11. Bölüm

“ masa başı çalışmak istemedim.” Dediğinde yüzümde oluşan ifade onu gülümsetmişti… Aren’i dinlerken çok önyargılı olduğumu hissettim. Başına neler gelmişti. Tekrar konuşmaya başlayan Aren ile tüm dikkatimi ona verdim.
“ Asel , ikimizde her şeyin farkındayız. Ben ertelemeyi beklemeyi sevmiyorum. Senden hoşlanıyorum…”

gözlerimin içine baktığında gülümsedim.

“ Seni seviyorum. Duygularımı saklayacak değilim. Senin de benden hoşlandığını biliyorum, anlıyorum” dediğinde utanmıştım. Söze nasıl gireceğimi bilemeyerek konuşmaya başladım.

“ Aren bu kadar basit bir durumu benden saklayan bir insana güvenemem. Abartıyorsun diyeceksin ama ikimizin de anlayışa ve zamana ihtiyacı var. Çok hızlı ilerliyoruz. Bu kadar hızlı gitmemiz ilişkimiz için hiç sağlıklı olmaz.”

Dediğimde Aren gülümsüyordu. İlişkimiz diye fısıldamıştı.

“ Bir birimizi tanıyarak başlayalım. Daha iyi olacak bizim için.”

Dediğimde Arenin gülümsemesi büyüdü. Ellerime kenetlenmiş ellerine baktığımda usulca elimi kendime doğru çektim. “ ben artık gideyim.” Diyerek evden çıkmıştım… Yatağıma uzandığımda heyecandan uykum gelmemişti. Zoraki bir şekilde kendimi uyumaya zorladım… Sabah dersim olmadığı için 10’da uyanmıştım. Rahatça bir kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanmaya başladım. Okula doğru giderken bahçede koşturan çocukları görmem ile yüzümde tatlı bir tebessüm oluştu. Bahçeye girdiğimde yanıma gelen Ali hocayla bakışlarım ona döndü.

“ Merhaba hocam.”

“ Merhaba Asel hocam. Nasılsınız.”

Ali hoca ile 10 dk ayak üstü ettiğimiz sohbeti çalan zil sesi bölmüştü. Öğretmenler odasına girdiğimde tüm hocalara selam verip sandalyeme geçmiştim. Ali hoca elindeki kahve bardağını bana uzattığında teşekkür ederek almıştım. Kapı’nın açılması ile tüm hocaların baktığı yere döndüğümde bakışların Ege’yi gördüm. Koşarak gelmiş gibi duruyordu. Herkese selam verip yanıma geldiğinde yüksek sesle konuşmaya başladı.

“ Asel hocam nişanlınız size ulaşamayınca beni aradı. İsterseniz bir arayın.”

Dediğinde ağzım açık ona bakıyordum. Tam itiraz edecekken öğretmenler odasından çıkmıştı. Başta Ali hoca

“ Nişanlı olduğunuzu bilmiyordum.”

Demiş ve ardından tüm hocaların soru yağmuruna maruz kalmıştım. Hızlı bir şekilde yerimden kalkıp Ege’nin odasına doğru yürümeye başlamıştım. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde. Ege ve Areni gördüm. İçeride onlar hariç biri daha vardı. Aren söze girdi.

“ Hocam önemli bir konu hakkında toplantı yapıyoruz. Daha sonra gelir misiniz?” Demesi ile utanarak çıkmıştım odadan.

Odadan çıkan Asel ile Ege ve Cenk gülmeye başladı.

“ Önemli toplantımız neydi Aren bey, Asel hanımı kıskanmanız mı?”

“Asel beni gebertecek abi. Gözlerindeki bakışı gördünüz dime.”

Aren ceketini çıkartıp masanın üstüne attı.

“ O Ali hocanın ağzı açık kaldı söylediğim şeyle.”
Ege durumdan keyif alıyordu ama bir yandan da Asel’den alacağı tepkiden korkuyordu. Aren arkadaşlarının konuşmasını dinlerken Aliye küfür ediyordu.

“ Ege şu Ali’nin tayini ne zaman.”

Ege gülmeyi bırakıp ciddi bir yüz ifadesine büründü.

“ Ne tayini abi abartma. Ayrıca birkaç ay sonra bitiyor onun zorunlu görevi.”

Dediğinde Aren gülümsemeye başladı.

“ Şunun tayin işini hızlandıralım o zaman dönsün ailesini yanına.”

Dediğinde Cenk ve Ege şaşkın bir yüz ifadesi ile Areni izliyordu...