
HERKESE MERHABALARRRR DÜĞÜNLE GELDİM EN SON KISMA DÜĞÜN FOTOĞRAFLARI ,LYDİA VE KYROUSUN DÜĞÜNDE GİYDİKLERİ GİBİ FOTOĞRAFLAR BIRAKIYORUM .İYİ OKUMALAR VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNNNN.
LYDİA'NIN AĞZINDAN;
Hava kararmak üzereydi fakat ben hala olanların etkisinden çıkamamıştım; bugün gerçekten de çok sarsıcı başladı ve tek güzel yanı gece Kyrousun Akad'a varacağı ve yarın ki düğüne katılacağı haberiydi. Sabaha kadar uyumadan onu beklemek istiyorum . O kadar çok özledim ki onu bir an önce gece olmasını ve ona kavuşmayı bekliyorum .
Yan odam misafir olan kral ve benim kaldığım oda da çocukları için bu yüzden de yan yana bu da demek oluyor ki rahatça Kyrousu görebileceğim.
Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu. Yanımda getirdiğim parşömenleri ve kalemleri çantamdan çıkardım .Pencerenin yanındaki koltuğa oturarak etrafta gördüklerimi ve en sonunda ise fazlasıyla göz alıcı görünen gün batımını çizmeye başladım .
Ben çizim ile uğraşırken çoktan hava kararmış saatler geçmişti. Hizmetçiler hava karardığı anda gelerek mumları yaktıkları için karanlıkta kalmamıştım .
Gece hazırlığımı yapıp yatağa geçtim ama bu öylesine bir geçişti. Amacım bugün olanları düşünüp çıkarım yapmaktı.
Bir hizmetçiyi de tembihlemiştim ki Kyrous geldiği zaman hemen haber versin . Yüce Kral Kyrous geleceği için tabi ki de tüm krallık ayaktaydı. Kral gelip odasına yerleşene kadar kimseye uyku yoktu .
Kraliçe Mandane krallıkta kalarak düzeni korumak istediği için gelmeyecekti .Bu da bir veya iki gün Kyrousla rahat vakit geçirmemiz demekti.
Kapım aniden çalınınca sıçradım .Gel komutumla nefes nefese hizmetçi girdi.
-Efendim Yüce Kral Kyrous yaklaştı .Birazdan krallıkta olur. Haber vermemi istemiştiniz .
Heyecanla yerimden doğruldum .
-Tamam sen çık . dedim .
Hemen üstüme sabahlığımı giydim ve onun üstüne pelerinimi giyerek hızlı bir şekilde aşağıya indim beni gören Kraliçe Vione sevecen bir şekilde gülümsedi ve beni yanına çağırdı. Onun yanına giderek beklemeye başladığımda çok geçmeden Kral ve tebaasının yaklaştığını gördüm .
Babam hemen olduğu yerde dimdik oldu. Diğer herkes kral ve kraliçe dahil kafalarını eğerek beklemeye başladı. Ben de eğmiştim fakat arada çaktırmadan bakıyordum.
Sonunda araba tam önümüzde durdu ve kapısı açıldı . İçinden bütün heybetiyle Yüce Kral Kyrous indi. Tam önümde olduğunu ayaklarından anlarken çenemde nazik bir dokunuş hissettim . Kafamı kaldırdığımda herkesin başı eğik benimkini ise Kyrous kaldırmıştı.
Bana gülümseyen gözlerle bakıp . kulağıma eğildi:
-Mutlaka odama gel .
Demesiyle heyecan ile kafamı salladım. Herkese selamı aldığını belli ettikten sonra içeri doğru adımladı , herkes de onunla birlikte gitmeye başladı. Bilakis ben bir adım arkasındaydım. Bu hareketim hoşuna gitmiş olucak ki arada arkasını dönüp bana bakıyordu.
Bir hizmetçi önde odasını göstermek için ilerlerken diğer kişiler iyi istirahatler diyerek odalarına çekilmişti. Sonunda odasına gelindiğinde koluna dokundum.
-Üstünü değiştir ve ortak kapının kilidini aç ben de açacağım ,hemen yan odandayım rahatça yan yana gelebiliriz .
Bir çırpıda söylediklerimle yüzünde muzip bir gülümseme oldu.
-Demek odalarımızın arasında ortak bir kapı var .Bu hoşuma gitti .
Dediğinde ben de gülümsedim .Kaçarcasına odama giderek kokularımı sürdüm ,saçımı tekrar taradım ve üstümü düzelttim .Ortak kapıdan kilit sesi gelince Kyrousun kilidi açtığını anladım hemen ben de kilidi açmak için kapıya yöneldim .
Kilidi açıp kapıyı açtığımda Kyrousun çapkın gülüşüyle karşılaşmamla elim ayağım boşaldı .Onu o kadar çok özlemiştim ki kollarına atlayıp sımsıkı sarıldım fakat özlemim geçmiyordu. Günlerce , aylarca hatta yıllarca ona sarılmam gerekiyordu. En sonunda sarılmayı bırakıp geri çekildiğimde yüzümü ellerinin arasına alarak yüzümün her yerini öpmeye başladı ;tabi ki de en çok dudaklarımı.
Beni odasına doğru çekip orda ki sofaya oturttu.
-Her an her saniye gözümün önündeydi yüzün sanki uzansam sana dokunabilirmişim gibiydi eğer seni biraz daha görmeseydim kafayı yerdim .
-Seni çok özledim
diyerek dudak büzdüğüm de bana içimi sımsıcak yapan bir gülümseme gönderdi. Göğüsüne doğru çekerek sarıldı o kadar mutlu ve tamamlanmıştım ki içimden Ahuda Mazdaya şükür etmeden duramıyordum.
-Neler yaptın ben yokken bakalım .Kulağıma birkaç şey geldi ama mektupta uzatmak istemedim. Annem neden böyle bir şey yapmış. Artık konuşma vakti geldi .Bu son rahat konuşmamız olabilir .Biliyorsun düğün hazırlıkları ,sefer hazırlıkları ve bir çok görevim var .
-Bunu şimdi mi konuşmamız gerek.
-Dediğim gibi başka şansımız olmayabilir.
-Annen benim kraliçe vasfı taşıdığımı düşünmüyormuş, karılık vasfım da yokmuş erkek gibiymişim bu yüzden beni zapt etmek için böyle bir şey yapmış.
Ben anlattıkça Kyrousun suratı kıpkırmızı olmaya başlamıştı.
-O mu karar veriyormuş senin vasıflarına bu ne hadsizlik .
-Kyrous o senin annen ve kraliçe
-Kim olursa olsun benim kararlarımı sorgulayıp arkamdan iş çeviremez bugün bunu yapan yarın neler yapmaz bunun önüne geçmem lazım devlette çift başlılık olmaz .
-Kyrous sana anlattığımı duyarsa veya anlarsa bana diş biler bu sefer de düğün sıkıntıya girebilir hem daha saraya gelmedim ben gelmeden taraf oluşturup bana karşı insanları doldurabilir korkuyorum .Lütfen söyleme sakın.
-Senle ilgili olmayacak sadece yetkilerini kısıtlayacağım bunun gerekçesi de evliliğim ve yeni kraliçenin gelecek olması olacak her şeyi ayarlayacağım merak etme .Eğer şimdi önünü kesmesem bu ilerde hem senin için hem de benim için sorun olabilir.
-Farkındayım ama ya bana cephe alırsa .
-Hiç bir şey yapamaz emin ol ben senin arkanda durduğumu ve sadece senin sözlerine itimat ettiğimi gösterirsem o zaman kimse sana karşı cephe almaya cesaret edemez.
Derin bir nefes aldım .İçim sıkılıyordu ve korkuyordum. En çok da aramızın bozulma ihtimali beni korkutuyordu.
