
Atlas, ateşin ardından soğuyan geceyi izlerken içindeki sükûnetin farkına vardı.
Artık yolculuğun sonlarına yaklaşmıştı, ama bu, bir bitiş değildi.
Daha çok bir yeni başlangıç gibiydi.
Geçmişin izleri, yavaşça yok olmadan önce, onlara son bir kez baktı.
Çünkü zaman, her şeyi teslim aldığı gibi, ona da her şeyi teslim etmişti.
Ve artık ne bir sorusu, ne de arayışı vardı.
Çünkü kendisiyle barışmıştı.
Son Adımlar
Atlas, evin kapısını kapatıp dışarıya adım attı.
Ağır, ama kararlı adımlarla yürüyordu.
Geçmişin bütün acıları, incinmeleri, kayıpları hepsi, birer anı olarak arkasında kaldı.
Geriye sadece anlamlı bir boşluk kalmıştı.
İçsel yolculukları tamamlamıştı.
Zihninde ne anılar vardı, ne de kaybolmuş hisler.
Her şey bir araya gelmişti:
Kaybolanlar, unutulanlar ve hatırlananlar.
Yalnızlık ve Kabullenme
Bir yürüyüşe çıkarken, yalnızlığın onunla birlikte olduğunu fark etti.
Ama bu yalnızlık, eskisi gibi korkutucu değildi.
Ona yıllarca korku, incinme ve kaybolmuşluk hissettiren bu yalnızlık, şimdi farklıydı.
Bir zamanlar bariyer olan şey, şimdi özgürlük gibiydi.
Bunu kabul etti:
“Yalnızlık, hep benimle oldu. Ama o artık bir yük değil, bir güç.”
Ve işte tam o anda, yolun sonuna geldi.
Bir nehir kenarına.
Denizin sonsuzluğuna.
Nehrin Sesi ve Son Bakış
Atlas, nehrin kenarına oturdu.
Su, yavaşça akıyor ve önünde bir başka dünyaya doğru kayıyordu.
Her şey, yavaşça ama kararlı bir şekilde akıyordu.
Ve akarken, ardında hiçbir iz bırakmıyordu.
Nehir, onun içindeki bütün yükleri, bütün hatıraları alıp götürüyordu.
Bu kadar basit, ama bir o kadar da güçlüydü.
Sonsuz akış.
Bir başlangıçtan, bir sonrasına.
Ve hiç durmadan devam eden bir dönüşüm.
Atlas, suya bakarken, bütün yaşanmışlıkların nehrin akışına karıştığını fark etti.
Hiçbir şey kaybolmaz.
Sadece şekil değiştirir.
Bir Gülüşün Geri Dönüşü
Tam o anda, uzaktan bir gülüş duydu.
Yavaşça başını kaldırdı.
Ve yıllardır kaybettiği gülüşü gördü:
Mara.
Yüzü, olduğu gibi, oradaydı.
Gözlerinde ışık, dudaklarında tatlı bir gülümseme vardı.
Ama bu kez, gözleri donuk değildi.
Her şey, yaşadığı her anı anlatıyordu.
Atlas, içsel bir huzurla, Mara’nın hatırasına son bir kez bakarak, ona veda etti.
Yeni Bir Başlangıç: Kendisiyle Barışmak
Atlas, yavaşça ayağa kalktı.
Nehrin suyu ayaklarının altına serildi.
Gözlerini kapattı, bir nefes aldı.
Ve son bir kez, kendi iç yolculuğunun başlangıcını hissetti.
Bu yolculuk, gerçek anlamda bir bitiş değil; bir tamamlanmaydı.
Her şey geride kalmıştı, çünkü artık her şey ona aitti.
Geçmişin izlerini taşıyor olsa da, artık onları gerçekten bırakmıştı.
Ve Atlas, her şeyin olduğu gibi, olduğu yerde tamam olduğunu kabul etti.
Yolculuğun Sonu ve Sonsuzluğu
O gün, nehrin kenarında, Atlas son bir kez içindeki sessizliği dinledi.
Ve ardından, derin bir huzur içinde, yürüdü.
Yeni bir yolda, yeni bir varoluşta.
Bütün yolculuk, sadece kendisiyle barışmaya yönelikti.
Atlas, yolculuğunun sonunda, en büyük kaybını değil, en büyük kazancını keşfetti:
Kendisini bulmuştu.
Ve şimdi, yolun her parçası birer hatıra değil, birer öğreti olarak geride kalıyordu.
Çünkü yolculuk, yalnızca nehrin değil, ruhunun akışıydı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 177 Okunma |
62 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |