
Yemeklerimizi yemiş sahil kenarında oturuyorduk. Denize girmek gibi bir hayalim vardı ama bu elbiseyle hayatta girilmezdi."Onur keşke söyleseydin sahil kenarına geleceğimizi" dedim alt dudağımı büzerek, o'da bana gülerek yanıt verdi. "Söylesem süpriz olmazdıki güzelim" Başımı onaylar şekilde sallayıp gülümsedim. "O'da doğru ama söyleseydin denize girmek için bir şeyler getirirdim" Onur elbisenin kolunu indirdi ve dudaklarıma doğru fısıldadı. "Hâyla girebilirsin denize güzelim. Sana yedek kıyafet getirdim ama elbiseni çıkar bence yazık olmasın" kışkırtıcı bir şekilde gülümseyip, dudağıma küçük bir öpücük kondurup elbisenin diğer kolunuda indirdi."Ne yapmaya çalışıyorsun onur" onur tekrar dudağımdan öptü. "Sus öpücük ve bana odaklan!" Bir anda sert bir sesle konuşunca irkildim. "Sakin ol güzelim bir şey yok" Onur ellerini benim bacaklarımın üstüne koydu ve delirtici bir şekilde yukarıya doğru çıktı. Elleri belime ulaşınca belimi sıkıca kavrayıp bedenimi kucağına oturttu. "Onur" diye inledim. O ise yüzünü boynuma gömmüş koklayıp öpüyordu. Neden bilmiyorum ama, içimden gelen bir dürtüyle kafamı geriye eğdim. Ona daha çok yer açtım. Bu yaptığıma dudakları boynumdayken gülümsedi. Dudakları boynumdan ayrılıp yüzümü inceledi. "Sen nasıl bir şeysin, aklımı uçuracaksın senin için ölürüm ben hayatımın aşkı." Bu cümleyi öyle bir tutkuyla söyledi ki sesi kalınlaşmıştı. Onun eli boynumdayken benimde elim istem dışı onur un karın kaslarına gitti. Elimi karın kaslarında gezdirdim. Onur derin nefesler almaya başlamıştı, beni kalçalarına altından tutup iyice kucağına yerleştirdi. "Sen!"dedi kışkırtıcı bir şekilde. "Ben ne?" Bir anda beni kendine bastırdı dudaklarımın arasından küçük bir inilti çıktı. Tam geri çekilecektim ki beni iyice kendine bastırıp dudağıma defalarca öpücük kondurdu. Bu küçük öpücükler ateşli bir öpüşmeye dönmeye başlamıştı, sanki dünyada ikimiz varmış gibiydi. Hep böyle olsaydı keşke sadece ikimiz ve hayallerimiz. "Sen dünyanın en güzel kadınısın" bir öpücük burnuma. "Meleğimsin" bir öpücük yanağıma." Çiçeğimsin" bir öpücük alnıma. "Bebeğimsin" bir öpücük dudağıma. "İlk ve tek aşkımsın" kollarım onun boynuna dolandı. Kendime çekip bu sefer ben yapıştım kusursuz dudaklarına. Onur işi daha da hızlandırarak elbisemin fermuarını indirdi. "Artık dayanamayacağım güzelim kusura bakma" cilveyle gülümseyip burunlarımızı birbirine sürttüm. "Dayan dediğimi zannetmiyorum" onur'un eli duraksadı ve şaşırarak bana baktı. Fısıldayarak "devam et". Onur dünden razıyım der gibi baktı yüzüme. Tekrar boynuma yöneldi önce hafif üfledi, biraz irkildim. "shh sakin ol" boynuma sayısız öpücük bıraktı. Elbisenin fermuarı iyice indirip ellerini ordan çekti. Eli omzumdan aşağı doğru yavaşça kayıyordu. En son elbisenin eteklerinde durdu. Ben daha ne olduğunu anlamadan elbiseyi bir anda üstümden çıkardı. "Oo hızlısınız onur bey" dedim alayla. "Her zaman güzelim" Diyip tek gözünü kırptı.
🌸
Onur'la evimize gelmiş film izliyorduk. Bu film korku filmiydi, yani anlayacağınız ben değil onur izliyordu. Küçüklüğümden beri korku filmlerinden nefret ederim ama onur ısrar edince kırmak istememiştim. Sonuçta hep benim istediğim şeyleri izleyemezdik. Onur saçımı öptü, "sakin ol öpücük gerçek değil bunlar hem olsa ben seni korurum"
"Tabiki aynen sen beni korumazsın, ayaklarını kıçına vura vura kaçarsın canım" "güzelim bu adam seni korumak için dünya'ya geldi" film'e baktım kız yerde oturmuş bir vaziyette, hamile bir kadındı kafasına silah dayanmıştı karşısında kocası vardı. Elinde silah tutan adam kadını hem karnından hemde kafasından vurmuştu. "onur o kız gibi hamile bir şekilde gözünün önünde ölsem ne yapabilirsinki" "yemin ederim güzelim öyle bir şey asla olmayacak" "eminmisin?" Onur yanağıma öpücük kondurup dudağıma fısıldadı. "Sence bebeğim" gülümsedim. "Sana güveniyorum korursun beni aşkım" Onur gülümsedi. "Ha şunu bileydin" Ben ise kahkaha attım. "Çok iyiydin ha onur" Onurun bir anda eli sol bacağıma gitti. "Hangi konuda bebeğim" Elimi onurun omzuna koydum ve yanağından öptüm. "Her konuda" Onur gülümseyip dudağımdan öptü. "Asıl sen her konuda benimsin" Onur hafif yüzlerinizi mesafesini ayırdı. "Sana yarın süprizim var bebeğim" "yinemi onur " yerimde heyecandan kımıldandım. Bu halime onur güldü. "Evet yine güzelim" Onur'a kedi gibi sırnaştım. " yakışıklı beyefendi beni odama kadar taşırmısınız" yüzüme gelen saçımı işaret parmağıyla kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Tabiki güzel hanımefendi" onur kolunu bacağımın altından geçirdi, diğer koluylada belimden tutup ayağa kalktı. Bende kollarımı onur'un boynuna dolayıp kafamı göğsüne yasladım. Gözümü kapatıp onur'un kokusunu içime çektim. Gözümü açtığımda çoktan odaya gelmiştik. "Ne zaman geldik" dedim şaşkınca. "Güzelim ben hızlı yürüyorum biliyorsun" kaşlarımı çatarak baktım onura "at'mısın sen?" Onur o kadar büyül bir kahkaha attıki sesi oda'da yankılandı. "Ben at'mıyım güzelim nasıl benzetme bu" Onurun omzuna vurdum. "Gayet yerinde bir benzetme oldu bence" onur hâyla kahkaha atıyordu böyle giderse ağzının ortasına yumruğumu sokacaktım. "Onur böyle devam edersen yumruğumu ağzına sokarım" onur tek kaşını kaldırdı. "Nasıl yani öyle bir şey yapmaz benim bebeğim" Sence diye bir bakış attım. "Sence yapamazmıyım?" Onur düşünmeden. "Kesinlikle yaparsın" zafer kazanmışçasına gülümsedim. "Ha şöyle onur bey adam olun" Onur gülümseyip Yanağımı öptü. " emredersiniz kraliçem" Elimle onur un yanağını okşadı. "Emrederim tabi kralım" onur yavaşça beni yatağa yatırdı, üstümü örttü dudağım'dan öpüp geri çekildi. "Nereye gidiyorsun onur" onur yüzünü bana döndü. "Ufak bir işim var bebeğim geleceğim" onur'un elini tuttum. "Çok mu önemli?" Onur elimi tutup üstünden öptü. "Evet güzelim önemli gitmem lazım 1 saate dönerim" hafif kalkıp onur'un beline sarıldım. "peki ozaman git madem" onur Alnımdan öpüp geri çekildi. "Hadi yat görüşürüz 1 saat sonra güzelim" yatağa geri yatıp üstümü örttüm elimi salladım. "Görüşürüz aşkım" Onur odadan çıkmıştı nereye gittiği belli değildi tek bildiğim yine bir işler peşindeydi...
