
“Eyvah abim” bir yerlerden tanıdık geliyordu bu tepki bana Nilüfer ama kaç kızım. Arkana bile bakmadan kaç ben de kurtaramam seni.
“Aslan sakin ol” kırmızıya dönmüş gözleri odaksızca bana döndü. Çenesi kasılmış bir halde öylece yüzümü tarayan gözleri yeniden onlara dönerken yana doğru çekti bedenimi. Sinirden titriyordu .
“Eve git” dişlerinin arasından tıslayarak Göktuğ ağabeylere yürümeye başladığında ne yapacağımı bilmeden peşinden ilerledim. O kadar hızlı yürüyordu ki yetişemiyordum. Nilüfer Göktuğ ağabeyin önüne geçmeye çalışırken bir yandan da konuşuyordu.
Göktuğ ağabey Nilüferi arkasına çekti . Aslanın kolundan tutmaya çalıştım lakin hızlıca benden kurtuldu ve kurtulduğu gibi de Göktuğ ağabeyin yüzüne yumruk indirdi. Hiçbir şey söylemeden öylece duran adama baktım. Gitsene işte niye duruyorsun .
“Lan sen ne yapıyorsun” Aslan yakasından kavradığı adamın bu sefer de kafasına kafa attı. Nilüfer korkudan titreyerek ağlarken aralarına bile giremiyordu . Nasıl bir cesaret yüklendi bilmiyorum ama ikinci darbeyi indiremeden ortalarına girdim hızlıca.
Sert solukları yüzüme vurdu. Elleri hala arkamda bulunan adamın yakasındaydı.
“Aslan dur “
“Zümra çekil önümden.”
“Aslan sana hemen dur dedim. “
“Yenge bırak” arkamdan konuşan adam yürek mi yemişti .
“Sus lan konuşma sana mı soracak ne yapacağını” yeniden saldırmaya çalışan adamı zorlukla göğsünden itekledim. Yerinden milim bile kımıldamadı vicdansız.
“Aslan kendine gel biri kardeşin diğeri dostum dediğin adam konuşarak çözeriz ama burada bu şekilde olmaz . İçeride baban var kendine gel.” Gözlerini gözlerime dikti. Evet şuan bana odaklanmıştı. Elimi hala yakasında olan ellerine uzattım ve yavaşça aşağı indirdim. Sonunda aralarındaki bağı kopardığım gibi Aslanı yeniden göğsünden itekleyerek uzaklaşmasını sağladım. “Etraftan duyan olur sevgilim beni dinle ve sakinleş” açıkçası şuan ne demem ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum fakat Aslan şaşırtılacak bir şey yaptı ve kendi kendine geri adımladı.
“Haklısın .” başını sallayarak etrafına baktı rahatlayarak derinden bir oh çektim. Aferin sevgilim böyle dinle beni işte. “Yürü lan mahalleden çıkıp döveceğim seni” hay ben senin fikrine . Bunun için mi oh çektim ben sevgilim bu nasıl bir fikir.
“A-abi lütfen ne olur “
“Tamam Nilüfer sen eve gir” Göktuğ abi de manyak çıktı. Hay yarabbim .
“Bak hala Nilüfer diyor Göktuğ damarıma basma”
“Hey hey sakin olun. Aslan evinin anahtarlarını ver bana. “ Sorgusuzca anahtarlarını cebinden çıkarıp bana verdi. “Alın bunu Aslanın evine gidin bizde birazdan geleceğiz” Nilüfere uzattığım anahtar ile korkarak abisine baktı. “Alsana şunu Nilüfer ben izin veriyorum işte” titreyen parmaklarının arasından anahtarların alıp hala Aslana bakan Göktuğ abiye döndü.
“Gidin gözümün önünden “ Aslan sıktığı dişlerinin arasından konuşarak gözlerime dikti yeniden bakışlarını.
“Hadi içeriye bir yalan bulalım ve gidelim”
Yarım saat evdekilere izahat yapmış ve sonunda evden çıkabilmiştik. Songül Teyze Aslanın gerginliğini fark etmişti fakat aramızda olduğunu söyleyerek evden nihayet çıkmıştık. Sıkıca elimi tutmuş hızlı hızlı yürüyen sevgilime ayak uydurmaya çalışıyordum ama yetişemiyordum resmen.
“Aslan yavaşlar mısın lütfen”
“Onları evde yalnız bıraktık Zümra “ kıskanç abi halleri ve korumacı tavrı hoşuma gitse de oyun zamanı kızım. Kanma böyle hareketlerine etkilenme ve o harika kadınlık gücünü kullan yani çeneni.
“Bir dakika ne demek o sen ne diyorsun Aslan sen kardeşine güvenmiyor musun?” elimi elinden çekip yolun ortasında durdum. Çattığım kaşlarımla tek kaşımı kaldırıp kollarımı birleştirdim.
“Zümra saçmalama ne alakası var ben o it herife güvenmiyorum”
“Pardon it herif dediğin adamın suçu ne kardeşini sevmek mi “ sabır çekerek göğe kaldırdığı yüzünü sıvazladı. Lütfen işe yara lütfen.
“Yavrum dostum dediğim adamın benim kardeşime yan gözle bakması normal mi”
“Samet abiye de böyle söyle o zaman bende onun kardeşiydim.”
“Ben arkadan iş çevirmedim yüzüne direk dedim ki bu kadını seviyorum “ ah kalbim. Atmayı bırakan kalbimle soluğum kesildi.Lanet olsun etkilenme kızım ne olur konudan şaşma .
“T-tamam işte aynı şey kimse arkadan iş çevirmedi”
“Yavrum benim haberim yok diyorum sana sen hala ne-“
“Ben de ablası değil miyim bu kızın benim haberim vardı kimse arkandan iş çevirmedi .” Evet bu senin için yaptığım büyük bir fedakarlıktı Nilüfer artık nasıl öderdin bilmiyorum lakin üzerime ağır ağır gelen adam kolay olmayacağının kanıtıydı resmen. Dibimde durup siyah harelerini gözlerime sapladı resmen.
“Ne demek haberim vardı sevgilim” son kelimesini bastırdı ve ben acaba bıraksaydım da dövse miydi diye düşündüm bir an. Ne gerek vardı böyle yengem fedakarlıklarına ne güzel oturup izlerdim yani . Niye kendimi öne atıyorsam.
“E-evet tabiî ki haberim vardı “ hah aferin sana kızım . Bu güzel gece de kendini yaktın. Bir yelerden sela sesi mi geliyor acaba.
“Ve senden benden sakladın öyle mi yavrum” ateş çıkaran gözlerine daha fazla dayanamadan çektim gözlerimi. Sıçtın Zümra sıva. Ah Nilüfer ağabeyin Göktuğ ağabeyi dövmedi ama ben seni çok pis halledicem.
“S-sevgilim şimdi ben sana söylerdim ama Nilüfer bana sığındı ve ben onun sırrını kimseye veremezdim. “ birbirine sardığım parmaklarıma baktım. “Hem hem daha çok yeni yani Göktuğ ağabey Nilüferden emin olunca sana söylerdi yani en iyi sen tanıyorsun onu hem yani yazık Aslan insanlar sevmek için izin mi isteyecek-“
“Tamam o zaman”
“Bak hala aynı şeyi yapıyorsun hep bi celallenme seni de anlıyorum abisin ama- dur ne dedin “ ben kaptırmış savunma ve zeytinyağı gibi üste çıkma hakkımı kullanmaya çalışırken kaptırmış kendimi gidiyordum.
“Tamam dedim yavrum sen biliyorsan sorun yok “ şokla yüzüne baktım. Ben bunu düşünmemiştim. Ay o bana ne dedi . Yaa salak mısın Aslan.
“Ya sevgilim seni çok seviyorum ama ben” içim resmen mutlulukla dolmuştu.Hızlıca boynuna atlayıp sarıldım. Bir defa daha helal kız dedim kendime sen işte böyle bir adam sevdin. Allahım ne yapayım ben bu adamı sevmeyip .Sen ben seveyim diye yaratmışsın resmen. Belime sardığı kollarıyla kokusunu içime çekerek öptüm yanağından.
“Ama bu o iti dövmeyeceğim anlamına gelmiyor yine de “ hoş geldin odun Aslan neredeydin baya özlettin kendini.
Zile sabırsızca basan Aslana gözlerimi devirerek kapıya baktım. Bu adam çok kıskançtı. Açılan kapının ardından korkuyla bakan Nilüfer kenara çekildi. Gözleri ağabeyini es geçip direk bana ulaştı. Sorun yok dercesine başımı sallayarak tebessüm ettim.
“A-abi hoş geldin” kedi gibi mırıldanarak konuşan Nilüfer bir an gülmemi sağladı ah kızım ben sana neler yapardım da dua et seviyorum seni. Yengesinin bir tanesi salak.
“Nerde o “ Aslan hızla içeri yöneldi.
“Abla ne oldu”
“Sakin ol benim haberim vardı sana da emin olunca söyleyeceklerdi dedim” ağlayarak sarıldı boynuma .
“Ya çok teşekkür ederim “
“Tamam tamam sevinme öyle sonra alıcam ifadeni hadi şu iki koca adama bakalım yürü “ah bana neler çektirdin sen de işte böyle yengen var kızım senin her daim arkanda duran azıcık örnek al be.
İçeri girdiğimizde Aslan salonun bir köşesinde Göktuğ Ağabey diğer köşesinden sözsüz savaşa girmişlerdi resmen. Hayır eğer gözlerden ateş çıkabilse şuan ikisi de kül olmuştu o nasıl odaklanmaktır yani.
“Otur Nilüfer” Nilüfer Aslanın konuşmasıyla Göktuğ ağabeyin yanına oturdu“Nilüfer sabrımı sınama abim” anından kalkıp kenarda duran tekli koltuğa geçti. E yani kızım sende azıcık ayrı kal bebeğim o kadar sakinleştireyim diye uğraştım yani. Bende Aslanın yanına yerleşerek olası her ihtimale karşı bacağına elimi koydum. Aferin kızım oradan tutarsan asla kalkmaz diyen iç sesime tokat attım. Ne bileyim ben ya .
“Şimdi anlatın” ay Aslan ya ne diyecekler ya ne klişe bir adam oluyorsun bazen sevilim ya.
“Anlatacak bir şey yok kardeşim kızmakla haklısın ama Nilüferden emin olmadıkça gelemezdim yanına . Aslında ben en baştan sana söyleyecektim de “ Nilüfere kayan gözleri yeniden Aslana döndü “Ne yaparsan hakkındır ama ben seviyorum Nilüferi. Asla vazgeçmem ondan” Göktuğ ağabey de Aslan gibi öne doğru dizlerine yasladığı kollarıyla oturmuştu. Aralarında birkaç dakika sessiz bir bakışma geçti. Çıt çıkmıyorken yeniden konuştu Göktuğ abi. “Aslan ben evimi buldum “ yanımda kaskatı kesilmiş bir halde dinleyen adam sertçe yerinden kalktı. Hayır ya yine mi.
“A-abi lütfen ne olur benim için” Nilüfer bu sefer aralarına girmiş Göktuğ abiyi korumaya çalışırken Aslan Nilüferi kenara çekti . Göktuğ abi de ayaklanmış ve öylece birbirlerine bakıyorlardı.
“Kardeşimin gözünden bir damla yaş akarsa senin yüzünden kafanı kırarım Göktuğ.”
“Eğer benim yüzümden ağlarsa ben kırarım kafamı kardeşim merak etme sen” birbirlerine aniden sarılan adamlar iyice bozulan dengemi şaşırtmıştı. Ah yemin ederim yetişemiyordum bu ailede olanlara.
“Gel buraya cimcime “ Nilüferin kenarda ağlamasına gülen sevgilim Göktuğ ağabeyden ayrılarak kardeşini kollarının arasına çekti. “ne ara büyüdün sen be güzelim “ saçlarına öpücük kondurdu. Sevgiyle sarılırlarken bir anda durdu Aslan. Aklına gelen şeyle hızla açtığı gözleriyle geriye dönerek Göktuğ ağabeye yeniden yumruk attı. Korkuyla çığlık atarken aralarına girmeye çalıştık yeniden.
“Lan benim kardeşim küçücük daha nasıl öptün sen onu” Allahım biz o kadar saat ne konuştuk Yarabbim neden o kadar dil döktük madem dövecektin niye o kadar uğraştırdın be adam?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 64.02k Okunma |
4.11k Oy |
0 Takip |
41 Bölümlü Kitap |