39. Bölüm
Zeynep vural / Gölgelerin sesizliği / 4-sıcaklık

4-sıcaklık

Zeynep vural
sadecelerdenzeynep

Selammmm yeni bölüm ile burdayız bal petekleri

 

 

Oysiniri 5 oy

 

Basliyoruzzz

 

 

 

baş ağrısı her şeye göre daha baskındı başım dönüyor dünya kararıp tekrardan aydınlanıyordu daha fazla yapacak bir şeyim yoktu tam olarak her şeyi bile algılayamıyordum

 

ah tabi semir ve küfürleri dışında hepsini net bir şekilde duymuştum

 

yatağa biraz daha sokuldum üzerinde bir koku vardı ama kimin kokusu olduğundan bile emin değildimtanudik geliyordu ama beynim bunu çözemeyen kadar uyuşmuştu

.sadece.....menekşe kokuyordu

 

gözlerim bana inat uyku diye bağırıyordu bende burada şeytan ın evinde belkide onun odasında uykuya daldım....

 

gözlerim mekanik bir şekilde açıldı ve aynı şekilde tekrar menekşe kokusu odayı sarmıştı etrafta gezindi gözlerim fakat onu görmedim burada yoktu

 

iyikide yoktu yoksa burada sinir krizi gecirebilirdim o adamdan bıkmış usanmıştım

 

ne yapacaktım ki bu evden daha cok şatodan kaçmak imkansızdı hemde tam anlamıyla İMKANSIZDI

 

kapı yavaş bir şekilde gıcırdayarak açıldığında bakışlarımı oraya yönlendirdim içeri mor'lunun aksine onun kız versiyonu girmişti en az abisi kadar güzeldi ve saç ile göz renkleri aynıydı saçları uzundu ve örgü yapmıştı o şekilde bile beline kadar geliyordu üzerinde bembeyaz tenine tezat siyah bir sweet ve paltolon vardı

 

"aşağı gel abim seni bekliyor" dedi iğrenen bakışları üzerimdeydi ki bunda haklıydı 1-2 gündür hem duş almamıştım hem'de bildiğin yerlerde sürünmüştüm bende kendimden iğrenebilirdim ama bu aklıma gelmemişti

 

gözleri ile kapıyı işaret edince ayağa kalktım ama kapıya gelmek yerine 1 adım geriledim "söyle o abine kaçırdığı kişileri aşağı çağırmasın"

 

"sen çık"

 

gür bir ses emin adımlar ve evet güçlü bir vucut o her şeyi ile karşımda duruyordu başlıyoruz...

 

"ama ab-"

 

"in"

 

"Arel "

 

kolunu tutup onu odadan çıkarmaya çalıştı ama o ince bedeni ile bunu istese de yapamazdı Arel onu tek eliyle onu dışarı itti ve kapıyı kilitleyip kilidi cebine koydu

 

 

sıçtık elvin bu sefer pestilimiz çıkıak kesicek bizi doğriyacak ölücez

 

beynim kırmızı alarmı vermişti ama bedenim hareket etmeyi reddediyordu"şuraya geç" dedi Arel kafamı olumsuz anlamda salladım "hayır odadan çık" dedim ama üzerüme doğru adım atmaya ve beni kaopı ile arasına sıkıştoırmayı başardı daha sonrasında eli bana doğru uzandı ellerimi hareket ettirmeye çalıştım fakat bir işe yaramıyordu ellerim tekrar kilitlenmişti

 

gözlerimi kapayıop içimde bildiğim ne dua varsa okumaya basladım Allah ım ölmek için çok gencim bir anda arkaya kalçamın uzerine düştüm ve ağzimdan bir inleme firar etti o ise beni tek hamlede belimden tutarak havaya kaldırdı ve aramoızda neredeyse hiç mesafe bırakmadı

 

ben kendimi geri çektikce o kendini daha cok bana yaslıyordu birkaç saniye içinde ayağım yerden kesildi ve tekrar sert bir yere düştüm fakat düştüğüm yer beton değil bir küvetti bir. küvetteydim. BİR. KÜVETEYDİM.

 

kalkmak için küvetin kollarından destek aldım ama karnımdaki eller buna izin vermedi tekrar dan küveti boyladım ve gözlerim Arel ile buluştu gözlerini kısmış şeytani bir gülümseme ile bana bakıyordu

 

 

eli küvetin yanındaki başlığa gitti bir yandanda korku dolu gözlerim ile buluştu gözlerim Küvetin sıcak suyu vücudumu yakıyor, derimin altında derin bir acı yayıyordu. Bu sıcak su, yalnızca fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da beni tüketiyordu. Beni burada zorla tutan Arel’in varlığı ise dayanılmazdı. Arel, o zalim, soğukkanlı bakışlarıyla köşede duruyordu. Gözlerinde hem zaferin keyfi hem de sadistçe bir haz vardı. Beni acı çekerken izlemekten zevk alıyordu.

 

 

Acıdan titreyen vücudumu kontrol etmeye çalışarak derin bir nefes aldım. Ama bir yandanda çığlık atıyordum arada

 

Arel, alaycı bir gülümsemeyle yanıma yaklaştı. "Bu sadece benim eğlencem, sgüzelim. Senin çektiğin acı benim gücümün bir göstergesi."

 

Küvetteki suyun ısısı dayanılmaz bir hal almıştı. Her nefes alışımda, sanki ciğerlerim yanıyordu. Arel'in bu işkenceyi benim üzerimde uygulamak için nasıl bir sapkın zevke sahip olduğunu düşündükçe, öfke ve korku iç içe geçiyordu.

 

"Eğer beni burada tutarak eğleniyorsan," dedim dişlerimin arasından, "bu seni güçlü yapmaz, Arel. Bu seni sadece zavallı biri yapar."

 

Bu sözlerim Arel'i öfkelendirmişti. Gözlerindeki kararlılık, bir an için yerini öfkeye bıraktı. Elini suyun içine soktu sanki etkilenmemiş gibiydi

 

kolumu sıkıca kavradı ve beni kendine doğru çekti. "Zavallı mı? Ben mi? Senin gibi güçsüz biri benimle böyle konuşamaz!"

 

Acının gözlerimdeki yaşlara dönüşmesine engel olamıyordum. Ama zayıflığımı ona göstermek istemiyordum.

 

 

Arel, beni bırakıp geri çekildi. "Direnmeye devam et, Elvin. Bu sadece işimi daha eğlenceli kılıyor."

 

Küvetin kenarına tutunarak, acının beni tamamen ele geçirmesine izin vermemeye çalıştım. İçimdeki umudu korumak zorundaydım, Arel’in zalimliğine teslim olamazdım. Her nefes alışımda, kendime daha fazla direnme gücü bulmaya çalıştım. Arel'in sadistçe oyunları, beni yıkamayacaktı.

 

"Beni burada ne kadar tutmayı planlıyorsun?" diye sordum, sesimdeki zayıflığı gizlemeye çalışarak.

 

Arel, yine o alaycı gülümsemesiyle cevap verdi. "Sonsuza dek, belki de. Senin acı çekmen beni hiç sıkmaz."

 

Gözlerimi kapattım, zihnimde kaçış planları yapmaya çalıştım. Bu küvetten, bu işkenceden, bu zalim adamın elinden bir yolunu bulup kurtulmam gerekiyordu. İçimdeki son güç kırıntılarını toplayarak, Arel’e boyun eğmemek için direnmeye devam edecektim.

 

"Sana boyun eğmeyeceğim, Arel," dedim, gözlerimi yeniden açarak. "Ne yaparsan yap, seni yenmek için bir yol bulacağım."

 

Arel, bu sözlerim karşısında sadece güldü. "Göreceğiz, Elvin. Göreceğiz."

 

Küvetin sıcak suyu vücudumu yakmaya devam ederken, Arel’in zalimliğine karşı içimde bir direnç oluşturmaya çalıştım. Bu işkenceden kurtulmanın bur yolu olmalıydı ama ýoktu Ellerimi hareket etiremiyordum

 

Birkaç dakika içinde gizlerim kaymaya başlamıştı bile sanki olacak gibi hissediyordum tam o anda buz gibi eller bedenimi kucakladı Arel herseyi orada orada bırakıp beni çıkardı

 

 

Sanki daha çok avı cekem için beni kendine daha çok bastırıyor ama bilmediğin birsey vardı soğuktu ama bu işe yaramiyordu

 

 

Pamuklu yatağa uzandigimda biraz kenara itildim ve sonrasında yanıma yattı bu sefer debelendim işe yaramadı

 

 

"Git"diye fısıldadım ama o beni belimden tutarak kendine çekti sonrasında Ellerini bedenime sardı

 

Elleri gözlerime geldiğinde sayılamayacak devam ettim fakat o ellerini gözlerimin çok az üzerinde tuttu ve mavi ışık inlememe sebep oldu birkaç saniye sonra deliksiz uykuya kucak açmıştım

 

 

 

 

 

 

Bittiiiii

 

 

Nasildiii

S

Sevdinizmii

 

 

Oylar ve yorumlar atılsın

 

 

Baysss

Bölüm : 07.12.2024 22:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...