Onurun Anlatımıyla...
Mafya olmuştum tekrardan. Benim mesleğim buydu, adam öldürmek zevk alıyordum bu işten bırakamazdım. Arabama binmiş bana bulaşmaya çalışan bir başka mafya'yı öldürmeye gidiyorum. Bu savaşı kazanmam gerekti, ya ölecektim ya öldürecektim. Telefonum çaldı arayan emre'di. "Efendim emre ne oldu" uzun aradan sonra ses geldi. "Patron bunlar geldi haberin olsun baya hazırlıklılar sonu iyi değil gibi" bunun olacağını tahmin ettiğim için önceden adam toplamıştır. "Emre merak etme ben hallettim o işi" "peki patron bekliyorum" Kaşlarımı sinirle çattım ve direksiyonu sıktım. "Bekle beni ve ben gelmeden sakin kimse çatışmayı başlatmasın" "Tamamdır patron" Telefonu kapatıp yanımdaki koltuğa fırlattım. Çatışma alanına ulaştığımda silahımı belime yerleştirip aracın kapısını açtım. Hızlı adımlarla emrenin yanına gittim. "Hazırmıyız emre" emre bana baktı ve kafasını evet anlamda salladı. "Hazırız patron". Silahımı belimden çıkardım, sıkıca tuttum elimde, bir yandan telefonumu elime alıp o şerefsizi aradım. "Nerdesiniz şerefsizler?" Uzun süre sonra nefes sesi ardından konuşma sesi geldi. "Asla değişmeyeceksin değilmi?" Sinirle dişlerimi sıktım. "Evet orospu çocuğu değişmeyeceğim" telefondan kahkaha sesi duyuldu. "Arkana dön onur'cum" arkama döndüğümde arkamda olduğunu gördüm. Telefonu kapatıp cebime geri koyup ozan'a yaklaştım. "Merhaba onur tekrardan" silahımı kaldırıp alnına dayadım. "Merhaba orospu çocuğu" ozan dilini damağına vurup üç kere "cık cık cık" yaptı. "Çok ayıp onur" bir silah sesi yankılandı ama o silahı patlatan ben değildim. Vücudum bir anda titremeye başladığında yere doğru çöktüm. Göğsüme baktım ben vurulmuştum acıyla inledim. Gözlerim kararmaya başladığında artık kendimi tamamen bırakmıştım...
Gizemin Anlatımıyla;
Gözlerimi bir anda açtım kalbime derin bir sizi girmişti nefes alamıyordum. Tişörtümü çıkarıp kenara fırlattım ve saate baktım. Onur daha gelmemişti telefona uzanıp Onur'u aradım ikinci çalışta açılmıştı. "Alo aşkım ne zaman geliceksin" telefondan gülme sesi geldi ama bu onur değildi. "Onur un sevgilisimi varmış vay be" ben iyice telaşlanırken hafif ayaklandım. "Kimsiniz siz onur nerde?" Adam yine kahkaha attı. "Onur şuanda yerde uzanmış kanlar içinde yatıyordu hanımefendi" adamın söylediği defalarca kulaklarımda çınlamıştı. En son onur diye çığlık attığımı hatırlıyorum gerisi karanlık...
Merhaba çiçeklerim; uzun zaman oldu biliyorum. Özürdilerim kitabı defterime geçirip buraya yazıyorum, 2 bölüm sonra kitabı final yapacağım. Sizi çook seviyorum kendinize dikkat edin.🌸😘❤️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 19.22k Okunma |
634 Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |