5. Bölüm

5.BÖLÜM

Kübra KARAKUŞ
ruyageceleri

HASTA

Annem yatağımda oturmuş elinde eski bir oyuncağım vardı ve ona bakıyordu. Geldiğimi fark ettiğinde bana bakıp tekrar ayıcığa bakmaya devam etti . Çantamı kapının köşesine koyup annemin yanına gittim . Yatağa yanına oturup yere bakmaya başladım. Annem " niye erken geldin ?" diye sordu. Sesinde garip bir tını var dı. Cevabını bildiği bir soruyu soruyordu adeta. Derin bir nefes alıp " Alparslan abi geldi , ailecek baş başa kalsınlar istedim." dedim . Annem anladım der gibi başını salladı . Elini dizime koyup yavaşça dizimi sıktı , elindeki Feridun'u kucağıma koyup " Hayat senin hayatın , karalarının cezasını sen çekeceksin . Kaldıramayacağın yükün altına sakın girme , seni vicdanından kurtaramam. Aynanın iki yüzü vardır Özgür , iki yüzünü de görmeden aynadan emin olamazsın." dedi . Yataktan kalkıp saçlarımı okşadı " şimdi rahatça uyu" dedi ve çıktı odadan.

Bir kapıya bir de kucağımdaki Feridun'a bakıyordum. Yavaşça burnuma götürüp kokladım. Hala parfüm kokuyordu. Eski tanıdık bir kokunun ruhumda bıraktığı bir huzurla gözlerim kapandı. Yatakta yavaşça geriye gidip , kucağımda Feridun ile uykuya daldım.

Alparslan'dan

Özgür ' ün evden çıkışını izleyip annemle eve girdik. Geldiğim için çok mutlu olmuştu. Yıllardır çokça özlemiş , sabırla beklemişti.

Annemle salonda bir süre özlem giderip o mutfağa ben de odama geçtim. Uyumam için odama göndermişti. Hızlı bir duş alıp yatağıma uzandım. Yatakta kırmızı bir battaniye vardı. Özgür'ün üzerine örttüğüm battaniyeydi bu. Hızla alıp üzerime örttüm. Kokusu hala üzerindeydi.

Yıllar önce , 4 yıl önce gelmişti bana . Seviyorum demişti daha on yedi yaşındaydı , çocuk yaştaydı. Çocuk kalbiyle sevmişti beni , Kadir ne der diye düşünmüş kardeşim dediğim adamın kardeşine yan gözle bakmış olmamak için reddetmiştim onu. Üç güne unutursun , yarın başkasını bulursun demiştim. Çocuksun daha demiş sevgisini küçük görmüştüm. Fazlaca gururunu kırmış , kalbinde ciddi bir yara açmıştım belli ki.

İki yıl boyunca gözümün önünde eriyişini izlemiş dayanamadığım için okul biter bitmez yirmi iki yaşımda askere gitmiş dört yıl da sırf ondan uzak kalayım , beni görmesin , sevmeye devam etmesin diye askerde kalmıştım. Tek sebep bu da değildi elbet , zaman geçtikçe bir şeylerin farkına varmıştım. Seviyordum onu , özlüyordum , korkuyordum bir başkasına aşık olacak diye . Yıllar önce koca bir aptallık etmiş kör gözüm ve kapalı kalbim ile içeri kimi kilitlediğimi unutmuş içeridekinin dışarıdan usulca girmesine izin vermemiştim. Halbuki zaten oradaydı , ruhuyla , fikriyle , gülüşü ve sesiyle oradaydı zaten. Bedeni tam bana kendi ayaklarıyla gelmişken hayaline o kadar odaklanmışım ki varlığını göz ardı etmiştim. Görememiş , kalbimin kapısından kovmuştum. Oysa bir adım kalmıştı yıllardır acı çeken ruhumun soluklanması için sadece bir adım .

Ne oldu o an ? Nasıl oldu ? O sözler benden nasıl çıktı ? Bilmiyorum ama onu artık elde edemeyeceğimi biliyordum. Giden bir daha gelir miydi? Sevmemeyi öğrenmiş kalp bir daha sever miydi ? Gurur aşkta hep hiçe sayılır mıydı ? Özgür peki affetmiş olmasına rağmen beni yine kollarına kalbine alır mıydı ? Sevmiyorum demedi ama sevmesine müsaade etmeyeceğini söyledi . Yıllardır içimi kanatan aşkım için birazda dışımdan kanasam ne kaybederdim? Madalyonun iki yüzü vardı biri ben biri oydu , o kırılmış parçalanmış bozulmuş ve artık neredeyse kararmış bir yüz iken ben içimden akıttığım kanla dolduruyordum çatlakları . Maalesef ki o kan katran tutsa da parçaları dökülmüş bir ayna tamamlanmıyordu. Bana o kayıp parçalar gerekli!

Eğer o parçaları bulmayı başarırsam aynayı tamamlar madalyonu sonsuza kadar kapatırdım. Tek yapmam gereken hızlı olmak , parçalar çoktan denize karışmadan önce hızlı hareket etmek!

Yılar sonra onun kokusuyla uyuyacak olmak içimi hareketlendirmişti.

 

ÖZGÜR'DEN

Uyandığımda Feridun hala kucağımdaydı ve ona sıkıca sarılmıştım.

Odamda biri vardı ve ses çıkartıyordu. Başımı kaldırıp odamda kim olduğuna baktım. Kadir abimdi. Masamın çekmecesinde bir şey arıyordu . " Abi?" diye seslendim . Soru sorar tonda . Bir an kafasını çevirip bana baktı " Feridun bey yine çıkmış dolaptan hayırdır Alparslan'ı mı özledin ? " dedi şakayla karışık.

" Ne özlicem dün gece yanımdaydı zaten " dedim ve yatmaya devam ettim . Boğazım ağrıyordu. Kesinlikle hasta olmuştum.

Abim " dün gece yanımdaydı derken ? Hastalık kafa yaptı herhalde , bir sen abine böyle bir şey söylemezsin iki Alparslan gelip seni görüp bana uğramamazlık yapmazdı" dedi . Elimi öylesine havada sallayıp " Gece geldi , ben onlarda kalıyordum. sabahta erkenden çıkıp eve geldim ben de , yanlış anlama." dedim . Abim yanıma gelip yatağa oturdu ve bana doğru eğildi " Yanlış anlamam zaten Alparslan ne sana yan gözle bakar bana ihanet eder ne de sen ona yan gözle bakarsın dimi abim? Aranızda öyle bir şeyin ihtimali olamaz ! Alparslan iyi bilir bunu , bir de sana söyliyim dedim" dedi ve bir süre gözlerime bakıp çıktı odadan.

Tam da bu noktada bazen iyi ki diyordum iyi ki hayır demiş reddetmiş beni .

Çok düşünmek ve geç uyanmak baş ağrısı yapmaya başlamıştı . Yataktan çıkıp lavaboya girdim işlerimi halledip mutfağa indim. Saat on bir olmuştu , kahvaltılık almak için dolabı açtığımda kapı çaldı. Dolabı kapatıp kapıya baktım Ela dü gelen " gel içeri kahvaltı hazırlicaktım beraber yiyelim " dedim. Eylül " Ben de onun için geldim , annem abime kahvaltı hazırladı annen de bizde Özgürü çağır dedi " dedi . Bir kaç saniye öylece yüzüne baktım. Mutfak masasından telefonumu alıp geri döndüm.

Evden ayrılıp onların evine bahçeden geçtik. Annemler bahçe masasına kahvaltı hazırlamış kendileri masanın diğer köşesinde çay içiyorlardı. " Herkese günaydın" dedim. Sesim pek iyi çıkmamıştı. Uyandığımdan beri ağrıyordu , yutkunmakta zorluk çekiyordum. Annem bana dönmüş bir şey diyecekken Alparslan abi kapıdan çıkıp " Hasta olmayı başarmışsın , yine" dedi . Ona bir kaç saniye bakıp annemlere döndüm. Cevap verseydim yada daha uzun süre baksaydım kesin kavga ederdik , hep böyle olmuştur çünkü.

Masada eksik olup olmadığına baktım , her şey tamam dı sadece çay gelmemişti. Ela ve Alparslan abi masayı düzenlerken ben de içeri girip çayı aldım. Tam mutfaktan çıkacakken Alparslan Abi kapıda belirdi . " Benimle konuşmayacak mısın?" dedi . Gözlerinde merak ve tereddüt vardı . " Zorunlu kalmadıkça evet , konuşmicam Alparslan Abi . Lüzumsuz konuşmaları sevmem" dedim ve yandan geçmek için hamle yaptım. O da önüme geçti , elimde çay bardı ve onu yakmayacağımı biliyordu . Sesli bir nefes verip yüzüne baktım " Bu hep böyle mi olacak ? Nereye kadar kaçacaksın? hiç -" Bu konuşma sıkmaya başlamıştı " evet Abi hep böyle olacak , çünkü sen böyle olmasını emrettin hatırladın mı ? Ben kaçmıyorum önceden bunu desen haklı olurdun ama ben aramızda olması gereken mesafeden konuşuyorum sana , fazlası olamaz . Yanlı olur , ne sen kardeşim dediğin adamın kardeşine yan gözle bakarsın ne de ben abimin arkadaşına aşık olup aralarını bozma gafletine sebep olurum. Şayet sen haklıydın , her zaman olduğun gibi şimdi tüm haklılığınla çekil önümden açım." dedim ve üzerine bir adım gittim , hemen geri çekilip yolumu açtı. Bahçeye çıkıp annemlerin sohbeti ve bizim bol gerilim dolu bakışmalı sessiz ve çokça çığlık içeren bir kahvaltı yapıp çay içme aşamasına geçmiştik.

Masayı toplamış , bulaşıkları halletmiş çay ve atıştırmalıklar hazırlayıp bahçeye annemlerin yanına çıkmıştık . Bu süreçte masaya bir kaç kişi daha eklenmişti .Annem , Ela, Kadir abim ,Alparslan Abi , Kerime Teyze ve Neriman Teyze hepsi bir masanın etrafına dizilmiş çay içiyorlardı.

Bahçeye girmemle Neriman Teyze " Kız Özgür sen gece neredeydin ? Ben seni sanki dışarıda gördüm" dedi alttan alttan laf gönderiyordu anneme. " Saat kaç gibi Neriman teyze ? Saat kaç gibi gördün sen beni " dedim . Neriman teyze heyecanla yerinde dikeldi " Saat bir gibi yanında biri vardı , bir oğlan kimdi o " dedi . Tüm bakışlar bana dönmüştü ben ise Alparslan Abi ye bakıyordum " Özgür dün gece burada kaldı Neriman teyze , yanındaki oğlan da bendim . Bir sakıncası mı vardı ? O saatte bahçedeydik , sanki yolda yolakta görmüş gibi kafaları karıştırma . Yaptığın ayıp, sana yakıştıramadım" dedi . Alparslan Abi .

Neriman teyze aceleyle " Yok oğlum kafa karıştırmak değildi niyetim , yanlış anladın sen-" derken " Sen kendini yanlış anlattırma o zaman Neriman Teyze , ben yanlış anlamışım herkes yanlış anlar kulağıma laf gelir Özgürle ilgili senden bilirim. Haberin olsun!" dedi . Neriman teyze " Yok oğlum , ben öyle demek istemedim. Emine hani sevdiği varsa bilelim görücü gelmek isteyen var . Niyetlerini keserdim" dedi. Bu sözler masaya bomba gibi düşmüştü . Annem bana ben anneme Alparslan Abi bana bakıyordu. Sandalyenin iki yanındaki elleri titriyordu . Kendini tutuyordu .Hatice Teyze " ne görücüsü Neriman , karıştırma ortalığı şimdi . Durduk yere " dedi

 

Bölüm : 27.04.2025 15:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...