Aynanın karşısına geçmiş elbisemi düzeltiyordum. Üzerime giyindigim kremrengi, dizlerimin bir karış kadar üzerinde olan elbiseyi son kez düzelttim. İnce askılı,dar ve ultra miniydi. Saçlarımı açık bırakıp hafif bir makyaj yapmıştım. Dudaklarıma sürdüğüm kırmızı rujumu tazelerken Ümit odaya girmişti. "Hadi sevgilim, birazdan gelirler."
"Geliyorum Ümit. Sen masaya in."
"Hadi Ümit. Aşağıya in. Bende geliyorum hemen."
Aynadaki yansımama tekrar baktıktan sonra merdivenlerden aşağıya indim. Ümit salonda oturuyordu. "Bizimki nerede?" dediğimde bakışları beni bulmuştu. Oturduğu yerden kalkıp yanıma gelirken "Bilmiyorum. Odasındadır kesin. Selim geliyor ya, hazırlanması lazım. Malûm. Sen böyle mi çıkacaksın diğerlerinin karşısına?"dedi. "Neden, ne oldu ki? Beğenmedim mi yoksa?"
"Hayır ama çok güzel olmuşsun. Kıskanırım ben seni."
"Abartma Ümit. Yabancı mı geliyor sanki?"
"Olsun, banane. Seni kıskanmam için il,a yabancı mı olması gerekiyor?"
"Hadi Ümit. Ağaç edeceksin kapıda."
Ümit'le beraber kapıya gittiğimizde Ümit kapıyı açmıştı. Ali Baba,Selim,Beril ve Metin kapıda bekliyorlardı. "Hoşgeldiniz"derken mutluluğum kelimelere sığmayacak kadar büyüktü. Metin elindeki çiçekleri bana uzatırken "Hoşbulduk Mira."demiştim. Çiçekleri almak için yeltendiğimde Ümit çiçekleri resmen havada kapmıştı. Ümit'in bu hareketine bütün kıvıran Metin "Aman, sanki yedik karısını"dedi. "Yiyemezsin zaten. Adı üstünde benim karım." diyen Ümit'e bakarken elindeki çiçekleri çekip almıştım. Herkes içeriye girdiğinde köyü bir sohbet başlamıştı. Beril ve ben yemekleri hazırlamak için mutfağa geçmiştik. Yemeklerle beraber salona geri döndüğümüzde Ümit'in"Yapma kızım. Selim abin sinirlenecek"dediğini duymuştum. Ümit Almira'yı kucağına almış Selim'den uzaklaştırmaya çalışıyordu. Selim gülerken"Dayısı ona hiç kızar mı?" diye çıkışmıştı. Ümit Selim'i ne kadar uyarsada Selim kendini Almira'nın dayısı olarak görmeye devam etmişti. "Sen kaç yaşına basıyorsun bu yıl ufaklık?" diyen Metin'e dehşetle bakan Almira"ufaklık dediğin kız 6 yaşına girecek bey amca. Bak seni uyarıyorum, bana bulaşma. Babam kelepçeyi, annem iğneleri seninle bütünleştirir. Benden söylemesi."demişti. Almira her zaman boyundan büyük laflar ederdi. İlk ve tek çocuğumuzdu. Ümit her zaman cinsiyeti umursamadığını söylerdi ama kız olması onun için ayrı bir mutluluktu. Almira'nın her istediği, her zaman elinin altında olurdu. Hep beraber sofraya oturduğumuz da birlikte geçirmediğimiz uzun zamanın acısını çıkarıyorduk. Almira beni dinlememiş "Ali Baba dedesinin"kucağına oturmuştu. Beraber yemek yerken geçen yıllar için şükrettim. Ümit, Almira ve tüm bu güzel insanlara sahip olabildiğim için. Ümit öğretmişti bana, insanı tamamlayan en önemli şeyin insan olduğunu. Ve beni tamamlayan diğer yarım Ümit'ti. Sevdiğim adamın isminin kazımdığı bir yüzüğüm vardı benim. Onun parmağında da benim ismim. Seviyordum birbirimizi. Biz birbirimizi tamamlamıştı. Biz onca insanın içinden, bize rastlamıştık...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |