
...
10. BÖLÜM BEKLENMEYEN DÜŞMAN
Kural 10: hayatın süprizlerine hazır ol
"Melisa Melisa kuzum hadi uyan"
Sabah olmuş Güneş doğmuş. Bulutlar gökyüzünde. Hava aydınlık ve Hilal Teyze oda kapısının arkasında sesleniyor
"Melisa kuzum Uyandın mı geleyim mi"
"Hıhı" Hilal Teyze odamın kapısını açtı odaya girdi.
"Kuzum babanlar seni kahvaltıya bekliyorlar"
"Haha" Hiç gidesim yoktu
"Melisa boğazın sapsarı olmuş kuzum" _Ne_
Boy aynama koştum
Haklıydı. Boğazım altın sarısı rengine dönümüştü. Boğazıma dokundum. Önce kırmızı sonra mor mavi en sonda sarı olmuştu. Hilal teyzeye baktım Hilal teyze beni anlamıştı. "Boğaz yakalı kazaklar dolabının 3. rafında yeni yıkadım"
Dolabımı açtım 3. Raftan boğaz yakalı kazak aldım. Hilal teyzenin yanağna öpücük kondurup banyoya üstümü değiştirmeye gittim. Hilal teyze genelde ben kâğıda yazmadan benim ne istediğimi anlıyordu sağolsun onu annem gibi görüyordum. Benimle hep ilgilenen bana yardım eden beni hep anlıyan biriydi Hilal teyze.
Cadaloz karı bana bir şey yaptığında korkarak ve bana bakarak ağlar hep elinden bir şey gelemedi için..ama ben bunu çok önemsemiyorum ki banada bir şey olmuyor. Bir saç dökülmesi ve tokatlar hep makyajla kapatırdım yüzümdeki yaraları. Bu yüzden makyaj yapmayı sevmiyorum.
Üstümü giydim. Elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıktım. Bilekliğime baktım ortadaki düğmeye bastım. _Merhaba laros_
"Hıh sen beni dün çok kırdın. Sen neden üzgünsün"
_Dün için özür dilerim. Ciddiyim içime bak sana öyle davranmamalıydım ben sadece çok stresliydim ve yorgun_ "Hala yorgunsun boğazın mordan sonra sarardığı için boğazlı kazak giymişsin ve evdekileri görmek istemiyorsun ve kimseyle konuşmak istemiyorsun"
_Sen gerçekten tüm içimdekileri okudun_
"İçinden ne geçirirsen bende duyarım çünkü" _Bileklik bende_ "Aynen öyle. Neyse sen kahvaltıya geç kalıcan. Merak etme ben senin hep yanındayım yeter ki bilekliği çıkarma sonra sana herşeyi anlatırım merak ediyon ya" _Tamam_
Laros bilekliğimin içine geri girdi bende aşağı indim
"Geldin mi kızım gel günaydın"
"Günaydın Melisacım"
_Günaydın Melisacım mış sırtımın kenarı._
Sandalyeye oturdum. Hilal teyze sağolsun benim için masaya not defteri ve kalem koymuş.
"Kızım hava o kadar soğuk değil neden kazak giydin"
Ben üşüyorum
"Ateşin yok dimi" Babam elini anlıma koydu "İnşAllah yok Neyse kızım dün okulda ne oldu anlatırmısın ama istersen. Çünkü merak ediyoruz kızım"
Dün okuldaki kötü kızlar beni dövdü (_Bende onları_)
O sırada işte bir kız beni duvara yapıştırdı boğazımı sıktı. Sonra müdür bize uzaklaştırma cezası verdi pazartesi günü okula gidicem ama benim bir suçum olmadığı için bana uzaklaştırma vermedi dün rapor aldık hastaneden boğazımada baktı doktor konuşamam kalıcı olabilirmiş
Evet düz nötr bir insanım direk söyledim. Babam ve cadoloz karı kağıdı okuyunca bana baka kaldılar
"Boğazına bir bakayım mı kızım"
Hayır dercesine kafamı salladım sonra konuyu değiştirdim
Baba sen Amerika'ya iş gezisine gitmiycekmiydin
"Ertelendi kızım iyikide ertelendi böylece senin yanında kalabilirim"
Babam elimi alıp öptü
"Sen yeter ki iyi ol"
Tebessüm ettim
...
Kahvaltıyı bitirdikten sonra odama çıktım. Bilekliğime bastım _Laros bir gezintiye çıkalım mı_ "Hazırmıyım...Evettt" Bilekliğime bastım Lunraysı hayal ettim. Artık Melisa değil Airdım
"Bakalım bu güzel kız başka neler yapıyor. Laros İstanbul'u tara"
"Güneş sistemi Dünya Asya kıtası Türkiye İstanbul "
"Taaa güneş sisteminden mi aldın" Gülmeye başladım.
"Kordinatlar önemli. Tarama tamamlandı"
"Peki hadi gidelim" Balkondan dışarı çıktım kimse beni görmedi. Güneş tam tepemizdeydi
"Laros balkondan çıkarken kimse bizi görmedi değilmi"
"Hayır Air Kimse görmedi"
"Aaa adımı biliyormusun"
"İçinden Lunraysı hayal ederken Air olduğunu da söyledin ki Clax'le dün neler yaşadınızı bilekliğin içinden gördüm"
"Ciddimisin"
"Evet Clax haklı. Hemen pes ediyorsun olmaz ki böyle Ama 'Diğer görevde başkası olabilir ne"
"Şey emm yani çok süper kahraman olmak istediğim söylenemez he bu arada şuan normal gezintiye çıktık. Ben normalde gezen bir insan değilim ya. Madem uçabiliyorum biraz gezeyim dedim anladın mı"
"Duyguların çok karışık içinden neler geçirdigin belli olmuyor"
"Öyle mi o zaman boşver hiç duyma"
"Buarda içinden bir sakız reklamının şarkısını söylüyorsun"
"O ne alaka bilmiyorum hep aklımdan geçiyor hiç çıkmıyor bir kere gördüm hep aklımdan geçiyor neyse boğaz köprüsüne geldik bakalım orda neler var"
Çatılardan geçip göktelenlerin tepesinden aşağı atladım. Ara sokaklara girip görünmeyecek şekilde havaya yükseldim İstanbul yukardan bakılınca çok güzeldi ve kalabalıktı
Boğaz köprüsünün direklerinden birinin üstüne çıktım. Trafik vardı.
Yakın zaman öncesinde uçan arabalar satışa sunulmuştu. Yakında sadece yol trafiği değil hava trafiğide olcaktı. Bir kaç yıl içersinde yani. Artık burda sadece ben değil arabalarda uçucaktı.
Dün denize devirdiğmiz robota baktım uzaktan. Robotun yanındaki tekneler sahil güvenlik, polisler, dedektifler vardı. Kıyıda ise robotu çeken gazeteciler bazıları tekneyle gelmiş. Robotu çeken gazeticiler ve haber muhabirleri vardı.
İstanbul'da yanan yerler küle dönmüş evi yanan insanlar tahlil edilmişti.
Beni uçarken gi5ren insanlar mutluluktan çığlık atıyor
'Sen kimsin,çok güzelsin,süper kahramanmısın diğer kahraman nerde'
diye çığlık atıyorlardı
"Air son haberlere bakman lazım"
"Neden Laros Kötü bir şeymi oldu"
"En iyisi bak bilekliğie aktarıyorum" Laros Bilekliğime bir dosya attı habere bastım.
"Son dakika sayın seyirciler ben spikeriniz Ali çakmak Dün akşam saatlerinde bilinmeyen dev saldırgan bir robot İstanbul beykozu yakıp kül etti ama robotu durduran iki bilinmeyen süper kahraman denebilir iki kişi biri uçabilen ve hortum kasırga gibi hava olayları yapabilen bir diğeri Topraktan yeşillik ağaçlık ve toprağı hükmedebilen iki süper kahraman robotu etkisiz hale getirdiler. Acaba bunlar dünya dışı yaratıklar mı" "Yaratık mı" diye mırıldandım
"Yoksa robotmu"
"Hee robotun yürü git...Üstüne alınma Laros"
"Evet şimdi olay yerinde bulunan muhabir arkadaşımız Yaren Nazana bağlanıyoruz Yaren"
"Evet Ali burada şu anda denizin tam ortasında bulunan aldığımız bilgilere göre 20 metrelik dev robot dün akşam 22:00 saatlerinde İstanbul Beykozu yakıp kül etmeye etrafı ateşlere vermeye başladı ve bilinmeyen iki cisim yada iki varlık tam olarak kimlikleri bilinmesede dün akşam Beykozu etrafı yakan dev robotu alt edip denizin ortasına bıraktılar ve bir kız evet şuanda dünkü olaylarla ilgili yeni görüntüler geliyor evet görüyorsunuz ki iki kişi sanırım 20 li yaşlarında biri kız biri erkek olan 2 genç evet kızın uçtuğunu görebiliyorsunuz evet bir diğeri olan robotun arkasından girip robotu bozmaya çalışıyor bir diğeri onu denize doğru çekiyor ve evet robot bir anda denizin tam ortasında bozulup denize düşüyor ve evet havada uçan kız bir kasırga yok hortum çıkarıp denizden su alıp hortumunun içinde yanan yerleri suyla söndürüyor evet robotu kullananın kim olduğu bilinmiyor. Görüyorsunuz robotu inceleme altında şuanda polis ekipleri tarafından inceleniyor. İki kahramanın kimlikleri bilinmesede İstanbul onlara minnettar Evet yeni gelişmelerlerle tekrar karşınızda olucaz Ali"
Çok rüzgar olduğu için kadının saçları uçuyor zar zor haber sunuyordu. Arkasında dün denizin ortasında devirdiğimiz robot ve etrafında helikopterler vardı.
"Evet teşekkür ederiz Yaren
Kısa bir reklam arasından sonra tekrar yeni gelişmelere karşınızda olucaz" Bilekliğimdeki dosyayı kapattım
"Nediyorsun Air"
"Bilmiyorum Laros yani çok saçma yok dünya dışı yok cisim"
"Air buarda biz tam olarak nerdeyiz kordinatları kontorol edemiyorum"
"Hee şey sen bana haberi göstercen diye bu sokağa girdim insanlar beni havada uçarken görüyor ya ondan"
"Tekinsiz bir yer"
"He şey evet olabi-"
"Airr sesiz ol"
"Niye"
"Biri geliyor"
Çöp konteynırların yanındaki kutuların arkasına saklandım Sokak bomboş boş dükkaların önünde bir sürü içki şişeleri ve sprey boyayla boyanmış bir sürü korkunç duvar resimleri
_Leonardo Da Vinci bu resimleri görse adam küfreder. Resim sanatı bitmiş bitmiş_
"Air Air şşhhh burda mısın Air"
Bu ses çok tanıdık geliyor bu Clax Clax Kutuların arasından çıktım
"Aah burdasın bende seni arıyordum"
"Clax sen nasıl ama burda ne işin var beni nasıl buldun"
"Bileklikten"
"Nasıll"
"İkimizin bilekliği aktif olunca oluyor. Bileklikten haritaları açtım eğer Airsan seni bulabilirim. Çipler var konum burayı gösteriyordu bende geldim"
"Nasıl seni eğer normal halindeyken bulamam ama Clax'ken bulabilirmiyim"
Kafasını salladı "Kızz biz haberlere çıkmışızz"
"Hee gördüm"
"Ama arkadan görüntülerimi çekmişler sağ profilim daha iyi"
"Gerçekten bu mu önemli"
"Başka önemli bir şey yoksa evet şuan bu çok önemli"
Aff "Bir şey sorcam hani bir sonraki görevde olmıycaktın"
"Ama bu görev değilki ben normal gezmeye çıktım"
"Hemm dedin madem uçuyorum ben bir İstanbulu gezeyim dedin"
"Evet"
"Kızım sen vizyonsuz musun"
"Ne"
"Vizyonsuz musun"
"Neden"
"Birde neden diye soruyor kızım uçuyon uçuyon neden İstanbul'u geziyon git Amerikayı gez git Arabistana git Fransa'ya Almanyaya Japonyaya git vehh İstanbulu sonrada gezersin yani ben senin yerinde olsam yurt dışına giderim"
"Haaahaa peki oldu canım sen hayal kur. Ben gidiyorum ayrıca ben vizyonu olan bir insanım"
"Nere gidiyon konuşuyorduk"
"Eve"
"Ama görev"
"Ne görevi görev filan yok İstanbul yerinde Sana yeni bir arkadaş gelicek lunraysa gitmeye çalışcam Linayla konuşcam"
"İnşallah olamaz amin"
"Yaa niye düzgün dua etmiyorsun" Omzuna yumruk attım "Hey hey tamam vurma ama gitme sensiz olmaz"
"Sen benle kafa mı buluyon"
"Evet" Birde sırıtıyor omzunu yumruklamaya devam ettim ne kadar dövüşmeyi biliyorsam
"Ay tamam yapma dur ya Air ahh çok acıtıyon"
"Yalan söyleme ben ne kadar acıtsam da sen hissetmiyon bile"
Vurmaya devam ediyorum o kaçıyor "Yada bana kıyamıyon"
"Bas git" Arkamı döndüm eve gitmeye karar verdim önüme geçti "Gerçekten dövüşmeyi bilmiyorsun sana öğreteyim hadi gel bana saldır bana. Öğreticem"
"Gerçekten dövüşme'yi bilmediğimi mi sanıyon önce sen saldır"
"Air canın çok yanar emin misin"
"Hiç olmadığım kadar hadi düello hadi"
"Yo yo yo ben bir kadına asla vurahhh"
"Sen konuşana ohooo"
Malum bir yere tekme atmış olabilirim
Ellerimi karnımda birleştirdim "Ay canım çok acıdı mı merak etme büyünce geçer"
"Ahaa neden karnıma atsaydın keşke ahh"
"Ahh yavrum birde karnıma atsaydın diyor...İstersen karnınada tekmleyebilirim"
"Hiç adil değil ödeşcez"
"Ne nasıl saçma sapan konuşma"
"Karnına tekme atabilirim"
"Diyorsun"
"Diyorum"
"Hani sen kadınlara vurmazdın"
"Evet vurmam ama bence sen kadın değilsin senden korkmaya başladım sen bence insan filan da değildin sen sen bir robot filansın"
"Haaa aynen gözümden lazer çıkartabiliyorum"
"Lazer çıkaran gözlük icat etmişler"
"Şaşırmadık bir kere yararlı bir şey icat etesle- sen napıyorsun"
"Savunma pozisyonu alıyorum
"O niye"
"Bana vurcan bende kendimi savuncam"
"He sen ciddisin"
"Herhalde"
"Peki dikkat bu sefer canın yanmasın"
"Hadi"
Başladım vurmaya hep kendini savundu boş binaların çatılarına çıktık ordan oraya atladık. Boş ve pis sokakta sadece bizim dövüş seslerimiz çıkıyordu. Aklıma Süper kahraman filimleri geldi ustasıyla antereman yapan çırak kahramanlar. Tekinsiz bir sokakata duvarları sprey boyalarla boyanmış taş toprak, beton yol üstünde hiç durmadan hızlı reflekslere kendi kendimize anteram yaptık. Bana ters köşe yaptırıp kolarımı tuttu ve ellerinden bir diğerini boğazima deydirmiycek şekilde sıkıyormuş gibi yaptı ama sıkmadı ve o kazandı. Ağlıyorum şuan mecazi anlamda
"Ben kazandım"
"Ama saldırı yaptın hani savunma yapacaktın" Dudaklarımı büzdüm
"Hayır gene savunma yaptım. Sonra temas etmeden saldırı yaptım ayrıca biz kural filanda koymadık o yüzden illa savunma yapıcam diye bir şey yok"
"Hilecisin hileyele kazandın"
"Yo hayır hile filan yapmadım"
"Hayır yaptın o yüzden sayılmıyor" Bir anda yüzüme doğru yaklaştı
"Şimdi bir hile yaparım ikimizin hayatının en büyük hilesi olur ne dersin he" Yeşil gözleriyle bana çok garip bakıyordu. Nefesini yüzümde hissettim. Bir eli cebinde diğer elini saçlarımda gezdiriyordu. Bedenim titriyor korkudan dona kalmıştım. Tek düşündüğüm burdan nasıl çıkabilceğimdi. Sonra geri çekildi ve iki elini ceplerine koydu.
"Korkma korkma ben öyle pislik bir insan değilim amacım seni korkutmaktı ama bu kadarınıda beklemiyordum prenses....Prenses...Kız...Air Air Air" Clax ciddileşti yüzünde endişe vardı omuzlarımı tutup beni dürtmeye başladı. Hala dona kalmıştım.
Çok korktum hayatımda sanırım hiç bu kadar korkmadım. Geri geri adım atmaya başladım
Air saçmalama Air "Korkuttuğum için özür dilerim Air"
Gitmem gerek yol onun arkasındaki sokaktı hızlı adımlarla Clax si geçip o sokağa doğru koşmaya başladım.
Laros bileklikten çıktı
"Air sakin ol"
"Laros hiç sırası değil" Sesim titriyordu
"Air dur gerçekten ciddiyim eğer öyle bir insan olsaydı bileklik onu seçmezdi"
"Nee Hayır inanamıyorum"
"Air sen insanlara güvenmiyon ben bir robotum ve sen benim sahibimsin ben sana gerçeği söyliyorum ciddiyim dur"
"Ama ben çok korkuyorum"
"Bundan mı? Ya sen bu adamı dövmedin mi hemde nerden. Ki bileklikler düzgün insanları seçer bundan yüzde yüz emin olabilirsin dur artık"
Koşa koşa bir hal olmuştum
"Sen Air sın M. değilsin"
"M. ne" "Senin ismin baş harfi şifreleme kimse bilmesin diye"
"Doğru ben hala Airım neden koştum ki uçabilrdim"
"Air lütfennn dur"
Clax arkamdan gelmişti önüme geçti ve
"Air ben çok özür dilerim böyle olacağını bilmiyordum ben öyle bir insan değilim lütfen sadece ben bilmiyorum onları ben bile söylemedim inanmıycan ama bir şey oldu sanki bi 10 saniyliğne içime bir şey girdi ve benim yerime konuştu bunlar bahane değil ben özür dilerim ben diğer iğrenç gençler gibi değilim gerçekten"
Biraz daha devam etse eğilcekti sanki
Larosa baktım. Oda onayladı
"Tamam dur yeter!!!! Seni affetmem biraz uzun sürcek ama bir daha böyle bir şey yapma...Ay yeterki yerden kalk" Yerden kalktı "Ben gerçekten özür dilerim" Larosa baktı. Claxse asla güvenmiyorum her an hazır olmalıydım benim safımda olan insanları önce tanımam lazımdı.
"Senin yardımcın mı"
"Evet onun yardımcısıyım dua et ben onu ikna ettim içinden hiç iyi şeyler geçirmiyordu bıraksam belki kendine geldikten sonra gelip öldürebilirdi" Clax'in korkudan gözleri fal taşı gibi açıldı
"Laross"
"Ne yalan mı"
"Emm tamam neyse boşver sen onu"
"Hemde çok acı bir ölümün olabilirdi (cinayet)" son Kelime kısık sesle
"Larossss!!"
"Tamam sustum"
"Zahmet olucak"
"Adın laros mu"
"Merhaba ben lunrays adasından Romina robotu Laros Air ın yardımcı asistanınıyım"
"Evet Sila bahsetti"
"Aaa Sila" Laros o küçük metal ellerini çırptı
"Sila kim" Claxin bilekliğinden bir ışık çıktı
"Merhaba Air ben Sila Clax'in
Yardımcısıyım seninle tanıştığma memnun oldum"
"Silaaa"
"Laross" İki mini robot birbirine sarıldılar bu sefer ben değil Clax ve ben Şokinger olduk
"Siz birbirinizi tanıyormusunuz"
İkiside aynı anda "Evet"
Sila "İkimizde aynı yerden geliyoruz"
"Ama adalar farklı" diye mırıldandım
Laros "Ben bunu sana evde uzun uzun anlatırım"
"Sila sende bana anlat sonra"
"Tamam Clax"
Ellerimi göğüsümde bağladım
"Bu arada Sila sen beni nerden tanıyorsun yani adımı nerden biliyorsun"
"Birincisi Clax in bilekliğin içerisinden sizi izliyordum
İkincisi Rynia da seni bilmeyen yok" "Rynia mı"
"Rynia ortak ada tüm adaların merkezi oraya sadece rominalar ve tüm bilklikleri koruyan büyük bekçi gidebilir"
Clax düşünceli düşünceli "Peki büyük bekçi kim ve nerde"
"Onu size söyliyemeyiz bu gizli kalmalı yanlış anlamayın ama istesek de söyliyemeyiz çünkü sizin rominalarınz olduktan sonra büyük bekçi nin kim olduğunu hafızamızdan sildi ada bekçileri"
Bir anda patlama sesi duyduk. Yerimizde
irkildik. Gökyüzünde bir ışık vardı öğle sattindeyken bile parıldayan bir şeydi
"Bu da ne"
"Clax"
"Efendim"
"Şom ağızlısın görev arıyordun al sana görev"
Onada doğru dönerek tükürürcesine "Offff Claxx"
"Ya ben ne yapayım"
"Ufff hadi şunu halledelim"
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.07k Okunma |
184 Oy |
0 Takip |
25 Bölümlü Kitap |