
...
12. BÖLÜM KUM SAATİ
Kural 12: Zaman bir kum tanesinin yere düşmesi kadar hızlıdır... Tut tutabilirsen
"Melisa yarım saat doldu hadi uyan" Larosun sesiyle uyandım "Melisa uyan" _Sen yarım saat için alarm mı kurdun_ "Evet" _Ahh neyse şu nota ve kum saatine de bakalım_ Çekmeceyi anahtarla açtım ve not kağıdıyla kum saatini eldivenle alıp çalışma masama koydum sonra odamın kapısını kitledim odamın perdesini kapattım çalışma masama geçtim ve masamdaki küçük ışığı açtım. Notu açtığımda yazan şey şuydu.
Merhaba muhafızlar. Ben X Sizden tek istediğim bana bilekliklerinizi vermeniz. Bana bileklikleri verin bende sizi rahat bırakayım.
Yoksa sonunuz diğer iki muhafız gibi olur. Süreniz başladı. Süre dolmadan bana bilekliklerinizi verin çünkü zaman daralıyor.
Kum saatine baktığımda kumlar kıpırdamıyordu. Ters düz yaptığmda bile kıpırdamıyorlardı. Dikattli baktığımda kum saatinin ortasında delik yoktu yani iki taraftaki kumda birbirine geçemezdi bu ne demek oluyordu ki. _Laros Sila ve sen bize ortak adadan bahsetmiştiniz orayı anlatırmısın_
"Ryniayı mı diyorsun ah tabiki anlatırım. Biz rominalar Rynia dan geliriz. Rynia ise tüm adaların merkezidir. Oraya sadece biz rominalar ve Ada bekçileri gidebilir he bide büyük muhafız gidebilir"
_Büyük muhafız kim_
"Büyük muhafız dünyada saklanıyor. Oda sizin gibi bir insan"
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Oturduğum sandalyede doğruldum. _Peki onu görebilir miyiz nerede hemen onu bulalım_ Laros küçük ellerini hayır diyerek "ıaıaa olmaz"
_Ama neden_
"Çünkü daha zamanı var"
_Peki o benim kim olduğumu biliyormu Melisa olduğumu yani gizli kimliğimi_
"Hayır oda bilmiyor o kim kimin olduğunu bilmiyor diğer muhafızları da bilmiyordu sizi de bilmiyor ve zamanı geldiğinde tanışıncaksınız"
_Peki_
Önüme dönüp not kağıdında parmak izi bulmaya çalıştım. Mor ışığa doğru tuttum hiç bir şey yoktu. Yatak bazamın altından parmak izi tarayıcısını aldım.
Nesneyi cihazın fanusuna koyuyorsunuz fanusu kapatıyorsunuz düğmeye basıyorsunuz sonra küçük lazerler nesneyi tarıyor analiz ediyor analizi bitirdi ve ekranda yazı belirdi.
ANALİZ TAMAMLANDI. SONUÇ: HERHANGİ BİR PARMAK İZİ BULUNAMADI.
Bunu yazan kişinin parmak izi yoktu eldiven kullanarak mı yazdı biz nasıl bulacaktık. Başım ağırmaya başladı sandalyeye sırtımı yasladım kafamı tavana çevirdim derin bir nefes alıp verdim. _Laros bir fikir bulabilir misin?_ "Fikir bulunmaya çalışıyor" Larosun ekranında yükleniyor işareti belirdi . "SONUÇ BULUNAMADI" _Nasıl yaaa uff yaa_
Uflaya puflaya sandalyeden kalkıp her şeyi baza mın altında sakladım. Ondan sonra Larosu bilekliğimin içine girmesine işaret ettim. Bilekliğimin içine girdikten sonra odamın kilitli kapısını açtıktan sonra mutfağa Hilal ablanın yanına gittim. Mutfağa yaklaştığımda kızartma kokusu aldım. Hızlı adımlarla mutfağa gittim
"Hııımmmm" Hilal teyze benim geldiğimi anlayınca ocaktaki kızartmayı bırakıp yanaklarımı sıktı "Ohh kuzum patates kızartmasını özledin mi" Kafamı yukarı aşağı salladım. Kızartmayı çok seviyordum.
Feride hiç izin vermiyordu nasıl şimdi izin vermiştiki "Baban sen kızartma seviyon diye hazırlamamı istedi" Sonra sesini kısarak "Feride tabiki bir şey diyemedi" ikimizde gülmeye başladık
"Ay kızartmayı unuttum dur kuzum şunu çıkarayım" Hilal teyze kızartmayı çıkardı yeni patesleri koydu bende onu izledim. Sonra canım sıkıldı dolapta ne var diye baktım tabi boş boş baktıktan sonra geri kapattım. Bir bardağa su koyup masaya geçip sandalyeye oturdum
"Kuzum odana geldim ama yoktun" Ağızımdaki suyla boğuldum öksürmeye başladım "Ah kuzum dikkat et iyi misin" "hıhı" "Ay dikkat neyse balkon kapında açıktı kapattım nerdeydin evin içindede bulamadım bahçeye mi çıktın yani mutfağa gelmeseydin birazdan kafayı yiycektim.
Ahmetide seni bulsun diye arabayla gönderdim acaba markete filan mı gittin diye Aradım telefonunda odandaydı" Hilal teyze işini bırakıp bana döndü hayır dercesine kafamı sağ sola salladım bardakta. biraz kalan suyu içtim "Dedim kız balkondan dışarı filan mı uçtu diy-" Ağzımdaki suyu dışarı püksürdüm yanlışıkla Balkondan dışarı uçmak mı
"Melisa kuzum iyi misin" "Heheğh" Masayı temizleyip sildim "Kuzum bu okula başladığından beridir sende bir şeyler var bak iyi misin "Hıhı" "Peki çok sıkmayayım ama bir şey varsa söyle tamam mı kuzum" "haha" Öpücük attım mutfaktan çıktım "Odana mı kuzum" "haha" "Tamam dikkat et"
Merdivenden yukarı odama çıktım odamın kapısını kapattım. Yatağıma girip uyudum. Uyandığımda saat 20:48 di odamın penceresi açık olduğu için perde üfür üfür uçuyordu tüm rüzgar bana galiyordu. Rüzgarı sevmeye başlamıştım. Komidi'nin üzerinden telefonu aldığımda 3 cevapsız arama 72 tane yeni mesaj vardı.
Watsappa girdiğimde SÜPER KIZLARRR (KAŞARLAR) gurubundan 72 mesaj 1 cevapsız görüntülü arama vardı. Bu gurup ne lan. Gurubun porofil fotorafına baktığımda kaşar emojisi vardı.
Abi bu gurubu kim kurdu. Katılımcılarına baktığımda 3 kaydetmediğim numara katılımcıların porofil fotoraflarına baktığımda biri yeşiliklerin arasına oturmuş bir adet Sera vardı. Sera gurup kurmuş o zaman diğer iki kişi Merve ve Eylül'dü. Diğer fotorafa baktığımda bir motosiklet diğer fotorafta ise taekvando sporunu yapan bir adet kız tamam bunlar bizim kızlar. Hemen numaralarını rehberime kaydettim. Sonra o 72 mesajı okumaya başladım
Sera: Kızlarrr yeni gurubumuz nasıl Melisa aramıza hoşgeldinnn
Merve: Hoş geldin Melisa
Sera: Melisa aradım cevap vermedin
Merve: Sera kızı rahat belki müsait değildir
Sera: Ama merak ettim
Merve: SERAAAA!!!
Sera: Pekii tamam buarada Eylül nerde
Eylül: Burdayım
Sera: Kanka sen nerelerdesin
Eylül: İşim vardı onları hallettim
Sera: Okey beybi kızlar görüntülü konuşalım mı
Merve: Ben müsaitim
Eylül: Banada uyar
Sera: Tamam Melisa da müsait olduğunda katılır
Görüntülü arama
(22 Dakikalık)
Görüntülü arama sonlandı
Kızların 72 mesajını üşenmeden okudum. Sera beni iki kere özelden aramıştı tüm mesajları okumayı bitirdikten sonra hiç cevap yazmadan telefonu kapatıp piyano'nun başına geçtim. Uzun süre piyano çalmaya devam ettim. Piano başından kalkıp masamın üstünde duran Pembe çocuk saatimi elime aldım saat 21: 49 du babam bugün geç mi gelecekti. Odamın kapısı çaldı. "Melisa canım sofra hazır gel. Kapıyı çalan Ayşe ablaydı. Ayşe ablaya kapıyı açtım. "Hadi ellerini yıka sofraya gel" Kafamı yukarı aşağı salladım lavaboyo girdim elimi yıkadım aynaya baktım uyuduğum için kahverengi saçlarım çok dağınıktı elimle onları düzelttim sonra yemeğe aşağı indim. Masaya geçtiğimde kimse yoktu Ayşe ablaya baktım. "Baban trafiğe takılmış geliyormuş. Feride hanımda yukarıda oda yeni geldi üstünü giyor" Masada duran kağıt kalemi alıp yazdım
Nereye gitmişti'ki ?
Ayşe abla kısık sesle "AVM ye"
Ay ciddimisin yine mi zaten haftanın 3 günü orda başka nereye gidicek ki
"Eve geldiğinde elinde 19 tane alışveriş çantası vardı dedi ki 886.000 lira harcadım çok az aldım biraz daha alsaydım dedi."
Neee yuh artık ananı daha ne istiyor bu kadın. 886 mı ay gerçekten normalde harcadı parayı da hesaplamaz bide eğer 886 'ya az diyorsa kim bilir fazlası nasıldır. Bu kadın israfçı ya amacı bizi batırmak galiba ay bir kurtulamadık
Hilal Teyze elinde yemekle geldi kağıdımı okudu "Öyle deme kuzum Ayşe kızı rahat bırak"
"Ne yaptım ana bir şey demedim ki" Bu Halleri çok komik ve güzeldi
"Yemek hazır mıı"
_Ay geldi sosyete kadın sosyeten batsın valla birde bağıra bağıra geliyor ay fenalık bastı şu kadını görünce ay bu yaşta tansiyonum çıktı ay Allahım yarabbim sen yardım et_ Ben içimden kendi kendime fenalık geçiriyordum
Uff
"Evet hazır Feride hanım"
"İyi Çetin nerde kaldı"
"Trafiğe takılmış geliyormuş hanımım"
"Ahmet almaya gitmedi mi" "Çetin bey tek başına geliceğeni söyledi"
"Hey Allahım ya...Patates kızartması yaptın mı Hilal" "Yaptım Feride hanım" "Akşam akşam kızartma da yenmez ki kız kilo alıcak" Ay beni çok düşünüyor sırtım "Neyse salata yaptın mı bana" "Yaptım hanımım" "Ee getir" "Hemen getiriyorum"
Hilal abla Feride nin salatasını almaya mutfağa gittiğinde kapı çaldı. Babam gelmişti Ahmet abi kapıyı açmaya gittiğini gördüm ondan önce ben koşarak kapıyı açmaya gittim.
masadan kalkarken Feride
"Melisa nereye!!" Ayşe abla elinde tepsiyle bana seslendi.
"Ablacım dikkat et düşcen"
Kapıyı açtım "Kızım" Babam ben kapıyı açtığım için şaşırmıtı. Babama sarıldım elindeki çantasını aldım kapıyı ardına kadar açtım içeri girsin diye. Babam içeri girdi anlımdan öptü sonra kapıyı kappatım ve salona geçtik. "Hayatım hoş geldin tarfiğe takılmışsın" "Evet sormayın hani İstanbulun bir yerinde her yer su altında kalmış ya o yüzden yollar tıkalıydı...Ee bir tanede robot da varmış Deniz kıyısında polisler onu inceliyor baya polis ekipleri helikopterler vardı her yer kıyamet kopmuş gibiydi. Allahım başımıza bir robot eksiti herhalde Amerikan filimlerine döndük. Ee zaten İstanbulun başlı başına trafiği var. Yani ama şu yeni iki kahraman olmasa buralar da su altında kalacaktı haberlere çıktılar" Yüzümde istemsizce bir gülümseme oldu "Evet gördüm canım bende bu sabah Alışverişe çıktım o zaman hepsini gördüm" "Dur ben ellerimi yıkayıp geliyorum"
"Tamam canım" Babamın çantasını koltuğun üstüne koydum ve masaya oturdum. "Yani Melisa ne zaman öğrenicen koşma diyorum sen bir hanım efendisin kibar olmalısın sen bir Karabulutsun" İlk defa soy adımdan soğudum. Yüzümü buruşturdum "Dikkatli olmalısın bugün seni leydi okuluna yazdırdım"
Gören sanıcak kıraliyet aylesinden geliyorum leydi okulu ne ya. Nasıl der bir bakış attım
"Hiç öyle bakma küçük hanım madem bir şey yaptığın yok en azından nasıl bir hanım efendi olunur onu öğrenirsin Dik dur Melisa! kalburun çıktı" Ayy günde 30 kere dik dur dik dur kalburun çıktı düz dur ay valla sıkıldım. Patates kızartma tabağını önüme aldım.
Ağzıma attım "Melisa yavaş ye baban gelmeden başlama" Çatalı tabağıma sertçe bırakıp ellerimi çeneme yasladım Ferde dik dik bana baktı takmadım bile. Babam salona geldi sandalyeye oturdu Ayşe abla ve Hilal abla yemeklerimizi önümüze koydu sağ olsunlar.
Yemek yemeye başladık. Babam çorbasını bırakıp konuşmaya başladı. "Hanımlar bugün çok önemli bir toplantım vardı Salihlerle ortaklık yaptık yeni bir proje üzerinde çalışıcaz haftaya'da Salihlerle beraber Canadaya gidiceğiz Canadada bir şirketle anlaşma yapıcaz üç şirket harika bir proje üstünde olacağız." "Ay harika bir haber" "Evet canım Salih bizi bir restoranda yemek yemeye davet etti yarın akşam saat 20:00 de restoranda gideceğiz güzelce hazırlanın tamam mı"
Kağıda
Salih kim baba
"Salih benim yakın arkadaşım kızm Salih Aktoprak hatta onun oğlu da sizin okulda Berk tanıyorsundur senle aynı yaşta kardeşininde arkadaşıydı."
Ananı avradını sülaleni küfrettircekler bana
Baba ben gelmesem olmaz mı Ödevlerim de var
"Kızım gelmen lazım neden gelmek istemiyorsun ki Ödevlerinden değil bu başka bir şey yoksa senin 140 sayfa ödevinde olsa sen en fazla 2 saate yetiştirirsin. Zaten hafta sonu yaparsın merak etme hem çok evde kaldın kızım olmaz böyle bir dışarı çık gez senin yaşındakiler eve adım atmıyor. Sen odandan dışarı adım atmıyorsun. Kızım evde bile gezinmiyorsun hayalet gibi takılıyorsun yapma kızım iş yemekleri olduğunda bile gelmiyordun hep kardeşin geliyordu artık gelmen lazım bizim ailemizi kim temsil edicek kızım"
Ailemizi kimsede temsil etmeyi versin canım. Off ne yapıcam Ya ben kıraliyet ailesinden filan mı geliyorum haberim yok bu ne ya temsil edicekmişim birde Berk diyor Allahım zaten çocuğa rezil olduk iyice rezil olalım.
Baba ben gelmek istemiyorum sana saygım sonsuz baba tabi ki her isteğini yerine getiririm ama bu isteğini yerine getiremem okuldan kimseyi görmek istemediğim için gelmek istemiyorum
Babama kağıdı uzattım ve yemek yemeye devam ettim
Patatesler harika olmuştu hepsini bir güzel sömürdüm
"Olamaz Melisa gelmen lazım Salih amcan seninle tanışmak istiyor yarın akşam sende geliyorsun konu kapanmıştır"
Kafamı sağa sola salladım
"Hayır Küçük hanım yarın gelinicek" Babamda bende bir yandan yemek yiyorduk bu sefer bu sofradan ayrılmıycam şu patetesleri bitirmeden olmaz bu ne ya hep yemeği bitirmeden kalkıyorum aç kalıyorum sonra hasta oluyorum vehh Gururummuş kimseye trip atıcak havamda' da değilim
"Yarın güzel ,şık ve hanım efendi ol Melisa tamam"
Hiç bir şey demeden yemeğe devam ettim.
Yemeğimizi bitirdik babam ve Feride televizyonun başına koltuklara geçtiler haberi açtılar bende Hilal teyzelere yardım ettim. Gerek yok filan deseler de onları dinlemedim ve yardım ettim. Baktım ki televizyonda ben ve Clax vardı
Havada uçarken çekmişlerdi beni Polis arabasına binerken megafola bağıran polisle konuşurken görüntülerim vardı
"Yoksa işim gücüm var Arabaya biniyoruz değil mi" Elimi başıma koydum rezilsin Melisa Air olduğunda bile aynısın
"Bak bak Feride Polis şok oldu"
"Ee bu kadar çabuk ve kolay olcakalarını nereden bilsinler"
"Gerçekten niyetleri iyiyse eğer ve şehrimizi korumak istiyorlarsa korusunlar baksana şunlara acaba gerçekte nasıl bir hayat yaşıyorlar bak bak kız bildiğin uçuyor...sağol Kızım" Ayşe abla Babamla Ferideye çay ve meyve götürmüştü
"Bazı yerlerde diyorlar ki robot olabilceklerini söyliyorlarmış yani bir insan nasıl uçsun bencede robotlar yoksa gözümle görsem bile hayatta inanmam hangi insan topraktan bitkileri çıkarabilir hangi insan hortum çıkarabilir hangi insan gök yüzünde uçabilir ben inanmıyorum doğrusu gözümle görmeden olmaz bugün köprüde uzaktan gördüm ama inanmadım yakından görücem öyle"
Kör mü bu kadın ben neciyim burda hiç bir insan zaten hortum çıkaramaz bizim yaptığımı- neyse ben kime konuşuyorum hepsi içimden.
Mutfağı toparlamaya yardım ettim Ayşe abla yanıma geldi. Ayşe abla siyah dalgalı saçlı mavi gözlü beyaz tenli 19 yaşında çok tatlı ve güzel bir kızdı. Ablam gibiydi o benim aksine çok sosyel maceracı özgür olmak isteyen bir kızdı istediği meslek ise bir turda rehber olmaktı dünyayı gezmek yeni yerler keşfetmek isteyen bir kızdı.
"Bende o kız gibi uçmak için neler vermezdim hem havalı hemde şehri kurtarıyon üstüne üstlük özgürce uçabiliyorsun onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki" Bilekliğime dokundum "Hayeller gök yüzünde uçmak hayatlar mutfakta tabakları makinaya dizmek neyse buna da şükür...Sen otur zaten bitti"
Elimden bulaşıkları aldı bende ondan alıp makinaya dizmeye devam ettim
"Melisa kuzum sen otur"
Kafamı sağ sola salladım ve onlara yardım ettim
Hilal Teyze iş bittikten sonra
"Kızlar iş bitti siz geçin Ayşe Melisaya yarın için kıyafet seçmesinde yardımcı ol"
"Tamam Anne gel Melisa kıyafet seçelim" Ayşe abla elimi tuttuğu gibi hıpızlı odama götürdü. Beni yatağıma ottuturdu. "Melisa izninle dolabını açıyorum." Kafamı yukarı aşağı salladım. Dolabımı açtı. "Evet açtım."
Ayşe ablanın yüzü soldu eline bir kaç pantolon ve Kazak aldı "Melisa hiç elbisen yokmu kızım bunlar ne. Ya pantolon ya kazak yada tişört bu ne sana acil alışveriş yapılması lazım yarın alışverişe gidiyoruz." Yataktan kalkıp dolaptan yeşil ince bir kazak ve bir kot pantolon aldım onları yatağıma koydum sonra komidinin üstünden kağıt kalem alıp yazmaya başladım
Bunları giyicem yeşil bir toka takıcam zaten zorla götürülüyorum bari ne giycegime ben karar vereyim hoş baloya yada düğüne gitmiyorum yani
Ayşe abla kağıdı okudu
"Olmaz Melisa yarın alışverişe gidiyoruz konu kapanmıştır ben aşağı iniyorum saat geç oldu sende uyu iyi geceler" Odamın ışığını kapatıp çıktı Böyle lak diye kaldım. Bilekliğim karanlıkta altın sarısı renginde parlıyordu Laros yapmıştı _Sağol laros_ Birazcıkta olsa oda aydınlanmıştı. Odamın ışığını açıp kıyafetlerimi dolaba katlayıp kaldırdım. Pijamamı giydim dişlerimi fırçaladım komidinin üstündeki gece lambamı açtım. Odanın ışığını söndürüp sonra yatağıma yattım. Larosta bilekliğimdeki ışığı söndürdü. Ve ben de uykuya daldım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.07k Okunma |
184 Oy |
0 Takip |
25 Bölümlü Kitap |