

MAVİ'NİN ANLATIMIYLA
Aradan geçen boş beleş 2 haftanın ardında doktora ve Albay'a binbir yalvarışla göreve geri dönmeye kendimi ikna edebilmiştim.
Aradan geçen 2 haftada Tim'im sadece bir kez operasyona gitmişti.
Onu da oğullarımın birinin gizlice operasyonu kayda alması emrini vermemle kontrol etmiştim.
Hatta Turan'ı da şaşırtmıştım:)
Şuan koğuştaki -kırık- boy aynasının önünde beremj düzeltiyordum.
Koca cüsseme sığan XXL üniformamı her zaman ki gibi yıkamış,ütülemiş ve özenle giymiştim.
Saçımı klasik bir örgü yapmıştım.
Sarı saçlarım bordo berenin arka kışmında fazlasıyla çekici duruyordu.
Evlatlarım şuan dışarıda günlük koşularını yapıyordu.
Ben ise hâlâ saçımı düzeltmekle meşguldüm.
Koğuşun kapısı çalınınca
"Gir"dedim.
İçeri giren nöbetçi asker önce selam ardından tekmil verdi.
"Komutan'ım Tim aşağıda Spor alanında sizi bekliyor"dedi.
"Tamamdır asker,çıkabilirsin."dediğimde selam verip çıktı.Hızla aşağı inip,
Dev kapalı spor salonundaki boş alana geçtim. 14 kişi tek sıra halinde dizlimişti.
"Dikkat!"dedi Miray.
Herkes esas duruşa geçti.
Önlerine geçtim.
"Gününüz aydın olsun asker!"dedim.
Hayır.
O kelimeyi kullanamazdım.
Ve bunu alay daki bütün herkes biliyordu.
Ama sebebini bilmiyordu.
"Sağol!"dedi hepsi tek bir ağızdan.
"Rahat!"dediğimde hepsi rahata geçti.
"Herkes şınav pozisyonu alsın!"dedim.
Hepsi dediğimi yaptı.
"Böyle bekleyin ben diyene kadar.Ben demeden kendini bırakana ceza vereceğim"dedim ve kendime sandalye çekip oturdum.
Turan birazcık sırıtır gibi oldu fakat hemen düzeldi.
İmanlı bir kocamız var Mavişşş
Hepsini tek tek inceledim.
Dakika 4'e girerken bazıları kızarmıştı bazıları kendilerini sıkmaktan damarları belli oluyordu.
"Ooo bakıyorum Tim'i eziyorsunuz Binbaşı'm"diye ortama giriş yapan İbo'ya bakmadım.
O da onların sırasının sonuna geçti ve aynı pozisyonu aldı.
Beklerken Kartal'ın ensesine vurdu.
Kartal dengesini kaybedip yüzüstü yere yapışınca aklıma gelen şeyle yüzümü buruşturdum.
Aynı ayda Ceyda ve Miray'da yüzünü buruşturdu.
"Bombacı Mülayim!"dedim.
"Komutan'ım ya.İbo Komutan'ım vurdu!"dedi çocuk gibi.
"Dengede kalsaydım"dedim omuz silkerek.
"Cezan ne olsaa?"elimi çeneme götürüp düşünür gibi yaptım.
"Şuradaki büyük ağaca otur ve ben dur diyene kadar normal ses tonuyla tekmil ver"dediğimde ikiletmeden hemen ağaca gitti.
Tekmil verirken Hüseyin ve İsmail gülüyordu.
"Aycalı ve Korkusuz?Hayırdır beyler? Komik Bir şey mi var?!"dedim ayağa kalkarken.
İkisinin yanına yaklaştım.
Ayağımı kaldırıp Hüseyin'in kafasının üzerine baskı uyguladım.
"Aycalı!"
"Emredin Komutan'ım!"dedi zorlukla.
"Neye gülüyordun?"
"K-Kartal'a Komutan'ım"
"Titreme lan!"
Titremeye devam etti.
"Senin kadar rezil,senin kadar aptal bir asker görmedim ben hayatımda!"
Ayağımdaki baskıyı arttırdım.
Fakat yinede baya iyi direniyordu.
"Sen kendini ne zannediyorsun?Benim sayemde o bereyi başına takınca padişah mı oldun?Sen işe yaramaz boş birisisin Aycalı!"
