
BAÅžLIK
Senin Yerin Benim Yanım
Åžebnem kolundan tutulup
"Hadi gız kalk oynayak sanki oturmaya geldih".
demesiyle Maraz Ali'yle buluÅŸan gözlerini çekip onu sarsan kıza baktı.
Tabi Maraz Ali bu durumdan hiç memnun kalmamış kaÅŸlarını derince çatmıştı.
"Ama ya emim görürse valla sonra heç onu çekemem!".
"Aman gah gız nerden görecah aralara girerih biz".
"Hadi kalkalım abla görmez babam ne olur ". .
Canına milletti valla Åžebneminde kurtlarını bir güzel dökmeliydi.
"Ey hadi o zaman bir tozunu alalım şuraların ".
dedi Åžebnem yüzünü kaplayan gülücükle.
Åžebnemden gözlerini ayırmadan halaya devam eden Maraz Ali Åžebnem 'in gülümsemesiyle daha da çattı kaÅŸlarını ,ondan baÅŸkası yüzünde güller açtırmasın ondan baÅŸkasına o çukurda filizlenen çiçekleri bahÅŸetmesin istiyordu..
Nede güzel olmuÅŸtu gün çiçeÄŸi öyle. YeÅŸil elbisesi zümrüt harelerini daha da göz alıcı kılmıştı . Bu nasıl bir güzellikti böyle her haliyle nasıl kusursuz olurdu bir insan.
Güzel demek basit kalırdı sönük kalırdı dilberinin yanında . Hatta ona güzel demek hakaret bile sayılabilirdi.
O bu dünya için fazlaydı her ÅŸeyiyle fazla. Gül gibiydi aynı dalından koparmak isteyenlere dikenli sevmek görmek isteyenlere dikensiz . Gece gibiydi hem duygulu hem karanlık , o zümrüt harelerin arkasında karanlık kaplı acılarla dolu. Gökyüzündeki yıldız gibiydi ulaÅŸmak isteyip ama bakmakla yetinebildiÄŸin bakmakla bile mutlu olduÄŸun.
"Burnunun ucuna değdi kaşların oğlum yeter lan".
İrkildi Maraz Ali çekmedi ama gözlerini nasıl çeksindi ki insan kıyıya vuran bir gemiyken .
"Kıyıya vurdum limanında sakla beni merhemim ol verme ellere beni.
Gerçi versende gitmem ya ".
"Ne abi bene ilanı aşk mi edirsen".
"Bak iÅŸine oÄŸlum ".
"Asıl sen önen bakta halayı devam ettir. ".
Halaya kalkan Åžebnem 'i gören Serap rahat duramadı yerinde . Biraz önce kahya kadının dedikleri canını sıkmış yetmemiÅŸ Åžebnem de iyice canını sıkmıştı .
"Get get aman mahrum galma bi göster gendin mazallah göstermesen ölürsen".
"Benim kendimi göstermeme gerek yoh ben zaten göz önünde biriyem . Saklansamda görürler onlar beni.
Tabi sen anlayamazsan hep göz önünde olmak için i çabaladığından kendini benim gibi sanma".
dedi Şebnem dudaklarını yukarı doğru kıvırırken.
Åžebnemin dedikleriyle deliye döndü Serap. Okim oluyordu ki ona bunları söyleyebiliyordu. Åžimdi birÅŸey yapamazdı. Kalabalığın gözüne çarpar istediklerini elde edemezdi.. . Ama bu yinede rahat duracağı anlamına gelmiyordu .
Halayın sonuna doÄŸru geçti Åžebnem ne kadar oynamak istesede amcası Lütfü'nün radarına takılmak istemiyordu. Zira günlerce susmaz" o kadar erkeÄŸin içinde nasıl utanmadan oynadın "der dururdu.
Esma geldi sağına Esma'nın yanındada Gülce yerini aldı. Çalan ÅŸarkıyla kızlar halaya baÅŸladılar.
"Entarisi viÅŸneden
Åžimdi gelir çeÅŸmeden
Alacahsan al beni
Yatahlara düÅŸmeden "
"Hele hele minnoÅŸ, minnoÅŸ minnoÅŸ
Hele minnoÅŸ, minnoÅŸ minnoÅŸ
Hele minnoÅŸ ,minnoÅŸ minnoÅŸ."
Kızlar kollarını sağa sola , aşağı yukarı sallayarak aynı ritim aynı uyumla ,bir adım ileriye doğru oynamaya başladı.
Şebnem o kadar halaya kendini kaptırmıştı ki ne ara halay başı olmuş farkında değildi.
Önüne düÅŸen mendille hiç oralı olmayarak aldı mendili. Nede olsa halayda düÅŸmüÅŸtü dimi. Halayda düÅŸen mendil bir ÅŸey ifade etmezdi.
Oysa bu Åžebnem'in düÅŸüncesiydi fingirdek Serap çoktan amacına ulaÅŸmıştı bile. Åžebnem halay başı olmuÅŸ yetmemiÅŸ Ethem aÄŸanın oÄŸlunun mendilini almıştı bile .
Bunu fark eden tek fingirdek Serap değildi. .Maraz Ali ve Ethem ağanın oğlu Tarık da fark etmişti.
Tarık'ın yüzünde güller açmıştı . Kim bu kadar güzel bir kızın mendilini kabul etmesine sevinmezdi ki.
Maraz Ali resmen patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Bu nasıl olurdu dilberi kesin yanlışlık yapmıştı biliyordu o bilerek yapmazdı, yada yaparmıydı beğenmişmiydi o kıl kuyruk herifi.
"Neyini beğendin bu tipini siktiğimin kıl kuyruğunu ".
"Bana mı diyirsen abi ".
"Mehmet bi siktir git kırmıyım ağzını burnunu! ".
"Tamam gardaşım sakın ol yengem halay mendili sanmıştır genelde ele olur . Hem bizim köyde ele bi adet yoh".
"Yenge !".
"Neh".
"Yengem deÄŸil yenge !.
"Tamam gardaşım yenge !".
Sahiplenme ekine bile dayanamadı Maraz Ali sonunda "m" harfi olmamalıydı . O birtek ona aitti kim olursa olsun o sadece ona ait olacaktı. Belki bu şu anlık olmaması gereken bir histi. Ama Maraz Ali de yeni fark ediyordu bu duyguları yeni tadıyordu.
Arka tarafta oynayan kızlara doğru ilerledi Maraz Ali.
İşte şimdi halayın bir ucunda Maraz Ali bir ucunda Şebnem vardı.
Halayın ucunu birleÅŸtirmek için dahada yaklaÅŸtı Maraz Ali.
Gözlerini etrafta gezdirdi Åžebnem yine oynarken kendini kaybetmiÅŸti. Üstelik onlara çok yaklaÅŸmış halay çeken erkeklerde cabasıydı.
"Bu niye buraya kadar gelmiÅŸ allahan hele bah yav. ".
dedi Maraz Ali'ye doÄŸru bakarken .
"İyi poh yedin Åžebnem !ÅŸimdi dinle bakim evde daramali tüfek Lütfüyü.".
"Ayy abla Mehmeh de bu tarafa doğri gelir Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mi bu adam yav".
dedi Esma ağzının suyu aka aka
"Sus be asıl Ahmet 'im çoh yakışıklı hele o boya posa bak".
"Yuh yani Gülce ne çabuk sahiplendin adami ".
"Neydim ya sahiplenmiyim de elimden mi alsınlar he".
"Tamam tamam kulağımın dibinde bağırma ".
"Sesten duysan bağırmam hem susta Maraz Ali'ye bak yedi gösterizle seni".
Çevirdi bakışlarını Åžebnem Maraz Ali'ye doÄŸru. Bu adam hep böyle çatık kaÅŸlımıydı, en azından gördüÄŸünden beri öyleydi. Ama ilk defa bu kadar gözlerinden sanki alev çıkacakmış gibi baktığını fark etti.
Yüzüne deÄŸil sol eline bakıyordu. Elinde olan kırmızı mendile.
İyide ne olmuÅŸtu ki altı üstü mendildi.
"Mendil mi sevmir yoksa kırmızı rengini mi sevmir . Neye bahirsen ele az sonra tutuşacam ".
Küçük bir kıkırtı döküldü dudaklarından kendi dediÄŸine komik gelmiÅŸti ona.
Maraz Ali'yse derhal o mendili alıp ayaklarının altında ezmek istiyordu.
Üstelik bu canına yandığı kadın niye hala atmamıştı o mendili.
YaklaÅŸtı iyice halay başı olan Åžebnem 'e doÄŸru. Åžebnem 'in eline olan mendili tuttuÄŸu gibi alıp ayaklarının altında ezdi. Öyleki bunu herkes fark etmiÅŸti.
Tarık bile.! Bir kez daha ayaklarının altında ezdi mendili Maraz Ali Tarık'ın gözlerinin içine baka baka.
Tarık yutkundu o bakışları gördüÄŸünde. Zira Maraz Ali'nin yaptıklarını daha önceden bilirdi ama deÄŸiÅŸti sanmıştı.
Ama bugün duydukları hiçte deÄŸiÅŸmiÅŸ gibi durmuyordu. İster istemez gözü korktu Tarığın bu adamın hedefi olmak istemezdi hemde hiç. Vazgeçti önünde salınan güzellikten "naÄŸlet gelsin Maraz Ali senin olsun o bu köy güzel gız doli sanki ne ".
dedi kendi kendine.
Onun gibi Serapta bu durumdan hiç memnun deÄŸildi. O vazgeçti ama Serap vazgeçmeyecekti. Maraz Ali'nin o mendili alması hiç bir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmezdi.
Yerinde zıplayıp bağırmaya baÅŸladı hiç durmadan . Öyle bir bağırdı ki çalan davul zurna,hatta halay ÅŸarkısını söyleyen adam bile susmuÅŸtu.
"Allah !heyy millet yakında Åžebnem 'in de düÄŸün haberini alırıh. Mendili aldı gördüz mi !".
diyip koşarak Şebnem 'e sarıldı.
"Yaa Åžebnem hayırlı olsun demek seninde gönlün vardı onda ".
Şebnem hala anın verdiği şoktaydı.
Üstüne üstünlük vücudu titriyor Lütfünün yapacaklarından korkuyordu. Ne olmuÅŸtu ki !.
"Ne diyirsen sen be ! Almadı ablam mendil felan saçmalama".
dedi Esma gözleri dolu dolu olmuÅŸtu aynı korku ondada vardı.
"Aldi körmiydiz".
"Bizim burda öyle adetler yoh bilmirmisen fingirdek Serap".
dedi Gülce fingirdek lafını bastırarak.
"Bene bah senin ağzın yırtaram sensin o dediğin orusbu seni".
"Nee !".
dedi Gülce ve üzerine doÄŸru atıldı halaydaki kızlar hemen tuttu Gülceyi. Artık herkes etrafına toplanmıştı onların meydanda olan bütün köy halkı bile.
Maraz Ali Åžebnem bir tepki vermeden hareket etmek istemiyor aÄŸzını bile açmıyordu. Yumruk yaptığı eli kanı çekilmiÅŸ gibiydi.
"Hıhh!".
diye bir feryatla Ağalar ve eşleri oturduğu yerinden fırladı adeta.
O nasıl bir tokat sesi ve ona eşlik eden feryattı.
Tabi ki bu feryat Serap'a aitti.
"Sen kim olirsen de benim adıma karar verirsen hee!".
Diyip saçlarından tuttuÄŸu gibi altına aldı Serap'ı Åžebnem.
"Bizim burda ele bir adet mi var halaydaki gızlar düÅŸertti sandımda aldım ben ".
dedi Serap' ın saçlarını yolarken
"Ahh Allah belan versin Åžebnem aldın iÅŸte mendili vardi gönlün aldın ".
"Kes sesini benim kimsede gönlüm yok o ÅŸirret dilen sahip çıh ! Ben sen deÄŸilemm!".
diyip bir tokat daha attı Serap 'in yüzüne.
"Ne bahirsiz be alın ÅŸunu üstümden vicdansızlar".
Kolundan tutup kaldırdı Şebnem Serap 'ı.
Kulağına doÄŸru fısıldadı "bir orusbu varsa oda sensen. Åžimdi hemen Gülceden özür dile. Yoksa hem cinsim demez seni burda öyle bir rezil ederem ki bir daha kimsenin yüzüne bile bakamazsın!".
Kolundan tuttuÄŸu gibi Gülce'nin önüne fırlattı Åžebnem Serap'ı
"Hadi".
"Kusura bakma ".
Demesiyle yüzüne Åžebnem 'in ki kadar olmasada canını çok yakacak bir tokat daha yemiÅŸti. Öyleki iki yanağında da parmak izleri çıkmıştı.
"Bir kadın diğer bir kadına buni yaparsa erkeklerden ne beklersen he! Sen kim olirsanda bene ele diyirsen.
Millete kuyruk sallayan sen gızım her aÅŸna fiÅŸnayi yiyen gene sen . Utanmadan özür dileyen gene sen !".
dedi Gülce.
Dolu dolu olmuÅŸtu gözleri nasıl böyle bir ÅŸey söylerdi.
Gözü Ahmet'i aradı yumruk olmuÅŸ ellerine tezat yüzünde tebessüm vardı.
İçten içe mutlu oldu Gülce ama dışına yansıtamadı.
Etrafta gezdirdi gözlerini Åžebnem Maraz Ali ve hemen onun çarprazına duran amcasında takılı kaldı gözleri.
Maraz Ali Åžebnem 'in titreyen göz bebekleriyle ,düz halini almış kaÅŸlarını çattı. Ne olmuÅŸtu ÅŸimdi de göz bebekleri titriyordu. Åžebnem 'in baktığı tarafa çevirdi yönünü. Lütfüyü görmesiyle kasılan çenesi bir oldu.
"Ne yaptı bu it herif de sana bu kadar çok korkuyorsun sen!".
diye sessizce soludu Maraz Ali . Böyle anlarda kollarıyla sarıp göÄŸsünde saklamak istiyordu onu .
"Şşş korma ben yanındayım, burdayım sen bana sığın ben sana yuva olurum bacası tüten ev ,sıcacık bir yatak , sevebileceÄŸin yanında çocuk olabileceÄŸin biri olurum demek istiyordu." Tıpkı yuvasını kaybetmiÅŸ kırlangıç gibiydi gözünde. Öyle masum, öyle ürkek bir o kadarda kırılgan olan dilberine karşı.
Yıllar önce kaybettiÄŸi merhamet duygusu tekrar gün yüzüne çıkıyordu.
Ama bu defa zorlanmıyor kendine hiç kızmıyordu. Aksine içini sımsıcak eden bu hissi seviyordu.
Sanki içindeki buzullar yavaÅŸ yavaÅŸ eriyor ,toprakla gizli olan duygularını yeÅŸertiyordu.
Çarprazında olan Lütfüye doÄŸru adımladı. Üzerine onu daha net duyabileceÄŸi bir ÅŸekilde eÄŸildi.
"Bana bak lütfü eÄŸer evde tek kelime eder kızların helede Åžebnem 'in canını yakacak ki yakamazsın,olduda sıkacak ki onuda yapamazsın. Diyelim ki yaptın yürek yedin andım olsun seni öküzlerin arkasına baÄŸlar 50 dönümlük araziyi sürdürür köy meydanında asarım seni duydun mu beni!".
"D - duydum aÄŸam ayağın altını öpim aÄŸzımı bile açmam aÄŸam vallah".
"Tamam lan kapa çeneni gözlerini de çek kızların üzerinden. ".
Lütfü sanki bu komutu bekliyormuÅŸ gibi çevirdi bakışlarını kızlardan
Åžebnem girdi söze.
"Bakın mendili kim koydu bilmirem bizim burda öyle adetler yok. Ben halaydaki gızlar düÅŸertti sandığım için aldım . Alırız çünkü biz gerçekten bilsem almazdım. ".
" Tamam bir önemi yok herkes bilir bizim köyün adetini. Senide bilir ÅŸimdi herkes devam etsin kaldığı yerden . Bu mevzu bir dahada açılmayacak olayda açıldı suçlusu ben deÄŸilim bu da böyle biline".
dedi Maraz Ali gözleri hala Åžebnemdeyken.
Serap herkesin kendi haline dönmesiyle ayaklarını yere vura vura ayrıldı ordan.
"Siz görürsüz ben sizin başıza neler neler örecam bu burda bitmedi şıllıklar sizi".
Åžebnem halaya baÅŸlayan kızların arasından için sol tarafa doÄŸru yürümeye baÅŸladı.
O sırada bir büyük bir el zarif kolunu sarmaladı. Bu sıcaklığı biliyordu yine oydu. Maraz Ali.
"Nereye gidiyorsun kaçtı mı dedirteceksin".
"Nede olsa yarın herkes konuÅŸacak buni gerek varmi daha fazla göz önünde olim".
"Asla tek bir kelime kimse edemez söz veriyorum ".
"Neden neden söz veriyorsun".
"Senin yanın benim yanım çünkü. Tıpkı soy adımın soy adın olacağı gibi".
Açtığı gözleriyle baktı Maraz Ali'nin yüzüne Åžebnem "iyimi bu adam kalp var bende böyle pat diye söylenirmi bu sözler. ".
diye geçirdi içinden.
"Bakma öyle ".
"Nasıl bahirem ki".
"İçli içli bahirsen".
Güldü Åžebnem Maraz Ali 'nin Åživeli konuÅŸmasına bu adama ÅŸive hiç uymuyordu.
"Gül ÅŸöyle gülde filizlensin o çiçekler çukurlarda. ".
Boğazını temizledi Şebnem resmen bu adam dilini damağını kurutuyordu.
"Hiçte ÅŸive yakışmir sene komik durir sende".
"Sanada çiçeklerini soldurmak yakışmıyor.".
Yine iki kalp, iki ruh bir çift göz sayesinde takılı kaldı birbirine.
Etraftaki herkesten herşeyden soyutlandı bir anda etraf.
Taki Åžebnem kolundan Esma tarafından çekilene dek .
"Sikeyim böyle iÅŸi azıcık huzurumun içine sıçmasalar olmaz.".
"He abi ya benim de içine sıçtılar tam Esmaya yaklaÅŸtım gül verim kahya gadın geldi ".
dedi mehmet.
"Ahmet te yok zaten ortalıkta o benden ey abi valla ey".
Ahmet Gülceyi öyle üzgün durmasına dayanamadı. Hazır herkes tekrar oynamaya dönmüÅŸken fırsat bu fırsattı.
Gülceye kaÅŸ göz yaparak yemeklerin olduÄŸu kısma çağırdı.
Aralarında az bir mesafe bıraktı . Baktı özlediÄŸi zeytin karası gözlere adı gibi gül kokulu yarenine.
"Doldurma o kurban olduÄŸum gözlerini. Ben seni bilirem tüm köyde bilir kaldır başın yerden".
diyip elini uzattı çenesine doÄŸru.
İçi titredi bir anda acaba ona zarar verecek birÅŸeymi yapmıştı neden eline hızla akan göz yaÅŸları döküldü ki.
AteÅŸe deÄŸmiÅŸ gibi çekti elini
"Ö-özür dilerim bi anda geliÅŸti. Canını mı yaktım birisi görür diyemi korktun.".
"Ne oldu hay benim elimi ....".
"Sus " dedi Gülce lafını yarıda kesti aÄŸzına kötü ÅŸeyler alsın istemedi.
"Sen birÅŸey yapmadın beni tanımadığın halde bu kadar güvenmen ,".hıçkırık koptu dudaklarının arasından
"Yapma dökme incileri canımı yahma be Gülcem bah sarılamiremde".
İçini çekti Gülce mendil uzattı Ahmet eline aldığı gibi sümkürdü Gülce hiç utanacak deÄŸil di zira az daha sümkürmese aÄŸzına girecekti sümüÄŸü.
O zaman daha çok rezil olmuÅŸ olurdu...
"Susarım ama bi şartla ".
"NeymiÅŸ ÅŸartın ". dedi Ahmet yüzünde keyif almış bir tebessümde bulunurken.
"Bana bir kere daha Gülcem dersen susaram ".
dedi ardından bir kez daha içini çekti.
"Sen iste ben son nefesimde bile Gülcem derem sana".
"Yaa ÅŸapsik seni vallaha mi".
"Vallaha gız".
Güldüler aynı anda konuÅŸmak ikisinede iyi gelmiÅŸti. Yareni olanın merhemi yine yarenidir ya iÅŸte onlarda öyleydi tabi.
Köy halkı yavaÅŸ yavaÅŸ dağılmaya baÅŸlamıştı. Ee köy yeriydi herkes sabah ezanından ya önce yada sabah ezanıyla birlikte kalkardı. Köy telaşı bitmek bilmezdi. Herkes tekrar tekrar hoÅŸgeldin demiÅŸ aç uyuyacak olanlar tok yatacakları için teÅŸekkür etmiÅŸti.
Gözleri Åžebnem'i aradı bir kez daha görmeden gitmesin istiyordu. Gece boyu izlemek yetmemiÅŸti.
"Maraz Ali hayde aslanım beni eve bırah vallah ayaklarım tutmir daha".
İtiraz etmek istedi Maraz Ali ama edemedi babaannesi gerçekten de çok yorgun gözüküyordu.
Tekrar taradı gözleri etrafı ama dilberi yoktu etrafta. "Nereye gittin be can özüm iki dakika görseydim de kalbimdeki kurak topraklara yaÅŸam suyu olaydı o zümrüt gözlerin ".
"Haydi Maraz Ali daha duramiram".
"Haydi abi nenem hakli çiÅŸi gelmiÅŸte"
"Gız sus seni ölmiyesen rezil edecah beni bu yaÅŸta".
"Tamam hadi binin sende sık sultanım tamam mi".
"De get deli sen bu at ürküdene ne bahirsen yoh benim çiÅŸim miÅŸim".
Maraz Ali aklına gelen hin planla bindi arabaya. KonaÄŸa gelir gelmez arabadan inip babaannesini kucaklayıp odasına götürdü.
"Gurban olsun nenen sene Marazim . Ayni emin gibisen".
"Oy nenem doldurma gözlerin hem amcam görse Ana genemi ahıttın suların hele aÄŸlama yav der birde öperdi seni".
diyip gözlerinden öptü babaannesini .
"De get deli oÄŸlan yatacam çoh yoruldum. Eskiden olsa aÅŸimdi kalhar tandıra hamur vururdum ama yoh adım atacak halım yoh".
"Aramızda kalsın sen bütün kızlara taÅŸ çıkartırsın ".
"Tabi ne sandın".
"Iy geceler babannem".
"Hayırlı geceler oğul".
Kapıyı kapatıp geldiÄŸi gibi yavaÅŸ deÄŸil hızlı hızlı çıkmış Maraz Ali arka kapıdan. Kimseye yakalanmak uÄŸraÅŸmak istemiyordu.
Åžebnemler herkesten önce ayarlanmış evin yolunu çoktan tutmuÅŸtular.
Lütfü bir anda yanlarına gelmiÅŸ "Hayde gahın elim ağırir benim eve gihah hemen o ilaçtan yap Åžebnem. ".
Kafasını hızlı hızlı salladı Åžebnem. Yengesiyle göz göze geldi korktuÄŸu ÅŸey için gelmemiÅŸti. İyiki de gelmemiÅŸti kaldıracak durumda deÄŸildi artık.
Eve gelinceye kadar Gülce defalarca Ahmet'in ona "Gülcem"demesini anlatmış artık ezberlemiÅŸ hala gelmiÅŸlerdi.
O sırada Åžebnem 'in aklına "senin yanın benim yanım çünkü. Tıpkı soy adımın soy adın olacağı gibi "
DediÄŸi laflar iÅŸgal etti beynini yol boyu Gülce anlattı oda Maraz Ali'nin söylediÄŸi sözleri dinledi.
Gülceyle vedalaşıp içeri girdiler Lütfü "hemen yap getir behletme dayanamirem. Ne aÄŸa oÄŸliymiÅŸ salmadılar ki eve gelesen arhadaÅŸ".
"Tamam emi hemen getirirem".
Üzerine bile deÄŸiÅŸmeden hemen kantaron yağı nane kuÅŸburnu kökü meyan kökü birazda tarçın atarak kaynamaya koydu daha geçmemiÅŸ sobanın üzerine.
"Abla gel hadi üstün deÄŸiÅŸ o zamana gadar gaynar o . Gülce abla kulaklarımi götürdi yav. Gerçi sen pek dinlir deÄŸildin.".
"Yoo bende dinlirdim en son artık kulaklarım can verirdi binici kez dinlediÄŸi için. ".
GülüÅŸerek merdivenlerden yukarı çıktılar. Çıktıkları gibide seslerini kestiler. Hiç lütfüyü kızdırmaya gerek yoktu.
"Valla çoh korktum birÅŸey der ama demedi".
"He valla Esma bende çoh korktum da birÅŸey demedi .Allah vere birÅŸey demez gene sabah da ".
"İnşallah abla demez ".
"Beyaz geceliÄŸin mi geyecahsan ".
"He istersen sen gey".
"Yoh o bana çoh uzun olir".
"Ey hadi sen yat bende ÅŸu aÄŸrı kesici çayı verim gelim ".
Kafasını salladı Esma çok yorucu bir gündü onun içinde.
Beyaz geceliÄŸinin üzerine geçirdiÄŸi hırkayla indi basamakları yavaÅŸça Åžebnem.
"Ben bu lambaları yakmamışmıydim. Yengem mi söndürdi ecep ".
dedi kendi kendine.
Son basamağıda indikten sonra ağzına kapanan elle duvara dayandı sırtı.
Gece gece kim girmiÅŸti eve. Korkuyla kocaman açtı gözlerini bu da kim di .
Çığlık atmak istedi ama aÄŸzında ki o kocaman el buna engel oluyordu.
......
Veee bölüm sonu. Evet çok beklediniz biliyorum
. Üzgünüm yarında bölüm atarım inÅŸallah. Birde pazartesi veya salı sabah gelir. Hafta sonu gelmez sınavım var. Dua edin bana olurmu.
Birde lütfen Oylayalım bölümü olurmu.
Bu arada olaylarda ilgili yorum yapın merak ediyorum.
Åžebnemi mutfakta yakalayan kiÅŸi kimdi
Tahminleri alalım bakalım.
Günaydınnnnn
!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 5.1k Okunma |
475 Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |