39. Bölüm
Meryem İspir / ~★Ölümle Yaşam Arası★~(Tekrar düzeltiliyor!!) / BÖLÜM 39-AŞKIN BÜYÜSÜ

BÖLÜM 39-AŞKIN BÜYÜSÜ

Meryem İspir
ricardomeryem

MAVİ'NİN ANLATIMIYLA

Sabah uyandığımda kendimi Turan'ın kollarını arasında buldum.

İnleyerek kalkmaya çalıştım.

Bacaklarım ve kasıklarım ağrıyordu.

Hemde fazlasıyla.

Kolumu kıpırdattığımda bile heryerim ağrıyordu.

Ve yanımda mışıl mışıl uyuyan eşek,sanki dün gece beni mahvetmemiş gibi masum masum uyuyordu.

Yanağından öpüp fısıldadım.

"Turan,uyan"

"Hım?"dedi.

"Uyan Allah için"dedim.

Gözlerini açtı yavaşça,olduğu yerde doğruldu ve bana baktı.

"Ne oldu?"dedi.

"Ne olacak!Heryerim ağrıyor ve sızlıyor.Bir ağrı kesici falan bir şey getir lütfen.Kolumu kaldıracak hâlim yok"

Elleriyle gözlerini ovuştururken tekrar bana baktı.

"İyi misin?Ben...Ben çok özür dilerim güzelim niyetim senin canını yakmak deği-"

"Birşey olmaz Turan sadece çok sızlıyor"dedim.

Telaşla ayağa kalktı.

"Ağrı kesici ve su hemen getiriyorum"dedi ve odadan çıktı.

Dizlerimi kırıp göğüsüme çekerken göğsüme değen dizlerimi hızla çektim.

Şuan farketmiştim ki göğüs uçlarım da sızlıyordu.

Kafamı karşımda ki aynaya çevirdim ve boynuma baktım.

Kızarıklar boynumu ele geçirmişti ve uzun süre geçmeyecek gibiydi.

"Godzilla misin be adam!"diye söyledim.

Üzerimde ki pijamaları o giydirmişti.

Yorgunluktan tam hatırlayamıyordum.

Beni en son banyo yaptırmıştı ve saçlarımla ilgilenmişti.

Yanıma geldiğinde bir tablet hap verdi.

Hapı ağzıma attım ve suyla beraber yuttum.

Başımı geri yatırdığımda bana yaklaştı ve dudağıma,yanağıma ve en son burnuma öpücükler kondurdu.

"Çok özür dilerim yavrum."dedi.

"Turan...Lütfen kendini suçlama,sadece bir sızı.Lütfen benim için sorun değil."dedim.

"Ama böyle yorgun olarak seni görünce içimde bir şeyler kopuyor.Bilmiyorum"dedi.

"Cidden özür dilemene gerek yok Turan."dedim.

Ellerimi ellerinin arasına aldı ve ikisine teker teker öptü.

"Bugün dinlenmek istiyorum sadece.En azindan ağrılarım geçene kadar"dedim.

"Senin canının yandığı her bir an için benim ömrümden ömür gidiyor yavrum."dedi.

Gülümsedim.

"Neyse ben bir ekmek alıp geliyorum güzelim.Bir şey olursa ara"dedi ve dolaba yöneldi.

"Hı hı"diye cevap verdim ve yorganın içine girip kasıklarıma koyabileceğim bir yastığı aldım.

Turan işe tişörtünü çıkarttığında geniş sırtındaki izlere baktım.

Muhtemel gece benim tırnak izlerim olması gerekiyordu.

"Turan,sırtın.."dedim.

Aynaya yaklaştı ve sırtını görebileceği şekilde baktı.

İzleri görünce hem şaşırtı hemde garip bir keyifle güldü.

"Sırtımda harita çizmişsin kızım buney?"dedi.

"Benim yerimde olsaydın ellerini nereye koyacaktın acaba?"diye sordum.

"Bilmem,ama fena çizmişsin"dedi.

"Hak ettin."diye cevap verdim.

Üzerine bulduğu bir tişörtü geçirdi ve altına bir pantolon giydi.

Beylik tabancasını beline taktı ve cüzdanını aldı.

Ardından telefonunu da alıp beni öpmeyi ihmal etmedi.

"Ben kaçtım!"dedi.

Dış kapının sesi kulağıma oluştuğunda rahatça inledim.

Ona belli etmesemde ağrım çok fazlaydı.

Ne kadar güçlü ve kaslı olsa da tenimin narin olmasından dolayı kızarması ve morarması normaldi.

Fakat tenimde ki ve kadınlığımda ki sızı hiç durmayacak gibiydi.

Oflayarak telefonumu elime aldım.

Kimseden mesaj gelmemişti.

Gökalp'i merak etsemde iyi olmadığını biliyordum.

Onunla ilgili gelebilecek her hangi bir haber beni üzmeye yeterdi.

Hele ki şöyle bir anda hiç üzülesim yoktu.

Bir kaç dakika sonra kapı çaldı.

Zorlukla ayağa kalkıp yürüdüm.

Kapıyı açmadan önce delikten kontrol ettim.

Turan gelmişti,sanırım anahtarını almamıştı.

Kapıyı açtığımda ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi.

Girerken saçlarıma derin bir öpücük bıraktı.

Mutfağa ekmeği bırakıp yanıma geldi.

"Üzgünüm anahtarı unutmuşum"dedi.

"Sorun değil Yiğit"diye cevap verdim.

Bir anda beni kucağına aldığında minik bir çığlık attım.

Yatak odasına yatağa beni dikkatlice otutturdu.

"Beni bekle geliyorum"dedi.

Mutfaktan gelen takır tukur seslerle kahvaltı hazırladığını anladım.

İnşallah evi yakmazdı.

Aradan geçen bir 10 dakikanın ardından yanıma geldi ve tepsiyle kahvaltıyı kucağıma koydu.

Yanıma geldi ve sırtını yatağın başlığına dayadı ve kucağımdan kahvaltıyı alıp bana yedirmeye başladı.

"Turan,çok şükür elim kolum tutuyor.Kendim yiyebilirim yemeği"dedim.

"Olsun"diye mızmızlandı.

Gitgide çocuklaşıyordu ve bu da beni mutlu ediyordu.

🇹🇷🐺🌘

Kahvaltı bittinde bulaşıkları yıkadı ve evi süpürdü.

Bu kadar iyi iş yapabileceğini bilmiyordum.

Ev işleri bitince yanıma geldi.

"İyi misin yavrum?"dedi.

Saçları birbirine girmişti.

Yanıma oturduğunda yüzüme bakmaya devam ediyordu.

Kollarımı boynuna dolayıp kendime doğru onu çektim ve bir anda dudaklarına kapandım.

Beklemediği için bocalamıştı.

Öpüşüme karşılık verirken onu iyice kendime çektim.

Dudaklarının arasındayken konuştum.

"Bu kadar hızlı olmanın sebebi ne Yüzbaşı?"dedim.

İma ettiğim şey ile güldü.

"Seni görünce otomatik olarak hız modunu açıyorum diyelim Binbaşı"dedi.

Dudaklarımız tekrar buluşurken dudaklarının verdiği hissiyatla gözlerimi kapandı.

Aşkı ile beni büyülüyordu ve bu adama asla doyum olmuyordu.

🇹🇷🐺🌘

Gece olana kadar birlikte salonda film izlemiş,sohbet etmiş,akşam yemeği yemiştik.

Onun kucağında uzanırken gözlerim kapanıyordu.

Yine saçlarımla oynuyordu.

Masaj yaparak ve özenle her bir teliyle ilgilenerek okşuyordu.

Gözlerim yavaşça kapanırken uykuya dalmak üzereydim.

Bir kaç dakika sonra,önce kendimi onun kucağında ve ardından yatakta hissettim.

Ardından belime dolanan kollarıyla yüzüme vuran nefesini...

🇹🇷🐺🌘

TURAN'IN ANLATIMIYLA

Sabah olduğunda gözlerimi araladım ve önce Mavi'ye baktım.

Yanımda mışıl mışıl uyuyordu.

Yavaşça ayağa kalktım ve mutfağa yöneldim.

Mutfağın lavabosundan yüzümü yıkadım ve kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

Kahvaltıyı hazırlarken bir anda arkamda bir şey hissettim.

Mavi yavaşça belime sarıldı ve başını sırtıma yasladı.

Ondan tarafa döndüm.

"Günün aydın olsun bebeğim"dedim.

"Seninde canım"dedi.

Uykuluydu.

Kollarımı ona sıkıca doladım ve sarıldım.

Saçlarını öperken küçük bir çocuk gibi bana daha da sokuluyordu.

Elimde olsa onu göğsümde saklamak isterdim.

"Seni çok seviyorum Turan"dedi.

Sanırım yine kabus görmüştü.

"Bende seni çok seviyorum yavrum."dedim.

Yanağına öpücük kondururken gıdıklanarak kaçtı.

"Ben kahvaltıyı hallederim"dedi.

"Tamam o zaman,bende tıraş olmam gerek"dedim.

Başıyla onayladığında banyoya doğru ilerledim.

Banyonun ışığını açıp içeri girdim.

Biraz uzayan sakallarımı kestim ve pürüzsüz tenime tekrardan geri döndüm.

Yüzümü yıkayıp mutfağa girdiğimde kahvaltı hazırdı.

Oturmadan önce onu öpüp, fısıldadım.

"Ellerine sağlık"

Gülümsedi.

Bu aralar nedense onu sürekli öpmek,tenini tenimden bir saniye ayırmak istemiyordum.

Belki de mesleğimizden dolayı desem,sürekli Ölümle Yaşam Arasındaydık.

Bu yüzden onu olabildiğince fazlasıyla sevmek,teniyle ilgilenmek istiyordum.

Kahvaltı biterken Mavi;

"Bulaşıkları sen halletsene ben sigara içeceğim"dedi ve balkona çıktı.

Ev işlerinde her türlü ona yardımcı olmak ve tüm yükü ona yüklemek istemiyordum.

Madem ortak bir evdeydik.Ev işleri de ortak olmalıydı.

Bu yüzden itiraz etmeden önce durulayıp ardından makineye attım bulaşıkları.

Mavi'nin yanına geldiğimde dışarda ki karı izleyerek sigarasını içiyordu.

Yanına oturdum ve ağızında ki sigarayı alıp bir fıs çektim.

Şaşkın gözlerle bana bakarken gülümsedim.

Bir fıs daha çekip ona geri verdim.

Sol kolunu onun boynundan geçirdim ve omzundan tutup kendime çektim.

Sigara içse bile onda olan eşsiz koku hiç gitmiyordu.

O da başını benim omzuma yasladı ve bacaklarını göğsüne çekti.

Konuşmadan ikimizde karı izliyorduk.

Sigarası bittiğinde küllükte söndürüp bana döndü.

Kollarını boynuma dolayıp dudaklarını dudaklarıma yasladı.

Öpmedi öylece bekledi.

Bende kollarımı beline doladım.

Yavaşça öperken ona karşılık verdim.

Sigara içmesine rağmen ağızının kokmaması ise ayrı bir şeydi.

Ona aşık olmamak elde değildi.

Öpüşüm hızlanırken kendiside bana daha da yakınlaştı.

Dudaklarının arasındayken konuştum.

"Şöyle şeyler yapma tahrik oluyorum."dedim.

Güldü.

"Her beni görüşünde tahrik oluyorsun Yüzbaşı,buna ne demeli?"

"Aşkının büyüsü diyelim Binbaşı"

Ellerimi tişörtünün içine geçirdim.

Minik minik dokunuşlarla sırtına çıktım.

Gıdıklandığı belli oluyordu ki tüyleri diken diken olmuştu.

Dudaklarında ayrılıp onu kendime çektim ve sarıldım.

Bana sıkıca sarılmasıyla kokusu içime işledi.

Derin derin nefes alarak onun kokusunu çektim.

"Hadi film izleyelim!"dedi ve birden ayağa kalktı.

Koşarak içeri giderken arkasından gülerek baktım.

Ardından bende ayağa kalkıp içeri gittim.

Üzerimde ki tişörtü çıkarıp kenara koydum.

Sıcaklamıştım.

Ayrıca terlemiştim.

L koltuğa uzandığım da Mavi filmi ayarlayıp göğsüme uzandı.

O filmi izlerken ben ise onu izliyordum.

Bir kolu ile bana sarıldı.

Filmi izlerken yüzünde oluşan gülümseme ile içim eridi.

"Şuna baksana!"diye filmi gösterdi gülerken.

"Evet gördüm"dedim.

Başını bana çevirdi.

"Niye izlemiyorsun?"dedi.

"Benim filmim sensin ben seni izliyorum.O bana yeter."dedim.

Yüzündeki gülümseme genişlerken uzanıp dudağıma öpücük kondurdu ve aynı yere geri yattı.

🇹🇷🐺🌘

Saat gece 11'e kadar film izleyip sohbet etmiştik.

O bana küçükken yaptığı haylazlıkları anlatıyordu.

Bende onu gülerek dinliyordum.

Göğsümde uzanırken birşeyler mırıldanıyordu.

"Ten sönmeden bitmez bu hadisee.Beni yanlış anlama,şikayetim yok ama ben aşkı böyle bildim.Gel merhem ol yaramaa"

Onu devam ettirdim.

"Ben hem kalben bedeniim.Nefestir ruhum benim,aşk şarabını içeriiim."

Gülerek bana baktı.

"Hadi gel birbirimizin telefonlarını karıştıralım!"dedi.

Kendi telefonunu bana verirken elini uzattı.

Kendi telefonumu ortadaki sehpa dan alıp ona verdim.

Olduğum yerde doğrulup yan yana oturduk.

Onun telefonunda şifre vardı.

"Şifre?"diye sordum.

"574@!"diye girdi kendi telefonun şifresini.

"Ne anlama geliyor?"diye sordum.

"Klavyede o şekil ve sayıları sırasıyla denk gelen harflerine bakarsan Turan yazıyor"dedi.

Klavyeyi bakıp kontrol ettiğimde gerçektende öyleydi.

"Senin şifren ne?"

"Senin doğum tarihin"diye cevap verdim.

Kendi doğum günü şifresini girdiğinde gülümsedi.

Telefonda ki uygulamalara girip birşeylere baktım.

Mesajlarda Tim,Albay ve bir kaç arkadaşı vardı.

Uygulamadan çıkıp galerisine girdim.

Beni gizlice çektiği bir kaç fotoğraf vardı.

Gülerek devam ettim fotoğraflara.

Tim'le olan fotoğraflar,yemek yaparken çektiği fotoğraflar da vardı.

Biraz tarihte geriye gidip benimle evlenmeden önce ki fotoğraflarına baktım.

Hastanede çektiği bir kaç fotoğraf falan vardı.

Devam ederken gördüğüm fotoğraf ile koltuğa tutundum.

"Ne oldu?"diye bana baktı.

Ardından telefona bakınca dudaklarını dişledi.

Fotoğrafta Brazilian bikinisi ile plajda çekilmiş bir fotoğrafı vardı.

Çektiği 4-5 fotoğrafların hepsi öyleydi.

"Bana bunun şaka olduğunu söyle"dedim.

"Şey şaka değil."dedi.

Bir andan da gülüyordu.

"Bu bikini çok mu açık sanki Beyza'cığım?"dedim ona dönerek.

"Ama şey,"

"Ney?"

"Ya önceden giymiştim boşversen olur mu?"dedi.

Derin nefes aldım.

O da benim galerime girdi ve kurcalamaya başladı.

Başka fotoğraflara bakarken plajda ki duş alanında çekindiği fotoğraf ile gözlerimi kapadım.

Geri açarak devam ettim.

Daha önce çekindiği fotoğraflardan birisi de üzerinde ki bikinilerle yan yana yürüyen Esra ve Mavi'ydi.

Esra'ya bakmadan fotoğrafı geçtim.

Sokak ortasında üzerilerine aldıkları gömleklerle gezmişlerdi.

Yani benim karım gezmişti.

Kıskançlık damarım tutarken ona bakan erkeklerin olabileceğini düşününce ayrı bir sinir oldum.

Mavi ise benim kaslarımı çektiğim fotoğrafları bulunca fotoğraflara büyüterek bakmaya başladı.

"Büyütmene gerek yok güzelim gerçeği burada"dedim.

Gözlerini telefondan ayırıp bana baktı.

Gözlerini kıstı.

Başka bir fotoğrafa geçmişti, 4'lü grup olarak denizde çekindiğimiz bir fotoğraftı.

Benim yanımda arkadaşım ve arkadaşımın yanında sevgilisi ve kız kardeşi vardı.

Sorun ise kızların bikinili olmasıydı.

"Vallaha arkadaşımın sevgiliyle,kız kardeşi tövbe olsun bakmadım"diye açıklama yaptım ve ellerimi yukarı kaldırdım.

İşaret parmağını bana salladı.

"Sen bikiniyle gezerken iyiydi"dedim.

Telefona geri dönerken bende gezinmeye devam ettim.

O sırada ayna önünde çekindiği çıplak fotoğrafıyla başımı geri attım.

Bu kadın neden böyle fotoğraflar çekiyordu?

O ise galerimde ki fotoğraflara bakmaya devam ediyordu.

Derin nefes alırken fotoğrafı geçtim.

Biçimli fakat bir o kadar kaslı vücudu fotoğraflarda muazzam çıkmasıyla birlikte beni delirtiyordu.

Bu kadın neden bu kadar mükemmeldi?

Fotoğraflarda benim çekindiğim kaslı fotoğraflarımı görünce bir eliyle karın kaslarımı okşamaya başlamıştı.

Tehlikeli sularda yüzüyordu.

"Tehlikeli sularda yüzüyorsun Beyza"dedim.

"Ben zaten tehlikeden geldim,yüzsem ne olur?"dedi.

Derin nefes verirken konuştum.

"Kadın...Seni şu koltukta öyle bir sikerim ki,bir hafta ayağa kalkamazsın"dedim.

Gülerek cevap verdi.

"Belkide benim istediğim o dur?"dedi cilveyle.

"Mavi..."

"Altında ezilmek,hem içime girerken hemde benimle öpüşmen,her inlediğimde daha da hızlanman...Zevkten gözlerimin kayması,içimde yaptığın hareketler..."

Her dediği kelimede tahrik oluyordum.

Derin derin yutkundum.

"Göğüslerimi asla bırakmaman,kalçalarıma hayran oluşun,beni nefes nefese bırakman...Her hareketine sana daha fazla aşık olmam.."demesiyle onu altıma alıp üstüne çıktım ve dudaklarına yapıştım.

Elimle iki telefonu da karşı koltuğa attım.

Dudaklarında ki his beni benden alıyordu.

Öpüşümü hızlandırırken beni deli etmek istermişcesine karşılık vermiyordu.

İstediği buydu.

Beni tahrik edip deli etmek.

Ama onun bilmediği birşey vardı ki kontrolü bir kez kaybedersem uzun bir süre asla geri alamayacağımdı.

Dudaklarındna ayrılıp üzerindeki tişörtü ve pantolonu çıkardım.

"Beni deli ediyorsun Mavi"dedim.

"Başarılı oldum diyelim o zaman"dediğinde üzerinde ki sütyenin kopçasını hızla açtım.

"Hızlısın Yüzbaşı"dedi.

"Sen daha hız görmedin Binbaşı"diye cevap verdim.

Tek elimle altında ki külodu çekip yırttım.

Onu da yere atıp kendi pantolonumuda çıkardım.

Bacaklarını benim için hafifçe ayırdığında ona doğru uzanıp dudaklarına dudaklarımı bastırdım.

Bu sefer öpüşüme karşılık vermişti.

Elimle onun kadınlığını okşamaya başladım.

Beli hafifçe havalandığında güldüm.

Bir anda parmağımı içine itmemle inlemesini dudaklarımın arasına bıraktı.

İkinci parmağımıda devreye soktuğumda kollarını sırtıma doladı.

Nefes nefese dudaklarından ayrıldığımda bana baktı.

"İşte istediğim tam anlamıyla bu"diye fısıldadı.

Elimi çekmeden üçüncü parmağımı da içine itmemle inledi.

"Yiğit!"

"İşte böyle,adımı inle yavrum"dedim.

İçinden çıkartığımda derin bir nefes verip başını geriye attı.

Üzerimdeki boxerı da çıkarttığımda dudaklarını yaladı.

Nefes nefese adımı inledi.

Penisimi kadınlığının girişine yasladım ve en nefret ettiği şeylerden birini yaparak daireler çizmeye başladım.

Eliyle koltuğu sıkarken gözlerini kapattı.

"Yiğit!Beni deli ediyorsun.Oynama benimle!"dedi.

Gülerek cevap verdim.

"Ne yapmamı istersin?"diye sordum.

Bu gece onu sorularımla delirtecektim.

"Onu içime sokm- aah!"

Derken birden içine girdim.

Yüzünde oluşan ifadeyle sırıttım.

"Böyle iyi mi?"diye sordum.

"Daha..Hızlı!"dediğinde ona uyarak hızlandım.

İnlerken koltuğa tutundu.

Başı tekrardan geriye düşerken adımı inledi.

"Bana cinsel olarak ilk ne zaman ilgi duydun Beyza"diye sordum.

İnlerken konuşmaya çalışsada hızıma yetişemiyordum

"Evlenmeden...Önce"dedi.

"En çok hangi bölgemden hoşlandın?"dedim.

"Her..Yerinden"

İçinden çıkıp tekrardan sertçe geri girerken çığlık attı.

"Yiğit!Ah mükemmel!"

"En çok nereni öpmemi emmemi seviyorsun?"dedim.

"G-göğsüm ve boynum"

"Sabah mı seks yoksa akşam seks mi daha iyi sence?"

"Seninleyse..Her zaman"diye cevap verdi.

"Sekste en sevdiğin pozisyon hangisi?"

İnlerken yine konuşmaya çalışıtı.

"Seninle olan her pozisyon."

"Öndenmi yoksa arkadanmı sana girmemi seviyorsun?"

"Ahh!Arkadan"diye cevap verdi.

En sonunda titreyerek boşaldığında bende içine boşaldım.

Gözlerimi kapatıp zevkle inledim.

İçinden çıkıp onu ters çevirdiğimde ayak uydurarak dizlerini kırdı.

Pürüzsüz teninden akan terler beni daha da azdırıyordu.

Tekrardan içinde girdiğimde bağırdı.

"Evet!İşte tam olarak..Bu!"dedi.

"Yavaş mi istersin yoksa kontrolsüz mü?Hangisi seni daha çok tahrik ediyor Mavi?"diye sordum.

"Her ikiside"diye cevap verdi.

Hareketlerimi hızlandırırken inlemeye devam ediyordu.

Kalçasına attığım şaplakla inledi.

Parmaklarımla kalçasında yaptığım küçük dokunuşlarla inlemesi şiddetlendi.

Her inlemesiyle daha da hızlandım.

"Vücudumda dokunduğum zaman seni en çok tahrik eden yer neresi?"diye sordum.

"Kalçalarım ve bacaklarım"dedi.

İki kalçasınıda avuçlayıp kendimi daha da bastırdım.

Tamamını aldığında nefes nefes soluklandı.

Bir süre içinden çıkmak gibi bir niyetim yoktu.

Başımı geriye atıp inledim.

O ise içinden çıkmamı bekliyordu.

"Sorduğum sorulara cevap verirsen içinden çıkacağım"dediğim başını salladı.

"Benimle sevişirken en çok sevdiğin şey ne?"dedim.

"Bir anda içimden çıkıp sertçe geri girmen"diye cevap verdi.

"Bana tahrik olduğun bir şey söyle"dedim.

"Her dokunuşun"diye cevap verdi.

"Hiç beni düşünerek kendine dokundun mu?"

"Evet!"diye inledi.

İçinden yavaşça çıkarken derin nefesler verdi.

Onu kendime çevirdiğimde yüzünde ki ifadeyle onu öptüm.

Yüzünün her bir santimine kondurduğum öpücüklerle bana sarıldı.

Onu alıp banyoya götürdüm.

Kapıyı kapatıp duşakabine girdim.

Sırtını duvara yasladığı gibi beni kendine çekip dudaklarıma kapandı.

Bacaklarını belime doladığında penisimi kadınlığa yaklaştırdım.

Onu duvara tamamen yasladığımda içine girdim.

Kollarını boynuma doladı.

İçinde git gel yapmaya başladım.

Her seferinde daha da hızlanıyordum ve inlemelerini dudaklarımın arasına bırakıyordu.

Kollarım onun beline sarıldı ve ellerim kalçalarını buldu.

Sıkıp kendime bastırdığımda daha yüksek sesle inledi.

Gözleri zevkten kayarken titreyerek boşaldı.

Onun hemen ardından bende içine boşaldım.

Onu kucağımdan indirdim ve yüzüstü duvara yasladım.

Sol bacağını kırıp kaldırırken benim için yer açtı.

Elleri duvardaydı.

Başınıda sola çevirdi.

İçine girmemle inlemesi bir oldu.

Git gel yaparken nefes nefese inlemeye devam etti.

Bir yere tam anlamıyla tutunamaması onu çaresiz hissettiriyordu.

"Bu harik- Aah!Yiğit çok iyi.Yiğit!Ahh devam et!"diyerek inliyordu.

"Turan,çok iyi.Ah mükemmel!Durma!Hızlan Yiğit!Daha hızlı ahh!"

Beni tahrik eden sesiyle inlemesiyle daha hızlandım.

"Mükemmelsin bebeğim.Seni çok seviyorum"dedim.

Saatler boyunca içindeki hareketlerimi durdurmadım.

Her seferinde boşalırken son damlasına kadar içine boşaldım.

En sonunda içinden çıktğımda onu banyo yaptırdım.

Ardından yatak odasında üzerini giydirdim ve bende üzerimi giydim.

Mavi'yi yatağa yatırdım ve üzerine yorganı örttüm.

Sıcak su torbasına kaynattığım suyu getirdim ve ona verdim.

Gözlerini kapatırken yanına uzandım.

"Çok iyiydi.Seni çok seviyorum Yiğit.Çok.."dedi ve bana sarıldı.

🇹🇷🐺🌘

MAVİ'NİN ANLATIMIYLA

Gözlerimi açtığımda yine iğrenç ağrıyla karşılaştım.

Her sevişmenin ardından gelen kasıklarımın ve bacaklarımın ağrısı tenimin narinliğinden kaynaklıydı.

Ve Turan'ın sertliğinden...

Turan yanımda hâlâ uyurken ona daha çok sarıldım.

Başımı onun göğsüne yaslayıp kokusunu içime çektim.

Çekici ve erkeksi kokusu favorimdi.

Turan'ın yüzüne öpücükler kondururken gözlerini araladı.

"Hım?"

Güldüm bu hâline.

"Beyza?Uyandın mı?"diye gözlerini tamamen açtı.

"Evet uyandım"diye cevap verdim.

"İyi misin?Ağrın varmı?"diye sordu.

"İyiyim Turan iyiyim,hemde hiç olmadığım kadar.Sadece ağrım var,önemli değil tenim çok narin"diye cevap verdim.

Benim için endişelenmesini çok seviyordum.

"Canın çok yanıyor mu?Özür dilerim yine kontrolümü kaybettim.Çok özür dilerim aşkım.Kendimi durduramadım"deyip bana sarıldı.

"Turan..."

"Özür dilerim gerçekten Mavi çok özür dil-"

Dudaklarına öpücük bıraktığımda sustu.

"Beynimi şişirdin Turan.İyiyim diyorum özür dilemene gerek yok.Seninle sevişirken hiç olmadığım kadar iyiyim.Merak etme"dedim.

Saçıma öpücükler kondururken karnımı gıdıkladı.

Küçük bir kız çocuğu gibi kıkıdadım.

"Turan!Gıdıklanıyorum yapma!"

Kıkırdamalarım kahkahalara dönüşürken ona daha sıkı sarıldım.

"Sana çok aşığım Turan"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 19.07.2025 15:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...