-Sakın endişelenme küçük tilkim sen o saraya girmeden öyle bir hale getireceğim ki değil seni görmek adın bile zikredilse herkes mum olacak.
-Kimsenin benden korkmasını istemiyorum.
-Korkmak zorundalar korku ihaneti engeller .Sevgi ise affedilme duygusuyla bağdaştırılıp ihanete sürükler. Korkmalılar .
Gözlerine baktığım da orda yanan alevleri görmemle tedirgin olmuştum .Ne planlıyordu ki insanlar bu derece korkacaktı.
Daha fazla bu konuyu konuşmak istemediğim için dudaklarına yaklaştım. Dudaklarım dudaklarına değdiği an bana doğru atıldı. Zaten dip dibe olan bedenlerimiz iyice birbirine yaklaşmıştı .Sabahlığımı kollarımdan sıyırarak sofanın üstüne düşmesini sağladı. Beni kaldırmasıyla yatağa doğru yatırması yarım saniye bile almazken üstümde oluşunun verdiği hazla daha çok kendime çektim .
Bir yandan öpüşürken bir yandan da elleri vücudumda geziniyordu. Elleri ilk kalçalarımı bulduğunda ilk önce sıktı daha sonra ise kalçama sıkı bir şaplak atmasıyla ağzının içine doğru inledim . Benim inlememle iyice hareketleri sertleşen Kyrous bu seferde kendini bana bastırarak göğüslerimi avuçladı . Bu kadar ileri gitmemizin doğru olup olmadığını düşünürken elimi tutup erkekliğine götürmesiyle gözlerimi şokla açtım .Ona durmamız gerektiğini anlatmaya çalışsam da dudakları dudaklarımdayken bu çok zordu.
Ellerimi çekmeye çalışmamla dikkati dağılan Kyrous geri çekildi.
-Ne oldu canını acıtacak bir şey mi yaptım ?
Hayır anlamında kafa salladım .Elleri çenemde gezerek dudaklarımı okşadı.
-Küçük tilkim hazır değil misin?
Evet anlamında kafa salladığımda korkuyordum ya benden soğursa ya benden giderse diye .Gülümsedi yatağı açtı ve beni de yanına çekti .
-Bu benim için sorun değil hem daha evli değiliz ileri gitmemiz gerek .Haklısın o yüzden endişelenme olur mu ?Sen ne zaman hazır olursan o zaman birlikte oluruz.
Ciddi mi diye gözlerinin içine baktım ama gördüğüm tek şey saf samimiyetti .B beni içten içe memnun etse de evlendikten sonra bu kadar ılımlı olacağını düşünmüyordum. Şimdilik bu düşünceyi kafamdan atıp ona doğru sokuldum ve kendimi huzurlu bir uykunu kollarını bıraktım .
Kapı sesi ayak sesleri çok fazla insan sesi en sonunda ise dürtülmem ve adımın seslenişleri anlaşılacağı üzere sabaha büyük bir kaos ile uyandım . Neyse ki sabahın erken saatlerinde Kyrous beni yatağıma taşımıştı ve ben de saçma dedikodular , babamın azarı gibi durumlardan kaçınabilmiştim.
Şimdi ise ablamın bugün ki düğünü için hazırlanıyordum .Saçlarım dalga dalga omzuma dökülürken bir kısmı örülen saçlarım ile muhteşem bir ahenk oluşturmuştu. Taç yerine küpelerimle uyumlu zinciri örülen saçlarımın arasına gizlenmiş ucu ise mavi bir broş benziyordu.
Kıyafetim ise kolları beyaz diğer kısımları mavi olan göğüs ve kol kısmının başladığı yerlerde ise altın sarısı detayları , tam iki göğüs arasında ise kırmızı bir yakut var .Göğüs kısmı straplez kolları ise omzumdan 5 cm aşağıda başlayan bir kolu var .
Duyduğuma göre Kyrous da mavi giyecekti bu da demek oluyor ki gerçekten bir çift gibi görünecektik .Düğünün olacağı alana birlikte gitmemizin daha uygun olacağını söyleyen anneme şaşırmıştım .
-Nasıl yani henüz nişanlıyız uygun olur mu ?
Dediğim de annem gülümseyerek elimi tuttu.
-Bebeğim bu düğün sizin nişanınızı ve yakın zamanda olacak olan düğününüzü duyurmak için bir fırsat .
-Tamam ama bugün ablamın günü onun önüne geçmesini istemiyorum.
-Merak etme önüne geçmeyeceksin zaten kralın varlığı tüm dikkatleri çeker.
Hiçbir şey söylemeden kafa salladım . Şimdi ise Kyrousun yanıma gelmesini bekliyordum. Söylene söylene odada oradan oraya giderken içimde ki heyecanı bastırmaya çalışıyordum .Kyrous ile ilk defa bir etkinliğe karı kocaymışız gibi katılacaktık bu da içimi kıpır kıpır yapıyordu.
Ablamın düğününde bu kadar heyecan yaptıysam kendi düğünümde kim bilir nasıl olacaktı. Birden kapının çalmasıyla oraya döndüm .Gel komutumla içeri giren Kyrous ile heyecanla yerimde kıpırdandım.
Bana baktığı anda öyle bir kitlenmişti ki yavaşça ona doğru yaklaşıp koluna dokundum.
-Beğendin mi?
Derin bir nefes alıp
-Tahmin bile edemezsin .Çok güzelsin Lydia .Eşsiz bir mücevher gibisin sana sahip olduğuma hala inanamıyorum .
Söyledikleri karşısında utanmıştım . Gülümseyerek kafamı eğdiğimde çenemden tutup kaldırdı ve dudaklarıma bir buse kondurdu.
-Gitmeye hazırımsınız kraliçem .
Bana bu şekilde seslenmesiyle afalladım .Yüzüne baktığımda gülümsediğini gördüm.
-Bana neden öyle seslendin .
-Kraliçe olmana çok az kaldı bence alıştırma yapmalıyız.
Diyerek gülümsemesini büyüttü .
-Bu var olan kraliçeye saygısızlık olmaz mı?
-Kim demiş?
-Yani bilmiyorum öyle olur gibi geldi.
Yanağımdan sımsıkı bir şekilde öpüp göz kırptı .Araba yolculuğu boyunca konuşmadık sanırım ikimizin de içinde halletmesi gereken konular vardı.
YAZARIN AĞZINDAN;
Akad'ın başkenti Akka, Kral'ın oğlu ve Veliaht Prens'in düğününe hazırlanıyordu. Her yer bayraklarla süslenmiş, sokaklarda neşe ve heyecan dolu bir hava hakimdi. Saray bahçesi, rengarenk çiçeklerle donatılmış, adeta bir masal diyarına dönüşmüştü.
Düğün töreni, şehrin en görkemli tapınağında gerçekleşecekti. Tapınağın mermer sütunları, güneş ışığında parıldıyordu. Tapınağın önündeki geniş avluda ise yüzlerce misafir toplanmış, töreni sabırsızlıkla bekliyordu.
Misafirler arasında krallar, kraliçeler, prensler ve prensesler, soylular ve halktan seçkin kişiler vardı. Hepsi de en güzel elbiselerini ve mücevherlerini takmış, bu özel günü kutlamak için hazırlanmışlardı.
Gelin ve damat, töreni ayrı ayrı odalarda bekliyorlardı. Gelin, ipekten yapılmış bembeyaz bir elbise giymiş, başında altın bir taç taşıyordu. Damat ise geleneksel Akad kıyafeti giymiş, başında altın bir taç vardı.
Rahiplerin dualarıyla başlayan tören, saatlerce sürdü. Gelin ve damat, birbirlerine sevgi ve bağlılık yeminleri ettiler. Konuklar, bu anlamlı anı alkışlarla ve gözyaşlarıyla kutladılar.
Törenin ardından, sarayda görkemli bir ziyafet verildi. Konuklara lezzetli Akad yemekleri ve içecekler sunuldu. Müzik ve danslar eşliğinde, gece geç saatlere kadar eğlenildi.
Akad Kralı'nın oğlu ve Veliaht Prens'in düğünü, dillere destan bir törenle kutlandı. Bu mutlu gün, Akad tarihinde sonsuza kadar unutulmayacak bir an olarak yer aldı.
Düğüne damgasını vuran ise Pers Kralı Yüce Kyrous'un da yakın zamanda gelinin kız kardeşiyle evlenecek olmasıydı. Herkes gelinin anne ve babasına imrenerek baktı . Kraliyet aileleri ile dünür olmuştu .Herkes onların mutluluğunu ve şanslarını kıskanıyordu.
Ancak, bu parlak dış görünüşün altında yatan gerçek çok farklıydı. Bu kızların kaderi, göründüğü kadar kolay değildi.
Akad Veliaht Prens'i ile evlenen kız, bambaşka bir kültüre ve geleneklere uyum sağlamak zorunda kalacaktı. Uzak bir ülkede, sevdiklerinden ve tanıdıklarından kopuk bir hayat kurmak zorunda kalacaktı.
Pers Kralı ile evlenen kız ise, saray entrikalarının ve siyasi oyunların içinde kaybolmak zorunda kalacaktı. Gücünü korumak için sürekli tetikte olması ve her adımında dikkatli olması gerekecekti.
Her iki kız da kendi yollarında zorluklarla ve fedakarlıklarla dolu bir hayat yaşayacaktı. Düğün günlerindeki mutluluk ve ihtişam, zamanla yerini hüzünlere ve pişmanlıklara bırakacaktı.
Dışarıdan bakıldığında şanslı ve mutlu görünen bu kızlar, aslında gölgede kalan bir mutluluğun acısını yaşıyorlardı.
Peki hikaye nasıl devam edecek Lydia entrikalardan nasıl kendini koruyacak göreceğiz.
Lydia'nın ağzından;
Düğün koşuşturmalıydı ablamın yanında olabilmek için fazla çaba sarf ettim .Bir an her şeyi bir kenara bırakıp saraya gidip uyumak istedim . Kyrousla çok az birlikte olduk. Şuan ise sarayda düzenlenen kutlama yemeğindeydik ve öğrendiğim şey yemekten sonra Kyrousla Pers Krallığına geri döneceğim, sarayda kalıcağım , annem ve babam da birkaç gün daha burada kalıp ablam ve dünürleriyle vakit geçirecekleriydi .
Benim gitme sebebim ise gelinlik provası , düğün için planlamalar ve saraya alışma gibi konularmış. Seviniyorum çünkü Kyrousu daha çok görebileceğim ,üzülüyorum çünkü asıl sebebin Kraliçe Mandane 'nin babamla konuşup en azından düğüne kadar kraliyet kurallarını tam olarak bana aktarabilmesi gibi bir durummuş .Bunu bana annem veya babam değil ablam söylemişti.
Dikkatli olmamı istedi , o da farkında ben kraliyete göre yetişmedim , hatta ben normal bir kız diye tabir edilen şekilde değil sadece erkeklerin özgürlüğü gibi bir özgürlükte yetiştim . Umuyorum ki her şey benim için kolay olur .
BÖLÜM NASILDI YORUMLARINIZI MERAK EDİYORUMMM.FOTOĞRAFLAR AŞAĞIDAAAA.
LYDİA VE KYORUS DÜĞÜNDE GİYDİKLERİ.
DÜĞÜN FOTOĞRAFLARI AŞAĞIDA ÇOKKKK FAZLAAAA :D
BİRAZ FAZLA OLDU GİBİ AMA AKLIMDA Kİ DÜĞÜNÜ TAM ANLAMIYLA GÖSTERMEYE ÇALIŞTIMMM.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 3.97k Okunma |
348 Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |