11. Bölüm

O AĞLARSA BEN ÖLÜRÜM

Sılanur Çınar
sadeceyaziyorumist

Önce kulaklığı çıkarmak istedim ama sonra hemen vazgeçmiştim. Benim hakkımda konuşuluyordu. Derin soluk sesleri vardı. Kimin olduğunu bilmiyordum ama sadece Berk ve Ümit'in sesleri duyuluyordu. Kafamı camdan çıkardığım da Ümit'in ekip minibüsünde olduğunu gördüm. Berk'te orada olmalıydı. "Sende mi onu seviyorsun? Biliyor musun bende onu seviyorum."diyordu Berk'in sesi. "Mira öyledir işte. Bir kere kapıldığında bırakamazsın. Bende öyle olmuştum. Onu gördüğüm ilk gün sevmiştim." Berk'i duyunca nefesim kesilmiş gibi hissetmiştim. Ama Berk'in söylediklerinden değilde Ümit'in söyleyeceklerini düşündüğümden. Kısa bir sessizlikten sonra "Onu sevdiğin için mi boğmaya çalıştın az önce?" dedi Ümit. Nefesimi tutmuş konuşulanları dinliyordum. "Konuşmadığına göre seviyorsun başkomiser. Aşıksın Mira'ya değil mi?"

"Seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma. Çünkü ben seni birazdan nezarete sokacağım."

"Bu kadar agresif olma başkomiser. Bende içeri girdiğimde göre Mira tamamen sana kalıyor. O sever zaten senin gibi kahraman tipleri."

"Neden? Seni mi sevsin isterdin?"

"Beni sevmez bu saatten sonra. Nefret etmemesini dilemek bile aptallık. Ama senide sevmeyecek. Çünkü ben, izin vermeyeceğim!" Berk'in sözlerini sonlandıran, birdenbire patlayan silah sesi olmuştu. Yerime mıhlanmıştım. Kafamı cama doğru çevirdiğimdeyse görmemek için canımı bile verebileceğim o sahneyi görmüştüm. Ümit aldığı yaranın etkisiyle minibüsün açık kapısından aşağıya düşmüştü. Kapımı açıp ona doğru koştum. Berk kahkahalara boğulurken diğer polisler bize doğru koşuyordu. Ümit kanlar içinde öylece yerde yatıyordu. Etrafıma dehşetle bakıyordum. Şu an istediğim tek şey Berk'i öldürmekti. Deli gibi arzuluyordum bunu. Herkes Ümit'in yanına koşarken ben Berk'e doğru yürüdüm. Tüm polislerin dikkati Ümit'te olduğundan kimse beni ve Berk'i umursamıyordu. Adımlarım gittikçe hızlanırken ellerim yakama sakladığım şırıngayı buldu. Deli gibi bağırıp Berk'in üzerine atıldığımda şırıngayı omzuna saplamıştım. Polisler bize doğru geliyordu ama artık çok geçti. Berk'i zehirlenmiştim. Omzuma yediğim bir darbeyle sendelerken Berk'i görmüştüm. Bana bakıyordu."Özür dilerim Mira." söylediği son şey buydu. Artık onu görmek istemiyordum. Kafamı çevirdim. Bu seferde karşımda Ümit vardı. Bayındı. Gözlerim tekrar o kara gözleri görmek istedi ama bunu yapamadı. Belki de o çoktan, ölmüştü...

**************

Gözlerimi açtığımda tekrar o tanıdık ışıkla karşılaşmıştım. O aşina olduğum ışıkla, mavi floresanlarla. Hastanedeydim. Başımda iki tane polis oturuyordu. Yataktan kalktığımda ikiside yanıma geldi. Odadan çıkıp Ümit'in yanına gitmek istedim ama izin verilmedi. Şüpheliydim. Berk Çetinkaya'yın öldürmeye teşebbüsten şüpheliydim. Ne yaptıysam yapayım izin verilmemişti. Kollarımdan yatağa kelepçelenmiştim. Benim dakikalarca dil dökmemi kimse umursamıyordu. Yalvarıyordum, ama kimse dinlemiyordu. Sonra kapı açıldı. Ali Baba,peşinde Selim ve Beril'le odaya girdi. Onları gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim. "Ali Baba,n'olur bırakın Ümit'i göreyim. Sonra tekrar gelirim. Lütfen,lütfen onu göreyim. N'olur, yalvarırım." Ali Baba derin bir nefes verdikten sonra bana baktı. Gözleri yavaş yavaş bileğimdeki kelepçelere kayarken"açın kelepçeleri"dedi. Polisler önce bakıştılar ama kimse karşı çıkmadı. "Teşekkür ederim Ali Baba. Bu iyiliğini asla unutmayacağım."der demez hemen dışarı fırladım. Ali babanın peşimden "deli kız."dediğini duymuştum ama şu an tek istediğim Ümit'i görmekti. Önüme gelen hemşirelerden birine yerini sordum. Ameliyattaydı. Hiç beklemeden ameliyathanenin kapısına koştum. Bekledikçe duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Ben geldikten yarım saat kadar sonra ameliyathaneden bir doktor çıkmıştı. Ameliyatı yapan doktor buydu. Koşup ellerini tuttum. Kendime hakim olamıyordum. "Doktor hanım, durumu,durumu nasıl? İyi olduğunu söyleyin, lütfen. Lütfen o iyi diyin. Yalvarıyorum size."

"Üzgünüm hanımefendi ama bize geldiğinde durumu zaten çok ağırdı."

"Olamaz. O iyi olmalı! Ölmedi, değil mi? Ölmedi! Ölemez!"

"Maalesef. Hastayı kaybettik."3

Doktorun sin cümleleri kafamda yankılanıyordu. Ellerim yavaş yavaş kaydı. Hayır, birini daha kaybedemezdim. Ümit ölemezdi. Kendimi bıraktığımda soğuk zeminin üzerinde ağlıyordum. Gözyaşlarıma hakim olmak elimde değildi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Kolum, kanadım kırılmıştı. Hayır, kırılmamıştı. Kopmuştu çünkü. Birini daha kaybetmiştim. Biri daha elveda demeden ayrılmıştı benden. Ölmüştü Ümit. Bırakmıştı,terk etmişti beni. Puslu gözlerimin ardında gelen Beril'i görmüştüm. Kendimi onun kollarına bıraktığımda"öldü"dedim. "Ümit oldu Beril. Bıraktı beni. Gitti."diyordum. Beril saçlarımı okşarken"sakin ol Mira."demişti. Onu dinleyecek halim yoktu. Deliler gibi ağlıyordum. Sonra birden sustum. O sesi duymuştum çünkü. Tınısına dahi hayran olduğum , hayır aşık olduğum o sesi. "Mira?" diyordu Ümit. Kafamı kaldırıp sesin geldiği tarafa baktım. Ümit elinde bir serum, üzerinde mavi pijama takımlarıyla koridorun başında duruyordu. Kendimi toparlayıp ayağa kalktığımda ne yapacağımı bilemiyordum. Ümit'e doğru koştum. Hayır, hayal değildi. Gerçekti. Ümit gerçekti. Karşımdaydı. Kanlı canlı karşımda duruyordu. Kendimi tutamayıp boynuna atladım. Sağ eliyle saçlarımı okşarken "Ne oldu doktor?" diye fısıldadı kulağıma. Kafamı kaldırıp ona baktığımda "öldüğünü söylediler Ümit. Bana senin öldüğünü söylediler."dedim.

"Ağlama doktor. Bak, ben buradayım. Ölmedim. Seninleyim. Seni bırakmam. Bırakmayacağım. Ama sen ağlama. Sen ağlarsan, be

n ölürüm."

 

Bölüm : 14.12.2024 13:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...