
Üstümü değiştirip saçlarımı topuz yaptıktan sonra evden çıkmıştım. Yavaş adımlarla apartmanımdan çıkıp yolun karşısına geçtim. Aynı yavaşlıkla Aren'in dairesinin önüne gelmiştim. Aren kapıyı açmış içeri girmemi bekliyordu. Yüzüne baktığımda ifadesiz duruşu beni kızdırmıştı. Salona geçip berjere oturmuştum. Aren de oturduğunda söze girdim.
" Anlatmak ister misin yoksa ben mi başlayayım." başını salladığında tekrar konuşmaya başladım.
" Kaç haftadır tanışıyoruz, komşuyuz. Telefon numaralarımız elimizde. Bana neden aynı iş yerinde çalıştığımızı söylemedin. Burda saklanacak bir durum yok."
Aren tüm dikkatini bana vermiş dinliyordu.
" Sakladığım bir durum yok. Sadece bunu söylemem gerektiğini düşünmedim." Kurduğu cümle ile yüzümde sinirle oluşan bir gülümseme oldu. " Aren kaç defa kapıda karşılaştık işe gittiğimi söylediğimde bunu açıklayabilirdin."
" Doğru anı bekledim."
"Aren cidden saçmalıyorsun. Ne doğru anından bahsediyorsun. Öğretmen olarak çalıştığım okulda müdürsün. Abartılacak bir durum yok ortada..."
cidden saçmalıyordu bu adam gören yasadışı bir iş yapıyor sanacak alt üstü okul müdürü olduğunu söyleyecekti.
Aren ayağa kalkıp mutfağa gitmişti. Elinde iki bardak suyla geldiğini gördüm. Sulardan birini önüme koyup salonda birkaç tur atıp yanıma geldi. Elimi tutup kaldırdığında şaşkın bir şekilde komutlarına uyuyordum. Demin oturduğu koltuğa oturup beni de yanına oturttu. Tam konuşacakken söze girdi.
" Asel ben sadece söylemek istemedim. Elinde sonunda öğrenecektin zaten akışına bıraktım. Öğretmenlik yaptığın okul ailemin okulu. Benim asıl mesleğim bu değildi. Yüzbaşıydım ben. Şırnak'ta görev sırasında bir sakatlık yaşadım. Ölmeyi göze aldığım mesleği yapamayacak bir duruma geldim ve Mecburi bir şekilde buraya geldim. Seninle tanıştım." Gözlerimin içine bakan adama karşı içimde anlamlandıramadığım bir duygu oluştu. " Çok önemli bir konu gibi gelmedi bana. Senin bu kadar takılacağını bilsem söylerdim." Aren'e bakarak söze başladım.
" Aren öncelikle gerçekten üzgünüm ama böyle bir şey dediğin durum benim için o kadar da basit değil"
" Daha romantik bir an yaratmaya çalışıyordum." Şaşkın bir şekilde Aren'e bakıyordum.
" Uçakta beni, farkedilmeyeceğini düşünüp izlediğin andan beri sana karşı içimde ifade edemediğim duygular yaşıyorum. Senden hoşlanıyorum." Sadece neden okul müdürü olduğunu söylemeyen adamdan cevap beklerden benden hoşlandığını söyleyeceğini tahmin etmemiştim. Ben öylece Arene bakarken o bırakmadığı elime bakıyordu. Tamam ondan hoşlandığımın farkındayım ama bu kadar hızlı ilerlemesi hiç sağlıklı gelmiyordu. Bu kadar basit bir durumu saklayan bu adama karşı içimde güven duygusu besleyemezdim. "Aren" diye fısıldadığımda yüzüme çevirdi bakışlarını.
"Cevap vermek zorunda değilsin. "
"Bu benim kendi sorumluluğum..." öyle duruyorduk ikimiz de.
" Aren Şırnak'ta ne oldu?" Gülümseyerek yüzüme baktı.
"Görev sırasında sağ kolumdan vuruldum. Ameliyat zorlu geçmiş. Doku zedelenmesinden dolayı silah tutamıyorum. Bu yüzden ayrıldım görevimden." masa başı bir iş yapabilirdi diye düşünürken.
" Masa başı çalışmak istemedim." Dediğinde yüzümde oluşan ifade onu gülümsetmişti...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |