
Uzun süre bölüm atmadığımın farkındayım lakin yazma isteğim yoktu. Bu sebepten ötürü yazdığım bölümler içime sinmediği için ara vermek zorunda kaldım. Bölümleri okuyarak tepki verip yorum yapar veya oy verirseniz sevinirim. Umarım anlayışla karşılarsınız. Şimdiden teşekkürler🦋
Sabah Arene sarılarak uyanmıştım. O kadar huzurlu bir uyku çekmiştim ki enerji doluydum.
Biraz doğrulup onu izlemeye başladım.
Yüz hatları keskin ve sert duruşu onu tamamlıyordu. Uyurken o kadar masum görünüyordu ki iki gündür daldığım düşünceler aklıma gelince tamamen kalkıp çadırdan çıktım. Biraz yürüyüş yapmak istiyordum. Anın tadını çıkarmak huzuru bulmak. Göle doğru adımlayarak ağacın altına oturdum. Manzarayı izlerken aynı şeyleri düşünmeye devam ettim. Düşüncelerimle kavga ederken yanıma oturan Arene döndüm.
“ Günaydın” dediğimde tebessümle karşılık verdi.
“ İyi misin” dediğinde başımı sallamıştım. Uzanıp ellerimi tuttu.
“ Asel seni zorlayamam ama yanımdayken bu kadar uzak olman… bilemiyorum işte bir sorun mu var.”
dediğinde yüzünü inceliyordum.
“ Bir şey yok sadece biraz durgunum. Yoruldum sanırım” dediğimde uzanıp sarılmıştı. Sarılışına karşılık vermiştim. Bir süre böyle kaldıktan sonra gelen ses ile ayrıldık
”Ooooo çifte kumrular bizi niye çağırmadınız” Beril’e dönmüştü bakışlarımız.
“ Hadi kahvaltı yapalım” diyerek ayaklandı Aren. Elini kalkmam için uzattığında bekletmeden tutmuştum.
Hep birlikte güzel bir kahvaltı hazırlamıştık.
“ Canım bişeyler mi yapsak “ dediğinde bende onaylamıştım
“ Yürüyüşe mi çıksak” dediğimde Aren onaylamıştı.
“ O zaman biz Asel ile yürüyüşe gidiyoruz” dediğinde utanmıştım.
” Hayır Aren birlikte aktivite yapmaktan bahsediyoruz biz” dediğimde bu durum hiç hoşuna gitmemişti.
“ Asel doğru söylüyor Aren. Düşünün hadi” dediğinde
Ufuk abi söze girdi “ Bisiklet mi kiralasak” dediğinde çok güzel bir fikir olduğunu düşünmüştüm.
“ Abi bisiklete binmem ben” dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona bakmıştım.
“ Hiç bakma öyle Asel benim gibi bir adam nasıl binsin bisiklete” dediğinde hepimiz gülmüştük.
“ Doğru söylüyor sevgilin Asel onun gibi kasıntı bir adam nasıl binsin bisiklete” dediğinde tekrar gülmeye başladım. Aren sinirlenmişti.
“Ata binelim o zaman. 20 dk uzaklıkta bir çiftlik var.” Dediğinde herkes onaylamıştı.
Ata binmeyi doğru bulmuyordum. Binek hayvanları olarak insanlığa tanıtılmalarına rağmen doğru bir durum değildi. Savunmasız bir canlıyı kendi ağırlığım altında ezmek istemiyordum lakin kendi görüşümü onlarla paylaşmak istememiştim. Böyle durumlarda genellikle oyun bozan olarak dalgalanıyordum.
çadırları topladıktan sonra bagaja yerleştirdik. Arabalara geçmiş yola çıkmıştık.
“ Aren”
“Evet”
“ Ata binmek istemiyorum ben.”
dediğimde anlık bakışları bana dönmüştü.
“ O zaman abimleri arayarak iptal edelim.” Dediğinde şaşırmıştım.
Sebebini sormasını yada neden fikrimi şimdi belirttiğimi sormasını beklerken böyle bir cevap almak gülümsetmişti beni.
“ Aren siz binmek istiyorsunuz o yüzden gidelim” dediğimde olumsuz şekilde kafasını salladı.
“ Olmaz öyle sen ne yapacaksın ”
“ Atları beslerim” dediğimde tekrar bakışları bana dönmüştü.
konuşmaya devam ettim.
“ Aren hayvanları bu şekilde kullanmayı doğru bulmuyorum. Kendi konforum için başka bir canlının yaşamına kast edemem”
dediğimde elime uzanıp tutmuştu. Minik bir öpücük kondurup yola devam etti.
Çiftliğe geldiğimizde saçlarıma bir öpücük kondurup abisinin yanına gitmişti. Bende etrafı inceliyordum. Yanıma geldiklerinde Beril ve Ufuk abinin yüzünde muzip bir gülümseme vardı.
içeriye girdiğimizde atların olduğu bölüme gelmiştik. Aren’in yanındaki adam atlar hakkında bilgi veriyordu. Hepimiz dikkatlice onu dinliyorduk.
“ İlk defa ziyaretçiler ata binmek yerine beslemek için geldiler bu durum bizim pek alışık olduğumuz bir durum değil tebrik ederiz.” Dediğinde şaşırmıştım.
Diğerlerine baktığımda bakışlarını üstümde hissettim. Aren’e baktığımda yüzündeki gülümsemeden anlamıştım. Yanına gidip kollarımı boynuna doladım. Kulağına doğru fısıldamıştım.
” Teşekkür ederim” dediğimde ellerini belime sarıp saçlarımın üzerinden bir öpücük bırakmıştı başıma
Ufuk abinin yalancı öksürüğü ile ayrılmıştık. Çok eğlenceli bir gün geçirmiştik şimdi ise evlerimize dağılmıştık.
Aren ile vedalaşıp eve girdim. Üzerimi değiştirip kendimi kanepeye attım. Birkaç bildirim gelmişti. Sırayla bildirimlere bakıyordum.
Ege: Mesajımı görünce ara beni.
Bilinmeyen numara: Merhaba Asel hanım Kenan ben Ece’nin amcası.
Bilinmeyen numara : Ece için özel ders almayı düşünüyoruz lakin sizinle görüşmek istiyoruz öncesinde.
sizin için uygunsa pazartesi günü okula gelebilir miyim?
yazdığı mesajı okurken anne veya babasının atması gereken mesajı neden amcanın attığını sorgulamıştım lakin gayet düzgün bir üslupla yazıldığı için üstünde durmadım.
Siz: Merhaba Kenan bey. Pazartesi günü saat 14:00 sizin için uygunsa Bir veli görüşmesi ayarlayabiliriz.
mesajı attıktan sonra Ege’yi aramaya koyuldum.
“ Asel naber”
“ Ege ara yazmışsın bir şey mi oldu”
“ Asel Ekin ile konuştuk. Daha doğrusu o aradı beni. Seni sordu seni görmek istiyormuş. “
“ Beni neden görmek istiyor anlamadım”
“ Asel kızgınsın biliyorum ama sanırım buraya gelecek”
“ Ne demek buraya gelecek.”
“ Numaranı istedi. Bilmiyorum işte seni görmek istediğini bu sebepten ötürü birkaç güne işlerini ayarlayıp eğlenceğini söyledi”
“ Ege söyle ona gelmesin bir daha beni rahatsız etmesin” diyerek telefonu kapatmıştım.
Bir bu eksikti. Ekin gelmemeliydi. Bu kadar şeyin üstüne onu görmek istemiyordum.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |