin adını duyuna kaşlarımı çatarak kapıya daha çok yaklaştım ve duyduklarımla kaskatı kesildim. "Merak etme kimse bilmiyor aslında Egemenden hoşlandığımı Aytacı Egemene yaklaşmak için kullandığımı" kısık sesli bir kahkaha attı "o Ayça denen sürtük kolay merak etme belli Egemenden hoşlanıyor ama benim yanımda hiç bir şey değil"

Eveett kimler Aslıda bir şeyler olduğundan şüphelenmişti?

Bugün diğer bölümü de yetiştirmeye çalışcam.

Saat gece 3 ve ben uyuyamayınca dedim ki bari bölüm yetiştireyim.

Diğer bölüme de başlıcam bana yine ilham perileri geldi çünküüü

Öyle işteee

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın ki beğenip beğenmediğinizi

anlayabileyiiimmm

GÖRÜŞÜRÜÜÜZZZ

 

 

 

 

Bölüm : 05.01.2025 02:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...