Psikolojik baskı yaparak onları tekrar deniyordum.
Çünkü bizi Özel Kuvvetler eğitiminde böyle eğitmişlerdi.
Hem fiziksel hem de psikolojik baskı ile.
Ayağımı çektim.
"Hepiniz bir bok bile değilsiniz!Hiçbir işe yaramayan Vatan'ın yüz karasısınız!"
Onların aralarında dolaşırken hâlen onları deniyordum.
Miray'ın ayağına tekme attım.
Ayağı hafif savruldu fakat dengeyi bozmadı.
"Peki sen Teğmen'im?Sen ne işe yarıyorsun?"dedim ve hemen ekledim.
"Hiç bir s!ke yaramıyorsun!Seni askerliğe alan insanların zekasını sorgulamam gerekecek.Neyine güvenerek geldin buralara?"
Bir kaç saniye sonra sordum yine,
"Cevap ver asker!"
"Kendime güvenerek geldin Komutan'ım!"dedi zorlukla.
"Kendini ne bok zannediyorsun?Aptal!"dedim.
Herkes hırıltılı nefes alıp verirken süre 10 dakika olmuştu bile.
"Bırakın!"dediğimde yavaşça kendilerini yere attılar.
"S!ktirin gidin koğuşunuza işinize bakın,başka zaman zorlayacağım sizi.Bu fragman olsun,eskisi gibi olacağız yine!"dedim.
"Kartal!Tamam oğlum gel"dediğimde son kez tekmil verip geldi.
"İşine gidebilirsin Çavuş"dediğimde selam verip uzaklaştı.
İbo ise ona pas vermediğimden dolayı çıkmıştı.
Diğer büyük alana giriş yaptım.
Buranın kameralarını bozmuşlardı.
Ve daha yapılmamıştı.
İçerideki spor aletlerini geçip barfiks demirine asıldım.
O sırada kapıyı kapatıp buraya doğru gelen Yüzbaşı'yı gördüm.
"Komut-"diyecekken onu kesen ben öldüm.
"Yok"dedim.
"Haşatımız çıktı"diye devam etti.
"Alışsınlar,eskisine geri döneceğiz."
"Bu aralar çok boşladılar"dedi.
"Ben de boşladım,beni de doldururmusun?"dedim.
"Zevkle"dedi.
Yanıma geldiğinde çevik bir şekilde bacaklarımı onun beline bağladı.
Asılı olan ellerimin yanına onun elleri eklendi.
Önceden hep derdim.
"Ne kadar büyük ellerim var"diye.
Fakat Turan'ın elleri ise benim iki katımdı.
Benim cüssemi kaldırabilen tek insan oydu.
Aynı anda birlikte barfiks çekmeye başladık.
Evet.
Millet eşiyle film izlemeye gider,parka falan gider.
Biz ise birlikte barfiks çekiyoruz,birlikte operasyona falan gidiyorduk.
Gerçek aşk buydu.
Beni içten seven bir adamla birlikte olmak hep hayalimdi.
Zamanında inandığım birisi vardı o beni bırakınca aşka olan inancımı yine kaybetmiştim.
Ta ki bu adamın ameliyatına girene kadar.
"Ulan en son hastanede beni arayıp yemeğe davet etmiştin ve doğum günümü kutlamıştın.Olay nerelere geldi"dedim gözlerimi ondan ayırmadan.
Erkeksi bir kıkırdama ile güldü.
Boğazdan gelen sesiyle konuştu.
"Fazla klişeydi"
Bu sefer ben güldüm.
Ona daha sıkı sarıldım fakat bacaklarımın arasında hissettiğim şeyle ağır ağır yutkundum.
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
Çaktırmadan hâlâ barfiks çekmeye devam ediyordum.
"Hadi mekik çekelim!"dedim.
Bana sırıtarak bakıyordu.
"Bakma şöyle hadi!"dedim.
Daha da sırıttı.
Elleriyle kalçalarımı kavradı ve beni indirdi.
Ardından kendisi indi.
Yere oturmamı işaret etti.
Dediğini ikiletmedim.
Ardından kendisi uzandı yanıma ve hızlı bir hareketle kaçlamalrımdan kavrayarak beni kucağına oturtturdu.
