6. Bölüm

5.BÖLÜM CEZA

Rynialight
rynialight

   

...

 

5.BÖLÜM CEZA

 

Kural 5: Hedefine her zaman adım adım basamak basamak git

  

Selin ve ben müdürün odasında ayakta duruyor başımızı yere eğerek tabana doğru bakıyorduk. Selinin patlattığım dudağı kanaması durmuş sadece kuru kan lekeleri kalmıtı. Selin boğazımı sıktığı için boynum boğazım kızarmıştı. Yutkunamıyacak hale gelmiştim. Daha yeni nefes almaya başlamıştım. Açelya ve Ada revirdeydiler. Açelya'nın yanında Sera duruyordu. Adanın yanındada Deniz vardı.

Adanın başına çok kötü vurmuştum ama hak etti. Açelyaya geldiğimden beri kızı mahvetmişti. Müdür bize baktı Biz ayakta başımız yere bakıp öne eğiyorduk

 

"Hadi Selini anladım Selin hep sıkıntı çıkarıyor ama Melisa sen neden kavga ettin kızım ikinci günden."

Seline baktı kızın dudağındaki yarayı gördü sonra müdür şaşkın bir şekilde bana döndü "Kızım arkadaşının dudağınımı pattlatın tövbestağfirullah Melisa ne yaptın kızım"

 

Ne demiştim ben size Dışardan nayıf sakin saf bir kıza benzediğimi ama aslına içimde bir canavar olduğunu söylememişmiydim. Tamam iyi biriyimdir. Ama şiddettede zorbalığa da kötülüğede karşıyım. Sevmediğim şeyler

Kin

Öfke

Yalan

Nefret

İhanet

Zorbalık

Kıskançlık

Ve dahası tüm kötü şeyleri sev-mi-yo-rum.

 

"Melisa neden yaptın kızım. Arkadaşının neden dudağını patlattın"

Selin güya ağlıyordu. Keşke ağlamayıda becerse.

"Hocam Melisa çok kötü tokat attı" O Osmanlı tokatı canım "Çok acıdı"

Ooohh iyi yaptım

"Hocam beni ittirdi"

Sinsirella

"Karnıma tekme attı"

Vehh Yani o kadarda acıtmadım

"Dünde vurdu"

Yalancı sanki sana mı yaptım. Adaya yaptım ne yaptıysam hem niye dünü bugüne karıştırıyon.

 

Müdür bir bana bir seline baktı. Müdür ellerini başına koydu. Selin kendi kendine konuşuyordu.Adamın başı şişmişti

"Selin yeter!!" Müdürün bağırmasıyla sarsıldım. Selin donuk halde müdüre baktı Korkmuştu anlaşılan "Selin Melisa öyle bir kız değil hepinizden daha sakin,düzgün tertipli,edepli ve çalışkan bir öğrenci"

 

"Hocam daha dün gelmiş bir öğrenciden nasıl bukadar emin olabiliyorsunuz?" Müdür bana baktı gözlerimle müdüre yalvardım

-lütfen hocam lütfen yalvarırım lütfen söylemeyin-

 

Müdür bir bana bir Seline bakıyordu en son Seline dönüp nefes verdi. "Selin senin okulda ne işler çevirdiğini bilmiyormuyum sanıyorsun. Ada bir sen iki. Bak sen kendi ağzınla söyledin daha dün gelmiş bir kız size ne yapabilir" Selinin rengi soldu

 

_Yanlış oldu hocam ne yapmayabilir. Düşünelim şey eğer benim gibi biriyse ki kimse benim gibi olamaz ama diyelim ki benim gibi ve bunlar gibi saçma sapan insanlarla karşılaştıysa benim yaptığımı yapardı. Masum bir kız ol Melisa masum rolü yap canım herkes sana inanır ve kendini savun hadi Melisa al kalemi yaz kızım._

 

Müdürün önündeki koltuklardan birine oturup cebimden kalemi çıkaracaktım ki kalemim düşmüştü _Of bu sefer de kalem mi gerçekten mi_ Elimle kalemleri işaret ederek hocanın masasındaki kalemleri almak için izin aldım. Hoca kalem verdi ve yazmaya başladım.

 

Hocam arkadaşımızı dövüyorlardı baktım kimse bir şey yapmıyor ben bari bir şey yapayım Selinde üzerime gelince yani hem ayrıca Selin beni duvara yapıştırdı boğazımı sıktı ama ben bir şey demiyorum sanki boğazım çok iyiymiş gibi yani kusura bakmayın ama yani Selin nin dudağını patlatmış olsam da benim rahatsız olan boğazımla zor yutkunuyorum. Özür dilerim hocam ama ben sadece arkadaşıma yardım etmek istedim oda benim de üzerime gelmeseydi ama sizden özür diliyorum bir daha böyle bir şey olmayacak

Uzun uzun yazdıktan sonra müdür sesli bir şekilde okudu Seline baktım bir kağıt daha çıkarıp

 

Tabi Selin ve arkadaşları bana veya başka birisine bir şey yapmazlarsa bir daha böyle bir şey olmayacak:)

 

Evet gülen sürat koydum melek gibi gözük kızım. Müdür kağıdı okurken tekrardan ayakta duran Seline baktım bana çok sinirliydi içindeki ateşi hissedebiliyorum. Büyük ihtimal beni nasıl öldüreceğini düşünüyordu. Alışıktım ölüme onlarda böyle şeylere alışık zaten. Seline baktım. Başımı yan çevirerek dudaklarımı yukarıya kıvırdım. Hafif bacak bacak üstüne attım

Müdür görmesin diye.

 

Hiç mi korkmuyorsun Melisa diye sorarsanız hayır ben kaostan beslenen bir kızım intikam soğuk yenen bir yemektir ama ben yemeğimi sıcak severim. İntikam vakti

 

Müdür ikimize baktı oturduğum sandalyeden kalkıp Selinnin yanına döndüm. Müdür yüksek sesle "Biri bana bu konuyu net bir şekilde açıklasın hemen ve dün ne oldu hepsini anlatın" Selin yalan söylesede herşeyi müdüre düzgün ve doğru cevaplar vererek anlattım.

Selin bana sinirlensede herşeyi anlattım. Müdür konuyu anlamış ve kafasında bir soru vardı. Bana dönüp "Şuanda Ada ve Açelya revirde mi" Kafa salladım "Aynı odada" kafamı tekrar salladım "Söyleyin onlara hastaneye gitsinler ikisi de iyileşsin öyle bu konuyu uzun uzun konuşacağız siz ikinizde okuldan 3 gün boyunca uzaklaştırıldınız.

Pazartesi günü okula gelebilirsiniz. Çıkabilirsiniz kurul toplantısı filanda yok bu senedeki kurul üyelerini seçmedik şimdi çıkın."

Müdür eliyle kapıyı gösterdi _Buyrun şimdi cenaze namazına hayır yani okuldan uzaklaştırmak ne demek ben yani ben nasıl._ Selin önden çıktı tam kapıyı kapatıp çıkacaktım ki müdür "Melisa gel kızım bi" Seline baktım koridorda beni bekliyordu büyük ihtimalle beni öldürecekti. Müdürün ofisine geri gittim kapıyı kapatıp müdürün karşısına geçtim "Melisa bu okul senden ve ailenden özür diliyor ve sen uzaklaştırma almıycaksın okulda varmışsın gibi göstericez. Sen ileride büyük doktorlar sağlıkçılar yetiştirecek bir profösor adayısın. Ülkemize senin gibilere ihtiyaç var kızım. Zaten bu olayda kötü bir şey yapmamışsın aksine arkadaşına yardım etmek istemişsin ama şiddete şiddetle karşılık vermişsin bu çok kötü lütfen böyle bir durumla karşılaştığında zaman hocalarına anlat olurmu."

Kafamı salladım. Hocanın masasından kalem için izin istedim. Kalemi alıp

Teşekkür ederim hocam hocalara söyleyeceğim

Tamam kimseye bu durumu anlatma pazartesi okula gel ama derslerini yapıcaksın normalde kimse böyle bir şey yapmaz en iyi sen rapor al en azından raporlu gözükürsün raporu bugün hallet olurmu"

Başımı salladım "Arkadaşını al revire gidin ikiniz de çok kötü olmuşsunuz ve kavga etmeyin lütfen nolur"

Merak etmeyin ben kavga etmem ama onlar eder İzninizle Açelya ya bakmam lazım kolay gelsin hocam

Hoca elini kapıya doğru gösterdi odadan çıktım. Selin yoktu kızlarda yoktu. Selin büyük ihtimal revirdeydi. _Olamaz hayır_ Revire koştum. Revir kapısını patt diye açtığımda revirdeki herkes korkmuş ve şaşkınlıkla bana bakıyordu _ovv_ Revir baya kalabalıktı ve herkes bana bakıyordu Deniz,Sera, Ada,Selin,Merve,Eylül,Açelya Ayaz,Bora ve Nesrin abla hepsi bana bakıyordu. Açelyanın yanına gittim Açelyayı çok tanımasamda kızın iyi merhameti herkesi geçiyordu. Belkide şiddete uğrayan taraf olduğu için böyle düşünüyordum. Ona üzülüyordum.

Merve Açelya yatağının diğer tarafından bana bakıyordu "Melisa iyi mısın boğazın çok kötü morarmış" Merve'ye döndüm elimle iyi olduğumu söyledim.

Odanın diğer tarafında duran Ayaz'ın telefonu çaldı hepimiz ona döndük _Nasıl bir telefon müziği bu._ Ayaz telefonu açtı "Efendim Evet geldi burda hadi gelin sizde tamam sakin gelin oğlum hem sana noluyor kendine gel hadi bekliyoruz"

Ayaz telefonu kapattı anlamadım Ayaz Boraya bakarak "Geliyorlar" Kim geliyor Seline baktım Adanın yattığı yatağın yanında dikilmiş bana bakıyordu Adanın yatağının diğer tarafında bir sandalyede oturan Deniz ve yanıda duran Bora Ada'ya bakıyorlardı. Ben ve Sera Açelyanın yatağının sol kısmında Merve ve Eylül ise sağ tarafında ayakta duruyorlardı. Nesrin abla Seline seslendi "Selin gel şu yüzündeki yarayı temizleyelim" Patlak dudaktan bahsediyordu Selin gözleriyle bana bakarak sanki _Bu burda bitmedi_ diyordu.

_Tamam canımm._

Selin Nesrin ablanın yanına gitti. Açelyaya döndüm. Açelya bana bakarak yorgun bir sesle "İyiyim" Elini başına koyarak "Uf sana yine borçlandım"

"Ay sen çok komiksin" Yan yatağa baktım Ada kendi kendine konuşuyor Açelyayı sinir etmeye çalışıyordu. Hayır bu halinle bile nasıl devam ediyor aklım almıyor. Açelya'yla umursamadık bile Revir kapısı açıldı. Berk ve tanımadığım bir öğrenci bir dakika bu öğrenci Denize çok benziyor acaba kardeşi falanmıydı. İkizi filan ikizmi ay bu kelimeyi duymak istemiyorum. Berk bana doğru koştu aramızda 4 adım mesafe vardı "Melisa iyi misin" Ne yani bu çocuk benim iyi olup olmadığımı mı soruyordu kamera nerde. Ayağa kalktım garip bir ifadeyle ona baktım. Sorusuna karşılık kafamı sallayarak onayladım. Nefes verdi kalem bulup mini defterime yazı yazıp Berke uzattım.

Niye hepiniz buradasınız birazdan ders başlıyacak

Berk önce içinden okudu sonra herkes duyabilsin diye dışından sesli bir şekilde okudu.

Sonra bana döndü "Çünk-" Deniz araya girdi "Çünkü Adayı ve Açelyanın durumunu öğrenmek için. Ada kendine geldikten sonra biz sınıfa gidicez siz ne yaparsanız yapın" Umursamaz bir tavır gösterdi sonra Berkin yanında duran çilli çocuğa seslendi "Emre çantamı getirmedim mi" çocuk eline baktı kafasını başına koydu "Unutmuşum" Deniz sinirli bir sesle "Aferin şaşırmadık" Deniz kollarını göğsünün üstünde bağladı. Merve yanıma gelerek benim kafa karışıklığı mı anlamış ki bana herkesi tanıtmaya başladı

 

"Melisa bu beyler Okulmuzun popilir çocuklarıdır" Merve sesini incelterek dalga geçer gibi konuşmasına sinirlenen Ayaz öfkeyle Merve'ye baktı

Merve kıkırdayarak anlatmaya devam etti "Bu arkadaşımız Emre gurubun sessizi ve çalışkanı" Aynı Deniz gibi kızıl saçları olan çilli beyaz biriydi. Emre çekinerek selam verdi tebessüm ederek karşılık verdim.

"Bu arkadaşımız ise Ayaz. Tam bir asi ve karşına almak istemezsin" Bir kahkaha kopardım parmağımla Ayazı işaret ettim _Bu mu_ der gibi Merve ciddi bir ses tonuyla "Ne oldu Melisa" Hem gülüyorum hemde kâğıda yazıyordum

En son kendisi bir koşu yarışında çok emindi ve yenilgiye uğradıda.

Merveye kağıdı uzattım Ayaz hemen heyecanla "Ne yazıyor ne yazdı... Merve söyle çatlatma insanı"

Merve kıkırdıyarak Ayaza döndü ve sesli bir şekilde yazdığım kağıdı okudu

Ayaz bana dönerek "Bu hiç komik değil Melisa" Hehe der gibi elimi salladım Merve davam etti bu arkadaşımız Bora" Bora elini salladı "Merhaba"

Merve konuşmasına devam etti

"Bu arada Bora, Emre, ve Deniz Üçüz farkettin mi bilmiyorum"

Nasıl yani Deniz ve Emre'yi anladım ama Bora kardeşlerine hiç benzemiyordu. Deniz ve Emre'nin saçı kızıl ve ikisinin de çilleri vardı. Ve ikiside beyaz tenliydi. Bora ise koyu sarı saçlı az çilli ve buğday tenliydi. Kim derdi de üçü de kardeş.

 

"Bu arkadaşımız Berk zaten biliyorsun. Gurubun sakini insan seçen ve herşeye üsten bakan biri" "Merveee" Dişlerini sıkan Berk Merve'ye susmasını söylüyordu "Tamam tamam. Bu beşli ay pardon bu dörtlü okulda çok sevilir" Merve kulağıma fısıldadı "Bilgine Berk genelde kimseyle konuşmaz ve seni üzerse bir şey yapma umursama geç gitsin bazen huysuz olabiliyor" Berke baktım aksine çok sakin birine benziyordu ama onun hakkında konuştuğumuzu anlayıp önce Merve'ye sonra bana bakıp o ela gözleri

-Hayır inanma hatta buradaki kimseye inanma burdan kaç- diyordu.

Gözleriyle sanki benle konuşuyordu. Berke baka kaldım "Melisa iyi misin" Merve'nin dürtmesiyle kendime geldim. Bora bir elini Deniz'in oturduğu sandalyenin sırt arka kısmını koyarak "Melisa hep böyle donar kalır mısın" "Boraa" Dişlerini sıkarak konuşan Seraya baktım Bora çekinerek "Ne? Ne dedim"

Sorusunu yanıtlıyacakken zil çaldı. Nesrin abla ve yarası sarılmış Selin yanımıza geldi

 

"Çocuklar hadi gidin zil çaldı ben Ada ve Açelya ile ilgilenirim Selin sende şurdaki yatakta yat ablacım Melisa ablacım boğazına bir krem sürelim tamam mı" Gerek olmadığını anlatmaya çalıştım

Dinlemedi benide bir hasta yatağına yatırdı. Ada yatakta kendinden geçiyordu başı ağrıyıp duruyordu. Açelya ise sakinleştirici ile uyuyordu başına darbe almadığı için Nesrin abla uyumasına izin vermişti. Selin ise kapının yanındaki yatakta uzanıyordu bana kötü bir şey yapmak için fırsat kolluyordu bundan emindim. Bende Açelya'nın sol tarafındaki yatağa oturdum. Diğerleri burda kalmak için ısrar etse bile Nesrin abla Merve ve Deniz hariç hepsini sınıflara gönderdi. Merve bir sandalye alıp Açelya ve benim yatağımın arasındaki yere sandalye koyup oturdu. Merve ikimize refakatçi olacaktı. Denizde Ada ile Seline rafakatçi olacaktı. Diğerleri sınıflarına giderken Nesrin abla boğazıma kırem sürmeye başladı. Nesrin ablanın üzerideki parfüm kokusu çok güzeldi.

_Çok tanıdık geliyor...bu annemin parfümü_ Hemen bir kağıt alıp Nesrin ablaya verdim

 

Nesrin abla parfümün ismi ne çok hoşuma gitti

 

Nesrin abla gülümseyerek cevap verdi "İsmi beyaz nefes"

 

Her yerde satılıyor mu kolayca bulabilir miyim

 

"Her yerde satılıyor rahatça bulabilirsin"

 

Teşekkür ederim Nesrin abla:)

 

"Rica ederim datlım"

 

Datlım? datlım bu kelimeyi kulanmıyacaktın abla Gözümden düşen yaşları durduramıyordum

 

"Melisa ne oldu" Nesrin abla ne olduğunu anlamaya çalışıyordu Merve tedirgin bir sesle "Melisa" Selin karışı yataktan bana bakarak "Bu kız hep ağlar mı niye ağlıyor" Deniz Adanın yanındaki sandalyeden kalkıp "Melisa mı ağlıyor" Ağlamam durmuyordu.

_Hayır geçmişi hatırlamak istemiyorum o kelimeyi duymak istemiyorum hayır olmaz_ Nesrin abla sırtıma hafif hafif vurarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu Merve üzgün üzgün bana bakarak "Melisa neden ağlıyorsun"

 

...

 

10 dakika kimseye hiç bir şey demeden ağladım Açelya hala uyuyordu Ada'da uykuya dalmıştı Selin benim ağlamamı duymamak için kulaklık takmış telefonla uğraşıyordu Nesrin abla bilgisayardan işlerini hallediyordu bir yandanda ikide bir gelip bana kırem sürüyordu. Deniz lavaboya gitmişti Merve ise sandalyede uykuya dalmıştı. Onun karşıdaki Selinin yanındaki yatakta yatmasını istedim ama istemedi. Bi 10 dakika sonra kendimi uykuya teslim ettim.

 

...

 

Uykudan uyandım zar zor yutkunuyordum. Revirde sadece Nesrin abla,Ada,Açelya ve ben vardım Açelya uyanmış uzanıyordu. Ada ise hala uyuyordu. Açelya benim uyandığımı görüp uzandığı yataktan doğrulup bana döndü

 

"Günaydın uyuyan güzel nasılsınız sağlığınız yerindedir umarım" Açelya kıkırdıyordu Esnedim yatağımın sağ tarafında olan komidinin üstünde duran kağıt kalemi aldım

Sana da tünaydın Sağlığımı sorarsanız iyi olmaya çalışıyorum teşekkür ederim yanlız NEDEN KAVGA ETTİLER SENİNLE HEMEN ANLATIYORSUN HEMEN!!!!!

Kağıdı okuyan Açelya kağıdı okurken gülümsemesi yavaş yavaş soldu. Kağıdı yatağının üzerine koydu. Ellerini yorgının üzerine deyarak

"Boşver. Ama sen bir daha kavgalara girme boğazının halini görmüyormusun mosmor kimsenin zarar görmesini istemeyiorum"

Ayağa kalkıp komidinin üstünden kağıt aldım ve Açelyanın yatağına oturdum

Açelya ama sen zarar görüyorsun kendini savunman lazım yapma artık. Neden Öğretmenlere söylemiyorsun. Açelya dün geldim sana yapmadıkları şey kalmadı artık kendine gelmen lazım. Anlıyon mu beni?

"Melisa lütfen karışma. Ben intikam almak isteyen biriyim"

Son cümleyi Ada uyanıp duymasın diye sesizce söylemişti. Nasıl yani intikam derken Açelya intikam mı almak istiyordu ama neden. Ada dan mı intikam almak istiyordu

 

Ada'dan mı intikam almak istiyorsun

"Hayır"

Kimden peki

"Selin'den"

Ama neden?

"Kardeşimin canına kıydı"

Nee Kardeş mi?

_HAYIR HAYIR OLMAZ DEME BANA BUNU_

 

Başıma ağrılar giriyordu. Her yer dönüyordu. Başımı tuttum.

 

"Melisa iyi misin ne oldu"

 

Zar zor kağıda yazı yazmaya çalıştım.

 

İyiyim merak etme sadece başım döndü

"Emin misin?"

Evet sen devam et Selin nasıl yaptı bunu

Açelya iç çekti "Kardeşim Ayça ben ve Selin aynı orta okula gidiyorduk. Ayça benim aksime daha sosyel ve daha enerjikti. Dışa dönük bir kızdı. Hayatı seven kızdı her şeye rağmen mutlu olmayı başarıyordu"

 

"Kızlar benim bir kaç işim var gelcem birazdan tamam mı" İkimizde Nesrin ablaya baktık

"Tamam abla biz zaten buradayız" Açelyayı onayladım

Nesrin abla revirden çıktı Açelya devam etmesini istedim

"Devam ediyorum. Bir okul günü öğlen arasında Ayça kantine gitti. Benimde gelmemi istemişti...keşke gitseydim"

 

Açelya'nın gözleri doldu "Sonra yani öğrendiğim kadarıyla Selin ve çetesi kardeşimi arka bahçeye sürükleyip zorbalık yapalım derken öldürmüşler. Olay yerinde sadece cesedi vardı. Her yer kanla doluydu kimse kimin yaptığnı bilmiyor. Kardeşimin binadan düştüğünü düşünülüyor herkes sorgulandı suçlu çıkmadı. Kamera kayıtları yoktu çünkü o ay kameralar bozuktu hiç bir iz yoktu nerde kim nasıl neden yaptı bilinmiyor. Vücudunda her hangi bir kesik veya vurulan bir yer yoktu. Onu binanın tepesinden aşağı atmışlardı"

 

Açelya iç çekti "Kendim bir liste yaptım suçlular listesi. Okuldaki müdüründen tut hadamesine kadar okuldaki tüm öğrenciler de dahil herkesi kendim sorguladım ama okulda Ayçayı herkes çok severdi. Ayça tanımadı birini görse bile o insanı neşenelendirmek için elinden geleni yapardı okulumuzun neşe kaynağıydı. Herkes ona bayılırdı bir düşmanı bile yoktu. Her teneffüs en az üç mutsuz öğrenciyi hayata döndürür mutlu ederdi. Ama son zamanlarda Selin ve tayfası hep kardeşimle uğraşıyordu. Ayça onları takmadığı için bu durum onları daha çok sinir ediyordu. Ayça ve Selin ve tayfasının çatışmasını bir tek ben biliyordum. Ayça bana anlatmak istemesede ona anlataması için yalvarıyordum yüzündeki morluklar, ayaklarındaki yara izlerini bir tek ben biliyordum. Ayça böyle şeyeleri dışarıya vurmazdı o yüzden hiç kimseye söylemezdi" Açelya ya bir gözümü kısarak baktım

"Sen kimse değilsin o yüzden sana anlatıyorum yoksa birisine kolay kolay bir şey anlatmam"

Kıkırdıyarak devam etti

"Okuldaki kimse Selin ve Ayçanın arasındaki sürtüşmeyi bilmiyordu. Selinin çetesi ve ben hariç çete dediğimde Selinle beraber Dört kişi filanlar öyle büyük bir şey değil hee. Neyse"

 

Açelya bu olayı atlatalı 3 yıl olmuş ve artık bu duruma alışmış gibi rahat bir şekilde anlatıyordu. Arada gözleri doluyor burnunu çekiyordu. "O yüzden okuldaki kimse Selinin suçlu olduğunu bilmediği için sorguda bir şey diyemediler kimse bilmiyorki. Ama Selin sorguda çok rahat yalan söylediğine eminim çünkü Selin tam yalan söyleme uzmanı en iyi polisi bile kandırır."

 

Müdür hariç. Müdür onun yalan söylediğini anladı

 

"Çünkü adam alışmış yani. O yüzden müdür için sıkıntı yok. Zaten müdür tam yalan avcısı yalan söyledinmi tak anlar. Yani napıyormuşuz yalan söylemiyormuşuz. Neyse bu arda sana güvendigim sanıyorsansanma sadece içimdekileri birine anlatmak istediğim için anlattım. Ben kimseye kolay kolay güvenmemem ama iki gün boyunca bana yardım ettiğin için sağol. Benim yüzümden zarar gördün kusura bakma"

Desene ikimizede kimseye kolay kolay güvenemiyoruz

Buarda artık kendini savun

Yoksa böyle Selini yenemezssin

 

"Tamam tamam kendimi savunmayı öğrenicem"Durdu durdu düşündü

"Ama nasıl"

Kendimden emin bir şekilde dik durdum. Kağıdı alıp yazdım

 

Ben neyim burda

"Sen bir dakika sen bana savunmayımı öğreticen"

 

Revir kapısı bir anda açıldı

"Biri savunma mı dedi"

...

 

İki saat önce

Revir yatağında bir oraya bir buraya dönerek ağlayıp duruyordum bit türlü geçmişimden kurtulamıyordum. Merve ise sandalyede duruyor beni izliyordu oda üzgündü

"Melisa ağlıya ağlıya bir hal oldun bak kendini düşünmüyorsan Açelyayı düşün Ada da uyancak"

Selin kulaklıkla müzik dinleyerek uzanıyordu Denizde lavabodaydı Açelya ve Ada hala uyuyordu Nesrin abla bilgisayardan işlerini hallediyordu. Ağlamam durmaya başlamıştı derin nefes alıp vermeye çalıştım en son kendime geldim.

Merve neden ağladımı sordu önemli bir şey olmadığını söyledim. Merve ısrar etsede hiç bir şey anlatmadım. Kendime geldikten sonra yatağımın yanındaki komidinin üzerinde duran kağıt kalemi alıp yazmaya başladım.

Merve Açelya kendini savunamuyor onun için ne yapabiliriz kendini savunması lazım

Merve kağıdı okuduktan sonra bir düşündü "Birincisi sen onun için ağlamıyorsum o konuyu sonra konuşucaz ikinci benimle savunma kursuna gelse olmaz mı?"

 

Ne sen kursa mı gidiyorsun?

"Evet benim gittiğim Taekwondo kursuna gelsin orda dövüş yok onun yerine kendini savunarak karşısındaki insanı devire bilir kendini savunabilir. Bence en iyi çözüm bu. Hem gözümün önünde de olur. Ona yardım ederim. Aklında başka fikir yoksa tabi."

Sanırım seninle kursa gitmesi daha mantıklı Açelya ile bunu konuşalım seninle kursa gelsin

 

"Tamam Ama önce Tamam Ama önce sen bi uyu çok yoruldun"

Tamam sende şurdaki boş yatakta dinlen

"Bir şey olmaz. İyiyim hadi artık uyu çabuk."

Mervenin ısrarından bi 10 dakika sonra uykuya daldım

 

...

 

"Bir dakika sen bana savunmayı mı öğreticen

Revir kapısı bir anda açıldı

"Biri savunma mı dedi"

Gelen Merveydi

Kalemi alıp yazamaya başladım

 

Ben değil Merve öğreticek

Merve yanımıza geldi Elimle Merve'yi gösterdim

"Aslında ben öğretmiycem öğrenmene yardımcı olcam.

Benimle berber Taekwondo kursuna geleceksin sana orda kendini savunmayı öğretecekler. Sen de saldırılara karşı kendini savunabilcen. Ne diyorsun gelmek istermisin"

Açelya düşündü ona zorbalık yapan ve yatakta uyuyan Ada ya baktı. Sonra bir bana bir Merve'ye baktı. Nefes alıp verdi.

"Tamam seninle kursa gelicem" Merve Ellerini çırptı "Harika"

"Ama bir şartla" Açelyanın cümlesi Merveyi beni şaşırtmıştı "Nedir o"

"Üçümüzün dışında kimse bilmiycek Sera, Eylül filan kimse bilmiyecek anlaştık mı"

 

ANLAŞTIK

 

Bölüm : 05.11.2024 16:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...