

Bu bölümün şarkıları:
Altüst Olmuşum-Mavi Gri
Yaralarını ben sarayım-???
Not!!!
Arkadaşlar kitabımı aktif okuyan kişiler için bir TİKTOK hesabı açtım.
O hesapta karakterlerin bilgileri,kitap alıntıları ve editleri paylaşıyorum.
Lütfen bakın,karakter bilgileri ve rol modelleri orada var çünkü.
İsmi:
@minnoyedekhesap
Hepsi küçük harfle.Hesap bana aittir,zaten profile girince anlarsınız.
Teşekkür ederim.💝🌷
Banyo dan çıkınca beni kurulayıp giydirdi.
Turan'ın bana bu kadar nazik davranması kendimi bebek gibi hissetmeme yardımcı oluyordu.
Beni kucağına alıp yavaşça yatağa uzandırdı.
Kendisi de üzerini değiştirip yanıma uzandı.
"Turan"dedim ona dönerek.
"Söyle yavrum."dedi sıcacık sesiyle.
Boşuna aşık olmamıştım bu adama.
"Ben.."deyip durdum.
Derin bir nefes aldım.
Bir yaş gözüm aktı.
"Ben anne olmadan ölmek istemiyorum"dedim.
Turan parmağıyla akan göz yaşlarımı sildi.Yanağımı okşadı.
"Yani,şimdi biz hep Ölümle Yaşam Arasında bir yerdeyiz.Ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz ve ben az kalsın ölüyordum.Demem o ki ben bir çocuğum olsun istiyorum.En azından ölürsem neslini devam ettirecek birisi."dedim.
Gözlerime baktı ve bana sıkı sıkı sarıldı.
Bana sarıldığında küçücük oldum.
Ama aşkımız yine büyüdü.
"Bende baba olmadan ölmek istemiyorum.Bir erkek bir kız çocuğumuz olsun hep isterdim."dedi.
O sırada kapı çaldı.
Kapıya doğru ilerledi Turan.
Kapıyı açınca içeri uçan Sevda abla elinde bir tepsiyle direkt mutfağa gitti.
Ardından Esra,Yüsra,Büşra abla,Miray ve Ceyda girdi.
Ceyda girmeden önce Turan'a şunu söyledi.
"Komutan'ım Albay Yıldız'ın evine davetlisiniz.Binbaşı İbo'da orada"dedi.
Turan şaşkınlıkla kabul edip ayakkabılarını giyip kapıyı kapattı.
"Kız!"dedi Sevda abla.
"Efendim!"dedim.
Ceyda ve Miray geldi.
"Birazcık zorla da olsa geldik.Kızlar günü yapacakmışız."dediler.
"Eee,tamam.Kaldırın beni."dedim.
Ardından fısıldadım.
"Bi kocamla baş başa bırakmadınız"dedim.
İkisinden hafif bir gülme sesi geldi.
Yavaşça yürüyerek salona geldim.
"Allah senin belanı vermesin!"dedi Büşra abla.
"Ne oldu ya?"dedim koltuğa oturarak.
Ortadaki masada kısır,limonata,bisküvili pasta,poğaça derken Halil İbrahim sofrası kurulmuştu.
"Abine bir telefon 'Mavi patlamada yaralandı yakını olarak hastaneye gelin' o abinin telaşla hastaneye gidişini,korkusunu görmeliydin.Ya da görmemen daha iyi olmuş.Bizi o kadar korkuttun ki.Ödümüz bokumuzda birleşmekten yeni virüs oluştu"diye tek nefeste herşeyi anlattı Büşra abla.
"Abla bir nefes al tamam iyiyim ben"dedim.
"Miray benim saçımı tarasana"dedi. Miray'a dönerek.
"Emredersiniz"deyip koşarak yerini bildiği yerden tarağı ve saç spreyini getirdi.
Saçıma sprey sıkıp nazikçe taramaya başladı.
"Ceyda?"dedim.
"Emredin"
"Ben atladığımda neler oldu?"dedim.
"Komutan'ım şey.."dedi ve kulağıma fısıldadı.
"Operasyon gizliliği"dedi.
Esra bana ters ters bakıyordu.
"Ne bakiyon bacım"dedim.
"Mal!Nasıl korktum ben be!Gerizekalı!Aklım yerimden çıktı.Götüme fırfır takıp öyle gelecektim Ankara'dan"dedi.
Korkmuştu.
Hemde baya.
"Ya bana birşey olmaaz"dedim a harfini uzatarak.
"Neyse hadi dedikodu yapmaya geldik.Kız iyi işte.Kurban olduğum bir daha sen bombaya atla bende senin bir tarafına sokarım o bombayı"dedi Sevda abla.
Sevda abla Mehmet'in eşiydi.
Ve tanışmamız eskiye dayanıyordu yani.
"Tamam abla"dedim ellerimi yukarı kaldırarak.
"Birşey deyim mi?Bak bu Turan'la ilk tanışması doktorken di.Turan vurulmuştu bu bunun ameliyatına girmişti.Ondan sonra bunlar tanıştı ve bir anda bom!Bunlar sevgili olmuşlar.Sonra ikinci bom!Bunlar nişanlanıyorlar.Yani hani deriz ya yıldırım nikahı falan diye,bunlarınki yıldırım aşkı yani"deyip gülüşmeye başladı Yüsra.
Sevda abla;
"Bende Mehmet'le hastanede tanışmıştık.Kurşun sıyırmıştı bir operasyonda,hastaneye gelmişlerdi.Orada tanışmıştık"deyince Miray,ben ve Ceyda olduğumuz yerde dikleşip gülmeyi bıraktık.
Çünkü o operasyonda Selim şehit olmuştu.
Eskiden Tim'de olanTeğmen Selim Çelik...
Yinede bozuntuya vermeden sohbete devam ettik.
Dakikalarca kahkahalar eşliğinde dedikodu yaptık.
Ve tüm yiyecekleri de sömürdük.
🇹🇷🐺🌒
Kızlar gittikten sonra Turan geldi.
Ben ise keyfim yerinde koltuğa uzanmış dizi izliyordum.
Salona girip beni görünce gülümsedi.
"Ooo matmazel-i şerif hazretleri keyfiniz pek yerinde bakıyorum"dedi alayla.
"Gel uzan şuraa dizi izleyeveruk"dedim.
Yanıma uzandı.
"Keşke hasta olmadan"dedi.
"Niye?"diye sordum.
"Banyo ya geçerdik,duşa kabinin içine falan"deyince omzuna vurdum.
"Kudurma!"deyince omuzlarını sarsa sarsa gülmeye başladı hatta yetmedi başını geriye atıp kahkaha atmaya başladı.
"Ha bu efulim manyaktur."diye söylendim kendi kendime.
Gülmeyi yavaşça kesip sordu;
"Efulim ne demek?"
"Karadeniz dilinde sevdiğim kişi,sevgili yada sevdalım gibi anlamlara gelir"dedim gözlerimi televizyondan ayırmadan.
"Yavuklu gibi mi yani?"dedi.
"Aynen"dedim.
Bir kaç dakika sonra ona doğru döndüm.
"Bana o gözlerle bakma"dedim beni izlediğini fark edince.
"Hangi gözler?"dedi aşık aşık bakarken.
Dudaklarımız arasında bir kaç santim kalmıştı.
"O göz-"diyecektim ki dudaklarımın üstündeki baskıyla konuşamadım.
Hızlı ve ufak öpüşlerine yetişmeye çalışsamda yetişemedim.
Yuvamdaydım.
Yine.
Turan ve ben vardık.
Yine.
Biz vardık.
Yine...
🇹🇷🐺🌒
TURAN'IN ANLATIMIYLA
Dizinin ardından koltukta uyuya kalan Mavi'ye baktım.
Sarı saçları dağılmıştı.Saçlarını koklayarak öptüm.
O sırada telefonum çalmaya başladı.
Arayan ablaydı.
Hemen dikleşip telefonu açtım.
"Emredin Komutan'ım"dedim.
"TİM'İ topla operasyon var.Mavi'ye çaktırmadan gel"deyip telefonu kapattı.
Bu adamın kısa ve öz olması beni bitiriyordu.
Yavaşça kalktım hazırlandım ve bizimkileri aradım.
Mavi'ye mesaj atıp koşarak çıktım.
🇹🇷🐺🌒
Albay'a vardığım gibi teçhizat odasına koşup hazırlanmaya başladım.
Bizimkiler gelmişlerdi.
Hazırlıklar bitince Albay bize kısa bir özet geçti.
Helikoptere binerken Mavi'den mesaj geldi.
"Hepsi sana emanet"yazıyordu.
Sakin havası vermeye çalışarak yazmıştı bu mesajı fakat endişesini hissedebiliyordum.
Hepsini kendi çocuğu,kardeşi gibi görüyordu.
Ve onu o yapan da buydu.
Ailesine iki eli kanda olsa bile sahip çıkmasıydı...
🇹🇷🐺🌒
Yoğun kar Hakkari'nin dağlarının süsüydü.
Karların içinde karanlıkta yürüyorduk.
"Miray kaç km kaldı?"dedim.
Miray Teğmen dürbünüyla bakıp cevap verdi.
"1 km komutan'ım"dedi.
Yürümeye devam ederken bizimkilerin goygoyu asla bitmiyordu.
"A*ına koyim benim ki daha uzağa gider"dedi Hüseyin.
"Niye koyuyon mal!Benimki daha uzağa gider"dedi İsmail Hüseyin'in ensesine vurarak.
"Ne vuruyon lan!Şu silahı g*tüne sokarım p!ç"dedi Hüseyin.
"Ooo ortam kızıştı"dedi Kerimcan.
"Kim alır?"dedi Kuzey.
"Hüso"dedi Kerimcan.
"Bence İsmail alır"dedi Kuzey.
"İddiaya girmek mi lan?"dedi Kerimcan Kuzey'e.
"Tamam lan!Neyine?"
"Kaybeden bir hafta boyunca kazananın her sabah yatağını toplayacak"
"Tamam!"
Hüseyin ve İsmail ite kaka yürümeye devam ediyorlardı.
Kısa sürede kavgaya dönüşmeye başladı.
"Lan!"diye kükredim a harfini uzatarak.
"Lan ikiniz sidik yarıştırır,"elimle Hüseyin ve İsmail'i gösterir.
"Diğeri ikisi iddaya girer.Oğlum mal mısınız lan?Oldum olacak sofra kurun kısır falan!Kesin sesinizi yola bakın!"dedim.
Hepsi susup başlarını öne eğdiler.
Telefona tekrar mesaj geldi.
Mavi'den di.
"Kızma çocuklarıma!Onlar öyle odaklanıyorlar"mesajı ekranıma düştü.
"Sen nasıl?"diye mesaj attım.
"Dediğimi yap ve önüne bak önünde taş var"dediğinde son anda taşı fark edip durdurdum kendimi.
Telefonu hücum yeleğinin içine koydum sessize alarak.
Ve işte aradığımız noktaya gelmiştik.
Yaklaşık 15-20 s!k böceğinin saklandığı mağaraya baskın atmamız gerekiyordu.
Sessizce mağaranın arka tarafında bekledik.
Önde iki kişi vardı nöbetçi olarak koymuşlardı.
"Kuzey uygun yere konuşlan.Tek atış hakkın var ikisinide sessizce almamız gerek.İki mermi dikkatlerini çeker"diye fısıldadım kulaklığa.
"Emredersiniz"deyip biraz uzaktaki bir ağaca tek hamlede tırmanıp oraya konuşlandı.
Biraz sonra emrimle tek atışta ikisini de beyninden deldi.
"İyi atış"diyerek el hareketelriyle mağaranın etrafını sarmalarını emrettim.
Herkes dört bir yandan meğaranın heryerinde durdular.
"Komutan'ım arkada kaçış yeri var oraya gidelim mi?"diye sordu Miray.
"Kara Fatma,Ateşli siz arkaya gidin,Aycalı ve Korkusuz yanıma gelin.Kuzey Yıldızı yerinden ayrılma"dedim.
Hepsi baş hareketiyle onaylayıp dediklerimi yaptılar.
"3 dediğimde içeriye bodoslama dalacağız.İki kişi dışarıda kalsın"dedim.
Birkaç dakika sonra komutu verdim.
"Üç!"diyerek içeri girdik.
Herkes mağaranın etrafına dağılarak temizlik yapmaya başladı.
Arkadan kaçmaya çalışanları Miray ve Ceyda hallediyordu.
Dakikalar sonra başarıyla temizlik yapmıştık.
Bir kaç bilgi toplayıp mağaradan çıktık.
🇹🇷🐺🌒
Bölüm sonuuu
Bolumu begendiniz mii?
Yorumlarınızı bekliyorum
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 3.82k Okunma |
285 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |