31. Bölüm

DİLERİM'Kİ PART-1

Rabia topcan
rabiatopcan

 

Gözlerimi açtığımda evde yatakta Uyuyordum. Evet onur beni eve kadar taşımış, yatağıma yatırmış, birde kıyafetlerimi çıkarıp bana yeni kıyafet giydirmişti. O kadar şeye nasıl uyanmadım anlamıyorum. Peki o neredeydi içerdemiydi yoksa yine beni bırakıp gitmişlerdi. Nefesimi bıkkınlıkla dışarıya verdim. Kafamı iyice yastığa gömüp gözlerimi kapadım. Bir dakika sonra masanın üstündeki telefonum titredi. Hemen ayağa kalkıp telefonumu açtım tahmin edin kim yazmış tabiki onur efendi. Şöyle yazmış.

"Güzelim bugün sana süpriz yapacağım biliyorum yorgunsun hastaneden daha yeni çıktın ama bu süprizi daha fazla geciktiremezdim sana elbise yollayacağım onu giyeceksin ve seni akşam sekiz'de hazır görmek istiyorum."

"Tamamdır öpücük 💋"

Öpücük kelimesi aramızda resmen dalga konusu olmuştu o günden sonra aramızda çok şeyler geçti... kendi kendime kıkırdayıp telefonu kenara fırlatıp yatağımı topladım. Ardından kapım tıklatıldı.

"Girin"

"Merhaba gizem hanım onur bey' in size hediyesi vardı onu bırakıp çıkacaktım."

"Tabi şuraya koyabilirsin"

Adam odadan çıktıktan sonra kutunun kapağını açıp elbiseyi içinden çıkardım. Çıkarmaz olsaydım bu elbise çok güzeldi kalp krizi geçirmek üzereyim...

Elbiseyi üstüme giydim ve aynanın karşısına geçip saçımı ve makyajımı yaptım.

(elbise bu çiçeklerim)

Hazırlığım bittikten sonra telefonu elime alıp onuru aradım.

"Alo aşkım"

"Güzelim hazırmısın ben aşağıdayım"

"Gerçektenmi hemen geliyorum"

Telefonu yüzüne kapatıp aşağıya koştum, buna pek koşmak denmez uçtum denir. Kapıyı yavaşça açıp dışarıya çıktım. Karşımda bütün heybetiyle duran çift mavi göz duruyordu. Gözleri açık maviden koyu maviye bürünmüştü bu rengi bilirdim ben sinirlenince birde böyle heyecanlanınca olurdu onda.

"G-güzelim"

"Efendim"

"Çok güzel olmuşsun"

Elimle saçımı savurup.

"Tabiki sağol canım"

Onur yanıma yaklaşıp dudağımdan öptü ve geri çekildi. Elimi kendi eline kitleyip arabaya ilerledik. Elimi o kadar sıkı tutuyorduki sanki onu bırakıp gidecekmişim gibi yapıyordu, ama bilmiyorduki bir daha asla onu bırakmam. Arabanın kapısını açtı elini elimden çekip elimin üstüne ufak bir buse kondurdu. Elimi çekip arabanın içine girdim ve kapıyı kapattım. Onurda kendi koltuğuna oturup gideceğimiz yere sürdü...

(Gittikleri mekan çiçeklerim)

Araba durdu ve onur gözüme bir şey bağladı.

"Onur bu ne ya ne yapıyorsun"

Kulağıma fısıldadı.

"Shh sus ve yürü güzelim"

"Gözüm kapalı kim bilir nerede getiriyorsun ha"

"Sessiz ol"

Onur durdu bende durdum gözümü açtığımda karşılaştığım manzarayı görünce bayılmak üzereydim.

"O- onur"

(Evlilik yüzüğü çiçeklerim)

Elimi tutup kalbinin üstüne yerleştirdi.

"Benim güzelim güzeller güzeli çiçeğim. O gün o bakkal'da karşılaştığımız ilk andan beri kalbimi sadece sen böyle hareket ettirebiliyorsun. Sana her baktığımda o gözlerindeki aleve, her baktığımda kalbim senin için adeta melodi çalıyor ve bu melodi sana ait"

Elimi aşağıya dikkatle indirip kendi cebinden bir kutu çıkarıp yere eğildi.

"Ne yapıyorsun"

Kalbim heyecandan yerinden çıkmak üzereydi aslında şuan bayılsam tam yeriydi.

"Güzelim,bebeğim,çiçeğim herşeyim ben hayatımda ilk defa seninle nefes aldım ve son nefesimide seninle vermek istiyorum benimle evlenirmisin!"

Gözlerimi kocaman açmış sadece iyice kararmış mavi gözlerine bakıyordum.

"O-onur ben"

"Kabul ediyorumm!!"

Onur kutuyu açıp parmağıma yüzüğü takıp ayağa kalktı. Beni belimden tutup havaya kaldırıp kendi etrafında çevirdi.

"Onur tamam indir beni"

Aynı zamanda kahkaha atıyordum şuan çok mutluydum. Herkes kalp kırıklığı ile yaşar onları yaşadıkça güçlenir. Bizimde aşkımız güçlendi ne kadar kalbimiz kırılsada, tekrar kalplerimizin melodisini bulduk ve onları duyduk, asıl önemli olan o değilmiydi zaten. Onur beni yere indirmedi bacaklarımı beline doladım ve burnumu onun burnuna sürttüm.

"Onur?" diye fısıldadım.

"Efendim güzelim"

"Seni seviyorum"

"Güzelim?"

"Efendim"

"Sana aşığım"

Ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım. Onur 'un koyu mavi gözlerine baktım en sıcak gülümsememi ona sundum. Onur'un gözleri benim dudaklarıma kaydı. Bu sefer onu bekletmeden ben yapıştım onun dudaklarına. Öyle bir öpüyordukki birbirimizi ayrı kaldığımızın zamanlarıda dolduruyorum sanki. En sonunda nefessiz kalınca alnımı onun alnına yasladım. Bu seferde onur bana en sıcak gülümsemesini bana sundu. Ellerini kalçamdan ayırıp beni kucağından indirdi ve beni yaptığı masaya getirdi ve yemek yemeğe başladık.

"Onur?"

"Efendim güzelim"

"Bu kadar şeyi hangi ara yaptın"

"Yaparım ben takılma bunlara"

"Hmm öylemi demek dayanamadın ha bensizliğe"

"Sensizliğe dayanmakmı imkansız aynı evde yaşasak bile sana dokunamamak beni delirtiyor o yüzden hemen evleniyoruz güzelim"

Kocaman kahkaha attım, daha çok at gibi güldüm diye biliriz şu romantikliğin ortasına sıçmıştım. Elimi dudaklarıma kapatıp at gibi gülüşümü kadınsı kıkırtıya çevirdim.

"Güzelim sakin ol bu kadar gülmene gerek yoktu evleniriz sonrada altı çocuk mis gibi işte"

Yediğim yemek boğazıma takıldı ve öksürük krizine girdim.

"Altımı yuh hatta çüş nerden çıkaracağım o kadar çocuğu ayrıca bu kadar çocuğu doğuracağı sana düşündüren ne"

"Babalarının ben olması"

"Hayatta o kadar çocuk doğurmam ben"

"Güzelim bi Evlenelim o akşam konuşuruz olurmu?"

"Olur o akşam görüşürüz"

 

Merhaba güzel çiçeklerim. İyi ramazanlar diliyorum hepinize, bu bölümün 2.partı da gelicek sizi seviyorum kendinize iyi bakın.

Bölüm : 16.03.2025 15:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş