2. Bölüm

Sabah alarmın sesiyle uyanıp hazırlandım henüz bir işim yoktu ama ben ev işlerinde yengeme yardım ettikten sonra kendimi hemen dışarı atar biraz yanlızlıkta soluklanmak isterdim

Ve yine öyle oldu ezbere bildiğim yoldan sahile gelip her zaman oturduğum banka oturdum aklımda bundan sonra ne olacağıyla ilgili deli sorular dönüyordu ama bunların hiç biri o evden gideceğim için dert etmem gereken şeyler gibi gelmiyordu

Ben düşüncelerle denizi seyire dalmışken birden yanıma birinin oturmasıyla irkildim sağıma baktığımda asla demiri görmeyi beklemiyordum

- Düşünmek için güzel yer seçmişsin

- şey hı ne ( adam o kadar yakışıklı ki odaklanamadım allahım noluyo bana ya)

- efendim şey ben hava almak için çıkmıştım sen beni nasıl buldun hem

- öncelikle ben bir askerım aslı hemde yüzbaşı olanından ayrıca sen niye heyecan yaptın saklanıyormuydun ki bulundun

- ( allahım niye bu kadar zeki ve yakışıklı) ne hayır saklanmıyordum sadece bir anda habersiz gelince korktum o kadar

Kalbim o kadar hızlı atıyorduki istemsiz elim kalbime gitti

Bir süre ikimizde konuşmadık ikimizde denizin dalgalarında mahsur kaldık demir artık dayanamamış olacak ki bana bakıp

- Aslı brn aslında şey için gelmiştim nikah için gün almamız gerekiyor mesaj attım aslında ama sen cevap vermeyince yengen burda olabileceğini söyledi o yüzden geldim

- şey ben telefonum sessizde kalmış kusura bakma lütfen ( beni merakmı etti acaba olabilirmi öyle bir şey ayy saçmalama aslı daha bir gündür gördüğü kızın nesini merak etsin dimi ama)

- Önemli değil

- gidelim mi hem bu akşam dini nikahımız da kıyılacak sana sormadık ama amcan böyle uygun görmüş babamlar da kabul ettiler ama eğer istemezsen erteleye biliriz

- hayır önemli değil hem hemen olması bizim içinde iyi olur

Bankadan ayrılıp biraz yürüdükten sonra siyah renk çok güzel bir arabanın önünde durduk ben şaşkınca demire bakarken o bana ön kapıyı açıyordu

- arabası çok güzelmiş kim bilir kimler bindi bu arabaya ( off aslı ne salak sorular bunlar umarım duymamıştır söylediğiimi)

ama yüzündeki gülümseme duyduğunu kanıtlıyordu malesef

nikah işlemleri için ilkin kan vermeye gidecektik ama şu varki beni kan tutuyor ve şu an başımı cama yaslamış yolun uzamasını hayal ediyordum hem böylesi daha huzurlu nedenmi çünkü araba o kadar çok demir kokuyor ki ve bu da bana sebepsiz bir şekilde huzur veriyor asla kan korkumdan değil yani

- aslı aslı geldik güzelim in hadi

Demirin bana seslenmesiyle ona doğru döndüm ne çabuk gelmiştik ya

- ne çabuk geldik ya hemen girmesek

(Ayrıca yine güzelim dedin duymadım sanma yüzbaşı)

- noldu küçük hanım korkuyormuyuz iğneden

- ne hayır iğneden falan korkmuyorum şeyy beni kan tutuyor da kan alınırken yanımda dururmusun.

Yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeyle

- tabiki dururum

Dedi ve göz kırpıp arabadan indi (allahım sanırım kalbin çalışmıyor artık ayy yok ben hata ettim her halde kabul etmesemiydim bu evliliği kalp malp kalmadı bende )

İşimizi halledip belgeleri teslim ettikten sonra iki gün sonrası için gün almıştık ben düğün vesaire bir şey istemediğim için sade bir nikah kıyılacaktı sadece demirle beraber akşamki dinî nikah için elbise bakmaya gidiyorduk şimdide her ne kadar gerek yok desemde meltem teyze ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım bu arada meltem teyze demirin annesi kendisi bana o kadar sıcak davranıyorki onda yıllardır görmediğim anne sevgisini şefkatini gördüm