7. Bölüm

6.Bölüm

Nur
pumpkinn

Çalan alarmım ile yataktan usulca çıktım. Kişisel bakımımı yaptıktan sonra dolabımın kapağını açtım ve asılı olan kıyafetlerimle bakıştık. Lacivert yırtmaçlı tulumumumda karar banyoya doğru yürümeye başladım. Sonunda hazırdım. Merdivenlerden hızlı hızlı inip apartman kapısından çıktığım anda karşı dairenin kapısı da açılmıştı. Oraya döndüğümde Aren beyle göz göze gelmiştim. Bana doğru geldiğinde içimde tarifsiz bir heyecan oluştu.
" Günaydın, nasılsın" bana sorduğu soru ile afallamıştım.

"Günaydın, Aren bey" verdiğim cevap karşısında yüzünde tek bir değişim olmadı. Bu adamın bu kadar soğuk olması tuhaftı. Halbuki dün akşamki gülümsemesi akılda kalıcıydı.
" Hitap kelimesi kullanmanıza gerek var mı?"
" Siz rahatsız olmayacaksanız eğer isminizle hitap edebilirim." Verdiğim cevap karşısında memnun olmuş bir yüz ifadesi takınmıştı.
" Gideceğin yere bırakabilirim."
" Gerek yok teşekkürler. Çok uzak değil çalıştığım okul."
Saatime baktığımda gitmem gerektiğini gördüm. " Size iyi günler, görüşmek üzere." Diyip cevap beklemeden hızlı adımlarla uzaklaşmıştım.
Adamı öylece bıraktığım için kendime kızarken çoktan okula gelmiştim.
öğretmenler odasına uğradıktan sonra Burağı görmek için üst kata doğru yürümeye başladım. Kapıyı çaldıktan sonra içeriye girmiştim.
" Günaydın hocam. Okul müdürü ile tanışamadım hala.
diye söylenmeye başlamıştım. Ege ayağa kalkıp karşıma oturdu.
" Tanışmadınız mı siz?"
" Tanışmış olsaydım şu an bu cümleyi kullanmazdım dime zeki kuzenim."
Ege ciddi bir yüz ifadesi ile yüzümü inceleyip söylenmeye başladı.
" tuhaf" diye bir fısıltı duymuştum. " Asel şimdi siz tanışmadınız mı?"
" Ege dinlemiyor musun beni tanışmadım. Eğer geldiyse tanıştırsan bizi." Ege tam cevap verecekken çalan telefonu ile ayağı kalktı. Konuşmasından anladığım kadarı ile müstakbel nişanlısı ile konuşuyordu. Telefonu kapatıp bana döndüğünde yüzüme tuhaf tuhaf bakıyordu.
" Asel müdürümüz gelmedi geldiği zaman seni tanıştırım. Birazdan ders başlayacak benimde birkaç işim var müsaden olursa.
Resmen kovulduğumu hissetmiştim. Ayağa kalkıp odadan çıkmıştım. Şu müdür odası nerede acaba diye söylenerek öğretmenler odasına gidip eşyalarımı aldım ve dersime geçtim.

Çok yoğun geçen bir günün ardından eşyalarımı almış kapıya doğru yürürken salıncakta sallanan Ela'yı görmem ile ona doğru dönmüştüm. Hızlı adımlarla yanına çöküp konuşmaya başladım.

"Elacığım sen neden hala burdasın?"
Tatlı tatlı gülümseyerek.

"Öğretmenim beni bugün babam alacak. Hep geç kalıyor." Diye söylenen öğrencime baktım. Belli etmese de üzüldüğünü anlayabiliyordum.
"Gel bakalım şu banka oturalım seninle" oturduktan sonra ona doğru döndüm. "İstersen babanı arayabiliriz canım" dediğimde Şirince gülümseyip

"Öğretmenim arasanız bile yolda olduğunu 5 dakikaya geleceğini söyleyecektir." Bu kadar zeki ve açık sözlü olmasını kenara bırakıp babasını aramak için telefonumu elime almıştım. " Elacığım babanın numarası bende yok anneni aramamı ister misin? " Çantasını kucağına alıp kalem kutusunun küçük cebinden bir kağıt çıkartıp bana uzattığında hayretle onu izliyordum.
" Öğretmenim babamın numarası burda yazıyor." Bu davranışı için daha sonra tebrik edecektim onu. Numarayı tuşlayıp aradığımda birkaç çalıştan sonra açmıştı telefonu.
"Merhaba, ben Ela'nın sınıf öğretmeni Asel kaya."
"Hocam yoldayım 5 dakikaya orda olacağım." Ve yüzüme kapanan bir telefon. Ela ben söylemiştim ders gibi yüzüme baktığında ona gülümsemiştim.
"Öğretmenim ben size söylemiştim."

Birkaç dakika sonra kapıdan giren araçla Ela kalkmıştı yerinden. Bende onunla birlikte ayağa kalkıp elinden tutarak araca doğru ilerledim.
Karşındaki beyfendi Elayı kucağına alıp bana döndüğünde çok tanıdık bir siması olduğunu hissettim.

"Merhaba hocam, Ufuk kara ben. "

Merhaba, Ufuk bey. Sanırım bu geç kalma durumu sıklıkla olan bir şey.
Daha dikkatli olup saati aksatmazsanız çok sevirim. Hem Ela da tek başına oturup sizi beklemek zorunda kalmaz."
Uzun konuşmam karşında bana tuhaf bakışlar atan Velimi bakıyordum.

"Daha dikkatli olacağım hocam. Teşekkür ederiz. İsterseniz sizi gideceğiniz yere bırakalım.
"Teşekkürler ufuk bey. Gideceğim yer uzak değil.
iyi akşamlar dileyip evime doğru yürümeye başladım. Sonunda apartmanın önüne geldiğimde yorgunluktan bitmiş bir durumdaydım. Evime girip kendimi kanepeye atmıştım. 10 dk sonra çalan kapı ile uzandığım kanepeden istemeyerek ayrılmıştım. Ege'nin geldiğini düşünerek kapıyı açmıştım lakin yanılmıştım.

Bölüm : 09.12.2024 22:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...