Biz bu kucakta başka ne yap-
Diyecek olan iç sesimi susturdum.
Kendimi birazcık aşağı,kasıklarının üzerine kaydırdım.
Yavaş harektle mekik pozisyonuna uygun bir şekilde kalktı ve dudakıma öpücük kondurup geri yattı.
Ve aynı işlemi sürekli tekrarladı.
Ardından son defa kalktığında dudaklarıma kapandı.
Ufak bir öpüşmenin ardından beni altına aldı.
Uzanmamı sağladı.
Başımın iki yanına kollarını koydu ve şınav pozisyonu aldı.
Her eğilip kalkmasında yine beni öpüyordu.
Aman Allah'ın bu adam beni bitiyordu.
Keşke yataktada bit-
Yine içimdeki Mavişi susturdum.
Ardından bacaklarını kaldırdı ve amuda kalkarak birde o şekilde şınav çekmeye başladı.
Bu adamın canıma kastı vardı.
Şuan yaptığı şey beni fazlasıyla etkiliyordu.
Ardından bacaklarını indirdi ve ayağa kalkarken beni de sırtımdan tutarak ayağa kaldırdı- ve kaldırdığı gibi sertçe dudağıma yapıştı.
Özlemiyle,aşkıyla sertçe öpmeye devam etti.
Karşılık bile veremeyeceğim hızdaydı.
Son anda askeriyede olduğumuzu hatırlayıp ondan ayrıldım.
"Ben şey...Odama gideyim.Birkaç evrak vardı.Şey dosya işte"dedim yerdeki beremi alıp takarken.
"Tamam bende odama"deyip eliyle kapıyı gösterdi ve yutkundu.
"Gideyim"dedi.
Koşarak spor salonundan çıkmamla bahçede son hız koşarak yönetim binasına girdim.
Hızla ikinci kata çıkıp odama girdim ve kapıyı kapattım.
Kapının arkasına yaslanıp nefeslenirken gözlerimi açmamla çığlık atmam bir oldu.
"Lan!"dedim.
Masamda oturan İbo sırıtıyordu.
"Lan!Senin ne işin var burada"dedim.
"İşim vardı,benim odayı daha hazırlamamışlar Albay'da işlerim için senin odanı kullanabileceğimi söyledi."dedi.
"Köpek!Allah belanı vermesun!Haber verseydun!Eşek!"diyerek yanına gittim ve ensesine vurmaya başladım.
"Bok yiyesice!"dedim.
"Tamam sakin ol,sen Spor salonunda birşeyler yaparken haber veremedim o yüzden"dediğinde kaşlarımı çattım.
"Lan!Gördün mü yoksa?"diye kükredim.
"Yok be!Napim Ben senin kocanla spor salonunda öp-"diyecekken elimi ağızının üzerine kapattım.
"Yok öyle olmaz İbo belediyeye anons ettir"dedim.
"Borazan sesli ayı!"dedim.
Oturduğu koltukta kahkaha atmaya başladı.
Elimi başıma götürüp bir elimle masaya yaşlandım.
"Allah'ım,çevremde bir tane normal insan olmaz mı yarabbim?Bir tanecik ya,bir!"dedim.
"Bak!Bak,benim yine başıma ağrı girdi.Al şu dosyalarını siktir git odamdan nerede ne bok yersen ye."dedim.
"Kovuluyorum.Şok şok şok.Binbaşı,silah arkadaşını odasında kovuyor"dedi.
"Lan hadi!İşim gücüm var benim"
"Cık cık cık.Kınıyorum seni"dedi ve eline dosyaları alıp kapıya yöneldi.
Kapıyı açıp gidecekken yanağımdan makas aldı,karşılık olarak eline vurdum.
"Yallah sürü Habibi!"diyerek kapıyı kapattım.
Kapının yanındaki kırmızı deri koltuğa uzandım.
Ve derin düşüncelere daldım.
🇹🇷🐺🌒
Arkadaşlar kusura bakmayın kısa bir bölüm oldu fakat merak etmeyin diğer bölümle uzun yazacağım.
Veeee
Bomba haber iseee.
35. Bölümde smut geliyorrrr.
Öptüm kendinize iyi bakın.
Yorum yazmayı ve oy vermeyi unutamyin plisss
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 3.82k Okunma |
285 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |