19. Bölüm
Meryem İspir / ~★Ölümle Yaşam Arası★~ / BÖLÜM 19-Sen varsın diye

BÖLÜM 19-Sen varsın diye

Meryem İspir
ricardomeryem

Sabah Albay'ın aramasıyla uyandım.Komidinden telefonumu aldım ve telefonu açtım.

"Emredin Komutan'ım"

"Saat 08:10 içtima"dedi ve kapattı.

"Olum şu hayatta Murat Albay gibi olacaksın,tık diye bitireceksin olayı"dedim kendi kendime yatakta.Telefona baktım,saat 06.39'du.

Yanımda yatan ayıya baktım.

Saçları dağılmış,yüzündeki hafif gülümseme ve o gamzesi....

"Kurt bakışlarında hayat bulduğum"dedim kolunu oynatırken.

Kafasını kaldırdı,yavaşça gözlerini açtı.

"Uyan asker!Her sabah öpücükle uyandıramam ben seni.Saat 08:10 içtima var heyde!"dedim bağırarak.

"Kızım bağırma kulağımın dibinde!"dedi ve başını geri yastığa koydu,gözlerini geri kapattı.

"Bak seni eşeğe!Sen emir mi sorguluyorsun lan?Vallaha fotonu çeker Albay'a yollarım ağzına sıçar senin"dedim.

"Yav he he"dedi ve iç çekerek geri uykuya dalmayı bekledi.

Hemen telefonumu elime alıp fotosunu çektim.Ardından WhatsApp'a girdim.

Albay Murat🇹🇷🐺

Komutan'ım!⁰⁶:⁴⁰

görüldü.✓

Bir fotoğraf gönderildi✓

Kalkmıyor komutan'ım,uyan diyom bağırma diyor.Deli bu.Siz bunu yine koğuşa alın burada yatmasın.İyice tembelleşti,şimdide kalkmam diyor.Gelince kızın bu şebeğe!!

-------

Mesajı ve fotosunu yolladım.

Haince sırıtıyordum elimdeki telefona bakarken.

"Ne sırıtıyon?"

"Hiç"dedim i harfini uzatarak.

"Hayda kalkisen lo!İçtima var diyem anlamiysen!"dedim şiveyle.

Yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim.Kısa bir duş alıp üzerime kamuflajları giydim.

Saçımı klasik modelde sıkı bir örgü yaptım.Gözüme maskara sürdüm,nemlendiriciyi dudaklarıma iyice yedirerek sürdüm.

Ardından banyodan çıktım.

Turan giyinmişti,telefonum çalınca komidinin üzerine bıraktığım telefonumu elime aldım.

Arayan kişiye baktım.

Geveze Papağan İsmoş🦜

İsmail arıyordu,telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Ne var lan sabah sabah?"dedim.

"Ayıp Komutan'ım.Sesinizi özledim,sabahınız nur ve şeref dolu olsun"dedi.

"Dökül!"dedim.

"Şimdi Komutan'ım şöyle ki..."

"Eeee?"

"Şey biz Hüseyin'le bir bok yedik"

"Lan lafı uzatma sadede gel!"dedim çekeimi giyerken.

Turan kafasını sallayıp göz kırptı hayırdır? dercesine.

İşaret parmağımla bir dakika dedim.Başını onaylarcasına salladı

"İşte şôyle bir Hüsöyla poğaça almaya gidiyorduk.Sonra işte şey oldu.Poğaça alırken bir kavga çıktı mahallede,bizde bakalım derken ne hikmetse kavgaya karıştık."

"Allah Allah tesadüfe bak?"dedim postallarımı giyerken.

"Sonra işte böyle şey oldu.Biz kafamıza taş yedik bir adamdan.İkimizde sinirlenip adamı dövdük.İşte adam mefta diyecektimde yaşıyor oksijen israfı.Sabıkalı birisiymiş işte;haneye tecavüz,kadın tacizi,uyuşturucu kaçakçılığı vesaire derken işte adam hastanelik oldu.Bizdende şikayetçi olmadı korktuğu için.Ama Emniyet Müdürü Albay'a haber verecekmiş.Albay bizi kaç parçaya böler hesaplayamadıkda onu soracaktım.Ama şey dedi eğer Tüm komutan'ınız iyi bir savunma bulursa sizin için Albay'a söylemezmiş"dedi.

"Oğlum!"dedim yüzümü sıvazlayıp derin bir nefes verirken.

"Siz benim başıma belamısınız?Lan ben sizin avukatınız mıyım ya!"

"Ama komu-"

"Kes kes kes!Yok bu sefer savunma mavunma yok!Vallaha yeter bu kaçıncı lan?Sizide kavganızıda sikerim lan!"dedim ve telefonu kapattım.

Telefonu cebime koydum ve araçta şoför koltuğuna geçtim.

"Ne olmuş?"dedi Turan.

"Amaan! Hüseyin'le İsmail yine bir bok yemiş bizi kurtar diyor.Hiç uğraşamam.Bu arada yoldaki fırından simit ve limonata alalım giderken"dedim.

"Tamam"dedi.

Radyodaki şarkıyı duymak için sesini açtım.

Değmesin Ellerimiz-Model...

Şarkıyı sevdiğim için açtım sesinizi biraz daha.

"Ah ne zormuş bitsin demek

Hala severken seni

Dudaklarını öpmemek

Bir yabancı gibi

Bilirsin ayrılık konusunda

İyi değiliz ikimiz de

Bir kıvılcım yeterdi her zaman

Koşup geri dönmemize

Değmesin ellerimiz

Buluşmasın bu gözler

Yine erir gideriz

Unutulur yeminler

Biz hiç beceremedik

Sevmeyi de terk etmeyi de

Aşk kokan dudakların

Karşısında direnmeyi de

Biz hiç beceremedik

Sevmeyi de terk etmeyi de

Aşk dolu mısraların

Karşısında direnmeyi de

Ah ne zormuş bitsin demek

Hala severken seni

Dudaklarını öpmemek

Bir yabancı gibi

Bilirsin ayrılık konusunda

İyi değiliz ikimiz de

Bir kıvılcım yeterdi her zaman

Koşup geri dönmemize

Değmesin ellerimiz

Buluşmasın bu gözler

Yine erir gideriz

Unutulur yeminler

Biz hiç beceremedik

Sevmeyi de terk etmeyi de

Aşk kokan dudakların

Karşısında direnmeyi de

Biz hiç beceremedik

Sevmeyi de terk etmeyi de

Aşk dolu mısraların

Karşısında direnmeyi de

İşte bir kez daha

Durup karşında

Belki de son defa

Soruyorum sana

Bitti mi hikayemiz?

Bu ne biçim son böyle

Değmez miydi sevgimiz

Savaşıp direnmeye?

Değmesin ellerimiz

Buluşmasın bu gözler

Yine erir gideriz

Unutulur yeminler

Biz hiç beceremedik

Sevmeyi de terk etmeyi de

Kendimize sahip çıkıp

Dünyayla yüzleşmeyi de

Biz hiç beceremedik

Sevmeyi de terk etmeyi de

Korktuğumuz o gözlerin

Karşısında direnmeyi de

Bitmesin hikayemiz"

Mutlu mutlu gülerek şarkıyı söylerken kırmızı ışığa gelince durdum,aynı zamanda şarkı bitti.

"Sesin çok güzel"dedi Turan afallamış gibi.

"Tabi oğ-"

"Alaya almadan cevap ver."dedi.

Romantik olmamı istiyordu.

"Teşekkürler Yüzbaşım."dedim ve dudağına buse kondurup geri çekildim.

Bana gülümseyince kıkırdadım.

"Senin gülüşün bana Ötüken binbaşı"dediğinde ona aşık aşık bakım yutkundum.

"Kurt bakışlarına ölüp,hayat bulduğumsun Yüzbaşı"dedim.

İkimizde hafifçe kıkırdadık.

Yeşil ışıkla beraber yola devam ederken yol üstünden simit ve limonata aldık.

Saat 7.29'du daha vardı.Bu yüzden yürüyüş parkına gelince aracı park ettik ve bankın birine oturduk.

Başımı onun omzuna koydum.

"Bir şey soracağım Yüzbaşı"dedim.

"Söyle binbaşım"dedi.

Gülümsedim.

"Ben senden hem rütbe hemde yaş olarak büyüğüm ya.İşte yanlış anlaşılmasın diye kimseye söylemiyorum askeriye haricinde.Ama senin için benim büyük olmam sıkıntı mı Yüzbaşı?"dedim.

"Saçmalama Binbaşı.Senin bendeki değerin o kadar yüksek ki senin benden büyük olman benim için sıkıntı olsaydı seninle evlenmezdim.Sana aşık olmazdım Binbaşım."dediğinde ona doğru tamamen bedenimi çevirdim.

O da aynı şeyi yaptı.

Ve kendimi onun dudaklarının insafına bıraktım.

Uzun öpüşmemizin ardından etrafına baktım kimse yoktu.

Ardından kolumdaki saatine baktım.

Hâlâ vardı.

"Hadi biraz koşu yapalım"dedim hemen ayağa kalktım.

O da ayağa kalktı ve yürüyüs parkında koşu yaptık on dakika.

Saat 08.00 olunca askeriyeye geldik.

Bizim koğuşa âdeta baskın yaparcasına kapıyı tekmeleyerek açtım.

"Lan!"dedim a yı birazcık uzatarak.

"Al Sancak Tim'i derhâl kalk!"dedim yatakta yatan camızlara bakarak.

"Ya komutişko ne varişko?"dedi Emre.

Miray ve Ceyda çoktan uyanmış hazır bir şekilde ayakta bekliyordum

"Emre?Oğlum içtin mi sen lan?Kalk 08.10 içtima var asalak herifler!"dedim.

Hepsi zorlukla ayağa kalktılar.

"Giyinin hemen!Bir daha boxerle yatanı görürsem sizin hepinizi o boxerle boğarım!"dedim.

Ardından koğuştan çıktım.Çıkarken Ceyda ve Miray'a kaş göz yaptım.

Ardından kadınlar tuvaletine girdim.

Benden sonra içeri girdiler.

"Komutan'ım vallaha ben bu şebeklere dedim yatmayın öyle ama dinleyen yok"dedi Miray.

"Yok yok.Böyle olmayacak,ben en iyisi koğuşta kalmaya devam edeyim.Lojmanda kalmaya devam ettikçe bunlar boşluyor vallah"dedim ve başıma beremi kalktım.

Nereyi düzeltirken Ceyda konuştu.

"Gelin Komutan'ım ne olursunuz.Bunlar gece ikide yastık savaşı yapıyorlar mallar yeminime"dedi.

Güldüm.

"Bir gece şöyle elimde valizimle aniden gireyimde bunları bir basayım"dedim.Ardından çıktık.

Herkes koridordaydı.

"Bu konuyu sonra konuşacağız ama şuan içtima var o yüzden hemen aşağı!"dedim işaret parmağımı hepsinin üzerinde gezdirerek.

"Sizin bu zevzekliğiniz ve disiplinsizliğini düzeltmem gerek.Ya kamera koyacağım koğuşa yada burada kalmaya devam edeceğim"dedim ardından Turan'a döndüm.

"Bence biz burada kalmaya devam edelim.Ciddiyim.Eve sadece işimiz olunca gideriz"dediğimde Turan başını salladı.

"Ne derseniz o Binbaşım"dedi.

Diğer bölüm devam edecek..

 

 

 

 

Bölüm : 29.04.2025 20:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...