Milena: yaralarımı uzun bir süre sonra ilk defa birisi önemsiyor.
Agâh: yara bandı almam seni umursuyor olduğum anlamına mı gelir?
Milena: ben de kitaplardaki gibi cebinde yara bandı taşıyacaksın sanarak aptal bir hisse kapıldım.
Agâh: okuduğun kitaptaki erkekler çoğunlukla böyle mi yapar?1
Milena: çoğunlukla evet, bazıları ise çok kaba olabiliyor.
Agâh: senin tercihin nasıl diye sorsam saçma mı olur?
Milena: ben naif erkeklerden hoşlanıyorum, kadına kırılgan bir çiçek kadar narin davranmak güzel bir şey. 4
Milena: kaba olanlar ilk başta kadınlara düşmanıymış gibi davranıyor daha sonra pişman olup ince davranışlar sergilemeye başlıyor.
Milena: bir insan sevdiğine nasıl düşman olabilir?
Agâh: sevdiğin birisiyle düşman olmak, düşündüm de yaşamayan anlamaz.
Agâh: peki hayatında hiç o bahsettiğin naif erkeklerle karşılaştın mı?
Milena: bazen sevgililer karşıma çıkıyor o zaman görüyorum.
Agâh: şuan senin yanında öyle birisi yok yani?
Milena: olsaydı şuanda onunla konuşuyor olurdum.
Agâh: önceki mesajlarında güvenden bahsetmiştin.
Agâh: senin için çok mu zor güvenmek?
Milena: genel olarak insanlara güvenmekte zorluk çekiyorum, sevdiğim erkeğe de böyle olur muyum acaba ben de merak ediyorum.
Milena: aslında hislerim kuvvetlidir, bu yüzden eğer onun yanında duruyorsam doğru bir seçim yapmışımdır.
Agâh: demek hislerin kuvvetlidir ve o kişinin yanında duruyorsan doğru bir seçim yapmışsındır.
Milena: bu konuştuklarımız senin için nasıl peki?
Milena: bir kadın senin için nasıl olmalı?
Agâh: gözleri gözlerime değince felaketim olsun, roman gibi ayrıntısını ezberlemek,1
Agâh: her haliyle kirpik uçlarına kadar sevmek isterim.
Milena: bir kadını her haliyle seversin?
Milena: ya kötü bir halde olan birisiyle karşılaşsan ve bu söylediğine pişman olursan?
Milena: çok emin konuşuyorsun, ya ağzına tıkanıp kalırsa ya da yüreğine oturursa?
Agâh: sevdiğim kadın hakkında yarım yamalak konuşmayı istemezdim, ona net ve emin konuşmayı tercih ederim.
Milena: başından bir ilişki geçti mi?
Agâh: bunu da nereden çıkardın?
Milena: başından geçmiş gibi bilgilisin.
Agâh: bilgili olmak için illa bir şeylerin yaşanması gerekmez.
Milena: ama bazı yaşanmışlıklar insanı emin konuşturur.
Agâh: dediğin gibi bazı yaşanmışlıklar.
Milena: peki o zaman bilgili olmanın sebebi nedir?
Agâh: annemle babamın birbirini nasıl sevdiğini.
Agâh: aşkı, özgürce yaşayabilecekleri bir savaş mücadelesi olarak görmüşler.
Agâh: bu mücadele onları bir sevdaya düşmesine sebep olacak kadar zor olmuş. Bilirsin belki, sevda güçlü sevgi demek. Eğer ulaşması bu kadar zor olmasaydı, herkes sevdalı olurdu.
Milena: sevdalı insanlar birbirine derin bir tutkuyla bağlanırmış. Sevdiğinin canı yandığında diğerinin de canı yanarmış sanki o da zarar görmüş gibi aslında canı yanıyor zaten.
Agâh: bir insana dengesini kaybettirir.
Milena: bu iyi bir şey mi peki?
Agâh: o dengenin üzerindeyken nasıl hissettiğine bağlı.
Milena: o dengede aşk olduğundan dolayı kötü hissetmez bence insan.
BÖLÜM SONU
aşkı tatmak lazım... 🥺2
sevdiği kadın için cebinde yara bandı taşıyan erkekler bize nasip olur mu?1
yıldızlar kadar öpücük bitanelerim.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
28.26k Okunma |
1.79k Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |