34. Bölüm

34: Bebek

Hatice Ebrar
rarbezrh

 

 

07.01.25

 

🖤

 

“Korhan bey size ulaşamamış, seni istiyor kızım.”

 

Sabah yine Korhanı kahvaltı masasında yalnız bırakmamak için erkenden kalmıştım. Korhan ne kadar uykuyu sevdiğimi bilse de artık bu konudan hoşlanmadığım için kapatmak zorunda kalmıştı. Aslında sabah kahvaltısı yapmam iyiydi fakat uykum daha önemliydi.

 

Sevil abla telefonu bana uzatarak yanımdan uzaklaştığında görüntülü arama karşısında telefonu kendimi gösterecek şekilde tutmak zorunda kaldım.

 

“Nerdesin bebeğim sen?”

 

Evet, Korhan ve merak dolu sorularından birisi daha.

 

“Telefonum odada kalmış, meyve yiyiyordum.” Bunları söylerken de çileğimden yemeye devam ederken bakışları merakla beni izliyordu.

 

“Başka neler yedin?” Diye sorduğunda ise bugün yediğim şeyleri anlatmaya başladım. Sevil abla bu süreçte bana çok yardımcı oluyordu. Hem ruhsal olarak da benimle bir anne gibi ilgileniyordu.

 

Şey ben artık hamileliğimin son haftalarındaydım. Ay değil, hafta. Resmen günler sonra aylardır karnımda taşıdığım bebeğimi kucağıma alabilecektim. Bu süreç o kadar da zor geçmemişti aslında. Hamileliğimin ilk aylarında benim zorumla Korhan çalışmama ikna olmuştu. Daha sonra artık karnım büyümeye ve zor hareket etmeye başladığımda günlerimi evde geçirir olmuştum.

 

Tabi ki de gezmeyi de ihmal etmemiştik. Çocuk karnımdayken çoktan çoğu yeri görmüştü. Amacımız doğduktan sonra da böyle olmasıydı. Zaten biz eşimle gezmek konusunda sıkıntımız yoktu. Sevgililik sürecinde bile beni resmen alıkoyan bir adam olmuştu.

 

Bazen iyi ki diyordum. Çünkü şu an onunla mutluydum. Evlilik bitmiş çocuk kısmına bile geçmiştik. Korhan Franco…

 

Ben Ahu Franco.

 

“Bugün de geç gelmem sevgilim.” Dediğinde daldığım noktadan sıyrılmak zorunda kaldım. Son zamanlarda artık erken çıkar olmuştu. Çünkü her an doğurabilirdim. Normal doğum olacağı için bir tık gerilsem de her türlü gerilmekte haklıydım.

 

Hamilelik ve doğum gibi şeyler hiç de kolay şeyler değildi.

 

“Akşam yemeğinde beraber olacağız demek. Özel istediğin bir şey var mı?”

 

“Senin ekstra istediğin bir şey var mı bebeğim? Aldırtayım.”

 

Yine kendini yok sayıp beni düşünüyordu. Bu adamdan olur mu kızlar?

 

Adamla evlendin Ahu, neden bahsediyorsun sen?

 

“Yok sevgilim. Sadece sen.”

 

Bütün yorgunluğa rağmen yüzündeki gülümsemeyi görünce otomatik olarak ben de gülerken kendimi buluyordum. Zaten onun yanında ağlamak ne mümkündü.

 

“Bebeğimiz nasıl?”

 

Bebeğimiz…

 

“Hanımefendi çok hareketli, sanki o da bize gelmek için sabırsız.”

 

Kız, Korhan hep bir kız çocuğunun olmasını dile getirirdi. Ben de kızları severdim, şimdi de ikimizin dileği gerçekleşiyordu. Korhan’ın sevinci kat ve kat artıyordu. Heyecan da vardı tabi.

 

“Seni zorluyor biliyorum, az kaldı bebeğim.”

 

Zorluyordu fakat sonuçta o benim bebeğimdi. Onun zorluğuna katlanacak olan tabi ki de bizdik. Bunları bile isteyerek tercih ettikten sonra laf etmek saçmaydı. Dünyaya getirdiğin çocuğu sonra istememek… Ne kadar kötüydü.

 

“Sıkıntı yok sevgilim. Benim keyfim gayet yerinde. Hatta birazdan bahçede egzersiz yapacağım.”

 

Kaşları hafif dalgalandı. “Hımm, sen yine benim tişörtlerimi mi giydin?”

 

Evet, öyle yapmıştım. Ne yalan söyleyeyim erkek tişörtleri kadar rahat bir şey yoktu. Karnım da epey büyük olduğu için bol bol giyiyordum. Altıma da bir şey giyme gereği duymuyordum çünkü yeterince uzun oluyordu.

 

“Evet de altıma bir şey giyeyim öyle çıkayım istersen?”

 

Başını olumsuz anlamda salladı. “Yok, ben korumaları bahçeden çıkarttırırım. Senin rahatlığından önemli değil.”

 

“Olur kocam.” Dediğimde dudaklarımın arasından çıkan kıkırtıya engel olamadım. Zaten olmak isteyen de yoktu.

 

“Kapatayım mı yavrum? Toplantıya gireceğim. Uzun sürecek. Ama yine de bir şey olursa ara.”

 

Başımı hızla onaylar anlamda salladım. “Ararım merak etme, hadi sen işine bak.”

 

Telefonu kapattığımda günlük rutin haline getirdiğim yemek düzenine devam ettim. Epey zaman geçmiş olacak ki kapının çalmasıyla eşimin geldiğini anladım. Sevil abla gelmeden ben kapıyı açarken elinde gine bir sürü şeyle karşımda belirmişti. El boş dönmeyen Korhan bugün de dolu dolu gelmeyi unutmamıştı.

 

“Bebeğim, güzel karım.” Elindeki poşetleri bir kenara koymasının ardından elleri belimi bulmuş ve sıkıca sarılmıştı. Karnımın yeterince büyük olmasından dolayı ona çok yaslanamasam da idare ediyorduk. Dudaklarının yanağıma ufak bir dokunuş kadar ince temasıyla keyfim daha da fazla yerine gelirken Sevil Abla çoktan poşetleri almıştı. Ben de Korhanla odaya çıkmıştım. Hamileliğin son günlerinde yürüyüş yapmak önemliydi. O yüzden merdivenleri çıkıp inmekte fayda vardı.

 

Asla amacım kocamı yalnız bırakmamak değildi.

 

“Aşkım sanki iyice yaklaşıyor gibi hissediyorum.” Sessizliğimi bozduğumda Korhan da sonunda üstünü değiştirmişti. Üzerine rahat eşofman ve tişört geçirirken ben de dakikalar öncesinde rahat bir elbise giymiştim.

 

“Hastaneye geçelim aşkım o zaman.” Endişeli sesiyle yine ortalığı kasvete bulandırmasına izin vermeden “yok hayatım sadece öyle hissediyorum. Hem iyiyim.” Diyerek lafa hızla daldım. Amacım içini rahata erdirmekti fakat onun içi rahat etmese de sessiz kaldı. Çok fazla konu uzayınca moralim bozuluyordu.

 

"Hemen eve geleceğiz aşkım zaten." Dediğinde elleri yüzümü buldu. Dokunuşları karşısında ben de ellerimi boynuna doladım.

 

"Evet aşkım." Dedim kötü düşünceleri aklıma getirmeden. Sonra özlediğim için "öpeyim mi aşkım?" diye sordum.

 

"Dudaklarım senin."

 

Yakınlaşmak yerine o başını bana doğru eğdi ve dudaklarımı dudaklarına rahatça değdirdiğimde hala ilk günkü gibi hissetmeme inanamıyordum. İçimdeki kıpırtı hiç bitmek bilmiyordu. Kısa olsa da ayrıldığımızda dudaklarını yaladı.

 

"Bu kadar özlemem normal mi?" dediğinde güldüm.

 

"Normal değil aşkım." Dediğimde tekrardan dudaklarıma kapanmasıyla kendimi ona bıraktım.

 

...

 

“Aşkım ben çok heyecanlıyım.” Dediğimde ağzımdaki lokmayla dolu dolu konuşmuştum.

 

Tabi ki Korhan yine duramamış ve “ağzındaki lokmayı bitir öyle konuş.” Demişti. Bense hatalarımdan ders çıkarmak yerine inadına yapıyordum.

 

“Ama aşkım,”

 

“Güzelim her şey hazır. Eşyaları, odası, adı, doktorlar bile senin için hazırda. Her şey iyi ilerliyor bir sıkıntı yok.”

 

Evet her şeyi hazırdı. Doktor konusunda bir sıkıntımız da yoktu. Sadece doğumdu bu heyecan, stres gibi ağır duygularla baş başaydım. Hatta bazı geceler uyuyamıyordum bile.

 

“O zaman bugün de film izleyelim, kafam dağılır hem.” Diyerek teklifimi öne doğru uzattım.

 

“Yemeğin bitsin geçeriz aşkım.” Dediğinde gülümseyerek önümdeki yemeği yemeye devam ettim. Korhan çoktan yemeğimi bitirmiş üstüne telefon görüşmesi yaparken ben de anca bitirmiştim. İştahım epey arttığı için yemeğim tabakta artmıyordu. Yemek faslı bittikten sonra bahçede biraz yürümüş ve rahatlamıştım. Temiz hava almak ve çıplak ayakla çimlere basmak iyi hissettiriyordu.

 

“Bu adam da az fena değil ama,”

 

Filmin çoğunluğu benim yorum yapmamla geçiyordu. Korhan bir kere bile ses etmiyordu. Üstelik her söylediğime de bir karşılık veriyor ve beni cevapsız bırakmıyordu.

 

“Adam demesen aşkım?” Dediğinde bolca hak verdim. Karsını aldatıyordu. Evet, kafa dağıtmak desem de gitmiş dram filmi seçmiştim. Ama şu zamana kadar da ağlanacak bir sahne olmamıştı. Zaten bitmek de üzereydi. Uykum da gelmişti fakat bitmeden de uyuyamazdım.

 

Birkaç dakika daha izledikten sonra uykumun gelmesiyle gözlerim kapanmaya başlamıştı. Eşimin varlığı bedenimde yer edindikten sonra kucağa alındım ve yatak odasına ulaştık. Sırt üstü yatırıldıktan sonra ince bir nevresim üzerime örtülmüştü.

 

“İyi geceler kocam.” Mırın kırın sesine alışkın olan kocam söylediklerimi anladığı için cevap da verebiliyordu.

 

“İyi gecele bebeğim.” Demesiyle bunu duymayı bekliyormuş gibi gözlerim kapandı. Derin bir uykunun içine çekildiğimi sanarken aniden kasıklarıma saplanan ağrıyla gözlerimi araladım. Bedenimi kımıldattığımda altımda hissettiğim ıslaklıkla gözlerim kocaman açıldı.

 

“Korhan!” Diyerek dürterek seslendim ve oyalanmadan gözlerini açtığı için şaşırmadım. Uykusu da hafifti.

 

“Tamam aşkım gel kucağıma, sakin ol her şey güzel olacak. Derin derin nefes al. Ağrı seviyen ne aşkım? Hım?”

 

Ne ara yanıma geldi anlayamazken beni dikkatlice kucağına almasıyla aşağıya inmeye başladık. Bana sakin ol diyordu ama o benden de kötüydü. Bu hali komiğime gittiği için acıya rağmen gülmeye başladım. Hem bağırıyor hem gülüyordum. Doğum sonrasında gerekecek eşyaları içeren çantayı çoktan arabaya yerleştirdiğimiz için bir de bunu dert etmeyecektik. Arabaya geçtiğimizde şoför yardımıyla çoktan hastaneye doğru yola çıkmıştık.

 

Artık bebeğimiz geliyordu. Onun varlığını hissetmeye başlarken amacım kendimi rahatlatmaktı. Yol boyunca Korhanın güzel sözleriyle geçirmiş ve doğum masasına geçerken bile o yanımda olmuştu. Zor olmayan bir doğum sonrasında bebeğimizin ağlama sesi kulağa öyle hoş geldi ki hiç susmasın istedim. Göğsüme yerleşen küçük bedeni, elimde eşimin varlığı öyle iyi geldi ki o yorgunluğa rağmen başını kaldırıp da bebeğime bakmaya devam ettim.

 

“Aşkım ne dilersen dile benden, hayatımın ikinci en özel anını bana yaşattığın için teşekkür ederim.”

 

Gözümden akan yaşa rağmen gülümsedim. “Bizi hiç bırakma hayatım."

 

SON

 

uzun süre gelmediğim için özür dilerim 🥺 2-3 aydır ne kitap okuyorum ne yazıyordum. Sonunda o istek geri geldi tam yeniden başlayacağım Kitappad uygulamasında yayımladığım kitaplar kaldırıldı. Sanırım çizgi studioda da yayımlayacağım.

 

Hesabım: rarbezrh

 

Bölümü nasıl buldunuz?

 

Korhan yine çok düşünceli, Ahu da çok tatlı.

 

Hamile bir Ahuuuu

 

Sonraki bölüm final, aniden gelecek demiştim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ♡

 

 

Bölüm : 10.01.2025 16:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...