

Destekleriniz için tekrardan çok teşekkür ediyorum.
Bu kitabı okuyan ve bana destekleri bulunan arkadaşım İlayda ve Emine'ye sonsuz teşekkür ve minnetlerimi yolluyorum.
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmazsanız sevinirim💗😻
Turan Yiğit Bozkurt
Hastanedeydik.
Yine.
Yine.
YİNE!
Nefret ediyordum bu hastanelerden tamam, iyi yanları vardı fakat Mavi o yatakta yatıyorsa bu hastane benim için cehennemdi.
Fransa'daydık hâlâ.
Yüksel hakkın rahmetine kavuşmuştu çok şükür.
Ama onu vuran kişi Mavi'ydi.
Sıkıntı buydu.
Albay Fransa'ya gelecekti ve ağızımıza sıçacaktı.
Mavi'nin değil.Onun cezasını hep gizli verirdi.
Ama bizi gömerdi.
Abisi haberi duymasıyla delirmişti ama gelmemesi için ısrar etmiştik.Cümbür cemaat hastanede olursak sıkıntıydı.
Mavi'nin uyanmasıyla etrafı süzmesi bir oldu.
Ardından camın arkasındaki beni gördü.
Kartal ağlamaktan pert olmuştu.
Karanlık Tim'i eskiden gerçek bir aileymişti.Bunu kısa zamanda anlamıştım.
Komutan'larını korumasından ve ona birşey olunca mahvolmasından biliniyorlardı.
Kartal için Mavi tamamen bir ablaydı.
Askeriye sınırlarında onun için Komutan ama dışarıda ablasıydı.
Mavi'nin psikolojik sorunları onun aleyhine işliyordu ve bu birinci değildi.
Hükmen ceza yemeyecekti ancak açığa alınma riski yüksekti.
Albay sadece açığa almakla salmazdı.Yüksek ihtimalle harika yaratıcı cezalarını konuştururdu.
Hüseyin ve İsmail birbirine sarılmış oturuyorlardı.
Korkuyorlardı,üzüntü içindelerdi.
Kartal'ın ağlama sebebi ise kendisini suçlamasıydı.
Kendi kendine sayıklıyordu.
"Keşke onu durdursaydım.Keşke.Keşke!Ablamı kurtarabilirdim.Ablamı bu olaydan kurtarabilidim!"deyip hem hıçkırıyor hemde ağlıyordu.
Doktor odaya girdi Mavi'yle birşey konuştu.
Doktor birşey deyince Mavi'nin yüzü sinirle kasıldı ve kaşlarını çattı.
"De quelles bêtises parlez-vous !"diye adetâ kükredi.
(Ne saçmalayorsun sen be!)
Hüseyin'le İsmail yerinden sıçradı ve dahada sarıldılar birbirine.
Koridordan geçenler bile sıçramıştı.
Ses telleri bağırmaya alışkın olduğundan dolayı sesi yüksek çıkmıştı.
Doktor birşeyler gevelemeye çalıştı.
Mavi ise onu muhattabına almadan gözlerini devirdi.
Doktor odadan çıktı.
"Tu peux le voir"dedi ve kayboldu.
(Onu görebilirsiniz)
Başımı sallayıp odaya girdim.
Mutsuzdu ve sinirliydi.
"Yavrum"dedim ve yatağın kenarına oturdum.
Sesli nefes alıp veriyordu.
"Ne olursun sakin ol birazdan alb-"
"Kes sesini yüzbaşı.Beynim tahammül yetisini kaybetti."deyince susmak zorunda kaldım.
Bir kaç dakika sonra içeri Albay girdi.
Mavi ayağa kalkmaya çalıştı.
Ben hemen ayağa kalktım.
"Oturun!"dedi.
1.89 boyuyla,yapılı ve dik vücudu ile tam bir Albay havası veriyordu.
"Yüzbaşı dışarı"dedi.
Sesi netti.
"Emredersiniz Komutan'ım"dedim ve dışarı çıktım.
Albay Mehmet Akif
Turan odadan çıkınca yatağın yanındaki koltuğa oturdum.
"Binbaşı,"dedim.
"Emredin Komutan'ım"
"Olayı birde senin ağızından dinleyelim ama ondan önce soru soracağını bildiğimden 3 soru hakkın var"dedim.
"Hükmen ceza alacakmıyım?"diye sordu hemen.
"Hayır,"
"Kartal iyi mi?"dedi.
Kartal'ı düşünmesini seviyordum.Her ne olursa olsun askerlerini düşünmesini seviyordum.Komutan'lığını en iyi şekilde yapıyordu.Hem abla hemde Komutan'dı.
"Biraz üzgün.Ama senin iyi olduğunu duyunca az da olsa sakinleşti."dedim.
"Kızdınız mi?"dedi çekinerek.
"Biraz"dedim.
"Şimdi,anlat bakalım"dedim ardından.
"Turan'la yürüyorduk.Saat 10.34'de başıma ağrı girdi,halisülasyon gördüm."sertçe yutkundu.
"Kendimi kaybettim.Cidden kendimi yönetemeden olanları izliyordum.Terlemeye başlamıştım özellikle.Otostopla bir araca bindim.Boş bir arazinin olduğunu konumlarda indim.Rastgele indim oraya.Ardından boş arazide koştum.Sanki birisi beni kovalıyordu.Kaçarcasına koştum.Arkamda birini hissedinc arkamı döndüm.Gördüğüm yüzle..."dedi,yavaşca gözlerini kapattı ve açtı.
"Sonra bağırmaya başladım.Peşimden neden geldiğini bilmiyordum.Benimle dalga falan geçti.O sırada Turan,Kuzey ve Kartal geldi.Silahımı çıkarttım.Önce onların silahlarını atmalarını istedim.Attılar.Sakinleşmem için birşeyler söylediler.Sonra olan oldu..."dedi.
"Anladım,otostop çektiğin yerdeki kamera kaydını izledi uzman Psikolog'lar.Gerçekten kendini kaybettiğini ve kendini kontrol edemeyeceğini tespit ettiler.O kamera kaydı sayesinde kurtuldun.Ama açığa alındın.Ve bu süre zarfında psikolojik tedavi için psikoloğa gideceksin.Bu bir emirdir.3 saat sonra uçakla Ankara'ya gideceksin.Ardından istersen Hakkari'ye gidebilirsin."dedim ve ayağa kalktım.Kapının oraya giderken Mavi'nin yataktan kalktığını hissettim.
Yanıma gelince arkamı döndüm.
"Komutan'ım"dedi.Sesi ağlamaklıydı.
İtiraz etmeyecekti.Adım gibi emindim.
Bir anda bana sarıldı.
Başını göğsüme sakladı ve küçük bir çocuk gibi hıçkırarak ağlamaya başladı.
Kollarımın birini onun sırtına,diğerinide saçları koydum.
Saçını okşamaya başladım.
Senelerdir benim askerimdi.Benden emir ldı senelerce.
Asker olduğu ilk günden itibaren benden emir almıştı.
Geçmişinden asla kimseye bahsetmemişti o zamanlar ben hariç.
"Kızdınız mı?Nolur kızmayın.Özür dilerim.Lütfen kızma baba"dedi.
Baba...
"Kızmadım kızım.Kızmadım,üzülme"dedim.
Onun babasıydım ben.
Babasından çektiği acıyı ben bilirdim.Beni senelerce babası gibi görmüştü.
4 sene önce sivilken yanıma gelip
'Benim babam yok.Siz benim babam olur musunuz?'demişti.O günden beri onun babasıydım.
Kan bağı olmasada.
Benden ayrıldı.
Gözlerini sildi ve burnunu çekti.
"Hakkınızı helal edin Komutan'ım"dedi.
"Helal olsun asker"dedim.
Ardından odadan çıktım.
Camdan Mavi'nin geri yatağa uzandığını gördüm.
Kartal Beşiktaş
Albay'ın odadan çıktığını görünce yerimden fırladım.
Koşarak odaya girdim.
"Abla!"dedim.
"Kartal"dedi.
Gözleri kızarmıştı.Ağlamıştı.
Ablam ağlamıştı.
NE?!
Ablam ağlamıştı.
Koşarak yatağın oraya gittim.
"Ablam!İyi misin?İyisin değil mi?Ağladın mı?Ağlama ablam.Sen ağlama."dedim ve ona sarıldım.
Küçük bir çocuk gibi ona sarıldım.
"İyiyim.İyiyim Kartal'ım."dedi ve sıkı sıkı sarıldı bana.
Dolu gözlerle ona baktım.
"Özür dilerim"dedim başımı eğerek.
"Neden özür diliyorsun"dedi.
"Sizi o an tutamadım.Sizi koruyamadım.Sizi önleyemedim."dedim.
"Kendini suçlama bak alırım ayağımın altına!"dedi.
"Ama.."
"Aması maması yok."deyince sustum.
Komutan'ıma boynum kıldan inceydi.Hatta boynum yoktu.
"Emredersiniz Komutan'ım"dedim fısıldayarak.
İçeri Hüseyin abi ve İsmail abi girdi.
"Komutan'ım"dedi İsmail abi.
"İyi misiniz komutan'ım.Çok korktuk komutanım."dedi Hüseyin abi.
"İyiyim iyiyim.Ama bir süre aranızda yokum"dedi.
"Neden?"dedim.
Boğazımı temizleyip yeniden sordum.
"Neden Komutan'ım"dedim.
"Açığa alındım.Ama merak etmeyin dönerim aranıza"dedi.
"Komutan'ım nasıl merak etmeyelim?"dedi Hüseyin abi.
"Daha bizi donumuzdan asacaktınız"dedi İsmail abi, Hüseyin abiyi göstererek.
"Evet Komutan'ım yaa"dedi Hüseyin abi.
"Her neyse siz görevinize devam edin.Bende eşyalarımı toplayayım."deyince başımızı sallayıp odadan çıktık.
🇹🇷🌒🐺
Mavi Beyza Yıldız
"Bugün ki gördüm seni.Yaktın ah yaktın beni.."
Mırıldanarak havalimanında uçağa bindim.
Bilet kontrolünün ardından yerime oturdum.
Kulaklığımı taktım ve müzik uygulamasına girdim.-internetsiz-
Telefonu uçak moduna aldım ve kemerini bağladım.
Gözlerimi kapattım.
Sessizce müziği dinlemeye devam ettim.
Yeni şarkıya geçti.
Beni Hatırla-Nazan Öncel...
Sırt çantamdan suyumu çıkarıp bir yudum içtim.
Mesleğimden ayrı kalmak bana işlerin zorlaştığı anlamına geliyordu.
Ama tedavi olmazsam yine kendimi kaybedebilirdim ve daha kötü sonuçlara sebep olabilirdim.
Suçluluk hissiyatıyla derin uykuya daldım.
🇹🇷🌒🐺
Gözlerimi açtığımda uçak inişe geçiyordu.
Sırt çantamı kontrol ettim.
Ardından inişe geçtik.
Uçak inince sırayla indik.
İndiğimde havalimanına girdim.
Giriş kısmındaki PÖH'lerin yanına gittim.
"Kolay gelsin gençler"dedim yeşil berelilere.
"Sağolun Komutan'ım"dediler.
Beni tanıyorlardı.
Ee bir zahmet tanısınlar o kadar binbaşıyız.
Gülümseyip bavullarım bulunduğu yere gittim.
Kendi bavulumu görünce aldım.
Gerekli işlemleri yapıp havalimanından ayrıldım.
Ankara'da tanıdığım PÖH arkadaşım olan.
(Pardon kardeşim olan)
Esra'yı aradım.
Çaldı.Çladı ve açtı.
"Emredin Komutan'ım"dedi sevinçle.
"Naber"dedim.
"İyiyim de.Sen İyimisin?Sesin kötü geliyor."dedi.
"Neredesin."dedim.
"Evdeyim?"dedi.
"Geliyorum bekle gelince anlatırım."dedim ve telefonu kapattım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 3.82k Okunma |
285 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |