5. Bölüm

5. Bölüm : Gölgeyi uyandıran yargı

Nurdagül Çimen
sadece__nurdagul

Gece, Vadeth’in üzerine siyah bir örtü gibi çökmüştü. Ay, bulutların ardında kaybolmuş; gökyüzü, yıldızsız bir boşluk gibi sessizliğe gömülmüştü. Şehirde olağan dışı bir sessizlik vardı. Rüzgâr bile sokaklardan elini eteğini çekmişti sanki. Sadece derinlerden gelen, bastırılmış bir nabız gibi atan yankılar kalmıştı geriye. Kimi zaman duvarların içinden geçiyor, kimi zaman toprağın altından sızarak duyuluyordu. Ama yalnızca bir kişi bu yankıyı gerçek anlamıyla duyabiliyordu: Elveran.

 

İkiz kulelerin gölgesinde, derin uykulara dalmış bir halkın arasında Elveran’ın uykusu kaçkındı. Dördüncü geceydi aynı rüyayla uyanıyordu her seferinde. Gölgeyle çevrili taş bir oda, duvarlara zincirlenmiş bir çocuk ve boşluktan fısıldayan bir ses:

 

“Zincirler çözülürse, hatırlarsın… Hatırlarsan, kaybedersin... Ama belki de kazanmaya oradan başlarsın.”

 

O gece Elveran, bu rüyadan uyanmak yerine ona yürümeye karar verdi.

 

Sırlar Odasına Giden Yol

 

Kütüphanenin kuzey kanadındaki yasaklı bölüm, yıllardır kimsenin adım atmadığı bir yerdi. Kapısı büyülerle mühürlenmişti; büyü yalnızca, Unutulanlar’ın bir parçası olanları tanıyordu. Elveran, göğsündeki yara izine dokundu görünmez bir mühür gibi yanıyordu. Elini kapıya uzattı.

 

Büyü, onu tanıdı.

 

Eski ahşap kapı yavaşça aralandı. İçeride yoğun bir toz ve zamana direnmiş küf kokusu vardı. Raflar, kitabın ötesinde anılarla doluydu. Kimi kitaplar nefes alıyordu; kimi sayfalar kendi kendine çevriliyordu.

 

Ama Elveran’ın gözü, arka duvardaki oyukta duran taş kutuya takılmıştı.

 

“Bu kutuyu açan, bir hatırayı uyandırır; ama her hatıra bir bedel ister,” yazıyordu kutunun üstündeki kadim dilde.

 

Tereddüt etmeden kapağı kaldırdı.

 

İlk Unutuluş: Alara’nın Gözleri

 

Kutudan yükselen sis, odayı bürürken Elveran kendini başka bir zamanda, başka bir bedende buldu. Gençti. Ama bu beden ona ait değildi. Aynada gördüğü gözler, Alara’nın gözleriydi.

 

Elveran, o an her şeyi anladı: Alara’nın geçmişi yalnızca anlatılmamış bir hikâye değildi onun kendi geçmişinden bir parça taşıyordu. Alara bir zamanlar Unutulanlar'dan biriydi. Elveran’ın ruhunun bir kısmı, çok önceleri onunkine bağlanmıştı.

 

Rüyalar boşuna değildi.

 

Ve bu, yalnızca bir başlangıçtı.

 

 

Tünelin Ardındaki Gölge

 

Kutunun içinden çıkan pusula, sabit bir yön gösteriyordu: kuzeybatıya, Yaslı Dağlar’ın ötesine. Orada, Gölge Kuyusu olarak bilinen bir yer vardı Unutulanlar'ın mühürlendiği ilk kaynak. Efsanelere göre, orası zamanın dahi hatırlamadığı ilk hafızanın mezarıydı.

 

Elveran’ın gözleri pusulada sabitken, bir uğultu kulağında çınladı. Bu kez sadece bir fısıltı değildi.

 

“Yaklaştın… Ama unuttuğunu sandıkların da seni izliyor.”

 

 

Arkasını döndüğünde, yalnız olmadığını anladı.

 

Rakel, kapının eşiğinde duruyordu. Gözleri Elveran’a değil, kutuya kilitlenmişti. Dudakları titreyerek fısıldadı:

 

“Sen de mi duydun o sesi?.. Beni yıllardır çağırıyor, ama asla yaklaşamadım. Ta ki şimdiye kadar.”

 

 

İkisinin de gözleri, kutunun içindeki pusulada birleşti.

 

 

Ortak Yazgı

 

Elveran ve Rakel, birbirinden yıllarca saklanmış iki parçanın buluşması gibiydi o anda. Rakel’in de sırtında aynı iz vardı. Farklı zamanlarda, farklı yerlerde doğmuş olsalar da aynı mührün taşıyıcısıydılar.

 

Rakel gözlerini Elveran’dan kaçırmadan sordu:

 

“Ne yapacağız şimdi?”

 

 

Elveran başını dik tuttu. İlk kez bu kadar netti sesi:

 

“Hatırlayacağız. Gölgeyi uyandırmadan ışığı bulamayız. Ve bu, yalnızca bizim değil, tüm Unutulanlar’ın yazgısı.”

 

 

Bölüm Sonu: Gölgenin Ardındaki İsim

 

Kütüphane onların ardından kapandı. Rüzgâr yeniden Vadeth’in sokaklarında dolaşmaya başlamıştı. Ama artık her şey aynı olmayacaktı. Çünkü Elveran ve Rakel, yalnızca geçmişi değil, geleceği de uyandırmıştı.

 

Gölge Kuyusu’nun derinliklerinde, mühürlü bir varlık gözlerini açtı.

 

Ve ilk kez fısıltı yerine, kelimelerle konuştu:

 

“Elveran… Sonunda hatırlamaya başladın.”

 

 

Bölüm : 14.07.2025 21:54 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...