28. Bölüm

KALBİM'Mİ YOKSA BEYNİM'Mİ

Rabia topcan
rabiatopcan

Hayat bazen karşımıza ummadığımız şeyler çıkara bilir. Hayat bize kısıtlı şanslar verir ve bu şansları iyi kullanmamız gerekir. Peki size soruyorum bir intikamın doğuşumudur aşk. Yoksa var olan bir sevgimidir ben onurun gözünde ikisinide görüyordum. Şuan tam karşımda mavi gözlerini bana dikmiş öylece beni süzüyordu.

- O-onur

- Gizem

- benim evimi nerden buldun

onur gülerek tekrar beni süzdü

- Gizem şakamı yapıyorsun ben mafyayım tekte bulurum adresini

ben şokla onura bakarken gözümün içine bakıp dudağının kenarını kıvırdı. Saniyelik gözüm onurun dudağına baksamda hemen gözümü tekrar mavi gözlerine odakladım.

- Gizem beni içeriye almayacakmısın seninle bir şey konuşmak istiyorum.

- Ha pardon geç tabiki

Onur kapıdan içeri girip oturma odasına girdi. Bende kapıyı kapatıp onur un yanına gittim.

- Otursana

Onur benim sözümü dinleyip koltukların bir tanesine oturdu.

- Onur konuşacakmısın

- güzelim yanıma gel öyle konuşalım

Sanki onur un bu cümleyi söylemesini bekliyormuş gibi tıpış tıpış yanına oturdum.

- seni dinliyorum onur

Onur önce yeri izledi sonra tavana baktı sanki konuşmakta zorlanıyor gibiydi. En sonunda gözleri benim gözlerimle buluştu.

- Gizem öncelikle seni sevdiğimi bilmeni istiyorum sana aşığım ve benimle birkez daha sevgili olurmusun.

Hayatınızın çoğunuda şokla geçirirsiniz şuan kalbim göğüs kafesimi kırıp çıkmak istiyordu.

-N-ne

-Duydun işte güzelim benimle tekrar sevgili olurmusun

boğazım sanki bir gibi düğümlenmişti. Asla konuşamıyordum nefes aldığımdan bile şüpheliydim. Oysaki onura kızgındım niye böyle oluyordu. Bir tarafım onu dövmek isterken diğer tarafım onu kucaklamak koklamak istiyordu. Bakışlarımı yere indirdim düşünmek için aklımdan geçirdim o kadar güzel anıları bir anda yırtıp atamazdım. Belki dedim içimden onur bir şansı daha hakediyordur. Onura baktım masum çocuk gibi bakıyordu. Sanki vazo düşmüşte annesi kızmasın diye masum rolü oynuyordu.

- Onur ben kabul ediyorum teklifini

Onur bana zafer kazanmış gibi sarıldı.

-Sakin ol onur boğuluyorum

-sakinmi olayım şaka mı yapıyorsun, teşekkür ederim hayatımın en güzel günü şuan.

Onur yanağımdan, gözümden, burnumdan öptü en sonda dudakları benimkilerle buluştu. Hayat bazen bize ummadığımız şeyler verse bile hayallerimizden vazgeçmemeliyiz. Onlar bizi ayakta tutar, beni ayakta tutan tam' da oydu onur olmasa belki yaşayamaz belki yaşardım. Zaten hayatta 'da iki şansın vardır ya yaparsın ya da vazgeçip kendini kurtarırsın. Ben hangisini yapacağım bilmiyorum. Kalbimin sesinimi dinlesem, yoksa beynimimi hangisine güvenmem gerekir? Hangisi daha az acıtır. Bence beyin daha az acıtır çünkü ne zaman beynimin sesini dinlesem doğru yolda olduğuma inanıyorum peki kalbimde' ki o aşk acısı onu susturamıyorum ben onursuz yapamıyorum. Bana biri yol arkadaşım olmadan hayatta en güvenli yerde bile gezsen kaybolacağını söyledi o kadar haklıymışki. Sanki çıkmaz bir labirente girmiştim yürüdükçe kayboluyordum. Ve bu'da canımı yakıyor ve sesimi çıkarmamı engelliyordu. Ne kadar onurun karşısına çıkıp seni sevmiyorum desem dahi, kalbim'de ve beynimde dolup taşmış onun aşkı. O kısacık zaman bile benim özel bir insan olduğumu beni gerçekten sevdiğini gösterdi. Şuan bile öyle bir bakıyorduki gözlerime, aşkın ötesinde bir sevgiymiş bu gibi bakıyor. Mavi gözleri ne zaman kahverengi gözlerimle birleşse kalbim fırlayacakmış gibi atıyorken, tekrardan bana sevgili olalım demesi kalbimi resmen depar attırmıştı.

"Onur seni çok seviyorum ama beni lütfen bir daha bırakma olurmu?"

"Kesinlikle asla hem ben seni bile isteyerek yanlız bırakırmıyım güzelim. Sen benim ilk ve son aşkımsın bebeğimsin ,güzelimsin, aşkımsın, herşeyimsin."

Onur anlatırken bende onu aşkla şevkatle ve kalbimle dinliyordum. Her sözü kalbime işliyor resmen, kalbim beynime bak adam seviyormuş diyor. Ben de bu duruma sadece gülüyordum. Onur ellerini yanaklarıma yerleştirip yanağımdan öptü.

"Seni o kadar özledim ki güzelim"

Aklıma eskiden onura gıcık olup öpücük lakabı takdığımı hatırladım ve ortaya Lafı attım.

"Bende seni çok özledim öpücük"

Tek gözümü kırpıp öpücük attım. Onur tabiki buna kahkaha attı hemde çok fazla attı, tabi sinir olup koluna yapıştırdım. Onurda acıyla inleyip yüzünü buruşturdu.

"Yuh gizem çüş hatta elinde beton mu var"

"Var evet"

Onur hmm diye bir ses çıkardı ve şuan pek iyi bakmıyordu.

"Onur sakin olalım tamamı ben sana kahve yapayım istermisin"

"Tamam koş güzelim"

Onurun yanından ayrılıp mutfağa gitti suyu cezveyle ocağa koyup kaynamasını bekledim. Su kaynarken bende bardakları alacaktım ama bardaklar çok yukarıdaydı. Bende tezgehın yakınına sandalye çekip bardağa uzanmaya çalıştım. Ne yaparsam yapayım yetişemedim en sonunda zıpladım zıplarkende ayağım kaydı ve düştüm gerisini hatırlamıyorum zifiri karanlıktı...

Sevgili Çiçeklerim;

Sizi çook özledim hesabımda sorun olduğu için uzun süre yazamadım beni affedin. Bu bölüm biraz hatta çoğunlukla gizemin anlatımı oldu yazarken aslında içimdekileri dökmüş oldum size. Sizi çok özledim diğer bölümde görüşmek üzere bir dahaki bölüm sizce nasıl olsun yorumlarınızı merak ediyorum sizi seviyorum...

😘😘💞🌸🌸

Bölüm : 18.12.2024 17:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş