
BAÅžLIK
ÅžEBNEM 2
"Noluyor lan burdaa! .
diye kükredi maraz ali.
Askerde o kadar çok bağırmış o kadar çok çatışmaya girmiÅŸti ki sesi daÄŸları inlettigi gibi ÅŸimdide köyü inletiyordu.
Elindeki odunu yere bırakmadan önce, önünde ki adamın yollarını kesen adamlardan hangisinin olduÄŸunu bilmeden adamın sırtına indirdi ÅŸebnem . Odun ikiye ayrılırken adam yüz üstü çoktan uzanmıştı .Nefes nefese kalmış olan ÅŸebnem kendini toplayıp , kızgın bir o kadarda tok sesle konuÅŸtu .
"N -ne mi oluyor ! Bu ÅŸerefsizler utanmadan laf atıyor bize ,yetmiyormuÅŸ gibi birde yolumuzu kesiyorlar . Biz bunlar yüzünden yürüyemiyor en nefret ettiÄŸimiz ÅŸeye baÅŸ vurmak zorunda kalıyoruz ÅŸiddet!.
Evet bizi buna bu ÅŸeref yoksunu haysiyetsizler zorluyor çünkü, kendimizi ancak bu ÅŸekilde koruyabiliyoruz. !"
Etrafta sesler uÄŸuldamaya baÅŸladı. Åžimdiye kadar sesleri çıkmayan insanlar fısır fısırdı . Sahi bu kalabalık ne ara burda vardı. Ne ara toplanmıştılar.
"Kesin lan sesinizi siz ne bok yiyordunuz bu itler laf atarken!. "
Ara sokaktan kükreyen maraz ali'nin yüzü gözükmeye baÅŸladı.
Duraksadı şebnem kimdi bu adam .
Daha önce hiç köyde görmemiÅŸti böyle heybetli birini ,o gök gibi kükreyen sesi hiç iÅŸitmemiÅŸti.
GüneÅŸ yüzünün tamamını aydınlatıyor uzun kirpiklerin altındaki gözlerin daha da kısılmasını saÄŸlıyordu. Sahi ne renkti gözleri. Dolgun biçimli dudakları, yanık teni , kalemle çizilmiÅŸ gibi olan kavisli kahverengi kaÅŸları resmen büyülüyordu onu. KaÅŸlarının üzerine dökülmüÅŸ gür kahverengi ÅŸaçları ellerini kaşındırıyordu ÅŸebnemin .Dokunsa nasıl olurdu yumuÅŸakmıydı ki saçları.
İster istemez sorguluyordu şebnem.
"Kim bu ? ".
dedi sessizce.
Gür kirpiklerinin gölgelediÄŸi güneÅŸin bir türlü görmesine izin vermediÄŸi gözleri ne renkti. Yakındanda görebilirmiydi o gözleri.
"Gız aÄŸanın oÄŸlu bu. Yanındakiler kim acep heç görmedim daha önce. ".
dedi gülce.
KonuÅŸtu köylülerden biri .
"AÄŸam bu kızın dövüÅŸleri bitmez ki hergün birini döver bu deli ".
Önünde ayaÄŸa kalkmaya çalışan mehmetin bacak arasına ayağını geçirdi ÅŸebnem.
Mehmetin "yandım anamm!".
diye sesi duyuldu o sırada.
"EÄŸer siz oÄŸullarınızı adam gibi yetiÅŸtirseydiniz . Bende dövüÅŸmek zorunda kalmazdım. Kendi canımı korumak zorunda kalmaz adımı deliye çıkartmazdım.
Yutkundu adam başını önüne eÄŸdi .
Ya mehmete geçirdiÄŸi tekme gibi banada geçirirse dedi içinden eliyle tuttu bacak arasını. Mazallah ne yapardı daha 2. karısıda hamile deÄŸildi hepten giderdi erkekliÄŸi. Saklandı önündeki adamın arkasına görmesindi ÅŸebnem onu. ErkekliÄŸinden ederdi valla bu deli kız onu.
Başka biri daha konuşmaya başladı.
Maraz ali bu asi kızı izliyor dudakları kıvrılıyordu nasılda başı dik sesi kendinden emindi. Hiçte böylesini görmemiÅŸti . Evet Erzurum kızı hakikatliydi delikanlıydı, namusuna laf ettirmezdi ama. Köy yerinde dedi kodu çok olur iftiraya yol açar diye seste etmezlerdi bilirdi . Aileleride ne çekerdi o insanlardan .
"Bizim kızlarımız adam sen salına salına yürümeseydin kim bilir ne yaptın sen ".
dedi adam başka birinin arkasına saklanarak.
Vedattı bu geçen ay ÅŸebnemi istemiÅŸ amcasıda ÅŸebnemde reddetmiÅŸti.
Åžebnem tam ileriye atılmış aÄŸzını açacaktı ki küt "vah yandım anamm!".
diye bir ses koptu.
Oha oda neydi öyle. KonuÅŸmak için açtığı aÄŸzını daha da açtı ÅŸebnem bu defa saÅŸkınlıkla. O nasıl bir yumruktu kesin çenesi yerinden çıkmıştı vedat itinin. Vedattan çektiÄŸi bakışlarını gözünün önünde duran sırta çevirdi.
"Sırtı mı bu !.
Yoksa kocaman bir kapı mı.! Boyuda baya uzun ha kavak ağacı gibi.
Bayada sıkı kalçaları kaslı kolları var.
Daha önce böyle sıkı göt görmedim ha
İnsan mı kaya mı bu . "
diye geçirdi içinden ÅŸebnem..
Köyde böyle biri hiç görmemiÅŸti. Vardı boyu uzun olan iri yarı adamlar. Ama bu adam gibisi yoktu. Olsada ÅŸebnem hiç görmemiÅŸti.
"Ohaa nasıl gömdü öyle yumruÄŸu ".
dedi gülce.
Sesi o kadar şaşkındı ki yanında ki adamın bile ne ara yanına geldiğini bilmiyordu.
"Sahi gız abla ne ara geldi bu
Ya ÅŸimdi babamda gelirse!
dedi esma
"Boku yedik ÅŸimdi ".
dedi ÅŸebnem hala adamın sırtından bakışlarını almamış bir haldeydi. Vücudundaki karıncalanma neydi hasta mi oluyordu ne. AteÅŸte basmıştı sanki kesin ,kesin hasta oluyordu.
Yoksa bu adam yüzünden deÄŸildi. Tabi canım deÄŸildi.
Yine o gür ses böldü ÅŸebnemin düÅŸüncelerini.
"EÄŸer siz bu ibnelere arka çıkarsanız daha çok görürsünüz böyle olayları.
Lan hiç mi utanmadınız siz bu kızlar birinizin karısı, kızı, bacısı olabilirdi
Siz nasıl kalkıp o lafları söylersiniz lan. !"
Etrafında döndü maraz ali kafayı yiyecek gibiydi. Nasıl bu kadar alçala bilirdi köyündeki bu insanlar. Nasıl baÅŸkasının namusuna hiç düÅŸünmeden laf edebiliyordular. Allah korkusu yok muydu bu insanların.
Hiç mi deÄŸiÅŸmedi bu köy hiç mi insanlaÅŸmadı. Ya peki o kız , o kız birinin karısı olmasındı henüz gözünün rengini tam göremediÄŸi ,adını yeni duyduÄŸu bu afet olmasındı baÅŸkasının karısı. Tekmeledi yerdeki adamı içindeki daha da harlanmış olan öfkeyle.
"Bir kadının namusu oyuncak mı lan!
Sizin leş gibi ağzınızda kirlensin mi adları lan. !
Sıktı çenesini maraz ali sakin olmalıydı ÅŸidmi. Sert sesiyle konuÅŸtu bir kez daha. Sakın olamıyordu asla.
Sizin yüzünüzden dışarıyadamı çıkmasınlar gezmesin konuÅŸup gülmesinler mi ! UÅŸkurunuza sahip çıkın o zaman orusbu çocukları !.
Ne hale gelmiÅŸ benim köyüm 8 sene içinde. ".
Adamlık kalmamış düÅŸmüÅŸsünüz si- etrafına baktı maraz ali kadın doluydu küfretmemeliydi.
DüÅŸmüÅŸsünüz uçkurunuzun peÅŸine it herifler.
Marazın sözleri tamda ÅŸebnemin sözleri gibiydi. Gururla içi gide gide baktı ÅŸebnem maraz alini yüzüne.
Etrafında dönüp duran herkesle göz dağı verir gibi bakan maraz ali'den sözü aldı ÅŸebnem
"Benim, bizim yerimize baÅŸka biri olsaydı. Sen sen sabri amca düÅŸünsene benim yerime senin gızına terbiyesiz laflar söylenseydi hoÅŸan gidermiydi .
Sen atıf amca senin gızın esmayla aynı yaÅŸta bu itlerden biri yolunu kesseydi ne yapardi senin gızın sahi sen ne yapardın. Ya sen ,sen murat amca gülceyle senin kızın ayni yerde kursta senin gızına biri terbiyesiz laflar etseydi. "
"Ey ahali !sesini çıkaramayan tüm suçları kadınlara kızlara atan ahali utanın halinizden. Utanın suçu biz kadınlarda bulan aciz kendinizden.
Bizi sizin kızlarınızın yerine koyun öyle konuÅŸun. Azıcık yüreÄŸiniz yüzünüz varsa konuÅŸun . !"
dedi ÅŸebnem.
Bir sürü kiÅŸi onu izliyordu ama iki çift göz vardıki biri onu hayranlıkla biri nefretle izliyordu. Hayran olan maraz aliydi peki diÄŸeri kimdi .
"Niye sustuz ÅŸimdiye gadar koniÅŸirdiz ne oldi dilizimi yuttuz he! doÄŸruları söylemek zoruzami getti!..
dedi bağırdı gülce aÄŸladı aÄŸlayacak sesiyle. .
"Bu yobazlığı bırakın her ÅŸeyi gızlarınızın üstüne atmayın ,birazda oÄŸullarıza gendize bahın . Nerde yanlış yaptıh diyin!"
dedi esma gözleri dolu dolu oldu.
Ağır gelmiÅŸti o laflar. Bugüne kadar namusuyla gelmiÅŸti bu yaÅŸlara ÅŸebnem ablasıyla. EÄŸmedi başını eÄŸmediler de asla bu pislik kalbi kirle dolu insanlara boyun eÄŸmeyecekti. Güzel ÅŸehrini köyünü kirletiyordu bu insanlar kötü kalpleriyle.
3 kızı büyülenmiÅŸ gibi izleyen 3 adam vardı . Kızlar kendilerini açıklar halde dursunlar onlarda nasıl bu cevherleri fark etmediler kafalarına sıçsalar yeri diye hayıflana dursunlardı.
Hadi maraz ali 8 sene yoktu buralarda. Hem okul hem askerlik derken köyünden bu güzellikten uzak durmuÅŸtu peki Ahmet 'le Mehmet onlara ne demeliydi.
KonuÅŸtu sabri amca diÄŸer iki adamın dili oldu bi anda. Yönünü kızlara doÄŸru dönüp ÅŸebnemi muhatap alarak konuÅŸmaya baÅŸladı.
"Haklısan gızım benim gızım olabilirdi senin yerinde . Belki gorhardi benim gızım. Ama ben onu senin yanan boÅŸuna göndermirem ya azcık bu delikanlılığın onada öÄŸret. Buranın gizi yüreklidir merttir korhusuzdur ama bu ÅŸirret bir kaç insan yüzünden korharda.
Sen, siz çoh haklısan haklısız gızım suçlu hep kadın deÄŸil!.
Suçlu içi kötü gözi kör olan bu insanlarda bu ÅŸeref yoksunlarda. "
"Kaldırın şu itleri yerden".
dedi maraz ali
"Bundan sonra bu itleri bir daha köyümün yakınında görmeyecem. Bir daha benim köyümde ölüye diriye düÄŸüne bayrama gelirlerse yeminim olsun tüm aile bir daha bu köye giremez. Bir daha böyle bir saygısızlık ÅŸerefsizlik görürsem bu köyden sadece atılmakla kalmazsınız anlaşıldı mi!".
diye resmen yine gök gibi gürledi maraz ali .
Daha bitmemişti onlarla işi ama bu kadarını bilmesi yeterliydi ahalinin nede olsa olacakları duyacaklardı.
Köy halkı hep bir ağızdan anlaşıldı beyim sen ne dersen o dedi.
Tekrar bağırdı maraz ali "duymadım".
Hep bir ağızdan yüksek sesle sokakta toplanan ahali bağırdı "anlaşıldı beyim emrin başımız üstüne!.
"Şebnem ah şebnem başımı yere eğen şebnem gene ne yaptın gız! , gız esma sen neydirsen burda birdiz iki mi olduz.
diye bağıra bağıra geldi amcası lütfü.
Resmen ayakları yerden çekildi ÅŸebnemle esmanın . Esmanın önüne geçti ÅŸebnem ona vursun istemedi. o kadar çok korktu ki ÅŸebnem titreyen esmayla birlikte kapadı gözlerini gelecek olanı biliyordu ikiside.
Durdu ÅŸebnemin önünde lütfü nefes nefese tam elini kaldırıp yüzüne vuracaktı ki eli arkaya doÄŸru büküldü.
AÄŸzından acı bir feryat döküldü.
"Ahh !".
"Ne yaptığını sanıyorsun sen babalık!. Kızınla gurur duyacağına el mi kaldırıyorsun . ".
Yüzünü döndü lütfü maraz aliyi görmesiyle yutkunması bir oldu. Ne iÅŸi vardı bu delinin burda yinemi eskisi gibi olacaktı. Anasını aÄŸlatırdı bu yine köyün. Henüz toykenbile kök söktürürdü köy halkına
"Affet ağam gahvede ele diyince millet kendime mukayyet olamadım".
Kahvede olanlar geldi gözünün önüne lütfünün
"Lütfü aÄŸabey senin yiÄŸen gene güzelliÄŸiyle sarmış etrafını oÄŸlanlar meydanda kavga edir . Elede salınirki o saçları görme"
"Kes sesini Necmettin sikmiyim olmayan ÅŸerefin ".
diyip yapıştırdı bir yumruk adama..
"Benim yeÄŸenim hepizden namuslu siz dönün gendize bahın".
"Gızın da ordaydi oda kavga edirdi. ".
dedi bir diÄŸer adam.
Deliye dönmüÅŸtü lüftü o sözlerden sonra. Bilirdi ÅŸebnem yapmazdı kızada öyle. Köy halkı deli etmiÅŸti onu. Hem ÅŸebnemin hem esmanın serpilip güzelleÅŸmesi başına dertti.
Kulağına yaklaştı maraz ali adamın.
"Bir daha bu kıza yada baÅŸka birine elini kaldırırsan o elini götüne sokarım lütfü olanları unutma!".
Başını salladı lütfü hızlı hızlı yapmazdı birdaha yaparmıydı. Başına bela almazdı. Hele böyle bir deli asla. Yeterdi ona bu korku.
"Duymadım lütfü "
dedi maraz ali.
"T-tamam beyim olmaz birdaha".
"Kadınlar kızlar sizin emanetiniz gücünüzü gösterenileceÄŸiniz kum torbası deÄŸil. Onlar size bizlere allahın emaneti, siz allahın emanetine nasıl ihanet edip el kaldırırsınız adamlık mı bu. !
Namus üzerinden ahkam kesebileceÄŸiniz eÅŸya deÄŸil. Pis kalplerinizin oyuncağı deÄŸil. ! ".
"Bundan sonra burdayım bir daha böyle bir ÅŸey duyar görürsem neler olacağını ben bile bilmem . Eskiler bilir beni yenilere anlatsın. "
Hep bir ağızdan konuÅŸtu ahali eski maraz kök söktürürdü bu maraz kök bile bırakmazdı. BitmiÅŸti artık sefaları.
Kimisi gurur duydu marazla kimisi nefret etti. Ne sanıyor bu kendini ağa oğlu diye bir ahkam bir ahkam dedi kimisi.
Kimisi yürek iÅŸte, adam gibi adam bizim buranın adamı iÅŸte bu dedi. .
Kimisi ÅŸebnemin yerinde olmak istedi. Ne güzel korudu dik durdu savundu öyle. Yakından da görmüÅŸtü ÅŸebnem maraz aliyi. İyice kızdı kıskandı kızlar. KeÅŸke ÅŸebnemin yerinde olsalardı.
Gözleride korkmadı deÄŸil onlar ÅŸebnem kadar 3 kalıplı erkeÄŸe karşı gelebilecekmiydi. Hadi gelirdiler güçlü yetiÅŸtiler diyelim ama onlar milletin diline düÅŸmekten korkaklardı. DüÅŸünce kurtulamazdın da hele de bu köyün diline. Åžebnemin hiç umurunda olmamıştı ki bu zamana kadar ne olursa olsundu . O babasının kızıydı.
"Åžimdi "dedi maraz ali ÅŸebnemi göz hapsine alarak.
" kahvede laf atan o itoÄŸlu itler kim hemen bana söylüyorsun lütfü. ".
dedi kulağına fısıldayarak.
Söyledi lütfü kim olduklarını. O vermiÅŸti ağızlarının paylarını ama birde maraz ali vereydi tam olurdu.
"Dağılın hayde herkes kendi işine ".
dedi maraz ali
Bundan sonra olacak olanlar onu ilgilendirirdi.
Hızlıca dağıldı köy halkı hemen .
Herkes ne olacak diye içten içe merak ederken mecburen dağılmak zorunda kalmıştılar.
Kimisi hala konuÅŸuyor fısıldaşıyordu. Kimisinin aÄŸzını bıçak açmıyordu.
Herkes dağılıp gitmiÅŸti,maraz ali'nin gözleriyse hala bir türlü ne renk olduÄŸunu bilmediÄŸi o kocaman derin bakan gözlerdeydi.
" Bu kadar güzel bakılırmı be zalım bizimki de can "
dedi .maraz ali.
"Ne "
dedi ÅŸebnem..
"TerliÄŸin kalmış galiba senin "dedi Ahmet terliÄŸinin tekini arayan gülceye doÄŸru.
Gülce o kadar dalmış terliÄŸini arıyordu ki ona doÄŸru gelen hatta seslenen Ahmet' i ne görüyor ne duyuyordu.
"Adama vururken aÄŸzına mi sohtum acaba terliÄŸi mi acep . Ah gülce ah
al ara ÅŸimdi terliÄŸin . "
YaklaÅŸtı ahmet biraz daha duymuyordu bu gül yüzlü kız onu.
"Buyrun sizin terliÄŸiniz galiba ".
Çevirdi kafasını gülce sesin geldiÄŸi yöne doÄŸru.
Bu biraz önce kavgaya gelen adamdı. GörmüÅŸtü bunu geçen ki düÄŸünde de ne güzel oynamıştı hançer barı.
Aklına kalmıştı bu adamda dile getirememişti.
Düzeltti üzerini gülce.
" BaÅŸka arayan olmadığına göre evet benimmiÅŸ".
dedi gülce hafif tebessümle adı gibi güler yüzlü kıpır kıpır bi kızdı.
O küçücük tebessümde takılı kaldı Ahmet.
"Canımı alsalar o tebessümde sesim çıkmaz be!"
dedi Ahmet.
"Af buyur ".
dedi gülce ÅŸaÅŸkınlığını sesine yansıtmamaya çalışarak . Ya duydukları onlar gerçekmiydi.
Gözlerini hala alamamıştı Mehmet olduÄŸu yerde oturmuÅŸ içli içli aÄŸlayan kızdan. Küçük bir kız çocuÄŸu gibi gözüktü gözüne. BaÄŸrına basıp sıkı sıkı sarmak saklamak istedi onu. Ben burdayım aÄŸlama korkma demek istedi.
Belki baÄŸrına basamazdı sarıp sarmalayamazdı ÅŸimdi ama içine ferahlık verebilir aÄŸlamamasını söyleyebilirdi. Su vermek istedi içinin yangını alsın korkusu sesiyle gidersin istedi.
Az âsağıda akan çeÅŸmede geldi aklına. çeÅŸmenin tasıyla su alıp geldi koÅŸarak Mehmet esma'nın yanına.
Baktı etrafına herkes gitmişti.
EÄŸildi mehmet esmanın önüne diz çöktü aynı boya geldile hala uzundu ondan ama olsundu. Sarılsam göÄŸsümde kaybolur ah dedi içli içli içinden.
"AÄŸlama hadi biraz su iç ".
dedi mehmet. Kafasını bacaklarının arasına sokmuÅŸ içli içli aÄŸlayan esmaya.
Kaldırmadı önce kafasını esma içi titredi bi anda.
Tekrar duydu o sesi.
"Hadi iç biraz iyi gelir korkma ben burdayım ".
dedi o ses.
Kaldırdı esma kafasını koyduğu yerden.
Kendine güvenvermek için bakan kahverengi gözlere gözlere çevirdi gözlerini . İçi titriyordu o gözlerin sanki ,sanki o da aÄŸlayacak gibiydi.
O damı korkmuştu ama ona korkma burdayım demişti. Korkmamıştı o zaman. Endişelenmişmiydi o zaman.
Yine o ses böldü esmanın düÅŸüncelerinizi.
"Hadi al "
dedi mehmet kaşlarıyla elindeki suyu işaret ederek.
Nede ürkek bir ceylan gibi bakıyordu tutup sarılsa kızarmıydı. Kesin kızardı. Bi odun da o yerdi hatta. O ÅŸerefsize nasıl acımadan vurduÄŸu geldi aklına.
"Ah" dedi bir anda sanki o odunu o yemişti kafasına .
"Ne oldi ".
dedi esma elindeki suyu tam içecekken.
"Ne " dedi mehmet ensesini kaşırken.
"Ah dedinya ne oldi diyorum ".
"Haa yok birÅŸey aklıma bi ÅŸey geldi de suyunu iç sen iyi gelir "
dedi mehmet.
Mehmetin dediÄŸini yapıp suyunu içti esma iyi gelmiÅŸti biraz.
Mehmet cebindeki mendilini çıkardı o boncuk boncuk olan gözlerden alan incileri silmek istedi tek tek . Vazgeçti sonra. Parmakları silerdi.
Uzattı elini mehmet o güzel yanaklara dokund önce parmaklarının ucu sızladı sildi pınar olmuÅŸ gözyaÅŸlarını . Ayırmadı gözlerini gece karası gözlerden. SaÅŸkınlıkla kaldı esma o anda ne oluyordu sesi nereye gitmiÅŸti.
DiÄŸer gözyaşını silecekken çözüldü esmanın dili ayırdı gözlerini o kahve gözlerden.
" B- ben silerim " .
dedi.
Uzattı elindeki mendili mehmet büzdü dudaklarını küçük bir çocuk gibi .
Çekmeseydi gözünü biraz daha baksaydı ne olurdu sanki. Hem ,hem biraz daha silseydi o pürüzsüz ten karıncalandırsaydı parmaklarını.
Sildi esma mendille gözyaÅŸlarını karşısında bir çocuk gibi dudak bükmüÅŸ adama baktı. Sanki elinden ÅŸekerini almışsın gibiydi.
"Beyim ,beyim her şey hazır dediğin gibi yaptık "
dedi lütfü.
Lütfü 'nün sesini duyan bütün kızlar alel acele korkuyla birbirlerine bakıp yanyana geldiler hemen. Hepsi korkuyor korkusunu belli etmemeye çalışıyordu en çokta ÅŸebnem..
"Hala gitmediniz mi kızlar siz ?"
dedi lütfü kaÅŸlarını çatarak.
" Bizde tam gidiyorduk emmi sesini duyunca bir ÅŸey oldu sanıp geri döndük ".
"Ey hadi iÅŸlere goyulun anca yetiÅŸir ".
"Tamam emmi gidiyoruz biz.".
Kızlar arkasını dönüp hızlı hızlı gittiler. Gülce ayağına zar zor giydiÄŸi terliÄŸiyle koÅŸar adım yürüyor alamadığı cevabıyla ofluyordu.
Åžebnem alamadığı cevapla amcasına içinden söverek yürüyordu.
Esmaysa elindeki mendile bakıp bakıp dalıyordu ki ayağı takıldı bi anda.
"Ayhh !."
dedi bi anda.
"Önüne bir bak kızım sanki cevap alamayan sensin de aklın baÅŸka yerde".
dedi ÅŸebnem.
"Ne "
dedi esmayla gülce.
"Hiççç"
dedi şebnem iki kızın sorgulayıcı bakışlarına karşı.
"Hah geldik durun da kapıyı açayım bir çay içelim "dedi kaçar gibi kapıya doÄŸru gelerek .
..........
Evet bölüm nasıldı sevdiniz mi ?
Hadi sohbet edelim..
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Sizinle sohbet etmek çok isterim .
DüÅŸüncelerinizi merak ediyorum lütfen benimle paylaşın. BeÄŸeni Yapmayı unutmayın olurmu seviyorum sizi. Birlikte büyüyelim.
Maraz ali
Mehmet
Ahmet
Åžebnem
Gülce
Esma
Lütfü.
Karakterleri nasıl buldunuz.
Sahi maraz aliyle lütfünun geçmiÅŸinde ne oldu acaba.
Peki köyde ne olmuÅŸtu da maraz ali eskiler bilir. Yenilere anlatsın dedi.
Ve onları nefretle izleyen kimdi.
Fikirleriniz varsa alırım bir duble ðŸ¤
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 5.1k Okunma |
475 Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |