9. Bölüm

9. Bölüm

Rzgarhali
rzgarhali

BAÅžLIK

 

Maraz Alim

Ben bu lambaları yakmamışmıydim. Yengem mi söndürdi ecep ".

dedi kendi kendine.

 

Son basamağıda indikten sonra ağzına kapanan elle duvara dayandı sırtı.

 

Gece gece kim girmiÅŸti eve. Korkuyla kocaman açtı gözlerini bu da kim di .

 

Çığlık atmak istedi ama aÄŸzında ki o kocaman el buna engel oluyordu.

 

Önce iri bedenin bedenine yaslanmasıyla irkildi . İri eller hala aÄŸzını kapatmış bir halde duruyordu.

 

Isırdı ağzına kapanan iri eli .

 

"Ah! Ne ısırıyorsun kızım zaten çekecektim elimi".

 

DuyduÄŸu ses o tını çok tanıdıkdı biliyordu

" Maraz Ali !" dedi şaşkınca.

"Sen miydin ? Delimisen be adam gece gece ne iÅŸin var evimde".

 

"EÄŸer elimi ısırmasaydın söyleyecektim neden burda olduÄŸu mu ".

 

MutfaÄŸa vuran ay ışığında daha da belirdi Åžebnem'in yüzü vücudu.

Kokusu yetmezmiÅŸ gibi birde vücudu baÅŸka diyarlara götürüyordu Maraz Ali'yi .

 

"Neye geldin ya biri görseydi valla bu aralar kimsenin gözüne batmamam lazım kavga edemem . Hoç gene yolaram ama- ".

 

Sözlerini yarıda kesti Åžebnem zira Maraz Ali bir yudum suda içecekmiÅŸ gibi bakıyordu ona.

 

"Höst lan! Az öteye get dibime dibime girmiÅŸsen gene . Ne aç kurt gibi bahirsan çek o gözlerin valla heç ey olmaz".

 

"Dibine girmiÅŸ olsaydım ÅŸimdiye çoktan etkim altına girmiÅŸtin. Hatta o uzun dilin kısalmış olurdu. Neyse bende uzun dilini daha güzel kullanacağın alanlar mevcut".

 

"Terbiyesiz pis sapık ".

 

"Ne ! Ben mi sapık oldum sen önce o parmaklarını göÄŸsümden çek önce. Çok sıcaklar parmakların içimi acayip yakıyor ".

 

"Ne !".

 

Dedi Åžebnem bi anda. Gözlerini ayın vurduÄŸu yanık tene çevirdi. Yutkundu önce. Harbi göÄŸsü çok sıcaktı. "Ne güzel de uyunur burda " dedi içinden .

 

"MaÅŸallah. "Nefeslendi "Tövbe tövbe ey deÄŸilsen sen gızım bu adam ayarların bozir senin ".

 

dedi içinden söylediÄŸini sanarken.

 

Sesli bir kahkaha attı Maraz Ali Åžebnem 'in söyledikleri üzerine. Güzeldi hemde çok güzel dilberide ondan etkileniyordu . Daha da güzeli varmıydı.

 

Elini Maraz Ali'nin ağzına kapattı hemen Şebnem.

 

"Sus be! Åžimdi emim gelecek neye gülirsen ".

 

dedi. 

 

Maraz Ali dudaklarının üzerine konan eli derince kokladı. Küçük bir buse kondurdu avuç içine. Bir el huzur kokarmıydı.

 

Dudaklardan hızla çekti elini Åžebnem.

Durmak bilmeden atıyordu kalbi. Ya durursa diyede korkmadan edemedi.

 

"Bu kadar sesli atmamalısan duyacah şimdi sakin ol "

dedi kalbinin üzerine elini koyarak bu defa gerçektende içinden demiÅŸti .

 

Maraz Ali çekilen elle kaÅŸlarını çattı. Ne diye çekmiÅŸti sanki ellerini.

 

"Hem neye geldin söylesene bi daha da öpme elimi felan senin yüzünden günaha giririh .Hem ben kocama temiz gitmek istirem az uzaklaÅŸ yav. Ayı gibisen itilmirsen de".

 

dedi ellerini Maraz Ali'nin göÄŸsüne koyup iterken. İsterde fayda etmiyordu ya.

 

Sinirle soludu Maraz Ali o kadar sözün içinde "kocama temiz gitmek istirem ".

diyen sözlerde kalakaldı.

 

"Sikerim kocanı ha !".

 

dedi tükürür gibi.

 

"Hih terbiyesiz ".

 

"Senin kocan bir tek beni olabilirim anladın mı".

 

dedi Åžebnem'i dahada kendi vücuduyla kıskaç altına alarak.

 

"Yav he he bi yapışma yiyecahsan ağzın ortasına bi tene şimdi ".

 

"Helalim ol ! Evlensene benimle".

 

dedi Maraz Ali bir anda. Evlenmek mi hemde ona böyle diklenen bu kadınla mı . DüÅŸüncesi bile huzur doluydu.

 

O böyle sinirli sandığı bakışlarıyla baksın bıcır bıcır konuÅŸsun. Maraz Ali de onu göÄŸsüne sarıp sıkıca sarılsın istedi bi an. Hep yaÅŸardı ki.

 

Karşısında susmuÅŸ dudakları o halini almış gözlerini kocaman açmış kadına baktı. Åžimdi çekil sarılsa doya doya koklasa yermiydi bi yumruk .

 

"Nefes al".

dedi Maraz Ali boÄŸukça bir sesle.

 

Kendini toparladı Şebnem.. Derince nefes aldı. Sanki nefes al komutunu bekliyor gibiydi ciğerleri.

 

"Ne gülirsen komik mi".

 

"Cık huzur verici senin her şeyin huzur verici".

 

"Aman ağzında nasıl laf yapir ".

 

Sanki biraz önce kalpten gidecek olan nefesi kesilen o deÄŸilmiÅŸ gibi dikleniyordu Åžebnem. Unutmaya çalışıyordu aslında Maraz Ali'nin dediklerini.

 

Etrafında döndü Maraz Ali.

 

Korku saldı etrafını bir anda Şebnem ' in. Sinirlenmişmiydi.

 

Kocaman gülümseme sarmış bir yüzle döndü Maraz Ali Åžebnem'e. Yüzünde kaÅŸ çalmaktan baÅŸka mimik oynamayan adam bütün yüz kasları kullanarak gülümsüyordu.

 

YüreÄŸi bir kuÅŸ gibi kanat çırptı Åžebnem 'in . O nasıl bir gülmekti hiç gülmesindi bu adam. Helede ondan baÅŸkasına.

Åžaşırdı kendi düÅŸüncesine ona neydiki kime gülerse gülsündü.

 

"Benene aman kime gülerse gülsün. ".

dedi sessizce.

 

Gözlerinin içi bile gülen adama baktı yine. Oysaki gözlerini hiç kaçırmamıştı ki .

Karanlıkta bile çok belli olan inci gibi sıralanmış diÅŸlere baktı. Dolgun dudaklarının çevrelediÄŸi tebessüm izlerinde gezdirdi gözlerini.

 

Avuç içleri yandı cayır cayır biraz önce öpmüÅŸtü deÄŸilmi o dolgun dudaklar avuç içlerini. . Beyaz geceliÄŸine bastırdı avuç içlerini. Sanki yanan ellerini biraz ferahlatmak istemiÅŸti.

 

Gözlerini tekrar o gülüÅŸe getirdi. Silindi bir anda düÅŸündükleri.

 

"Köyde bu kadar beyaz diÅŸli kimse yoh hem bu niye bele güzel gülir.

Bi bene gülsün kimse görmesin hele tipe bah çok yakışıklı ".

 

"Oha!. Ne olir gızım genden gel".

 

dedi kendine kızar bir sesle.

 

Bakışları koyulaÅŸtı heyecan saran vücudunu bir titreme çevreledi . Bu adam onu hiç bilmediÄŸi halden hale sokuyordu .

Yerde olan bakışlarını Maraz Ali'nin yüzüne doÄŸru çevirdi. Açık olan yanık tenli ÄŸöÄŸsüne deÄŸdirmemeye dikkat ederek. Zira o yanık ten zorluyordu onu.

 

KaÅŸlarını çatmış bir halde ona bakan Maraz Ali 'yi beklemiyordu ama.

 

"Ne oldi az önce gülirdin neye hemen çattı kaÅŸların".

 

dedi kendide ona kaÅŸlarını nasıl çattığını göstermek için kaÅŸlarını çatarken.

 

Açtığı mesafeyi kapattı Maraz Ali iki adımla.

 

Avuç içlerini güllerin kırmızılığından çalmış yanaklarlarla kavradı.

 

"Deli oluyorum bu bıcır bıcır hallerine . Samimiyetine bana diklenmene, asiliÄŸine deli oluyorum. İlk defa nasıl yaklaÅŸmam gerektiÄŸini bilmiyorum. GöÄŸsüme saklayasım kucağımda uyutasım var seni. Korkutmamak için elimden gelenin fazlasını yapıyorum ama affet bu hisler bende çok yeni engel olamıyorum. ".

 

"Korkmuyorum ".

 

dedi Åžebnem kehribar rengi gözlere içi giderek bakarken.

 

Alnına bir buse kondurdu Maraz Ali geldiğinden beri yapmak istediği şeyi sonunda yaparken.

 

"Benim evim yuvam olurmusun? Kapıları bana sen açarmısın.? Karım kadınım ,huzur kokulum olurmusun.

Helalim olup bana yaÅŸadığımı hep hatırlatırmısın? Bana senin gibi bıcır bıcır olan üç kız çocuÄŸu verirmisin ".

 

Al al olan yanakları daha da kızardı Åžebnem 'in vücudunda ki bütün kan yüzüne toplanmış gibiydi sanki. Ne diyordu bu adam dilini mi yutmuÅŸtu . Sahi dili varmıydı onun. KonuÅŸa bilse cevap verecekti ama konuÅŸamıyordu ki.

 

"Åžebnem gızım çay hazır deÄŸil mi emin beklir dellenmesin yenge gurban".

 

"Allah yengem.

Maraz Ali yengem

Ne bahirsen adam yengem gelir geç su kapının arkasına. Dur dur orası saklamaz seni kapının yarısı gadarsan zaten".

 

"Çeksene ellerin ben diyirem yengem gelir o hele yanağımı okÅŸir zaten senin yüzünden dilimin olup olmadığıni böle unuttum".

 

"Kurban olurum sana ben Åžebnem 'im ölürüm sana".

diyip alnına kokulu bir öpücük bıraktı Åžebnem 'in Maraz Ali.

 

Yerinde sendeledi Şebnem bu adam feleğini şaşırtıyordu onun

 

"Yav ey alıştın sende ha öpe öpe bi hal oldun ".

 

"Helalimsin diyorum ya sana her defasında. ".

 

"Öpmek helalim ol demek mi ?.

 

"Tabi alından öpmek Helalimsin demektir".

 

Yine öpmeye yeltendi Maraz Ali ama engel oldu Åžebnem.

 

"Ben diyirem yengem gelir o gene gelir öpmeye. ".

 

Diyip çıktı Åžebnem Maraz Ali 'nin kıskacından.

 

"Gülme ele hadi get hemen bah aÅŸimdi aÅŸağıya iner. Hem baÅŸkasının yanında gülme ele bi daha tamam mi".

 

HoÅŸuna gitti bu sözler Maraz Ali'nin.

 

"Senden baÅŸkasına gülmedim ki ben hiç. ".

 

"Vallah".

 

"Vallah".

 

"Lafı çevirme cevabın evet mi hem evim ,hem evimin huzuru, benim yuvam olurmsun".

 

"Şebnem gızım duymirsen mi?".

 

Basamaklarda görünen Sevilay hanımla korkuyla cevap verdi Åžebnem

Bir yandanda eliyle git git yapıyordu Maraz Ali 'ye.

 

"Hazır yengem sen daha gelme ben getirim oraya ".

 

"Aman he gızım getir ayahlarım ağirir valla".

 

"Ee cevap vermedin ".dedi Maraz Ali kısıkça

 

"Ne olur get yarın cevap verirem valla".

"Söz mü".

"Söz yarın 4 gibi terzi dükkanının aÅŸağısında bekle beni.".

 

"O saat çok geç".

 

"Tamam iki olsun ".

 

"Tamam ".

 

"Tamam hadi get".

 

"İyi geceler dilberim ".

 

"İyi geceler baş belası dikkatli git.".

 

Tam arkasını dönmüÅŸ gidecekti ki Maraz Ali omzunun üzerinden dönüp Åžebnem 'e bakarak konuÅŸtu.

 

"GeceliÄŸinin önünü kapat kimse görmesin bir daha da bunu benden baÅŸkasının yanında giyme".

 

dedi Maraz Ali sert ama boÄŸuk bir sesle.

 

Hemen geceliÄŸine baktı Åžebnem nasıl bu kadar açılmıştı bu gecelik resmen göÄŸüs oluÄŸu belli oluyordu. Filkete vurmuÅŸtu oysa oraya .

 

"Hih seni pis herif ".

diyip terliği fırlattı Maraz Ali'ye.

 

Maraz Ali terlitken son anda kaçmış kendini camdan dışarıya atmıştı.

 

Hiç vakit kaybetmeden Åžebnem demlikten çayı döküp hızlı hızlı merdivenlere çıktı. Bir eliylede geceliÄŸinin önünü kapatmayı ihmal etmedi.

 

"Sağolasan kızım o ses neydi ele".

 

"Pisik girmiş yenge bende bağırdım pencereden atladi".

 

"Aman kaba kaşığa batmadi hemi ".

 

Dudaklarını ısırdı Åžebnem gülmemek için. Maraz Ali kedi olacak kadar küçük ve masum deÄŸildi.

 

"Yoh yoh ben hemen terliğimi fırlattım zaten ".

 

"Ey gızım hadi Allah canan sağlık vere get uyu sende sabah erken galhacaksam hemi gızım".

 

"Tamam yenge Allah rahatlık versin ".

 

diyip ayrıldı her iki kadında .

 

Åžebnem odasına girip geceliÄŸin önüne bir iÄŸne taktı hemen.

Ardından yatağına Esma'nın yanına uzandı.

 

Ne kulaklarından ne de gözlerinin önünden gitmiyordu. .Maraz Ali'nin dediklerini yaÅŸadıkları.

 

İçi kıpır kıpırdı sanki odaya sığamıyordu mutluluktan.

 

Bir saÄŸa bir sola döndü oturdu. Tekrar yattı. Huzurla uyuyan Esmaya baktı.

 

Kapattı gözlerini Maraz Ali'nin gülen yüzü geldi önüne. Tebessüm etti dolu dolu. Açmadı gözlerini gitsin istemedi o görüntü. Gözlerini yummus ve bir daha açmamıştı taki Lüftü 'nün sesini duyana dek.

 

**

Maraz Ali mi oda eve resmen yavaÅŸ yavaÅŸ geldi. Hiç gitmek istemiyordu eve. Ama merak ederler diye gitmek zorundaydı.

 

Islık çala çala ilerledi evine doÄŸru.

 

Kapıyı dilara açtı evin çalışanının kızı.

 

"Uyumadın mı sen daha cimcime ".

 

"Sınavım vardı aÄŸam ona çalıştım".

 

"İyi bakalım Allah zihin açıklığı versin.

AÄŸam deÄŸil abi".

 

"Tamam abi ".

 

Odasına ıslık çala çala ilerledi Maraz Ali.

 

Önce güzel bir duÅŸ almış dilberini düÅŸüne düÅŸüne uykuya dalmıştı.

 

Sabah Åžebnem Lütfü'nün o eÅŸsiz sesiyle uyandı.

 

"Di gahın haydi inekleri muhtarın garisi mi sağacak .Haydi kime diyirem".

 

dedi Lütfü kızların odasının önüne bağırarak.

Saat daha altı idi.

 

"Vallah eÅŸekten beÅŸ dakika önce doÄŸmuÅŸ hele sese bah".

 

"Ele deme abla ya çarpılacayıh ".

dedi Esma gülerek.

 

Gözlerini devirdi Åžebnem.

 

"Tamam emi kahtık ".

 

"Hadi ben inekleri saÄŸim dışarı vurim sende ahiri süpür sütleri götür olurmu .".

 

"Of bugün sıra bende hemi".

 

"Yapacak bir ÅŸey yoh mecbur".

 

iki kizda hızlı hızlı kalmış bütün iÅŸlerini yapmıştı. Åžimdi sıra kahvaltı yapmaya gelmiÅŸti. Sevilay hanım tandırı yakmış çay suyu koymuÅŸtu. Yumurta kayganası yapmak için tereyağı koyuyordu tavaya.

 

"Yengem sofra hazır alim mi çayı ".

 

"Al gızım içine çay at bende gelirem ÅŸimdi ".

 

"De haydi öldüm acımdan o kadar gari bi sofrayı koyamadız".

dedi Lütfü

 

"Bir türlü görmedim acından öldüÄŸünü bunun ama 27 senedir de hep acından ölir".

 

dedi Sevilay hanım. Sesli güldü Åžebnem duyduÄŸu sözler üzerine.

 

Herkes kahvaltıya oturmuş son lokmalarını yiyordular.

 

"Ne yedim bee".

dedi lütfü.

 

"He az galdın tavayi yiyesen Lütfu".

 

"Lohmalarimimi sayirsen gari ".

 

"Yoh canım ele bişey mi dedim ".

 

Ortamın gerildiÄŸini fark eden Åžebnem söze girdi.

 

"Emi bugün saat 2 gibi elbise dikmeye gidecem dün kahya gadin dedi . Karşı köyün hanım aÄŸasına".

 

"Ey saygısızlık etmek sahın dilende sahip çık . Maraz Ali aÄŸaya rezil olmayak . Ne olsa onların misafiri. ".

 

Başını sallamakla yetindi Åžebnem. Onun dilini suçu neydi canım sanki.

Hem o Maraz Ali 'ye zarar verecek bir şey yapmazdı.

 

Aradan biraz zaman geçmiÅŸ kızlar dışarda oturmaya baÅŸlamışlardı. Åžebnem babasından yadigar kalan terzi çantasını yanına almış elindeki bardaktan çay yudumluyor dün olanları düÅŸündükçe yüzünü tebessüm kaplıyordu.

 

"Hayırdır Şebom delirmedin inşallah ".

 

"O niye gız".

 

"Kendi kendine gülirsen de abla ondan".

 

dedi Esma Gülce'nin de ona katılarak gelmesiyle gülüÅŸtü kızlar.

 

Åžebnem dudaklarınının içini ısırdı. Gülmemek için kafasını da kızların yüzünü görmeyeceÄŸi diÄŸer tarafta çevirdi.

 

"Hadi gız anlat bir şey olmuş kesin".

 

"Vallah olmus Gülce abla ÅŸu surata bah kızardi".

 

Kızların susmayacağıni biliyordu Åžebnem ama nasıl söyleyecekti bilmiyordu ki .

 

Hem daha kendi bile atlatamamıştı o heyecanı şimdi birdaha mı yaşayacaktı . Maraz Ali'nin yanına gidene kadar sakın olmayı başarmalıydı.

 

"AÅŸk olsun Åžebo demek bizden sahlirsen ele olsun ".

 

dedi Gülce kırgın bir tonda. Biliyordu Åžebnem onu bu sesine dayanamaz öterdi herÅŸeyi.

 

"Tamam be anlatacam bölmeyin ama".

 

"Tamam tamam anlat".

 

"Maraz Ali-".

 

demiÅŸti ki Åžebnem kapının önünde duran arabayla susmak zorunda kaldı.

 

Arabadan kahya kadın indi tüm asilliÄŸi ve sert yüzüyle. Siyah yazmasını başına dolamış kömür karası gözlerine daha kara etmek istercesine kap kara sürme çekmiÅŸti. Herkes bu kadının hayat hikayesini merak ediyor ama kimse sormaya cesaret edemiyordu.

 

Bu köyde kimse onun siyahtan baÅŸka bir renk giydiÄŸini, taktığını hatta çok konuÅŸtuÄŸunu bile görmemiÅŸ duymamıştı.

 

"HoÅŸgeldiniz " .

 

Dedi Åžebnem hafif tebessüm.

 

"Hoşbulduk hazırsan gidelim ".

 

"Hazırım "

dedi neden erken geldiklerini merak etsede sormak istemedi. Ne kadar erken o kadar iyidi .

 

"Ey hadi bin Adem ağanın misafir olduğu konağa gideceğiz. ".

 

Åžebnem kafasını sallamakla yetindi. Ve arka kapıyı açıp oturdu. Kızlara da el sallamayı unutmadı.

 

Yırtmıştı aslında bir yandanda kızlara dün olanları anlatmak zorunda kalmamıştı.

 

Araba dar uzun sokaklardan geçerek sonunda Büyük oymalı konağın önünde durmuÅŸtu.

 

Kahya kadının inmesiyle Şebnem de indi arabadan.

 

"Beni takip et "dedi

Kahya kadın Şebnem 'e bakarak .

 

Oymalı tahta kapıyı çaldı kahya kadın.

Elllili yaÅŸlarda tonton bir kadın açtı kapıyı.

 

"HoÅŸgeldin kahya gadın buyur geç".

 

Küçük bir baÅŸ selamı verdi kahya kadın.

 

Onu ardından Åžebnem girdi içeriye.

 

"Sende hoş geldin gızım".

 

"HoÅŸbulduk ".

 

dedi Åžebnem tebessümle.

 

Buyrun salona Zümrüt hanım oradaki sizi beklir.

 

Solana doğru adımladı Şebnemle kahya kadın.

 

Tekli koltukta oturan Zümrüt hanım içeri giren kahya kadınla Åžebnem de göz gezdirdi.

 

"Oturasın kahya gadın".

 

dedi Zümrüt hanım.

 

"Sen mi dikecahsan elbise".

 

"Evet hanımefendi ".

 

(BeÄŸenemedi herhal haspam " dedi içinden.

 

"Eyi takip et beni diÄŸer odada olacah herÅŸey. ".

 

"Peki hanım efendi".

dedi Åžebnem içi hiç ısınmadı bu kadına.

 

Etrafı kahverengi üzerindeki oymalar altın rengiyle çevrili koltuk takımı dikkatini çekmiÅŸti Åžebnem 'in .

 

Çok gösteriÅŸli ve güzeldi. YumuÅŸacık gözüküyordu koltuklar.

 

"Ne durirsan geç içeri hadi".

 

Kadının sert sesiyle kaÅŸlarını çattı Åžebnem ÅŸimdi o yolun yoluk saçlarını yolacaktı onu istiyordu. .

 

Zaten içerdeydi oysaki . Odanın ortası doÄŸru adımladı iyice.

 

Kadın eflatun renginde saten bir kumaş verdi eline.

 

" Bunu tam üzerime göre istiyorum üzerinde taÅŸlar olsun nasıl yerleÅŸtireceÄŸin sana kalmış . Ama hem şık olsun hemde beni zayıf göstersin ."

 

dedi..

 

Åžebnem kadını nasıl zayıf göstereceÄŸini bilmiyordu. Saten zor bir kumaÅŸtı bütün hatları ortaya çıkaracak bir kumaÅŸ türüydü . Ne yapacaktı hiç bir fikri yoktu ama denemeye denerdi.

 

"Bitti ".

 

"Hele ÅŸükür bitti bir saattir ölçü alırsen uyuÅŸuk ÅŸey ".

 

Åžebnem 'in artık sabrı kalmamıştı sadece kendisinin de deÄŸil. Evde çalışanların da . Sürekli bit memnuniyetsizlik sürekli bir ısrar.

 

Omuz bölgesine doÄŸru bir iÄŸne daha batırdı Åžebnem .

 

"Ah ! YavaÅŸ olsana be körmüsen ".

 

"Hanım efendi hareket etmesez görecamda sürekli millete laf yetiÅŸtirmekten yerizde duramadız dolayısıyla battı iÄŸne ben neydim".

 

"Sus birde cevap verir hadsiz".

 

KaÅŸlarını çattı kahya kadın ne sanıyordu bu kadın kendini .Åžebnem 'i ve diÄŸer kadınları buraya eziyet etsin azarlasın diye getirmedi buraya

 

"Zümrüt hanım, hanımaÄŸa gibi davranın lütfen nerden geldiÄŸizi unutmayın ki . Herkeste size saygı duymayı bilsin. Ben buraya ne size yardım için gelen kadınları ne kıyafet için gelen Åžebnem 'i hakaret etmeniz için deÄŸil yardımcı olmaları için getirdim.

 

Sizde ona göre hareket ederseniz daha uygun olur ".

 

"Ne demeye çalışirsen kahya gadın".

 

"Ne anladıysanız onu ".

 

"Hadi Åžebnem aÅŸağı katta makine var ölçü tamamsa hallet. ".

 

"Tamam hanımım ".

 

"Hanımım mi kahya gadin o ".

 

"Benim için hanımım. Çünkü hanımım hitabını hak ediyor kendisi. ".

 

dedi Åžebnem kadının mor rengini almış yüz ÅŸeklini görünce kahkaha atmamak için zor tutmuÅŸtu kendini.

 

AÅŸağı kata doÄŸru yanındaki Elayla birlikle yürüdü.

 

"Kök söktürdi abla valla bu iki günde bize naglet gari ".

dedi Ela .

 

"Gız yüzünde meymenet yoh. 15 dk ya aldığım ölçiye bir saat dediya gadin".

 

"Hee . Ama nasıl batırdın iğneyi ".

 

"Şş aman duymasın kim görecek o ÅŸeytandan beÅŸ dakika sonra olmus surati. ".

 

"He valla ele Allah affetsin yüzü tam ÅŸeytanın vücut bulmuÅŸ hali gibi ".

 

Güle güle aÅŸağı kata indi iki geç kız.

 

Yaklaşık yarim saatte Şebnem hem kesimi hem dikimi yapmıştı.

 

Şimdi sıra taşları yapıştırmaya gelmişti.

 

Eline aldığı silikonu çakmakla eritip elindeki küçüklü büyüklü taÅŸlara sürdü. Elbisenin kol uçlarına, bel çizgisine ve boyun kısmında olacaktı bu taÅŸlar.

TaÅŸlar parlak ve güzel gözüküyordu.

Yarım saatte onlarda hallolmuştu. Sadece biraz daha kuruması gerekti.

 

İçeriye Ela geldi.

 

"Oo abla bitmiÅŸ valla helal olsun ne çabuk bitti. Bir ÅŸey istirmisen getirim mi .".

 

"Yoh canım saÄŸol getirdiÄŸin çaylar yetti.

Ama zahmet olmazsa bi su alıram sanki ".

 

"Ne zahmeti abla hemen getirirem".

 

diyip çıktı Ela. .

 

Åžebnem ağıran ayaklarını kendine doÄŸru çekti çoraplarını aÅŸağıya doÄŸru çekti.

 

Artık bembeyaz sütün bacakları diz kapağından aÅŸağıya kadar açıktı.

 

Gelen seslerden Ela'nın geldiğini anladı.

 

Hiç oturduÄŸu ÅŸekli bozmadı taki ıslık sesini duyana dek.

 

"Vay vay vay bir ceylan varmışta burda benim haberim yohmuş. ".

 

dedi Kenan aÄŸzının suyu aka aka. Karşındaki kız bu zamana kadar gördüÄŸü bütün kızlardan daha güzeldi.

Bu kızın tadına kesin bakmalıydı.

 

Åžebnem hemen çoraplarını yukarıya çekip kırmızı elbisenin eteÄŸini indirdi.

AÄŸzının suyu aka aka bakan bu adamı hiç gözü tutmamıştı.

 

"Ne bahirsen lan defol git buradan. Ne iÅŸin var burda. ".

 

'Şş sakin ol güzellik biraz eÄŸlenelim fenamı . Hem seninde canın sıkılmıştır burada. ".

 

Dedi Kenan adımlarını Şebnem 'e doğru atarak.

 

"Gelme diyirem sene poh mi var gelirsen. ".

 

İçine bir korku doldu Åžebnem 'in karşısında ki adam Maraz Ali kadar olmasada iri yarıydı.

 

Üzerini yokladı babasının yadigar çakışı belindeydi .

 

Kenan adım adım yaklaÅŸtı karşısında ki ürkek ceylana doÄŸru. Bu zamana kadar ona karşı çıkan hiç kimse olmamış aksine üstüne atlamışlardı hep.

Ama bu kız öyle deÄŸildi içindeki elde etme hırsı daha da kabardı.

 

Åžebnem kendisine doÄŸru adeta bir aç köpek gibi bakıp adımlayan adama korktuÄŸunu belli etmemek için güçlü durdu. O kendine asla dokundurmazdı

bundan emindi .Belindeki çakıyı çaktırmadan açıp elbisenin kol cebine doÄŸru itekledi.

 

Kenan ara ki mesafeyi kapatıp Åžebnem 'in kolundan çekip kendine doÄŸru çekti.

 

"Çek ellerini orusbu çocuÄŸu ".

 

Bu tabire kızması gerekirken Kenan kahkaha attı.

 

"Vay asi ve küfürlüyüz severem severem".

 

"Çek diyirem elin yohsa olacahlara karışmam ".

 

"Ne yapacaksan ".

 

diyip göÄŸsüne yasladı Åžebnem 'i Kenan.

 

Åžebnem Kenan'ın onu göÄŸsüne çekmesine dayanamadı daha fazla.

 

Ona yaklaşacak tek bir kişi vardı. Oda Maraz Ali'ydi . Evet Maraz Ali 'ydi .

Åžimdi burda olmasını ne çok isterdi.

 

Beline doÄŸru inen kolla deliye döndü adeta Åžebnem.

 

Kolundaki çakıyı eline doÄŸru getirip Kenan'ın yüzünün sol tarafına uzunca bir çizik çekti.

 

Kenanın sesine hiç kimse gelmemiÅŸti. O kadar mı ses duyulmayacak bir yerdi.

Şebnem hemen kenarda duran elbiseyi alıp yukarıya doğru koştu.

Kalbi hiç olmadığı kadar korkuyla çarpıyordu..

 

Ela geldi elinde suyla. Şebnem bir şey demeden suyu dikti kafasına. Dili damağı kurumuştu resmen.

 

"Abla kusura bakma bırakmadı bir türlü o deli kadın. Ne oldu elin hep kan

 

hih abla o çakı ne".

 

Kendini toplamaya çalıştı Åžebnem ama olmadı toplayamayadi kendini.

 

Kahya kadın geldi o sırada yanlarına.

 

Åžebnem hemen kendini kahya kadının kollarına attı. Hıçkıra hıçkıra aÄŸlamak istedi ama yapamadi. Eve gidince içi çıkana kadar aÄŸlardı. Åžimdi güçlü durması gerekti.

 

Ne olduğuna şaşırdı kahya kadın. Yıllar sonra ilk defa birisi ona sarılıyordu.

Oda sarılınmayı hak ediyordu demek ki.

 

"Ne oldu gızım sakin ol hele anlat bana".

 

dedi kahya kadın sevecen bir sesle.

 

" Ba -bana saldırdı ya orda bana birşey

olsaydı ya ben engel olamasaydım ".

dedi Şebnem nefes nefese kalmış bir halde.

 

"Ne ! Kim saldırdı sana. ".

 

Gözleri ve elleriyle her yerini yokladı kahya kadın Åžebnem 'i.

 

"Bir şey yaptı mı kolladın mi kendini ".

 

"Yapamadı engel oldum ".

 

dedi Åžebnem dolu olan gözlerini elinin tersiyle silerek. AÄŸlamanın sırası deÄŸildi.

 

Kahya kadın merdivenlerden yukarı çıkan Kenan 'ı gördü . Gözlerini ateÅŸ kaplamıştı kahya kadının.

 

Yüzündeki çizikten akan kanlar Åžebnem 'in eseriydi demek ki .Sırıttı hak etmiÅŸti bu köpoÄŸlu.

 

Zümrüt hanım salına salına geldi .

 

"Ne olir burda ses şamata ahir mi sandız burasini".

 

dedi. Gözleri oÄŸlunu görene dek kibirli bir gülüÅŸ vardı dudaklarında.

 

"Hih oÄŸlum! Ne oldi yüzüne kim yaptı hangi fahiÅŸe".

 

"O kadar ey tanımıyorsunuz ki oğlunuzu hangi erkek yaptı değilde. Kendi oğlunuzun şerefsizliğini milletin iffetli kızına iftira atarak kapatirsiz".

 

"Sen çok oldun ama kahya kadın ha itlere attırırım seni gendine gel!".

 

"İtlere atılacak biri varsa oda bu sizin ÅŸerefsiz oÄŸlunuz. Aç bir köpek gibi saldırmaya kalktı bana. ".

dedi Åžebnem yüksek tuttuÄŸu sesiyle

.

 

"Seni sürtük buraya gelsin geleli bi haller edalar demek bunun içindi ha! Nasıl oÄŸluma iftira atarsın".

 

diyip elini kaldırdı tokat atmak için Åžebnem 'e. Oysa hiç beklemediÄŸi bir ÅŸey oldu.

 

Åžebnem. Zümrüt hanımın elini tutmasıyla sol yanağına bir tokat geçirdi.

 

"Yazık size iffetsiz, ahlaksız yetiÅŸtirdiÄŸiz oÄŸlunuzdan utanmak yerine benim için ahlaksız kelimeler kullanirsiz tü size utanın halızdan".

 

Zümrüt hanım için acıyan yanağı daha da önemliydi duyduÄŸu sözlerden

 

Elini tekrar kaldırmıştı ki bu defa kahya kadın tarafına tutuldu eli. Ve sertçe geriye savruldu.

 

"Ne olir burda bu ne hal bir gün de rahat dur be Allahın belaları. Gene ne yaptın lan it".

 

dedi Adem evi inleten sesiyle.

 

"Bu şırfinti oğluma saldırmış ne olacak".

 

"Kes sesini lan kadın. Ne utanmaz bir Kadınsın sen anamı dinlemediğime bin pişman ettin beni . İt oğlun bilmirmisen ".

 

"Hakkın helal et gızım sen merak etme bu iti bir daha yakınında göremezsen. Bu olanlarda aramızda kalır. Sesini eyki çıharttin ananın babanın elinden öperem . Ücreti kahya kadın verir sene.

Bu it oğlumun hesabı bende artık onun hali hal değildir.".

 

"Sen ne dersin bey nereye gidecah benim oÄŸlum ".

 

"Rahat dur gadın !dilin kes otur bu mesele duyulursa gendin baban ahırında bulur farelerde ahırda yatarsan. Kes sesin otur oturduğun yerde".

 

Dilini kesmiÅŸler gibi lal oldu Zümrüt Hanım.. o babasının evine dönemezdi kabul bile etmezlerdi ki onu. Hem o bu lüks hayatı bırakıp gidemezdi baba evine. Sustu tek kelam dahi etmedi.

 

"Yürü lan it".

Dedi Kenan 'a bakarak Adem aÄŸa .

Önüne düÅŸen Kenan'ın ensesinden tutarak kapının önüne attı.

 

"Åžeref bu iti götürüp Civan aÄŸaya verin .Eti senin kemiÄŸi de senin dedi aÄŸam de".

 

"Emrin olur aÄŸam ".

 

dedi Åžeref.

 

Oysaki Kenan gitmeycekti ne yapıp edip o kızı alacaktı onun olacaktı o kız.

 

Yola koyuldu Kenan la Åžeref.

 

Åžebnemse yürüyerek gitti kahya kadınla geldiÄŸi yolları. Arabaya binmek kimsenin yüzünü görmek istemedi.

Onun tek derdi bir an önce eve gitmekti. İçi çıkana kadar aÄŸlamaktı.

 

Uzun dar yolları geçti. YaÅŸadıkları unutmak istedi. İyikide babasının çakısı

yanında idi.

 

"Åžükürler olsun sana Allahım senin varlığına ÅŸükürler olsun. İçime verdiÄŸin bu cesaret ve beni koruduÄŸun için ÅŸükürler olsun sana. ".

 

dedi Åžebnem.

 

Kahya kadın yanında yürüyen genç kiza baktı gözleri dolu dolu .

 

"KeÅŸke "dedi kendi kendine" keÅŸke bir zamanlar benimde sesim duyulsa bende kendimi böyle koruyabilseydim ".

 

İçini çekti elleri karnını buldu gözleri doldu. Åžebnem hemen yanından gelen içli sese döndü. Kendide hep böyle içli içli sessiz sessiz aÄŸlardı.

 

Hiç konuÅŸmadan sarıldı kahya kadına.

 

Yol ortasında ikiside gözleri aÄŸlamaktan yanana kadar aÄŸladı.

 

"Tamam aÄŸlama artık geçti. Hem sen çok güçlü bi gadınsan kahya gadın aÄŸlama gözleren yazık ".

 

Dedi burnunu çekerek.

 

"O zaman sende aÄŸlama sende çok güçlü bir kızsın. Seninde gözlerine yazık. ".

 

Güldü İki kadında bir anda.

 

"Sende hep gençliÄŸimi gördüm ben Åžebnem. Ama birÅŸey var ki sen benden daha güçlüsün ".

 

"Vay o kadar güçlümüyüm senin gözünde öylemiyim, senin gibi miyim ".

 

"Deli kız hadi yürü bugün olanları unut . Ama güçlü durduÄŸunu asla unutma hep kendini savun ama istemediÄŸin bir söze ,bakışa dokunuÅŸa asla izin verme . Tıpkı bugün vermediÄŸin gibi ve kendinle gurur duy. ".

 

"Tamam seninle konuÅŸmak bana çok iyi geldi. Bugünü unutmam çünkü bugün kadının gücünü o it oÄŸlu ite gösterdik ".

 

İki kadın son kez sarıldı ve yolları ayrıldı. .

 

Åžebnem eve gelmiÅŸti. Evde kimseyi görmedi. "İnekler gelmiÅŸtir kesin "

dedi ve odaya girip biraz uyumak istedi Gözünün önüne gelen görüntülerle midesi bulandı. Hemen gidip sobanın üstündeki kazani ve güÄŸümü alıp banyoya ilerledi.

 

Kollarına deÄŸen o iÄŸrenç ellerin deÄŸdiÄŸi her yeri kızarana kadar keseledi. AÄŸlamadı o baÅŸarmıştı kendini korumuÅŸ o ite büyük bir iz bırakmıştı. Banyodan çıkıp odasına doÄŸru adımladı biraz uyusa iyi olurdu. Terzi dükkanına sonra giderdi Saat daha erkendi . Bugün yaÅŸananlar hem çok korkutucu hem yorucuydu.

 

Maraz Ali'yle buluşmasınada daha vardı.

 

"Abla uyansana abla ".

 

"Ne oldi gızım yav ".

 

"Abla kusura bakma uyandırmazdim ama babam geldi çaydan istir".

 

"Saat kaç ?".

 

"Bir buçuÄŸa gelir abla".

 

"Anam gız o kadar uyumuşmuyam ".

 

"Ohoo biz inekler gelmiÅŸti onları bile geri götürdük sen hele uyurdin ".

 

"Dur hele çayı yapım iÅŸim var dükkanda. ".

 

Åžebnem acele acele çayı yapmış amcasına vermiÅŸti.

 

Hemen üzerine beyaz gömlek siyah bir etek giyip kırmızı oyali siyah bir yazma örtmüÅŸtü. Siyah yeleÄŸinide giyip koÅŸar adım çıktı odadan.

 

"Ben çıkıyorum Esma yarım saate gelmezsem gel sende olurmu ".

 

dedi . Maraz Ali den korkusu yoktu. Hiç te olmamıştı . Ama köyden birileri söz etmesin diye onada gel demiÅŸti.

 

Yolda hızlı hızlı yürüdü Åžebnem daha fazla geç kalamazdı.

 

"Ne diye o kadar çoh uyudun ki he.

Daha oraya gidene kadar sakinleÅŸmedin bile".

 

"Anamm gız çoh heyecanlıyam".

 

dedi kendi kendine.

15 dakika içinde terzi dükkanının varmıştı.

 

TERZİLERİN ŞEBNEM

yazısını gördüÄŸünde her zamanki gibi içi kıpır kıpır oldu. Babası o doÄŸduÄŸunda bu tabelayı yaptırmış "burası hep gızımın gızımın kalacak"

demiÅŸti

 

Kapıyı "bismillah ".

Diyip açmıştı Åžebnem.

 

"Selamın aleyküm "

dedi içeriye saÄŸ ayağıyla adım atarak.

 

Annesi hep derdi eve veya dükkana girince" önce selam ver içerideki meleklere, sonra da saÄŸ ayağınla gir emi yavrum ".

 

Åžebnem her zaman olduÄŸu gibi annesinin dediklerini yapmış öyle girmiÅŸti dükkana..

 

Sağına soluna baktı gelen giden yoktu.

Arkasını döndü masanın üzerinde duran kumaÅŸları yerleÅŸtirmek istedi. Sertçe kapanan kapıyla yutkundu Åžebnem.

 

Kapıyı zaten kapatmışdı oysa.

Maraz Ali mi geldi diye düÅŸündü.

O gelmiÅŸ olsaydı kendisinden önce derince soluduÄŸu nefes sesi ve kokusu gelirdi.

 

Kim di bu o zaman. YavaÅŸça arkasını döndü gördüÄŸü kiÅŸiyle aÄŸzındaki tükürüÄŸü bile kurudu.

 

"Bu bu nasıl olur ne işi olur burada bu itin! ".

 

diye fısıldadı sessizce.

 

"Ne beni gördüÄŸüne pek mutlu olmuÅŸ gibisin. Biliyorum saklama o güzel gülüÅŸünü hadi sabah yarım kalan iÅŸi tamamlayalım..

dedi Kenan ortaya serdiÄŸi pis gülüÅŸüyle.

 

"Sabah bıraktığım iz çok yahışmış sene.

Ben tam bir orusbu çocuÄŸuyam diyir!".

dedi Şebnem dişlerinin arasından tıslayarak.

 

"Emin ol benim bırakacağım iz senin için daha da kalıcı olacak. Öyleki seni baba mahkum bile kılacak. "

 

"Åžerefsiz sen gendin ne sanirsan!".

 

"Şşş sessiz ol bak biz bizeyiz bir olabiliriz. Ses yapıp birilerini başımıza toplama!".

 

dedi Kenan sesini sonlara doÄŸru yükselterek.

 

EteÄŸini yokladı gizlice Åžebnem . Her zaman koyduÄŸu çakı yerinde yoktu. DoÄŸru ya sabah bu ite kullanmış sonrada yerine koymayı unutmuÅŸtu.

 

Masanın üzerinede baktı makas da yoktu, tam zamanını bulmuÅŸtu imi simdi ne olacaktı!.

 

Ona doÄŸru sert adımlarla gelen Kenan'a baktı bu adamla nasıl baÅŸ edecekti içindeki korku sabah ki korkudan bambaÅŸkaydı.

 

"Keşke keşke Maraz Ali gelse ne olur Allah'ım ne olur gelsin ".

 

diye dua etti içinden bu korku bu durum bambaÅŸkaydı. Bu adam Maraz Ali kadar olmasada oda uzun ve iriydi.

 

Tekrar aynı şeyleri yaşamak istemedi. Hayatında bu kadarkorkmamış olabilirdi.

 

Daha o Maraz Alisine cevap verecekti.

Alnından öpecekti daha Maraz Ali onu.

Maraz Ali'ye tertemiz gitmek istiyordu bunu kendine yapamazdı Maraz Ali 'ye de yapamayacağı gibi.

 

Kenan seri adımlarla gelip hızla yanaÅŸmak istedi Åžebnem 'e ama ne ara ortaya çıktığını bilmediÄŸi bir adam onu hızla duvara çarmış,dengesini bozup düÅŸmesini saÄŸlamıştı.

 

"Hih Maraz Ali sen burdamıydın".

 

Maraz Ali hiç göz göze gelmedi dilberiyle. Gelirse dayanamazdı sinirinin geçmemesi gerekti.

 

"Soyunu sopunu siktiÄŸimin piç kurusu sen kim oluyorsun orusbunun dölü. Seni liÄŸme ligme doÄŸamazmıyim ben ÅŸimdi. ".

 

Diyip yumrukluyor duvardan duvara vuruyordu. Kenan'ı.

 

Arka camdan girdikten sonra duyduklarıyla deliye dönmüÅŸtü adeta.

Ne demekti bana ait olmak zorunda kalacaksın.

 

Artık ne gözleri görüyor nede kulağı duyuyordu Kenan'in . O kadar duvardan duvara vurulmuÅŸ tekme yumruk yemiÅŸti ki . Tek hissettiÄŸi gözünün patladığı kulağının duymadığı ve kafasından oluk oluk akan kandı.

 

Hayatının son demlerine geliyordu sanki. Biraz baba sevgisi anne sevgisi görmüÅŸ olsaydı sevgiyi baÅŸka kadınlarda koyunlarında aramazdı belkide. Hastalıklı ruhunun tesellisiydi her halde bu.

 

GöÄŸsüne yediÄŸi sert tekme sonu olmuÅŸtu sanki. Öyleki kaburgaları kırılmış nefesini kesmiÅŸti. AÄŸzından akan kıp kırmızı kanda cabasıydı. Sonunu hep biliyordu ama bu kadar yakın olduÄŸunu tahmin etmiyordu.

 

Åžerefin elinden kaçarken çok baÅŸka hayallerle gelmiÅŸti buraya. Ama ÅŸidmi bambaÅŸkaydı.

 

Maraz Ali durmamış yerde boylu boyunca yatan adamı tekmelemeye devam ediyordu.

 

"Dur artık Maraz Ali ne olur ölecah bak bir ÅŸey olmasın ne olur Maraz Ali sana birÅŸey olmasına dayanamam".

 

dedi Åžebnem aÄŸlayarak.

 

Maraz Ali duyduklarıyla olduğu yerde hareketsiz kaldı. Ona bir şey olmasına dayanamazmıydı dilberi canına kurban olurdu dilberinin.

 

Maraz Ali yönünü Åžebneme döner dönmez Åžebnem sanki bu anı bekliyormuÅŸ gibi hızla Maraz Ali'nin kollarının arasında yerini aldı.

 

Maraz Ali'nin hızlı hızlı inip kalkan göÄŸsü onun hızlı soluklarına karışmıştı.

 

Maraz Ali sıkı sıkı sardı Şebnem 'i.

 

Güven veren kendinden emin sesiyle konuÅŸtu Maraz Ali .

 

"Şş sakin ol ağlama ben burdayım. Korkma yanındayım hep yanında olacağım merak etme . Sen git desende gitmem ".

 

"Korkmuyorum sen yanımda olunca korkmuyorum . Ve git de demem sana insan ruhuna can suyu olana git der mi ".

 

Duyduklarıyla gözünden bir damla yaÅŸ süzüldü Maraz Ali'nin. Hayatında iki kez aÄŸlamış adam ÅŸimdi günlerce gönlünü yakan kadının sözleriyle gönül buzları çözülmüÅŸ gözünden akar olmuÅŸtu. Üçüncü kez aÄŸlıyordu ama bu defa mutluluktan.

 

"Seni bana sevdirenede, beni sana sevdirene gönlüne koyanada, beni yar diye kabul eden sanada o küçük kalbine de kurban olurum ölürüm, ölürüm!".

 

dedi Maraz Ali kollarını daha sıkı doladı Åžebnem 'e başına bir öpücük kondurdu.

 

"Maraz Ali "

dedi Åžebnem küçük bir kız çocuÄŸu gibi nazlı nazlı.

 

"Söyle Maraz Ali'nin dilberi söyle Maraz Ali'nin gönül sadakası".

 

Yüzünde güller açtı gönlüne bahar geldi Åžebnem 'in . . Biraz önce olanlar hiç aklına gelmedi.

 

"Biraz eÄŸilsene "

dedi cilveli cilveli.

 

"Yapma öyle gözünü seveyim kendime engel olamıyorum banada acı e insaf ."

 

"BiÅŸe yapmirem ki hem niye eÄŸilmirsen".

 

"Tamam tamam hemen de bi carla".

 

"Kim carlir sen mi ".

 

"Al hadi al eÄŸildim ".

 

Åžebnem Maraz Ali eÄŸilmiÅŸ olsa bile ayaklarının ucuna basarak yükseldi.

 

Maraz Ali'nin tam iki kaşının ortasına kocaman bir buse kondurdu. Maraz Ali gözlerini kapattı istemsizce . Çekmedi dudaklarını Åžebnem. Maraz Ali Åžebnem 'in belindeki ellerini daha sıkılaÅŸtırdı Åžebnem düÅŸecek gibi olduÄŸunda beline hafif destek verip Åžebnem 'in kendi ayaklarına basmasını saÄŸladı.

 

"Artık sende benim helalim oldun Maraz Alim ".

 

Maraz Ali hangi söze ölsün hangi sözle hayat bulsun bilemedi. Bu kadın onun sonu olurdu. O kadar teröristin öldürmediÄŸi kendisini dilberi sözleriyle

öldürür, öpmesiyle hayat verirdi ona.

 

"Böyle ölmeyede yaÅŸamayada can kurban "

dedi Maraz Ali.

 

"Artı bende senin helalinim Maraz Alin sana gurban olsun. Yoluna eş yuvana nefes olsun ".

 

Sıkı sıkı sarıldı Şebnem Maraz Ali 'ye.

 

Kapı açıldı birden .

 

"Hihh ne oldi burda buda kim .Abla abla eymisen ".

dedi Esma korkmuÅŸ bir sesle.

 

"Hay sikeyim unuttuk bu iti . Nasıl aklımı başımdan alıyorsan.".

 

"Alirem hemi".

 

"Abla".

dedi Esma bir kez daha Maraz Ali'nin cüssesinden göremiyordu Åžebnem'i. Kapının aÄŸzında olduÄŸu içinde sesler gelmiyordu kulağına.

 

"İyim ben Esma korkma".

 

dedi Åžebnem güven veren sesle.

 

Derin bir nefes aldı Esma

"Oh çok ÅŸükür çok korktum.

 

Maraz Ali kenara çekilip

 

"Ben bu iti hallederim sizde eve gidin buralarda durmayın. Burayı da merak etme ben hallettiririm Mustafaya".

 

Başını salladı Şebnem sadece.

 

"Ona bir ÅŸey yapma olurmu ".

 

"Hadi gülüm eve gidin . Bu itide bana bırak sen orasını düÅŸünme. ".

 

"Tamam Marazım öyle olsun".

dedi Maraz Aliye göz kırparak.

 

"Ohaa abla".

 

"Ne gız yürü aÄŸzında gapat".

 

Dedi Åžebnem ona aÄŸzını sonuna kadar açmış halde bakan Esmaya bakarak.

 

Dükkandan çıkmadan önce bir tekmede o vurdu yerde yatan Kenan'a. "Allah belanı versin it herif".

diyip çıktı dükkandan.

 

Maraz Ali Kenan 'ı orda olan kumaÅŸ parçalarına sarıp sırtına aldığı gibi dere boyuna doÄŸru yol aldı. Onunla uzun bir iÅŸi vardı.

 

Yol boyunca Esma her şeyi sormuş. Şebnem her şeyi tek tek anlatmıştı.

 

Esma önce aÄŸlamış sonra ablasına sıkı sıkı sarılmıştı.

 

"Vay be eniÅŸteme bak bee helal bee ".

 

"Sus gız kimse duyacah şimdi. ".

 

Eve yaklaşmalarına az kalmıştı .

Åžebnem dilindekileri söze döktü.

 

"İnşallah Marazım başına dert almaz".

 

"Aman be abla korkma eniÅŸtem bilir ne yapacağıni sen takma kafana üzülmede".

 

Diyip içeri girdiler. Bugün olanlar birbitmek bilmiyordu.

 

O sırada Lütfü kahvede başını ÅŸiÅŸirmekte olan adamı dinliyordu.

 

"Lütfü unutma gardaÅŸ ahÅŸam sizdeyıh .

Bah he dedin hayırlı bir iÅŸ için gelecez ha ".

 

"Tamam dedik ya Yunus söyleyip durma. Hem hele garar vermedim ben

sık boğaz etme beni !".

 

Kahvede sıkılan Lütfü eve doÄŸru ayaklandı. İyice sık boÄŸaz etmiÅŸti bu adam onu. Hayırlı zengin bir adamdı adam,hem inekleri koyunlarıda çoktu iyi bakardı.

 

"Ee bizede faydası olur hele bi eve gelsinler de bakahırız".

 

dedi kendine kendine.

 

Eve yaklaÅŸtı yüzündeki derin gülümsemeyle ne de olsa artık zengin bir adam olacaktı.

 

Kızlar çoktan

Eve gelmiÅŸ kadınlarını doyurmuÅŸ mutfakta çay içiyordular. Bugünün ne bitmez gün olduÄŸunu konuÅŸuyordular ki kapı çaldı.

 

"Ben açarım ".

 

dedi Esma bir anda oturduÄŸu yerden kalkarak

Kapıyı çaldı gülen yüzüyle kapıyı Esma açtı.

 

Mutfakta çay içen Åžebnemle eÅŸine döndü. O sırada Esma da girmiÅŸti içeriye.

 

"Hazırlık yapın hele ahşama misafir var gız istemeye gelecahlar".

 

Elindeki bardağı dudaklarına götüremeden eline döküldü Åžebnem'in o an elini acısı bile umrunda deÄŸildi.

 

İlk defa istenmiyordu daha öncede çok isteyen olmuÅŸtu ama,neydi bu içinin acısı . Amcasının gülen yüzümü yoksa onun yüzünde gülücükler açtıran bir adamın olmasımıydı.

 

Ortamda buz gibi bir hava esti. Zira iki genç kızında kanı soÄŸuk akıyordu.

 

Ne demek kız istemeye geleceklerdi.

Hangi kız kimi istiyordular. Hemde bu akşam mı?.

 

"Ne beklirsen gız orda geç içeri!

Ana gile yardım et çabuk iÅŸleri bitsin".

 

Cevap veremedi Esma olduğu yerde kaldı.

Cevap vermek için yerde olan bakışlarını kaldırdı kaldırmasına ama babası ortada yoktu.

 

Ne olacaktı şimdi onun hayallerindeki adam bambaşkaydı başkası olamazdı. Olmamalıydı.

 

Åžebnem de ise durumlar bambaÅŸkaydı o Maraz Ali gelecek sanıyordu ama iÅŸler öyle deÄŸildi. Maraz Ali 'yi bekleyen askeri bir görev vardı.

 

 

Veee bölüm sonu beklediÄŸinize deÄŸdi benceee

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

Bi kac gün bölüm gelmeye bilir. Aralıksız yazdım bu bölümü. Lütfen bölüm hakkında yorum yapin desteÄŸiniz benim için çok önemli.

 

5265 kelimelik bir bölüm sizlerde beni takip edip yeni bölümlerden haberdar olabilirsiniz 😘😘

 

 

 

 

Bölüm : 16.08.2024 21:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi PaylaÅŸ
Loading...